Sayta 9 BİNBİRDİR İBATAKHANESİ zazan Reşad Ekrem Müezzinzade Alicik aya inledi. Bal Mehmed ağa da bir. net LERE çocuk büyüdük- nbire ateş kesilmişti: * çe, mahallenin haytaları ile de düşüp — Bre canı cehenneme oğlanın... Ah kalkmağı başlıyacağından o korkuyordu. dim olsun yarından tezi yoktur Hüseyin ! Evi, cami ile kapı karşı idi. Ali, evlerile efendime bir çubuktar bulayım ki bu | camiden başka bir yer bilmezdi. Hoca 'Tayyarzade ayağına su dökemesin!. paşada oturan bir topal Mustafa efendi Diye bağırdı, kapı yoldaşına da: | vardı. İlmi ve fazileti ile herkesin hür — Bre kapı yoldaşım yürü... Vallah met ve muhabbetini kazanmıştı, ülemüâ ve billâh ben seni bu derdden kurlar-| Arasında da büyük bir itibar ve şölıreti rım... Yürü... Yürü... Yürü bre adam, olduğu söylenirdi. Müezzin efendinin Diyerek hazinedarı atına bindirdi. O |ahbablarından idi. Haftada iki gün uğ- Konağa döner dönmez doğru Güm- Tardı, Küçük Aliye hıfzı babası talim rükçünün huzuruna çıktı. oTayyarzade etmişti. Topal Mustafa da, hesab, kite- vak'asını olduğu gibi anlattı. Bal Meh-'bet, tarih a ve hemen her geli- med ağa halim, selim bir adamdı. Çok Şinde de Ömer efendiye: «8iendi... E- geç kızardı. Kızınca da ateş İearyera VA Benian? Aliciği arz Ki Tayyarzade hakkında ağzına geleni sa- bir çimi, vermek çağıdır. vurdu. Nihayet Hüseyin efendinin ayak-| vallah bu ateş gibi eri > e larına kapanarak: jdan ele avuca sığmaz olur...» — Benim efendim... Vallah ve bil. Bir aralık, güzide ülemadan ve devrin lâh... Yarından tezi yoktur Istanbul ka- Yi a ea m ner zan, ben kepçe, sana bir nevcivin Ççu-! araçelebi KE MY SN buktar oğlan arayıp bulurum ki bu nan. | bir güzide hizmetkâr aradığını işilen Ö- kör Tayyarzade külhanisi ayaklarını su mer efendi, m ME Mim fik- dökemesin... iFini sormuş, Mustafa i kaşlarını çâ- Dedi. Hüseyin efendi Bal Mehmed 2- e e i .İve Seyrine meclübdur> demişti; bay ür ey yl Br b İl güv öp Al ladı. Emektar bazinedarına iltifat etti 'Yi Gümrükçü Hüseyin efendinin kapısı. Yakat, zavallı Gümrükçü, “Teyyarzade 4 ve leyin Gemi br vr eli deve gibi bir sevgili nedimini elden kaçırdığı.) Kn > ri İMO .İna öyle yanmıştı ki o gece, uyku uyuya- kova am ö ei me madı ve kat'i kararın verdi: Ertesi gün, Bal Seli Me de bu- kimseye haber vermeden, konakta her- — Sa »med ağaya açmış, © da, bir İkes uyurken, erkenden çıkacak ve doğ- V“ eek e efendisine ârzete ruca Fazlı Paşa sarayına gidecek, Gev- PER nn iş örüm Aliyi »taşra heri Esma hanım sultanın ayaklarına ii ie bir hizmetle almak olmaz, kapanarak Tayyarzadesini istiyecekti. (08 imi haremde büyütmek gerek- (tir “ Bal Mehmed ağa, Gümrükçü Hüseyin efendiye Müezzinzade Alinin uzun bir methiyesini yaptı: «Benim efendim, ha- AGA-BALTIC RADYOLAR| TAYYARZADENİN PEŞİNDE Gümrükçü Hüseyin efendi ertesi sa- TOPTAN SATış Bolu, Kastamonu oteli « .. yen hal 0syalı Ahmed Gülüm İri lörlnm İrayüeteere sırasında Bolu - Kastamonu oteli eski müste- iya mahdumu Fuaddan Tosyalı tüccar Gülümzade Bay unmuştur. İçi ve dışı tamamen tamir ve her türlü ihti- cevab verecek şekle kontlmuş ve mobilyaları yenileştirilniştir. . EN TATLI SAATLERİNİZİ TEMİN EDER PERAKENDE satış yeri: Beyoğlu İstiklâl caddesi No. 48/1 ODEON Mağazası YERİ: İstanbul Sultan Hamam Hamdi bey geçidi No. 48/56 bah erkenden Bal Mehmed ağayı odası- na çağırttı. Bu sadık bendesine Tayyar-| zadeyi unutmuş gibi davrandı. Kendisi-| ne, akşama kadar bir güzide ve nevcivan çubuktar bulmasını! sıkı sıkıya tembih etti. Esasen Bal Mehmed ağa da o gece g | uyuyamamış, hep burnu düşünmüştü.) Tayyarzade hakkında zincirleme savur- duğu hakaretin en hafif kelimeleri «nan- kör, kopuk, medrese kaçkını, eskicizade ve köçek, idi Daha efendisine nadide bir çubuktar bulacağım vâdederken ha- tırına Hocepaşa camisinin müezzini Ö- mer efendinin oğlu Ali gelmişti. Ali, on dördünü yeni bitirmişti. İki yıl evvel hıfzı dinlenmişti. Hocapaşa camisinde SAÇ: SABUN bağ ee rr EU kas : U li b Gü ra a Li ei remde bir sine bülbülü güzide oğulluk yapıp büyüt. babası onu sana verir, ö- Tünceyedek Hüseyin efendrmizin has oğ- İlu-olsun der, bak a“benim efendim sul- tanım, Allahın hikmetinden sorulmaz, sana kızdan ve oğlandan evlâd verme müştir. Ali gibi” bir“nevcivanıoğel e- dinmek yedi hac sevabıdır. dedi. Gümrükçü Hüseyin efendi: — Mehmed ağa, var git o müezzine, oğlunu alıp akşama bana getirsin. çocu- Za kanım kaynar ise vallah sözdür, ev- Midlk alırım ve hem dahi, ölüm hak, miras helâldır, malım ve mülküm dahi bırakırım. Dedi. Bal Mehmed ağa gittikten son- Öksürenlere EN e Ml a ie C ürenlere : Katran Hakkı Ekrem A | Neşriyat Müdürü: Selim Ragıp Emeç |seni. demişlerdi. Ömer efendi onu vi ile “dikkat ettiği Bal Mehmed hee — kala Katran Pastilleri de vardır. «| santeueat > #77 BC, a, | Ke de alaya emel aile ik — Neden?, : ken çiftliklerinde ağaçtan düşerek bir kaza geçirmiş — Ya beni tanıdığı halde aleyhimde Me süylemeğe başlasaydı!. Ya tema Lırsat bilerek ağzını açsaydı?. ve Aman radyocuğum; böyle şey clur Asabileşti: —— Olmaz mi?. Olmadı mı, Mu, okmyacak mı? p< ;3lçeklar vardır Oki O hakikat Tâk Sapraşık adımlarla caddeden geç- 1, âfinda yalan, melânet, iftira kusmak. | mek gibi kimseye zararı © dokunmiyan an tatmin ederler. Bunların gıdası, | #aPsİ bir hataya düşmesi onun için kâfi- t ve haysiyet eşidir. Namuslu adam. | dir. Nazırın her şeyi unutulmuştur; sa- Marin dürüst varlıklarına evvelâ riyanın, | İe8€ sarhoşluğu konuşulur. İlem de ne- sonra da iftiranın baltasile hücüm ede.|T9de bilir misiniz?! Meyhanede!... Tek kendilerine yem çıkarmak peşinde İnsanların arasında böyle düşük ruh- r. Bu gibilerin dini, imanı, ahlâkı, |JUlar da bulunduğunu bildiğim için Mar- akidesi sadece ve ancak para ve sandal. | Yoraun ses çıkarmamasına adetâ sevin- yadır. Para ve sandalya uğurunda, şeref. dim. ten bihaber oldukları için, bn şerefe Ben böyle Bükreşten Ankarayı) birden kıyarlar. Mazilerini karıştırınız; dradan Varnayı çalarak Bulgar kığına karşınıza behemehal gayri tabit insanla. | Bulgarca?! a behimt #htiraslarını tatmin yolların! o Petko kısmetim; yandım aman 5 hayli mesafe katetmiş bir fezahat| Türküsünü söyletirken Hulki Soyer Wwprimesi çıkacaktır, karısına sordu: Bu kategorinin faziletsiz müntesibi;| — Her şey hazır mı Maryora?. olmuyor — enkazından saray, ahbab molorun-| — Her şey hazır sevgilimi. Misefir. küşane kurar. lerimizi memnun ederiz ümidindeyim... Bir de bu cinsin hasbi hınk deyicisi) — İçki ne hazırlattın?. Yardır. Bu tip için «bilmek, tanımak» | — Şampanya, şarap, viskil. Şart değildir; söylenen sözün sadece «ö-) — Rakı? Jeyhtes olması ona yeter. Güneşi değiL| — Evde var; letiyen ölürin çıkarırız. rar, Memlekete on sene hizmet Fransızca geçan bu muhavereden Sihirli çöz konuşuyor! Yazan: Zeynsi Besim Sun İnsan kıyafetinde ©tmiş bir nazırın bir akşam sarhoş ola-| Maryoranın annesi de, Hulki Soyerin'riyetim var?, Ah Hulkit, Öyle bir haltet-'Tak takarsın. : İsminin validesi olduğunu bilâhare öğrendiğim tin ki... — Kaynanal karı feha fena bize ba- kiyor; bu bahsi bırik ta nöden ziyafet veriyoruz, onü söylel. — Maryoranın isim günü. sana bir yüzük getirdim, cebimdedir. Sonra veris rim de gelinine isim günü hediyesi ola ihtiyar kadıncağız da bir şey anlama! — Anne!, Gene başlama Allah aşkı- kocasına fransızca sordu: miığlardı. Bayan o Nikolesko keyfiyeti, Tümence. kızından istizah ederken anne-| si de Hulkiye, türkçe, sordu. nal, Koca Türkiyede kız mı bulamadın?. — Ne könüşuyorsunuz?. Annende ge- — Evet; gene başlama Allah aşkına!.İne çehre fena... — Yok güzelim; bana sabahleyin bir — Ne oluyoruz oğlum?, Gene ziyafet Kimdir, kimin nesidir, Allahtan başka! say tembih ettiydi de... mi var), EN ai ay — Evet anne... ER i — Anne, yanhş düşünüyorsun. Bir — Va'lahi bu sizin fanfinlerinizden v-| gta benim karım, Romanyann en asi, isandım Hulki! Gelin fransızca bilir, ben | in necib, en kibar, en aristokrat, en zen- bilmem; annesi türkçe bilmez. Evin içi! , ailesine mensubdur. türkçeden başka her şey bilen hanımlar.) |. Daha yok muf. la, hizmetçilerle doldu. — Gelinden rumence öğren annel. | | şadık zevcesidir. — Ayol; ellisinden sonra dil mi öğ-| — Evet amma, banu sen söylüyor. reneceğim?. Mademki kocası Türktür; 0 sun. türkçe öğrensin. hâlâ ekmek, su deme-| . . Bırak bu iptideflikleri annel, Yer. İsini bilmiyor; ayıbdır. yüzünden senin bildiğin kocalık kalka — Türkçe öğrenmeğe ne mecburiyeti| bir asır oldu. var anneciğim?. — Ya benim kendi memleketimde; tidir!. kendi evimde romanca mi, kitabca nu, ne hasbaysa onu öğrenmeğe ne mecbu-| Maamafih kârm bana anlatti: Çöcuk- — Avrupada böyle şey yok anne... |kavga ediyor. © * — Ne tembih ettiydi?. — Söyliyemem... — Benden gizli öyle mi?. — Mümkün mü elmasım?, — O halde bilmek isterim! — Sana isim günün için bir hediye — Sonra görüyorsun ki dünyanın en almamı tembih ederek bana beş yüz MH ra vermişti, 320 liraya bir yözük bularak aldım; 180 lirasını geriye getirdim; ona kızdı... — Çok mu buldu? — Bilâkisi. Benim gelinime 320 lira- — Ayol, o 'Türk kızında iffet slâme-|lik yüzük yakışır mı7. Herkese karşı ben bu yüzüğü naml takarım diye benimle © <Arkam'ver)