Hergün Sovyet - Fin anlaşması Avrupanın geri kalan Kısmı için iyi mi Oldu, fena mı? Ekröm Uşaklıgil w. Helsinkiden gelen bir telgraf anlatı - yor: «— Mariciye nazırı Finlândiyanın Sovyet Rusya, ile hangi'şartlar altında anlaşmış olduğunu izah etti. O söylerken şehirde bütün Bayrak'ar yarıya indiri - mişti. Derin bir matem vardı, halk ağlı yordu. 'Takmin edilebilir ki, dünyanın dör” köşesinde bu haberi okuyan herkes kal- binin burkulduğunu hissetmiş, içinde de- rin bir acı duymuştur, Bire karşı yüzle çarpışan Finlândi © kadını ile, çocu arı ile çarpı çan Finlândiya, kahraman Finlöndiya bu © neticeye mi lâykı? | Vatanı yaşatmak için ölen 30 bin şehi-! » din yattığı toprak bile ölenlerin socuklar. rında kalmıyacak. Fedakârlığın hududu-| hu da geçen 164 günlük âmansız bir mü-| cadeleden sonra göreceğimiz akbet bu me olacaktı? İnsan olupda, siyasi sülâhazaların fevkine çıkınca, bu netice karşısında «yazık» hükmünü vermemek mümkün, » olamaz, bu noktada bütün dünya mütte- 2 z fiktir. Fakat bu sulh, bu anlaşma katrs-| 7/ibef'in yeni man bir milleti mateme sokmuş olsa da Dalai Laması Avrupanın geriye kalan kısmı için iyi ii oldu, fena ms? susle verilecek cevab! Bu sütunumuz- düşünenin menfaatine göre değişir. | |“ kei Air * we müuvi a! pü A ke İ kümdarlığına se | o Muhterem Fransız başvekilinin Fran- gilecek yeni Dalai | siz meclisinde söylemiş olduğu son söy - Larsanın, eski La. Jevden anlıyoruz ki, müttefikler elli bin | 7ânın öldüğü da- © kişilik bir yardım kuvvetini Norveç sa- a ye > hillerine çıkaracaklardı, İskandinavyalı- EM arm manafakaleri ein veya olman nda küylü bir Çin çocuğu olduğunu Norveç ve İsveç tapraklarından geçirerek | Yazmıştık. Burada kendisini görüyorsu- — Finlâmdiyaya yollıyacaklardı. Bu takdir ;Vuz- de Sovyet Rusya ile fülen Barb haline girmiş olacaklardı. Şimal Buz denizinde — Sovyetlerle başlıyan harbin muhtelif saf. “ halardan atıyarak pek kısa bir zaman — zarfında tâ Uzakşarka kadar sirayet et- azm layt ve be LE iz Keİvanın güzelliğinden istifade ederek Bir! büyük bir harb karşısında kalacaki:. gece limanda bağlı bulunan bir sandalın pe içine atlarlar ve fakat dalgalar sandal v e hemen açığa sürüklerler. Çocuklar bağ - Anlaşma yapıldığına göre: rışmağa başlarlar. rağ Mile ame- © Pinlândiya harbinde az çok yorulan Jeler koşuşurlar, fakat yakında bir'san- , eksiklerini de az çok anlamış olan Sov - dal bulunmadığından elleri böğürlerinde ie yet Rusyanın biraz dinlenmektense, yeni | kalır. Nihayet bir cankurtaran merke - — bir maceraya atılmayı istiyebileceği uzak zini meseleden haberdar ederler. al eş i : . Derhi bir a m bir cankurtaran sandalı çocukları ara - O ranmalarını seyretmeyi mirecci “İmağa çıkar, bütün alar görünür. e çe çıkar, araştır; neticesiz Müttefiklerin Rusyayı tazyik etmeleri| y5 dairesi lala gemileri teh İ ihtimali ise Almahyaya petrol sevkini | gizle haberdar eder. Kırk sekiz saat ço - | ömüne geçilmesini istiyen İngiliz ve Fran-| cuklardan hiç bir haber almamaz. Ban:- $iz gazetelerinin neşriyatından doğmuş lardam'ümdd dı ps » â ç. ie kesilir, bir şüphedir. Hakikatte Finlândiya cep-| Pekat, açık deminde bir gece va yazin | hesinde önlerine açılmış bir saha varken won bocaladıktan sonra çocukların san - “Rusya ile doğrudan doğruya harb hali- gym bir İsveç ticaret gemisi görür ve “he gelip gelmemeyi dört ay iheelemiş O- İz tarı. “lan müttefiklerin şimdi © cephe kapan-| “Gemi Mfentevideğya gitmekte clan Yi. “dıktan sonra bir başka cephede Rusya İle) sana avdet eylemek imkümni bulmaz. mücadele açmayı düşünmeleri ihtimeli geki.le keyfiyetten Ulman dairesini ha - #araziyeleri çok genişletmek olur. De “| yer gar eder. Çocuklar ancak geminin av- k ki 6 buçuk ay vi Gephede, da- detinde, yani 12,000 mil kateyledikten sen geniş bir sahada başlamış olan har İra evlerine ve baba ve analarına kavu - | İ İki İngiliz çocuğunun baş'arına gelen'er İngilterede Sussex eyaletinde Cember şehrinde oturan iki yaramaz çocuk ha - t SON POSTA —Düşmedisen kurtulabilirsin & Bir bardağı taşıran sönuncu damla ise... SÖZ ARASINDA Pe eye Hergün bir fıkra Greta Garbonun izmaritleri i Greta Garbo İsveçe gittiği zaman i kendisini daha orada çocukken tax» 5 yan ressam Merman'ı ziyaret etmişti. Greta Garbo ressemin evinde iki saat kadar oturdu, konuştular. müddet zarfında artist birçok sigara içmişti, Ertesi gün ressamın lizede okuyan oğlu, Üzeden eve döndüğü zamen cepleri şıkırdıyordu. Ressam oğluma para vermemişti. Bu paraları nereden Dulduğunu merak etti. — Senin cebinde paralar şıkırdı- yor, nereden buldun söyle? Diye bağırdı. Çocuk korkmuştu: — Darılma baba, dedi, doğrusunu söylüyeceğim. Dün Greta Garbonun burada içtiği sigareların izmaritleri. ni arkadaşlarıma sattim. ? aa a aa a asnans s0084 mm 0eva00000000 00099000 0YADA 900: Pa İngiliz harbiye nezareti *“ kadın askerler ,, için emirname çıkardı! Harb başlayahdanberi İngilizler kadin as kerlerrlen azami islifadeyi terin için birçek| tedbirler alımylardır. Şimdi tahtı süâhta buluzan kadın asker-| ler hakkında İngiltere Harbiye Nezareti ağır kükümleri ibtiya eden bir emirnama çikar, mıştır. Bu emimatenin mühim maddeleri şun- Yardır: | — Pransada bulunan İngiliz askerleri, zabitleri biç bir veçhile ailece orada bulund. mazlar. Yani bir . İngiliz askeri Fransada #tek» olarak kalmak meeburiyetindedir. Ay- ri mesburiyet kadın askerlere do şemiidir. , Fransada izdivze edecek olan Herhangi bir İngilir zabiti veya askeri darbal ekarsıdı. İngiltereye göndermek (meebariyeindedir. İsdivac eden «kadın asker» ise derhal oca. istan seferinin bitmesinden sonra tek şurlar. inhisar etmiş Sovyet - Fin ân- i undan sonra da büsbütün dar bir 9 iie kakmiştr. Ve Aviube bik sesik 12.850.625.910 teloraf bütün dünyaya yayılmak istidadınday - ken mevziileşen bir harbin önündedir. a Sovyet - Fin anlaşması Avrupanın ge- kalan kısma için iyi mi oldu, fena |Jar İçin Sovyet - Fin anlaşması elbett m? suale verilecek cevab odüşünenin/olmuştur. itine ve mantık silsilesine göre) | Avrupa bir dönüm noktasındadır. A- m kıbeti, milletleri idare edenlerin ve Dünya işlerinin; mili menfaatleri bir) iklerinin derecesi tayin edecektir. ha tekerrür edemiyecek | fırsatlarılan Ekrem Uşakkıgi tifede ederek cezri hal şekillerine bağ. suretile neticelendirilmelerini iş- tiyenler ve harbin yıllarca sürmesi paha. ına da olsa buna imkân görenler için Sövyet - Fin anlaşması elbette fena çi muştur. Buna mukabil harbin ber vakit- “kinden ziyade bir çıkmaza girmesinin izi fı da haksızlıkları tamir eden, & sulh yapıya sevkedeceğini düşü - için, milli emellerin çok tehlikeli | kadar gitmekten çekinenler! bu harbin zorlukların Ve imkân zlıklarım gördükten sonra bir diğeri- nin çıkmasını ihtimal haricinde bulan - senede tam 12,850,625.910 telgraf çekil - miştir, iy 7 İSTER çelerinde müessir oldu mu? Bir arkadaş şunu anlattı: İSTER Son yapılan istatistiklere göre Birle -! yasi olmuştur, Harbiye Nezareti buna da şik Amerika cümhuriyeti dahilinde “birişu cezri kârarla cevab vermiştir: il kadın sübayları beraberse balk arasında ge. INAN, Hayatın birçok sahalarda yüzde on, on beş, hattâ 90 dere cesinde pahahlaştığı muhakkak, fakat bu pahalılık atle bü — Dostlarımdan beş kişiye müracaat ederek sordum ve anladım ki, aylık sarfiyatlarında yükselme yoktur, yalnız yemeklerin çeşidlerinde değişiklik yapıtmış, giyime müte- iNAN, smı gönderecektir. Kadın veya erkekler dönmesi icab ettiği hakkında hangisinin valara teteddüd'er — Evlilerden berhangisinden daha 22 iii. iade ediliyor ise İngiltereye o dönecektir 3eB R. F.: erkek sübayları İlesâ T.8> izebilirler Fakat bir B E Fs sübayı Me bir «A, T. 5» kadır eri birlikte gezemez Mütekabilen Bir «A T. Ş» kadın sühaya biti erkek eri İle gezemez... Bu hüküm «lnkanla- lar.da tatbik edilmemektedir. l B.B, Pe Fransada bulunan erkek İngiliz İSTER ali mek arzusile alışkın velce günde 9 kı mecburiyetinde kald Jaşın anlattığı kaide umumiyetle tatbik edilirse Bu ari bize öyle geliyor ki, İSTER “İestemek İwiiyenler saçlarını Ortasından yarıldığı Halde batmıyan gemi İmperial Transport adında bir İngiliz öİpetrol gemisi geçenlerde bir Alman tah- telbahirinin torpili ile fkiye bölünmüş tür. Gemi on gün müddetle bir İngiliz kruvazörü tarafından çekilerek İskoçya- da bir limana götürülmüştür. Tayyare yolculuğunda telgraf muhaberesi Tayyare yolculuğu hem günden güne emniyet arzeylemekte, bem de her hu - susta tekâmül eserleri göstermektedir. Bu cümleden olarak Amerikada «Trans - Canada Airlines. hattı yolcuları seyahat esnasında telgraf çekebileceklerdir. Yol cuların telgrafları radyo vasitasile en yakın tayyare İstasyonuna bildirilecek - #ir. Bu yüzden munzam ücret alınmıya - cuklir. Büyük şahsiyetler ve “ben ,, kelimesi Nevyorkta Siraküz üniversitesi talebe- sinden biri merak ederek öüyük şahsi - yetlerin (ben) kelimesini ne #adar kul! andıklarını araştırmış ve Hitlerin her 54 kelimede bir kere, Musselininin her 83 kelimede bir kere, Ruzveltin her 100 ke- İimede bir kere, Daladyenin her 234 ke- limede bir kere ve en nihayet Çember - Yiynin her 250 kelimede bir kere «ben> dediklerini tesbit eylemiştir. ordusudur. «A. T. Ss kadın teşkilâtıdır. Mer iki teşkilâtın erleri beraberce gezebi Erler... $ — Kadınlar ancak «Harbiye Nezareti, tarafından verilen üniformalar giyebilirler. Kendi hesablarına ve diledikleri vechile «fantezi» üniforma yapğramazlar... 4 — Pek sz olması şartile makyaja mü - sanada edilmiştir. 3 — Kadınlar saçlarmı mümkün mertebe kısa keseceklerdir. Uzun saçlarını muhafaza enselerinden! yukarı iyice kaldıracaklardır. $ — Makyaj ya kırmım ya esmer olarak yapılaMlir Fakat az olması şarttır. Esmer makyaj hoş görülmemektedir. 7 — Berber easkeri makamı emrindedir. 4 — Permananiların adedi katiyetle iah. did editmiştir Ayda ancak bir permanant yaptırabilirler... İNANMA! öteberi almaktan da vazgeçilmiştir. İşi biraz incele- olduğum kasaba baş vurdum, o da ev- n ken şimdi miktarı 8 ya indirmek ığmı söyledie hayat pahalılığından en ziyade hayatı pakalılaştıranlar müteessir olacaklardır. İNANMA! Sözün kısısı Comedi Française'i Turnesi münasebeti, E Ekran Tal, ransıların: «Gayri resm. Fran- sz büyük elçileri adını verdik. leri, ve kendi kültür ve medeniyetlerinin" her vesile ile propagandasını yaptırnz ğa" vasıta eyledikleri Cemddie Française ar. tiştlerinden seçme bir grup pek yakınla memleketimize geliyor. Günlerderberi, birbirlerimize, kend. kendimize sorup duruyoruz: «Bu yüksek sen'atkârlar, temsillerini hangi sahne ü- zerinde verecekler?. Diğe' Balkan şehire lerinde az çok rabıtalı tiyatro binaları gördükten sonra bize gelen bu adamlara karşı tiyatro yokluğumuzdan ulanmıya « cak mıyız? Yanılmıyorsam, daha zeçen gün, İs . tanbul halk mümessillermden O böziları, i şehrimizi mutlaka, ehemmiyetile nasib bir tiyatro binasile techiz ey- lemek istiyen sayın Lâtli Kırdara epey hücum etmişler, bid'at saydıkları bu işten onu vazgeçirmek istemişlerdi, Comâdie Françaist'in türnesi tam za manında gelmiş, ve şuurlu belediye rei - simizin, zaten ekseriyetin tasvibine maz- har olan noktal nazarını takviye edecek bir vaziyet ihdas eylemiştir. Şüphesiz ki, her cihetten bü kadar ile ri giden bir memlekette, hâlâ derlitoplu bir tiyatro binasının bulunmayışı affe - İ dilmez bir ihmal, bir kusurdur. Demagoji düşkünleri gerçi: «Daha pek çok eksiği. miz varken, dünyanın masrafını edip de tiyatro inşa etmek ne demektir?» yolun- ida bir tekim |âf ve güzah kendi mes - İleklerine pek uygün bulurlar. Bulurlar amma, kazın ayağı öyle değildir. Mi - letler, dünya nazarında medeniyet sevi yelerini isbat için demagoğların rağmına, böyle kültür âbidelerini, ilk bakışta, bel ki de daha mübrem görünebilen diğer ih« tiyaclara takaddüm ettirmek mecburiye- tindedirler, Bize kendi kültür ve medeniyetlerinin meşru propagandasını yapmak Üzere, â- yağımıza kadar Bir sar'atkör zümresi gönderen Fransız dostlarımıza karşı, eğer şanımıza lâyık bir tiyatro binasına malik İbuhunmuş olsaydık, biz de onlara mede- İniliğimizm mukabil propagandasını yap- mak fırsatını bulmuş olacaktık. Bu sefer İ kaçırdığımız bu fırsatı bir daha sefere te- Mifi etmek imkânını, muhterem doktor Kordara, ve onun gibilere muhalefetle değil, müzaheretle temin eylemeliyiz. Tiyatronun meden! bir camiada ne de- rece lüzumlu bir şey olduğunu, her ileri hareketten tevahhuş eden padişah Ab - dülhamide bile anlatılmış ve o zamanki şehremini şehid Rıdvan Pass, buzür hâl$ yerine diğerini koyamadığımız Tepebaşı tiyatrosunu, bundan tam elli yıl evvel bi- na effirmişti. Ve bülün teknik kusurlerma, noksan larına rağmen, o sahnede bize, Sara Ber- nar'ları, Koklen'leri, Rejan'ları, Barte'le ri, Müne Sülli'leri, Margrit Moreno'ları, Gabriyel. Robin'leri görmek imkâmul verdi, Allahtan ki, zanianında ve hilâharz bir çok iftiralara uğrıyan, zemmedilen o hür fikirli ve çalışkan adam bü tiyat pıp da bizlere yadigâr birakı bugün, Komedi Fransez Cincimeydanında bir gnleş İm mecburiyetinde kalacaktık. İ Yarm Tepebaşı tiyatrosunda Fransız İ kültürünün muhajled şaheserlerini zevk- Te temaşa ederken, tiyatronun bânisini de hürmetle ve rshmetle yâdetmeyi u - nutmıyalım? BM, gi Elzem Calu anama saanen