Sinema âle minin garib ve gülünç yalanları gina eememesininassessasanemensssnsene sss, | Film kumpanyalarınmn ilin şefleri halkın alâkasını san'etkdirlar üzerinde toplamak için hergün bir yalan haber uçururlar. Bir gün Şirley Templin bir küçük kz değil de, bir cüce olduğunu duyduğumus Aman bayret edersiniz Hollywoodun güzel yıldızlarından Rita Sinema #leminin «yalan» ile arâsı ema san'atkârları üze - dikkat nazarlarım çekmek| umpanyalarnın matbust leri ve ilân şefleri akıllarına | her şeyi uydurmaktadırlar. On- İar için bir tek gaye vardır: O da hal- sin: celbeylemek.., ç Holivudda bulunan film kumpanya- > İlânst dairelerini yalan mer - ezleri addeylemek doğru olur. Burs- râa hergün, her saat hattâ her daki- he kârlar hakkında bin bir yan- , #vadizler verilmektedir. Bu yalan ve dalgalanma, dalgalana, ga7e- Da aksetmektedir, Ve bura- la avadis peşinde koşan gazeteci- T tarafından kapışılmakta, şişir! Rez si dercedilmektedir. ; : n ufak ve saçma' bir yalan bövle - Ekle mü sak a e Gerli vak'a bir hâdise şek - Amerik i r yer çizen kadar er i olmamakla be - , poda dahi i v çieriimekinii bu gibi hava ve Pİ Yazımızda “sırt dedikodu a uyandırmak için durma havadisler- a atilan bu den bahsedeceğiz; Şimdiye kadar sinema san'atkârları İçin uydurulan haberlerden bir kaçını sayalım: Gi Meşhur Fransız komik gan'at. »del'in şöhretini temin eden inin sahte olduğu söyle; mektedir. Halbuki bu yalandır. Bu iki diş san'atkârır kendi dişleridir. 2 — Shirley Temple sözde bir kü - çi kız değilmiş. yirmi beş yaşındâ ossi için birçok havadi rulmuştur. Saçının takma ol. tanesinin camdan Mürat'nın bir bacağın'n tahtadan olduğul.. arvey'in Alman oldu - zel yıldız yüzde yüz sir. Almanyada çok film çe- olmâsı onu Alman zehnettir - Hayworth ile sanatkâr Tony Martin 6 — Eric von Strohelm'in bir Al - man ajanı olduğu söylenmiştir. Hal - buki bu sah'aftkâr 1909 senesindenbe- iri Amerika tabiiyetindedir. 1914-1918 Umumi Harbi sırasında Amerikada Al | man propagandası aleyhinde vazile almıştır. 7 — Fransız san'atkârlarından Al - bert Prejean. Majino hattı ilerisinde, gene san'atkârlardan Charles Tranet ile birlikte bir tayyare muharebesinde telef olmuşlarmış! 8 — Diş meselesi Jeanette Macdo nald için de ileri sürülmüştür. Bu se- vimli yıldız bu bâvadisi duyar duy - maz çök hiddetlenmiş ve bir noter hu- zurunda dişlerinin takma olmadığım 9 — Olivia de Haviland'ın esmer ol Jrnadığı, yüzüne boya sürerek esmer - (liğini temin ettiği söylenmişti Halbuk! bu san'atkâr halis bir esmerdir. 'Clark Gable ve Csrole i Lombard kaybolup bulundular Geçenlerde Holivud pek heyecanlı günler geçirmiştir. Meşhur sinema san'at | kâr Clark Gable, karısı güzel sihema| o Önümüzdeki haftadan itibaren Anka- siniz. Size kimin telefon ettiğini hâlâ| tecavüz arası (Yıldı Carole Lombard ile birlikte bir.İrada «Gençlik ve Spor» isimli haftahk| bilmiyor musunuz? | dehbire artadan kaybolmuşlardır. San Diegodan alınan bir haberde bu'mıştır. Büyük bir ihtiyacı kapatacak 0-İ zünden ,herkes gibi ben de 0 kadar he- sanatkârların Kaliforniyan:n en 15612 bir/lan bu mecmuaya, muvaffakiyetler dile-| verana kapılmıştım Ki,. yerinde müthiş bir fırtınaya tw ları bildiriliyordu. O RÜN otuz dokuz yaşım tes'id eden Clark Gable'nin U fırtınzda kaybolmarı haberi Holivudu ve Amerikayı: altüst et- miştir, Metro Goldwyn Mayer fi yası dahi heyecana düşmüştür. Çünkü bir fki gün evvel bu şan'atkâr ile yedi senelik bir mükavele imzalamıştı, Mu - kavelenamenin tutarı 2400,000 Türk Ti - rası idi. ılduk kumpan- Nihayet iki san'atkârın balta girme —| ihtisaslarını yazmalarını rica eylemiş ve | bekledim. Cevab yok. Telefonda ba - İbunüun 'için-san'atkârlara on beşer bin do-| gırdım. nihayet, sabrım miş ormanların içinde bulunan bir ku lübeye #ltica eyledikleri haberi alınmış SON POSTA SPOR Milli küme maçları için Londradan hakem getirtilecek Fenerbahçenin Macar antrenörü bugün geliyor İstanbul futbol ajanı, milli küme maç- larının muntazam bir tarzda için Londradan bir hakem ç teşebbüse geçmiştir. İşden anlar bir hakemin idare edece- Bi maçlar hem nizami olacak, hem de| hakemlerimize güzel bir ders fırsat: ve- rilmiş bulunacaktır, Fenerbahçenin antrenörü Fenerbahçe klübü ya takımı cereyanı | törmek için | ir derhal takımı çalı caktır, Altıntuğun itirazı | Altıntuğ klübü, Galatasaraya yapı »! İlan maçın müsald ve nizami bir sahada| oynanmadığını ileri sürerek hakem ta-| rafından verilen rapora #tiraz etmiştir. Hakem tarafından verilen raporların hiçbir suretle tadili mevzuubahs olamı- yacağı halde, iş saha komiserine sorula- cak ve rapor yeniden tetkik edilecektir. İstanbul voleybol birinciliği İstanbul Voleybol - Basketbol ajanlı- ğından: 989-940 yılı İstanbul voleybol birinci- liği müsabakalarına yakında başlan» caktır. Tertib edilecek müsabakalar hak- Jkında görüşülmek üzere alâkadar klüp murehhaslarının 16/2/940 tarihinde saat (18 de bölge merkezlerine ge'meleri rica İolunur. Kız mektebleri voleybol maçları 7 Boğaziçi Lisesi - Çamlıca Lisesi saat| Ankaradaki spor hareketleri Ankara, (Hususi) — Cumartesi günü İ Muhafizgücü © sahasında o Maskesporla! İHarbiye karşılaştı. İlk golü Harbiyeliler İyaptılar, devre bitmek üzere iken Mas- İkesporlular beraberlik sayısmı çikardı- lar, İkinei devrede Maskespor iki gol daha azandı, fakat birisi penalıdan olmek iüzere Harbiyeliler üç gol daha yaparak İmağlâbiyetten beraberliğe sonra da ge- İlibiyete ulaştılar. Bu suretle Harbiyeliler .İmaçı (4-3) kazandılar. Mülkiye mektebi voleybolcuları İstanbula geliyor Mülkiyeliler, sömestr tatili İederek İstanbula gidip voley yapacaklardır. Maçlar şu günlerde 16 da Beyoğlu Halkevi snlanunda yapı caktır: 26 Şubatta Mü » Gaiatas ray Lisesi, 28 Şubatta Mülkiye - Boğazi- Lisesi, 20 Şubatta Mülkiye - Yüksek! hendis, 1 Martia da Mülkiye - G veleyboleuları teması Ga- ait aray klüf Mülkiye kayakçılarından bir grup sömestr tatilinden istilade ederek Ulu- dağa gitmişlerdir. Ankarada yeni bir spor derçisi | bir spor mecmuası çikacağı haber alm- riz, Selim Tezcan aaa ve kulabalık bir heyeti seferiye kendi « lerini orada bulmuştur. Clark Geble ve zevcesi Carale Lom- bard kaybolmadıklarını, fakat baş başa kalmak arpusunu hisseylediklerini me - raklilara bildirmişlerdir. İ İşin Amerikanvari meticesi şu dlmüş- tur ki büyük bir Amerikan kitabcısı san'atkârlara müracaat ederek Holivud- dan uzükta kaldıkları 36 saat zerfmâeki Yar teklif eylemiştir. Yazan : İlhami Safa telefon muhaveresi Da Başı sarılı olmasına rağmen rahatça konuşabilen Al Hikmet tereddüdsüz cevab verdi İniye müsaade istedi. Tabii bir şey an * lamıyardum. £ — Peki sonra me oldu? Netice ki « anlayamadımıZ Dünkü kısmın hulâsası Bir öğle sonu Bahçekapıda «Fikri ve Asım Serikler. kumaş deposunun Bodrumundaki kısımda çalışan Âtıf acele acele gelip aşağliminle konuştuğumuzu iniyor ve arkadaşı Hikmete serleniyor. Fa) sizden ne istiyorlardı? kat biraz ilerleyince onu yerde kanlar için gtkiüee ani adım. Hiçiiz ki Tem kaldırılırken o ancak'İ şey anlayamadım. Yalnız bir iki sani « «Tanımıyorum. Bir adam... Bir sopa ie. »İye sonra bu adam 'benden ö: dileği diyor, - ve üç dört dakika sonra kendisine muf Zama, ie mhdabale ediyor. Tabhecrl sme-İ) ai getefon etmemi söyliyerek bend byor, tahkikata girişi n mağara -| bir numara verdi ımarayı bir kö bodrum ka gezmeğe ydettim,.. Durunuz, vereyim. (Roman devam ediyor) yeleğinin bir e parçasi çıka binden ak Ali Osma n kalemle bir — Hayret ve merak içinde id İmünasebet? Beni kim ve niçin a İ Üç dakika ya bekledim. ya bekleme “4. dim. Hemen telefonu açarak zaptetti « Bim numarayı buldum. Bir saniye sone ra merkezden bu numaranın muvakkâs ten kapalı olduğu cevabını âldım... At hiç bir şey anlayamadığını bi kere daha işrab edecek tarzda dudak» larını bükerken AK Osman Yüzünü bus ruşturdu; — Tabii, dedi. Yankş bir numara ler,.. Uydurma numar. Yanlış numara verildiğini anla « yınca bir dakika bile durmadım. He « men Ali Hikmete yetişmek üzere koş- tum. Maalesef üç beş dakika çeç kal « dım... â Atıf bir dâhza düşünerek: ! — Acaba memur bey, bu telefon ©- n. İyunu beni üç beş dakika mağazaya geç vardırmak için bir hileden ibsret mi idi? Yani Al Hikmeti yalnız bırakmak ve benim yardımımdan mahrum et « Yalnız mü ) ne giderlerken eçılir,.. Son vak'ade bu merdivene çıkan ka- pının saat on fkiye beş kala açıldığı ve çeyrek geçeye kadar açık kaldığı sa bit almuştur. Burada we civarında kim- se dolaşmadığı için meçhul şahsın bu| kapıdan ve bu merdivenden bodruma indiğini kabul etmek zaruri gibidir. Maamaiih Ali Osman buradan inip çıkan mütecavizin mevkii ve bodrumu » bili ne hükmetti Ertesi gön. Ali Osmanın ilk işi meo- ruh Hikmetin srkadaşı Atıf; bulmak oldu: — Rica ederim Atıf bey. bana şü on hâdisesinden bahseder mis tı, birdenbire #nlıyamıyarak ra ANH f ırken sizi telefondan istememiş- efon... Bana ki- en de anlıyama- ak ta m. Benim kı- taatkanede olduğumu bilen birisi olacak, kat kim? Doğrusu. ben dün size bu tw walümet vermeli idim. Hatlâ pece kendi kendime düşünürken belki hir hata işlediğime hükmederek sikıl- öm bile... ” edebilir mi — Evet... Arilaşilıyor ki hata etmis-İdir ettim ki — Ha evet,,, Şu te yn ett ma « virmi yo le olacak. Fakat bu Imatı bana vermek için neden dört sant geç kaldığınızı anlay min tele ar Tum. Âtıf şaşkın ve mahç — Ne bileyim? O dekikada bu ma « lümatın kıymetli olabileceğini tahmin dim? Biraz düşününce tak Bu telefon meselesi ile bir münasebet bulu « — Telefonda İşittiğiniz sesi nüzde Hiç mediniz mi? “Tanı sese benzemiyor mu” — Hayır... Hiç ki zetemeğim. — Hayır... Amma dünkü hâdise vü- Taherri memuru birdenbire meğa- za memurunun sözünü keserek; — Peki *elefon nasıl oldu? Evvelâ l onu anlatınız. Tabarri memurunun bazı a leri ve sesinin bazı tonlar, Atıf — Garson, telefonu açık ni sıkacak bir mahiyet almıştı için hemen koştum. Tan riiçin düşünerek, ses bana Atıf olup olmadığımı sordu:İ riyordu. B —'Kağın sesi mi, erkek “ bıcak tereddüdle cevab ve versin ki memur İse — Peki, eyvallah Ali Osman, ma dasına davet ettiği koridoru geçti. Mağaza Fikrinin odasına geldi. Âtf bey diye > küçük bir 0 memi sö; i dakika Yele sahiblerinderi tükeniyordu ki telefonda gene ayni ses bir (Arkan ver)