14 Şubat 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

14 Şubat 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İz Süzta Hergün İngilterenin en büyük: Kuvveti Ekrem Uşaklıgil ranmz . guzetecilerinden çin yazamadığını anlatan fıkrası hoşuma gitti, sütunuma aynen almak istedim. Diyor ki: «— Bugün biraz tenbelliğim tuttu, manını geciktirdikçe geciktirdim, Raftan dinlendirici bazı kısımlarını bir defa daha zevkle © kudum. Bahis mevzuu olan Düma'nın bir halk romanıdır. Vikont Bregelon adın; taşır. Sayfala- nn çevirdim. Hakikette sayısı dört olan üç silâhşoru ne zevkle okudum bilemez» siniz. Ve bir bahis üzerinde. durdum. Bileceksiniz, bu babis Artagnan'ın At - bos'u Bastil zindanına götürdükten sonra dostunun serbest bırakılmasını İstemek (zere kralı görmiye gittiğini anlatır. Sahne şiddetlidir! 14 üncü Lüi kurti- zanlarını hakikati söyliyen eski askerle- rine tercih etmiye başlamıştır. Ve Ar- “tagnan cesaret ederek krala bağırır: — Majeste! Tercih ediniz, uşak mı is- tiyorsunuz dostu mu7 Asker mi, reverans yapacak dansör mü? Büyük adamını kukla mı? Hizmet mi bekliyizsunuz, ğ - nÜnüzde eğilmelerini mi? Sizi sevmele « rİnİ mi istersiniz, sizden Korkmalarını ma? Eğer bayağılığı, alçaklığı, » tercih ediyorsanız Majeste, söyleyiniz! Bizler, eski zamanlardan kalan, eski 28- manların okahramanlıklarından okalan bizler, gidiniz. Elinizde gene kâfi mik - tarda kurtizan kalır. Çabuk olunuz ve beni dostumla birlikte Bastile yollayı - BiZ» | Bu fikra benim çok hoşuma gitti, oku- dum, birçok defslar okudum. Hürriyet, açık kalbiilik, cesaretle ya - pılan tenkid nadir görülen şeylerdendir, münasib “olur ki, bunlar ceflelkalem 4- filmasınlar. Zira kralların hekik! pusla - ları, vaziyeti anlemıya yarıyan yegâne Yyasıtalarıdır. Fakat Vikont Bragelonne'u bir defa daha okurken vakit geçti. Şimdi günlük fikrami yazamıyacağım. Uoeuvre mu - harrirlerinden “beni mazur görmelerini rica ederim; © İçin sansörün koyacağı kayıdlara baş e - © er, fakat siya hidiseleri yazmakta, — fikrini söylemekte, işle yukarıya kay - dettiğim fıkra da gösteriyor ki, oldukça serbesttir. gelince, sulh zamanında serbestiye malik olan bu » memleket harb zamanında da, askeri ha- © Derler milatema olarak, bütün hürriye- tini muhafaza eder, her İngiliz fikrini © söylemekte tamamen serbesttir. Nitekim geretelerinde hergün görüyoruz, filân vekilin veyay filân idarenin tenkid edi dilimi işltiyoruz. Fakat ayhi #amanda'da gm © Miyik kuvvetini törnin eden bu mdud- suz hürriyeti, hürriyet &sıklığıdır.. Ge- Be biliyoruz Ki, büzün Fransa, İngiltere harb halinde bulunuyorlarsa, bu arzu tek bir adamın kafasından çıkmış değil- dir. Hiç değilse millet namına söz söy - ; Jemiye salâhiyet sahibi büyük bir ekse- © riyet istediği için böyle ölmuştur ve böy- © e olduktan sonra 'da yip'lan tenkid et- mek için, eğer varsa halayı tamir etmek için serbest kapı bırakılmıştır. Buna mukabfi Almanya için hiç bir © Zainan ayni şey söylenemez. Orada da devlet reisinin bütün milletin istikbalini © alâkadar öden bir ölüm ve dirim mesele- sinde eğ fikrile hareket etmiş ol. : wi etmiyeceğiz. Elbette fır- kaşının, hükümetinin nafiz azasile, ordu- mun erkân: barbiyesile istişarede bulun- muştur, bulunmuş olacaktır. Fakat ken- di hissinin, kendi kararının netice üze - Hinde büyük tesir etmiş olduğu da mu- hakkak olacaktır. Ve nihayet harb Gön edildikten sonra tahaddüs eden vazi - yete bakınız. Bir tek Alman gazetesi yoktur ki, kü- çük bir tenkid yapabilsin, bir tek Alman biri li günlük yazısını yazamamış. Ni- gönlük #kramı yazmıya başlamak za - bir kitab aldım, Aleksandr entsiksy| Özmründe ilk defa | sein August Jana zamanında milli emniyetini mubafaza' © biliyoruz Ki, Pransârın, hele İngilterenin (İd'dir. Yu «Aşk> tan dır a geçen çok görülür, bir defa hırsa kaptırdıktan sonra hırsı bırakarak İ dönen yoktur. Mahkemeye giden Meşhur bir model İngilizlerin o©n İ meşhur o heykel iraşlarından Epps- modellik (© eden Halia Selmi, öm ründe ilk defa & larak bir mahke- imeye gitmiş ve İbir arkadaşına ke- Aranılmıyan muazzam servetler Aranımıyan servetler olur mu? diye İ durmaktadır, bu muazsam oparwlara hergün. faiz katılmaktadır. ; Bir çok adamlar bankalara müracaat ederek paraların sahibi oldukların: iddia ediyorlarsa da mürscaatlerin ço- ğu esassızdır. Yahud ki ellerinde kâfi delâil yoktur, Bugün bu hususta fki misal arzede- ceğiz: Otuz senedenberi Sırbistanda. bugün de Yusaoslavyada Visiliç adındaki ada- mun varisleri aranmaktadır. Ay adam saç kesme makinesinin mu- i goslavyada bu ismi taşıyan 25 berber tesbit edilmiş ise de hiç biri arenilan Visiliçin verisi değildir, Visi- Me bundan otuz sene evvel yirmi mil- yon dolar para bırakmıştır. O farihten ber! bu para bit kat daha artmıştır. İkinci vak'a şudur: Beş senedenberi Vedel adında bir adamm varisleri ara- nilmaktadır. Bu adm 250 milyon dolar bırakmıştır. Meim- Kampf'ın beşinci tab'ı Alman devlet reisi Hitlerin meşhur Mesin Kampf (Kavgam) isimli eserinin beşinci tab'ı kısaltılmış olarak son gün-| lerde neşredilmiştir. Rusya ile yapıla.| cak herhangi bir anlaşmanın, Alman-| yanın sukutuna sebebiyet (vereceğin! yazan kısım eserden çıkarılmış değildir. a ——— ——— zAfı bu noktada olduğu gibi, İngiltere - nin büyük kuvveti de bu noktadadır. Ekrem Uşaklıgil İSTER İN © — vatandaşı yoktur ki, bir iliraz sesi yilk-! > « şseltebilsin, Halbuki işte İngiliz gazetesi! yazıyor, işte İngiliz vatandaşı söylüyor, harb fikrinde olan da, sulh istiyen 'de fikrini söylemekte serbesttir. Karari ek- seriyet verecektir. Almanyanın büyük Aksarayda Sofular tam on sekiz kil mast nazarı dikkati celbetmiş mahallesinde oturan bir adam gür.de ekmek alırmış, Bu kadar fazla ekmek ol takib etmişler ve adamın INAN, , fakat saşks N İ | ! kendisini sstlırs» insanı ayağından bağlıyan bir zinrire benzer, köp- “maz koparılmaz, bir defa yakaladı mı insanı ölümüne kadır p noktada alıkor, başka şeyi görmektende meneder. amm “Hergün bir fıkra İki tane karınca Bir profesör zooloji imtihanında, i hiç çalışmamış bir talebeyi böcekler- den, imtihan ediyordu. Profesör ne sorduysa cevab alamadı, nihayet: — Hiç olmazsa, dedi, bana bir bö- cek ismi söyle, Talebe düşündü; çekine çekine; — Karınca! Dedi. Profesör yhemnundu; — Çok şükür bunu bildin, bir tone daha söyle, $ Ç Talebenin de yüzü gülmüştü. Hes i ( i i : İ $ men söyledi: — İki tane karınca. . — İngilterede kendi gıdalarını hayvanlarına yedirenlere ceza Hükümetin verdiği yeni bir kararla gi- da hususunda israfa bulunanlar, mese - ilâ insanların yiyebileceği gidaları hay- vanlarına verenler ya ağır surette para cezasına çarptırılacak veyahuğ da hapse mahküm edileceklerdir. Aslanın kuvveti kuru löfmı imiş! 'Bu iddiayı feri süren Loren Cezari 8- dında bir İtalyan aslan terbiyecisidir. Bu adam bügün 55 yaşındadır, 20 yaşından beri aslanlar içinde bulunmaktadır. Hep aslan yetiştirmekte, onlari talim ettr- mektedir. ” Bu adamın iddiasına göre orta kuvvet» te bir pehlivan mükemmelen eslan ile güreşebilir. Şu şart İle aslarım ayakları kalın bezlere sarılın ve ağzı kapatılsın! Gene bu bayvan terbiyecisinin iddia- sına göre aslanın kuyruğunun sallantısı ile bir adamı devireceği doğru deği'dir. Aslan kuyruğu ile köpeği bile deviremez. Aslanın pençelemesine ve ısırmasına mâni olumur ise kediden farksız kalırmış. İngilterenin serveti Dünyanın en zengin memleketi İrgil teredir. Bugün günde 8.000.000 İngiliz I- rası sarfiyatı vardır. Gerek İngilterede, gerekse omüstemlekelerinde (muazzam servetleri bulunmaktadır. İngilterenin servetinden bahsederken akla Davud aleyhisselâmın serveti gel mektedir, 'Tevrattan istihraç edildiğine , Şeksprin piyeslerini En güzel bir şekilde Oynıyan srtist Şekspirin o ya rattığı piyesleri! oynamak, tiyatro #leminin en zor, © nisbette de en şe- refli ohâdiselerin den birini teşkil e- der. Piyes kalird- manların, oyaşst-, mak, tiyatro san'a; * v tında en yüksek! merhalelerden birine ulaşmak demektir. İşte bugün Londra tiyatro âleminin en sayılı Şekspiryen oyuncularından. başta gelenlerden biri Con Gilgud'un, son. gün- lerde seyyar tiyatro heyeti ile bitarat| devletlerin hükümet merkezlerinde *Şa-' pacağı bir turne hükümet tarafından te- hir edilmiştir. Keodisine «Edebiyat ve san'at âleminin sefiri» Ünvanı verilmek- tedir, Üç İngiliz balıkçı gemisine gelen nimet Künunusaninin 12 nci günü Şimal de- nizinde balık avına çıkan üç İngiliz ge“ misi birdenbire Alman tayyarelerinin şiddetli hücumlarına uğramışlar. Gemi- ler tayyarelerden kaçınmak için derhal ağları kesmişler ve zikzak olarak gitme- ğe başlamışlar. Nihayet tayyareler uzak- Jaşmış, gemilerden birt ehemmiyetli. bir yara almış. Fakat buna karşi tayyarele. rin attıkları bombalar ile o kadar balık telef olmuştur ki balıkçı gemileri bunlari toplaimak'a başa Çıkamarmâler ve depola- rının hepsine tıka bara balıkları doldur. duktan sonra İmana dönmüşler, Kül dökmeden püro sigarası içme rekoru Geçen ay Felemenkte Lâhey şehrin-| de püro sigarası içenler arasında bir! müsabaka (yapılmıştır. Müsabekanın mevzuu şu idi: Kül dökmeden en fazla müddetle kim sigara içecek? Buna «Kül rekoruz denilmiştir. Müsabakaya 50 kişi iştirâk eylemiştir. Hans Ludvij adında biri kazanmıştır. Bu usta tiryaki 12 santim uzunlu- ğundaki pülro sigarasını 10 santim kül göre bu peygamberin serveti bugünkü İngiliz brası rayici ile 24.164.280.000 Ji. radır, AN, İSTER aldığı on sekiz kilo mişler. İSTER ile İçmeğe muvaffak olmuştur. Galibe bir altın püro sigarası veri)- ir, İNANMA! | mami a se. NR. 8 Sözün kısası | E. Ekrem Talu i u ihlikâr yapan fırsat düşkün “ lerini âdeta İ numaralı mi et düşmam addediyorum, Ahaliden fala mal için kırk para farla uldıklarında. delayı değil. bâdiselerin önünde kıtle” şan ve değeri artan eşya için ziyade parf vermeğe tabiatile katlanacağız. Lökin of tada fol yok, yumurta yokken, sırf geçe Umumi Harbin damaklarında kalmış ta“ dını tazelemek #stüyen madrabazlara öf” keleniyorum. Onlarm kasıdlarını kazal endişesile tahdid . edenlerden değilim Nazarımda suçları daha büyüktür, dahâ vahimdir. Memlekette bir kıtlık ve pa “ balılık havası yaratmakla milletin mâ“ neviyatını da bozarlar; yurddaşları ümiğe sizliğe, ye'se de sürüklerler. â Erasali görülmemiş bir hız alan propaganda harbinin en yaman silâhler rından biri düşman, veyahud ki $ : antipatik milletleri darlık içinde termektir. Bu harbin başındanberi ku » laklarımız mütemadiyen şunları duyu “ yor: ğ — Almasya açtır! İngilizler vesikâ usulünü tatbik ediyorlar! Fransızları içecek kahveleri yokmuş!. vesaire. 3 .Bu “kabil rivayetlerin mukabil tarafa behemehal zarar vereceği kanaati olmas saydı, bunlar her vesile ve her vasıta ile: boyuna tekrar edilemezdi. : İhtikâr böyle rivayetlerin” çıkmasına ve yol almasına sebebiyet verir. Hava “ yiri zaruriyeden birinin yokluğunu işa& eden ve o yokluğa sun'i şekilde amil o < lan kimse her mâanssile bir bozguncudur., Devlet, koyduğu kanunlarla ve yaptığı teşkilâtla bu bozguncuları mümkün ol * duğu kadar &ıkı takib ediyor. İhtikâr baş kaldırdıkça cümhuriyet o hükümetinin, kuvvetli yumruğu ensesine İneceklir. İbtikâr iyice bilsin ki bu defa çuval, apartimanlarının, kalay kâşanelerinin, çavdarpalasların, temiz yurd toprakları»; nın üzerinde halkın ıztırabile istihza e - der gibi yükselmelerine, sivası göz yaş” İarile yuğrulmuş duvarlarının © fukara! maba'lelerine şenâatle yüksekten bak “i masına meydan vermiyeceğiz. Atatürk bu milleti mijyonlarla “düşmanın. elinden." birkaç bezirgânın bazicesi ve haracgüzari, olsun diye kurtarmadı. i Hükümetimiz her ihtikârı şiddetle te peliyecektir. Yalnız şunu anlamıyorum.. Muhtekirin biri yakalanıyor, dükkünil kapatılıyor. fakat, çok manasız buldu * dum bir saygı ile, ismi ilân edilmiyerek gizli tutuluyor. 1 Ben, aç kaldığı için bir okka ekmek çalan ve ismi, cismi gürlerce gazetelere de teşhir edilen çocuğumuzun. yahud ki besliyemiyeceği piçini vapur 1s<kele- sinde terkeden pamuk Zehranın yerle * rinde olsaydım, bu manasız ve lüzumsu$. saygıya İsyan ederdim. Zira kendimi he? halde, memleketin iktısadiyatma, mille * tin hem parasına, hem de maneviyatımd kasteden mubtekirden kat kat üstün gö” Saygı görmek “herkesin hakkıdır. Fa « kat bü karşılıklı olur.Devletin kanun « Tara; memleketin hayati menfaatlerine saygı göstermiyen muhlekirin ise değil saygıya, hiç bir şeye hakkı olamaz! . Cam Cla seneenesöneresessseonsassuna sansa ssenaasanea9e0sesasenaesıi. Macar Hariciye Nazırı nişanlandı Budapeşte 13 (A.A.) — Macar ha riciye nazırı ile 28 yaşında Avustun © Gene muktekirler Hakkında ; yalı kontes Carinsky'nin nişanlandık leri bildirilmektedir. omarasanasasasasman an veramerare iner sap9aroramENKAv0eanyeasi TAKVİM doksan beş tane sokak köpeğini Bimaye ettiği ve hergün ekmeği de bunlara yedirdiğini öğren- NANMA!

Bu sayıdan diğer sayfalar: