10 Nisan SON POSTA Sayfa 3 Harb yayılırken Son günlerin vekayiini süratle gözden geçirirsek neler görürüz? Emekli general H. Emir Erkilet “ Son Posta ,, nın askeri mubarriri IZ Bu yazı dün akşama kadar gelen haberlere istinaden yazı.mıştır “ | arbin ilk günlerindenberi, garb cephesinde muharebeler olamı- Yarağını, bu sebeble muhariblerin dö Yüşmek için daha”serbest alanlar aramak ir a olduklarını yazıp dür Finlândiya harbi emasında müttefik» lere, burada harbe müdahale imkân ve İrsatı hâsal olmuştu. Ancak müttefikler, Ruslarla harbe bulaşmaktar fazla çekin- dikleri için, Petsamo ve Mormansk sa- ine cebri bir ihraç hareketinden çe- kindiler, Norveç ve İsveç üzerlerinden Fin'ândiyaya müttefiklerin askeri o yar- dım göndermelerine de bü iki bitaraf hükümet mâni oldi çünkü harbi biz- Xât kendi isteklerile İskandinavyaya #iş- Tatmak mes'uliyetini Üzerlerine oslamı- Yorlardı. Finlândiya bu yüzden meğlüb ve Rus- larla sulh aktine mecbur oldu. Fakat Fin- Mindiyanın mağlübiyeti müstefikler he sabına da bir muvaffakiyetsizlik olmuş- tur. Gerçi müttefikler Ruslarla harb du- Tumunda değillerdir; fakat küçük mii hetlerin hürriyet ve istiklâllerinin kimâ- Yesini üzerlerine almışlardır. Onden başka Pinlândiyanın tarafını, Milletler Cemiyetinde olduğu gibi bilfil de tut- Muş'ar ve hattâ Finleri Ruslara karşı himaye için bir ordu bile göndermeğe bazırlanmışlardı. Bütün bunlara rağmen müttefiklerin Finlândiyayı bir türlü hi- Maye edememeleri ve neticede Finlândi- Yanın Sovyet Rusyaya teslim olması el- bette onların hesabına bir muvaffakiyet” sizlik sayılması pek tabiidir. Hem de bu, on'arın bu hürbde ilk mu- Yaffakiyetsizlikleri değildir. (Birincisi Çekoslovakyada ve fkincisi Lehistanda Cereyan etmişti. Onun için işler hep böy- le devam edemezdi ve müttefikler pres- tjlerile beraber harbi de göz göre ksy- betmek istemezlerdi, Herhalde davrsm- mak ve bir şeyler yapmak iktiza ederdi. Nitekim Fransada ve İngilterede yeni hareket ve enerji tedbirleri alındı. Müt- tefik'er artık bir şeyler yapmağa karar vermişlerdi, Garb cephesinde kat'i muharebe te- #ebbüslerine halen dahi bir ihtimal ve İmkân yoktur. Türkiye ile İtalyanın he- Peket tarzları, yani aldıkları siyasf ve â8- 'keri karar ve tedbirler sebebile bu do- laylarda sulh şimdilik muhkem esaslara yalı bulunmaktadır. İskandinavyada da. Fin swihünden sonra, muvakkat bir vükünet olmustu. Fin barbi esasında #imat devletlerinin topraklarına, onların arzalarına rağmen asker göndermekten İetinab eden müttefikler şimdi durup di- YAZAN dölaşrken bir İngiliz torpidosu onu ya- Kalamıştı. Bu kareket İngilizlerin Norveç kara rruştu. İngiltere dış işleri nezareti o z0- man bu hareketl makul ve makbul gös- temek İçin Altmark Alınan vapurunun top ve makineli tüfek'e s(lâhh olduğunu ve Üstelik İngiliz esiri taşıdığını öne sür- müştl, Filvak! her kim olsa, kendi mil- lettaşlarını götüren bir hasım vapırunu yakalamak ve esirleri İurtarmak maddi imkânına malik bulunduğu zaman, bita- raf bir devlet sularında seyretse de, bu vapuru behemehal yaka'ardı. İngiltere daha Altmark Alman vapıtu hâdisesinde, Norveçce ihtar etmişti ki ka- çak harb eşyası taşıyan Alman vapurla- rının kendi kara sularında sevir ve sefo- rine müsaade ettiği takdirde İngiltere de| mukabil tedbirler almağa mecbur ola caktır. Alman vapurları Norveç kara su- larından seyre devam efti'er, İngilizler de videttikleri mukabil tedbirleri aldı- lar. Bu tedbirler Norveçin şimali garbi sinde demir maden ocaklarının ihracat merkezi olan Narvik limanı ile İskajerak arasındaki Norveç kara sularında, Na Almanların Norveçte isyal ettikleri Bergen imanı sularına harb gemilerle ilk girişleri ol-| Hâdiseler | Karşısında B slığın bayatından, tazesini ayırd edemediğim şöyle dursun, us - kumruyla kolyos arasndaki farkı bile bilmem, daha da söyliyeyim; İzmarit na- sıl olur? İstavrit ne biçimdir? Sardalye nemene balıktır? Bunların hepsine bigi- neyim, Bana dediler ki: — Şimdi kalkan mevsimidir. Cinsleri hakkında maltmatım olma - i dığı balde balığı severim, ve iyisini ye- mek isterim. Sordum: — Kalkan balığını Balıkpazarında bu- lurum değil mi? — Evet, dediler, yalnız aldanmamaya gayret et, — A'danmamaya mı? leni vardır, yerlisi vardır. — Hangisi iyi? — Tabii yerlisi. — Peki yerlisini ararım. — Gene dikkat et, dişisi vardır. erke - Zi vardır. — Hangisi iyi? — 'Tabit erkeği. Yerli erkek kalkan balığının, kalkan balığı nevileri arasında en iyisi olduğu- mü öğrenmiştim ya. bu malâmat bana kâfi idi. Artık aldanmazdım, beni aldata- maz'ardı, Dosdoğru Balıkpazarına git - tim. Meğer kalkan da ne kadar çok çık- mış, her balıkçıda yirmi tane, otuz tane yardı: — Beyim yerlisi burada... — Beyim şu erkek kalkanı al, — Beyim, böylesini bulamazsın — Beykozun bunlar... Lânlettayin bir tanesine sordum: | — Beh yerli erkek kalkan istiyorum. İ — Hangisini vereyim beyim, bunların hepsi yerli, hepsi erkek. — Dişisi yok mu? — Ne gezer beyim, hem olsa da sana vermem. kete hazırlanmış veya hareket etmiş bu- Yunuyorlardı, Bundan başka asıl hayrete değer nokia Alman deniz kuvvetlerinin Norveç sahilletine tecavüz ve işgelleri- İnin 8 Nisan akşamı vaki olmasıdır. El- İhasıl bütün bunlar Almanların her ik İhale karşı evvelden iyice ve tamamile hazırlanmış olduğunu gösterir., Elhasıl Almanların, dünkü tehmini- miz veçhile, Danimarka ile Norveçi iş-| gale başladıkları ve bu işi sona kador İ götürerekleri artik anlaşılmıştır. Dani- — Hele şimdilik dursun. Bir başke ba'ıkçının önünde durdum. — Yerli beyim. — Peki ben erkek istiyorum. sana vereyim. | kaldın l : , i DEM mukavemet etmiyor. Fakat Nor. o Opp yerliden başka satmam, veç Almanyaya harb ilân ederek sefer) | mekek mi? berliğe baş'amıştır. 3 milyon nüfuslu küçücük Norveç, her ne kadar dağlık ve sarp bir memleket ol- sa da, müttefiklerin yardımı olmadan Al- vanlara uzun boylu mukavemette bülu- maz. İsveçe gelince, Almanların şim- k bu memlekete ilişmiyerek (yalnız Norveçi işgal etmekle onu müttefikler- Iden büsbütün izole etmek plânını takib Jettikleri anlaşılıyor. | Elhasıi Almanların şimdilik yaptığı İve yapacağı şudur; Danimarka ile İsveç sahil'erini işgal. | i Bundan maksadları; Baltık denizinin; bu balık dişi olur mu? — Kaçtan vereceksin? — Seksen amma, sana yetmişe olur, — Tart bekayım. — Öyle ya, kalkanın Samsundan ge-| Her pazara bir memur — İki kilo yedi yüz gram, — Peki parçala, Balığm kafasını kesti, parçaladı, par * içaları bir torba kiğıda doldurdu, bir gar İme verdi; — Böyle kalkanı hiç bir yerden ala « mazdın, Paket elimde memnun, mesrur evime döndüm. yi Akşam yemekte misafirim vardı. — Sana yerli erkek kalkan yedirece - ğim, dedim. Kızarmış buhk gofraya geldi. Misafi - rim amatör balık avcısı idi, tabak için- deki balığı görünce: — Samsunun, diş. Dedi, merak ettim: — Ne bildin? — Ben bilmez olur muyum, senelerce balık tuttum, hâlâ da boş vakit bulunca baliğa çıkarım. — Peki amma ben nasıl bileyimt. Cevab vermedi., * İstanbulda balık her yerde satılır. Pa- zarlarda, her sokakta işportah satıcıların İşportalarında ve asıl Balıkpazarında. Balığın iyisini, tazesini almak istiyen Ba'ıkpazarına gider. Gider amma ber « kes balığın iyisini, tazesini ayırd etmeyi bilmez ki, Herkes balıkçının sözüne İnanmak meçburiyetindedir. Halbuki, hiç kimsenin aldanmaması için * cok ufak bir himmet lâzım Ba' “mn bir köşesine her balıkçı da hi vevi balık bulunduğunu, ve ta- ze mi bayat mı olduklarını bilen bu be- lediye memuru koymak, Benim gibi (ker halde ekseriyet böy - ledir) o'anlar ona sorarlar, taze balığı, bayat balığı, yerliyi, Samsunu, uskum- ruyu, kolyosu öğreniverirler, Balıkpazarına bir memur mümkün mü? koymak venesasssenanesan saran sn00y 400 saanen anan EUR A 00000008 U0nU0AN 88 vik. Alasund ve Kristiyanzand önlerine, | dış methali olan İskajerak boğazile Şimal 8 Nisan sabahı, bir saatte 190 mil m idenizinin şark sahillerine, Norveçin de rabba mavn dökmek olmuştur, j mir maderlerine ve ayni zamanda Kor» Bu şiddetli tedbirin Almanyada müt- veçin kara sahil yoluna eskisi gibi malik Türken Norveçi veya İsveçi işgale kalkı-|hiş bir eksülâmel uyandırmaması müm. | ve hâkim o'mak. #amazlardı. Bu, zaten müttefiklerin tarzı|kün değildi. Nitekim bu haberi 8 Nisan değildi. O halde müttefiklere. Alman ab-| akşamı teferrüntile alır almaz Almanların x şiddetlendirmekten başka yapa-İDanimarka ve Norveci İşmale Kalkışacsk- tak ne katabilirdi?! Filvaki eğer Almanya tamamile tac- Td olunabilirse omu mağ'âb etmek müt- tefikler için hayli kolaylaşmış olur. Fa- kat Almanya şimdiye kadar tecrid clu- Bamamıştır. O, birçok HMtiyaçlarını İtal- Yadan, Balkanlardan, Rusyadan, Galiçya Ve Polonyadan ve nihayet İskandinav Şimdi müttefiklerin ne suretle muka- bele edecekleri mesalesi gelir ki o da şu suretle tahmin olunur: «) Holünda ve Belçika üzerinden Al manyanın şimaline yani Alman şimal hareketinin gerilerine taarruz, b) Denizden Norveçin gerb sahillerin- deki Narvik, Alesund, Bergen ve Eger- sund gibi sevkulceyşi noktaları işgal et- mek. Birinci hareket muvaffak olursa niha- larma hükmemiş ve müteleamizı gece geç vakit Son Postaya telefonla yazdır- miştık. Dün sabah kalkınca Almanların, tıpkı yazdığım gibi, Danimarka ve Norveçe taarruz ettiklerini gerek radyo ve gerek gazete haberleerinden öğrendik. Fakat dikkati pek çeken pokta İngilizlerin mayn dökme hareketleri 8 Nisan sakahı veki olduğu halde Almanların Kopenha- kn edilmiş, fakat gtiney, doğu ve kuzeyde | a şal ile başlıyan Danimarka harekâtı kalmıştır. ancak 24 saat sonra yani 9 Nisan sabahı Hakikatte Almanya garbde bile tama-| şafakin beraber Toşlamıştır. Kopenhagın Mila tecrid edilmiş değildir. Çünkü onun |bunün cenubundaki Rüzen Alman ada- Vapurları Kattecat o boğazından sonra |sına veyahud bunun cenub batısındaki ç hükümetinin kara sularını takib | Stralsund üselne olan mesafesi takriben Bdlyor ve br suretle tehlikeli fngiliz kon- |80:90 İngiliz milidir. Eğer bu mesale Bol muıntakasından çıksrak İngilterenin | Lbeck Alman Gesünden ölçülüree takri- uzak şimallerinden dolaşıp o Amerikaya |ben 125 İngiliz mili yapar. Demek olu- Ve istedikleri yerlere gidiyor o veyahud| yor ki 9 Nisan sabahı Kopenkagı, büyük daş denizlerten bu yolla Baltık denizine | Belet boğazında ve Seeland ndasının gar- Yİrebiliyorlardı. Nitekim İngiliz esirleri; |bındaki Korsörü, Pünen adasının şarkın- Dİ tasıyan Altmark Alman vapuru, At-| deki Nvborgu, küçük Belet boğazında de Okyanısundan bu yolla Baltığa var. | Middelert köprü mevkiini denizden iş- Mak istemiş, fakat Norveç fiyorularını | gal eden kuvvetler daha 8 Nisanda have- #em'eketlerinden atmaktadır. Bu süret- Almanya yalnız batı cihetinden eblu- yet müttefik orduları Alman ordularile karşılaştırarak kat't büyük muharebeler olur; fakat müttefiklerin Holândanın ve Belçikanm şarklarında Zigiriğ hattile tevakkufa meobur olmaları pek muhte- 'meldir. İkinci harekete gelince korkarım ki Almanların takaddüm ederek mütte- fiklere istedikleri noktaların | işgaline meydan vermiyeceklerdir. Harbin karşılıklı olarak şimele doğru tevessülne hükmetmek için herhalde mütlefiklerin de buraya gelip karşı koy- maları Iktıza eder. Bunun böyle olup ol- mıyacağını yakında öğreneceğiz. Fakat bütün bunların hiç birisi Balkanlarda veya Yakındoğuda da harb olacağına honüz delâlet etmez, (| H. B. Erkilet /İ müphem bir günün Macerası Dört büyük kâğd mektub yazan «İyi saatte olsunlar. müstear imzalı okuyucum 1933 senesinde bir genç kızla tanışmış, sonra birbirlerini gör“ memişler. Derken gene buluşmuşlar, tekrar birbirlerini kaybetmişler. Oku- yucum bu genç kızı sevmiş mi? Bu nokta biraz müphem, çünkü o - kuyucum; evliliği üç kısma ayırmış: I — Nesebi evlilik. 2 — İktisadi evlilik. 3 — Siyasi evlilik, Ve kendi iktısadi sevlenmiye taraf- tarmış. Siyast evliliği kısmen söylü - yor, Bu nevi evlilikte gönül hâkim o- Jacakmış,* iktasadt ve nesebi evlilik hakkında izahat vermiyor. Verse de pek kolay anlaşılamıyacak, Çünkü o - kuyucum, kendi de bizzat mektubunda yazdığı gibi irsi olarak mesalle cinaslı komuşurlarmış. Bu genç kız bana mektub yazmış, ben ana cevab vermişim. Hangi im « zayla müracaat ettiğini bilmediğim için cevabları bulup okuyucumun mek tebile karşılaştıramadım. Yalnız şu neticeye vardım. Okuyucum biraz &aha makul hare- ket etmeli, cinas ve ruh teklili ba - hislerine fazla dalmamalıdır. 1933 0- Niçin mümkün olmasın. Hattâ niçin buna şimdiye kadar lüzum görmediler? Bir memur binlerce vatandaşın aldan - »— Ren dişisini satmam Xi. İşte şunulmalarının önünü alacaktır. Keşki her çarşıya, her pazara, o çar - Bir kalkan balığını ağzından tuttu, dan, o pazardan alış veriş edecekleri tenvir edecek birer memur koy- salar... o Alış veriş edecek olan kimse, alacağı malın nefaseti ve #atı hakkında bir şüpheye düştüğü — Beyim. anlamıyormuş gibi yapma, | zaman derhal ona müracaat etse, şüphesi izale edilse, aldanmadığına emin olarak alış veriş imkânına kevuşsa ne İyi olur? Dimi Alli nesindenberi tanıdığı o genç kızla ev- lenmek istiyorsa gayet sarih bir mek» teb yazm.alıdır. Bilhassa bu noktaya dikkat etsin, bana yazdığı tarzda ya - zarsa, mektuba muhatab olacak geng kiz, onun ne demek İstediğini anlamı. yacaktır, Esasen bence bu işin bu ka- dar sürüncemede kalması da oküyü cunuın hâdiseleri hep kendi zaviye - inden görmesinde ve muhakeme et mesindedir. Genç kıza yazdığı sarih mektuba müsbet bir cevab alırsa, genç kızın ailesine de gene ayn! tarzda mü- racaat eder, Yalnız bu noktaya dikkat; Müteva- zi ve samimi olmak okuyucum için ek zemdir. * «Gülmez» müstear ismile mektub yazan okuyucuma: 1 — Genç kızin evli bir erkekle mü- nasebeti her yerde ve her zaman ayıb görülür. 2 — Yirmi yaş bir genç kız için ev- lenmek başlanımcıdır. Bu yaş» çağının ta Ümidsizliğe düşmek doğru olmaz. 3 — Eğer mümkünse kısa bir za - man için bulunduğu muhitten ayrı bir muhite gidiniz. Meselâ on beş, yirmi gün için bir akrabanızın yanına, 4 — Sen seversin amma, onun için eğlenceden başka bir şey olamazsın; dikkat, TEYZE zete kiğıdına sardı, sicimle bağladı. eli nci LSiiğİN. GÜNİ, la iri e bni sin banaa İZ simdiki