Soyulan Ve derhal doktor Karabet, cebinde- i üç deste parayı ve gerdanlığı İshaka uzattı. İshak her desteyi ayrı ayrı ala- rak saydıktan ve cebine yerleştirdikten sonra gerdanlığı muayene etti, onu ay- — Hepsi'bu kada” mı? Ya Freskodan sened? O, mutlaka başka bir olacak doktor!, »r Karabet. senedi de çıkarır - shak hem ona, hem Madam Mari- ye: — Nafile vakit geçirmiyelim; ikiniz-| dei zdekileri veriniz. Saat, yüzük küpe, hülâsa kıymetli ne varsa! Hem sizin bunlara ihtiyacınız mi var ki? si de kurtuluş çaresi olmadığın! görüyorlardı. Arada bir uzaktaki yola| nevm'dane bakıvorler: oradan bir ümid bekliyorlar; fakat Adanın bu tenha ve kimsesiz yolunda ne bir gelen vardı. ne giden!,., Madam Mari elindeki iki yüzükten birini muhafaza etmek ister gibi görü- nerek ded! ki: — Bu yüzük benim değildir. Rehin olarak bende duruyor. — Zarar yok Madam... Müşterinizle anlasırsınız elbet... İsi ihtiyarın ne üstünde başında, ne ellerinde kıymetli bir şey Okalmıştı. Door kıymetli altın saatini kordonile birlikte uzatırken: — ik arabamızı çağırır ve bizi serbest bırakırsınız umarım.. Dedi. Öteki yapacağı işi bilen ve bü- tün neticelerini obesablamış olan bir! adam emniyet ve kat'iyetile: O kadar ecele değil,,, Biraz daha sabrediniz. Hem neden mutlaka geldi- ğiriz voldan dönmek İstylorsunuz? Bu! sada. deniz yolunu tercih et-İ iniz? Deniz havası almak fena | 3 amanda aklına se len felâket iki tiydrı tekrar sarstı. Acaba denizde mi can vereceklerdi? Haydud, koyu renkli ceketinin ceb- lerini çaldığı paralar ve mücevherlerle doldurduktan. bunları sağlamca yer - leştirdiğinden emin olduktan sonra bi- çağ: tekrar elinde olarak emretti; — Şimdi aşaöıya, deniz kenarma!. Doktor ve Madam denize atılarak boğulacaklarma hiç şüphe etmedikleri Nakleden: İbrahim Safa yolcular İki ihtiyar. arkalarında gene İshak olduğu halde deniz kenarına indiler. Küçük bir koyun karşı sahilinde filha- kika bir sandal bekliyordu. İshak'ın hafif bir ma sandaldan cevab gel- di. o zaman doktor ve kadın, bir ölüm- den kurtulmuş gibi yeni bir ümid ile sandala kadar gitmekte tereddüd etme- mişti. İshak karşıdan seslendi: — Kayıkçı, müşteriler geliyor. Mi yö ile madamı yarın sabah saat ona, İon bire kadar gezdiriver, tehlike yok. Fakat ihtiyat ol da pek bu sahile ya - naşma,.. Kayıkçı, yahud İshakın bir şeriki: — Başüstüne! diye cevab verdi. Haydud hemen ihtiyarlara: — Haydi. dedi. Şimdi şuradan doğru kayığa buyurun; Allah selâmet versin. Yarın sabah ye çıkacaksınız. Bili- yorum ki ilk işiniz polise koşmak ola- cak, fakat beni belki bulurlar; belki bu.amazlar, bulsalar bile görüyorsu - nuz ki ellerim çift değildir. Geriye ka- lacak olanlar da sizi sağ bırakmazlar ve bu gece sizi sağ bıraktığım için bana minnettar olmanız lâzım gelirken nan- körlük ederseniz mutlaka cezanızı bu- Tursunuz. (Arkan var) Meseleler: Bizi dünya ayıb'ıyacaktır ! (Bastarafı 1 inci sayfada) j dolaşan Broekelmannın Arab bibliyoğraf yası kadar mühim bir eser yazubilirdi. Kendisinden eski Derilfünunda istifa- de etmiş birçok talebesi var'tır. Paket Pa-| ris, Berlin, Londra parkiyat mektebleri talebesi bile biraz olsun İsmail Saib ho canın talebesidir. Maarif Vekâleti bu muhterem hoca hakkında çok kadirşinas dovrandı, onu son nejesine kadar işsiz Daralmadı, Son aylarda Beyazıd kütübhanesinden ayrı lan hoca, İslâm ansiklopedisi bürosunun müşaviri olmuştn.» İsmail Saih hocanın kim ve nasıl bir kıymet olduğumu anlatmak için bir mü- taleadan sonra bir de vak'a anlatalım; Merhumun cenazesinin kaldınldığı gün terçüme Ark Royal tayy SON POSTA Atatürk anıt kabri projesi bugünlerde yaptırılacak (Baştarafı 1 inci sayfada) Bunu müteskıb Parti grupu artık müstakil grupla müşterek olmaksızın ruznamesine geçerek Amerika sergi - sinde neler teşhir edilmiş ve sergi için ne sarledilmiş olduğu hakkındaki sual takririni müzakere etmiştir. Bu vadi. de bir çok hatiblerle birlikte İktısad ve Ticdret Vekillerinin izahatı dinlenmiş ve rüznamede başka madde olmadığın dan riyasetçe saat 19 da celseye niha- yet verilmiştir, (aa) Elektrik fırtınası birçok yerlerde telgraf, telefon muhabsratını durdurdu İ (Baştarafı 1 inci sayfada) tün gün telgraf muhaberatı uzun dalgaya nakledilmiş, o da az çok bozulmuştur. Pa- zartesi günü muhaberat kısa dalga ile bir müddet için zorlukla tekrar tesi; edil - miştir. Brenthe (meteoroloji oensti en şiddetli fırtınanın Pazar günü saat 16 ile |19 arasında kaydedildiğin bildirmekte - dir. Pazartesi gündüz hâdiselerine aid f0- toğraf grafikleri henüz banyo edilmemiş- tir. Bu miknatis fırtınası şimdiye kadar vukubulanların en şiidetlisidir. Öi:n bir hastanın oğ'u, kabahatli gördüğü doktoru yaraladı (Bastarafı 1 inci sayfada) melçiye derha! doktoru görmek istediğini İsöylemiştir. Hizmetçi çok telâşlı görünen ziyaret -! çinin bu arzusunu hemen doktora bildir- miş, o da «buraya alın, buyursun» de - İmiş e. Büyük bir sabırsızlıkia bu daveti bek- liyen meçhul ziyaretçi, acul adımlarla doktorun bulunduğu odaya girmiş ve: «— Benim babamı öldürürdün ha?» Diyerek pardesüsünün altından çıkar- dığı kocaman bir demiri bir anda doktor Rodrikin kafasına indirmiştir. Neye uğ - radığını bilemiyen doktor bu ani darbe ile derhal yere serilmiş ve istimdada baş- Jamıştır. Muayenehanedeki gürültüyü ve dokto- run bu feryadını işitenler kendisinin ya- rından çıkmakta olan adamla karşılaş - mışlar ve doktorun da odanın ortasında yatmakta olduğunu görerek meçhul zi - yaretçiyi yakalamak istemişlerdir. Fakat çok asabi ve heyecanlı bir halde bulunan meçhul şahıs bu sefer de elin - İdeki büyük demiri onlara kaldırmış, kor- ku ve şaşkınlıklarından istifade ederek a- partımandan kaçıp gitmiştir. « Hâdise zabıtaya aksetmiş, takkikata başlıyan memurlar kısa bir zaman içinde bu meçhul şahsı yakalamışlardır. Mütecaviz o civarda oluran David a - dında bir musevidir ve yapılan sorgu - sunda: «— Benim babamı bu doktor muayene ve tedavi ederdi. Fakst babam geçenler- İ .İde öldü. Ben de kızdım, bugün gidip ka- İasını yardım: demiştir. İ Asabi bir buhran içinde bulunan Ds- İvidin akli vaziyetinden şüphe edildiğin - den bu nokta da tahkik edilmektedir. are gemisi İngiltereye döndü Londra 26 (Hususi) — Almanlar tara- fından batırıldığı iddia edilen «ârk Ro- yal» tayyare gemisi, beş ay müddetle At- las Okyanusunda ve muhtelif denizlerde vazife gördükten sonra, bugün İngilte - için bu emre iiaat etmiyorlardı Fakat | mezarının başı... Tabut heniz mezara in.) redeki üssüne dönmüştür. bu defa bıçağın parlak ucu doktorun Ütrek göğsüne dayandı. İshak: — Korkma ihtiyar, dedi. Ben senin canımla oynamak istesem yol yakın iken ne diye zahmete girip deniz kenar- larına kadat gideyim? Sizi bu akşam. yarın sabah otele gsönderemem. Çünkü ilk işiniz beni polise haber vermek ola- caktır. Hele bir yarın sabah olsun, ben sağ salim İstanbula ayak basayım; o zaman, siz de bu gece sandalında misa- fir edecek clan arkâdaşım sağ salim karova çıkaracaktır, dirilmiştir. Üzerine toprak atılmaktadır. Tam bu sırada onu ebediyete uğurlıyan- lar arasında bir zat teessürünü yenemi - yerek ileri atılıyor, yarı örtülmüş mcza - rın üstüne kapanıyor ve hiçkıra hıçlara ağlamıya başlıyor. Bu zat bir Türk de - ğildir. Memleketinin kayıbına değil, in- sanlığın kayıbına ağlamaktadır. Kendisini tanıtalım: Üniversite sabık Arab edebiyatı profesörü Alman Reşer - dir. Şimdi bir bunlara, bir de muharrir VâA- İtalya - Mısır münasebatı Kahire 26 (AA.) — İtalya ile Mı - sır arasında bir ademi tecavüz pekı yapılacağına dair dolaşan şayislar hak İtalyanın Mısır elçisi Nazzolni miştir kiz Ne bir pakt, ne de bir harb mevzuu- bahstir. Misırla dostuz ve dost kalaca- ğız. Çukurovada pirinç ekimi Adana (Hususi) — Adana Ziraat Br sözlere inânamıyorlardı. Buradı,.|1â Nürettinin yazdığı fıkraya bakır. Bü-İ Müdürü Ceyhan ve Bahçe mıntakala- deniz kenarında hangi sandal, arkadaş? Fakat İshak, yı işaret ede — İşte, ded hangii hilde kayık bekliyor. yük ilim adamlarımızı yaşadıkları müd- detçe takdir edemiyoruz, bari #lümle - belki mazur görülebilir, fakat nankörlük asla! Bizi dünya ayiblıyacaktır! rında çeltik ziraati işini tetkik etmiş - tir, Fenni şartları haiz olmak — şartile elile sahilde bir nokta.İrinden sonra tekdir etmiyelim. Cehalet|bu yıl ancak Osmaniye ve Bahçe böl - gelerinde pirinç zeriyatı (o yapılabile - cektir. Balkanlar ve Tuna havzasında sulh (Başlarafı 1 inci sayfada) nın umumi vaziyetine uydurmuştur. Ba- zı meseleler vardır ki, bunlar hakkında kömuşmamak, konuşmaktan daha iyidir. Macar - Sovyet münasebalı normal - dir. Yeni hududumuzda hiç bir fevkalâ - delik yoktur. Peştede endişe Roma 26 (A.A.) — Havas: Macar başveki Kont Telekinin Koma yı ziyareti, son Avrupa hâdiselerile ve bilhassa Brenner mülâkatı ile sıkı surette alâkadardır. Budapeşte kabinesinin Av. rTupa hâdiselerinin aldığı seyirden endişe duymakta olduğu gözüküyor. Berlin ile Moskova arasında hergün daha ziyade fili bir mahiyet alan işbirliği ve Tuna ve Balkan Avrupası üzerinde bir İtalyan - Alman - Sovyet anlaşması ihtimalleri, sa- yettar Macar mahfelle; rini arttırmakta ve bu mah T, Macar İ menfaatlerinin nihayet “Roma - Berlin mihveri menfaatlerine kurban gitmesin- den korkmaktadır. Bu sahada meselâ, Bu dapeşte, İtalya ve Almanyanın, Macaris- tanın Romanyadaki isteklerini harb so - İnuna kadar tehir elmesi için halen yaptı- ğı tazyikin taktik sebeblerirni anlıyama maktadır. Her ha'de Kont Teleki, Mus #olini - Hitler mülâkatının hakiki şümu- Yünü Romada şahsan öğrenmek istemiş - tir. Faşist hariciye nazırının, dünkü gö rüşme esnasında, Macar başvekiline İtal yanın siyasi faaliyeti hakkında izahat ver miş olduğu ve Avrupanın cenubu şarki Fransız Başvekilinin bir hitebesi (Bastarafı 1 inci sayfada) Başvekil, on dakika süren bu nut » kunda Daladye'nin icraatım takdir ve sükranla andıktan sonra, ezcümle de- miştir ki: Bugün. hükümetimi, Fransız mille- tine takdim ediyorum. İttifak husulü. nü temenni ediyorum ve bütün perti- ler mensublarma, kabineye iştirak tek lifinde bulundum. İttifak, icrastemızm neticesini o karşılıyacaktır. Fransanm harb ortasında. mütemadiyen düşen bir hükümet manzarası arzetmemesi lâ - zrmdır. Hitler bunu bekliyordu. Za - İ yıfistmamızı istiyordu. Fakat tehlike bertaraf edilmiştir. Şimdi hükümet icrası lâzımdır. Ka- bine dahilinde 9 azadan müteşekkil bir harb komitesi vöcüde getirdim. Mü zakere için kâfidir ve harekete geçmek için de fazla değildir. Yaşadığımız an İkat'i bir andır. Vaziyet sarihtir. 1936 İhlartında, Alman ordusu Rhenani'ye girdi, 1938 Martında Viyanaya, 1939 Martında Praga, sonra Memele girdi 1939 Eylülünde, Sovyetlerin ortaklılı- ğile Polonyayı parçalayarak Varşova- ya girdi. Nihayet Finlandiya hailesini gör - dük. Düşmanın zalerlerinin büyüme » sine, böyle büyük bir kütleyi. böyle bir rejimin idaresinde nizam <ına al. masına meydan bırakırsak, hürriyet bi. tecek ve Fransa bitecektir. rimizin kanımı beyhude dökmemek im Xânını vermektedir. Fakat. bu gayret bütün sahalarda yapılmalıdır. Bunun içindir Xi herkes vazifesini Ha etmelidir. Hükümet, herkesi yerli yerine koyacaktır ve milli gayrete İş- tirakten imtina edenler çiğnenecek - tir. Başımızı dik tutarak imtihana doğ - ru yürüyelim ve boyun eğmeğe değil, bir muharib ruhu, bir galib ruhu ile, 6 imtihanm hakkından gelmek (için hazırlanarak yürüyelim. İsviçrede bir albay Almanyaya kaçarken tevkif edildi Bere 26 (A.A) — Askeri vesaiki hâ- mil olarak, Almanyaya gitmek üzere bu- dudu geçerken tevkif edilen albay fon Jalfaz hakkında takibat yapılmasına fe- deral konsey tarafından izin verilmiştir. n endişele- |” J|mıntakasında vaziyetin müstakbel inld şafları hakkında Macar başvekilinin © dişelerini izaleye çalışmış bulundu! şüphesizdir. Kont Teleki, bugün Mussolini taraft dan kabul edilecek ve Perşembe günü : Papayı ziyaret eyliyecektir. Roma 26 (A.A.) — Kont Teleki, F mada bulunmaması dolayısile Kr itarafından kabul edilemediği için hü kümdara Naib Horti'nin samimi Ü mestimı göndermiştir. Kral, Mac başvekiline teşekkürlerini bildiren b icevab yollamıştır. Macarların metalibatı Roma 26 (A.A.)— Corriere del 7 cino, Macar Başvekili Kont Teleki'ni Roma ziyareti hakkında şöyle yazi iyor: Haber alındığma göre, İtalya, Ma caristanm metalibatı hususunda o bai *ashhüdlere girişerek Macar's'ana ti minat vermekte ve fakat bunların ta hakkuk ettirilmesini umum! Avrup bududları tadilâtı yapılacağı zaman tehir eylemiştir. Alman - Rumen ticareti Diğer taraftan ayni gazete, Bükreş ten aldığı malümata istinaden, Almai Rumen ticaret müöbadelelerinin ağır laştığımı bunun, d4 sebebi Romanya min İngiltere ve Fransaya karşı giriş tiği yeni taahhüdler olduğunu yaz maktadır. ehirde modern işçi halleri açılacak (Raştarafı 1 inci sayfada) susun temini için hazırlanan projenif esasına göde, seyyar satıcılar (İstanbul Beyoğlu ve Kadıköyünde açılacak iş kallerinde toplanacaktır. Seyyar satıcı * lar işçi hallerinde da'mi mürakabe al * tında tutulacak, istenildiği zaman aşıls nacak, yıkanacak ve elbiseleri etüv o'a* caktır. Modern işçi halleri metruk duran med reselerde açılacaktır. Bu işe elverişli bü Tunan medreseler tesbit edildikten sor tamir edilecek, temizlenecek, oturu"! yatılabilir. hale (OMHrağ © olunacaktır Tecrübe mahiyetinde olmak üze re ilk işçi hali şehrin İstan bul eihetindeki .medreselerinden b rinde vücude getirilecektir. Bu half idaresinde varılacak neticeye göre pro üzerinde ıslahat yapıdacak ve geniş mi yasta diğer işçi hallerinin açılmasına ge çilecektir, Bu suretle seyyar satıcıların sihhi dü rumu dalmi bir kontrol altında bulun durulacak, sattıkları gıda maddeleri isti nildiği zaman gözden geçirilecek, ayi zamanda tarihi kıymeti haiz bulunaf medreseler mahvolmaktan kurtulacaktır. Südetli iki Alman askeri Holândaya iltica etti Amsterdam 26 (A.A.) — Havas | iŞ Alman tayyareci çavuşu Holândayi Yeni İngiliz kuvvetleri Majino hattında Paris 26 (Hususi) — Pransadaki İn * giliz kuvvetleri, Majino hattında yeni bif bölgeye daha yerleşmişlerdir. İngilizlere terkedilen bu bölgedesi Fransız kıtaları cephe gerisine alınmış © lardır. Bu bölgede yeni istihkâmler 9 biokhauzlar vücuda getirilecektir. Fransız istihbarat nazır! Londraya gidiyor Londra 26 (Ilnsuşfi — Yeni Frans istihbarat nazırı Frossari'ın gelecek ta Londrayı ziyaret edeceği bildirilme” tedir, Prossart, İngiliz istihbarat nazır S Con Rit ile görüşecektir.