2 Safa Yıldırım harbi, Kaplumbağa harbi Ekrem Uşaklıgil abiri icad eden eski Alman ku- mandanı General Ludendorftur, delâlet ettiği manayı gözlerimizin önün- de canlandıran ise «Velss oldu. İngiliz romamcısı evvelâ harbe takad- düm eden sahneyi anlatıyor: Başvekil üMimatomu almıştır, kabine- yi toplantıya çağırmıştır. Teklifi kabul etmek mümkün değil, sefire red cevabı verilecek, fakat ved cevabınm veriime- sinden sonra ne olacak? Vels anlatıyor; Birkaç saat geçmemişti ki, memleketin her tarafı canavar düdük'erile sarsılma- Ya başladı, derken bütün semayı tayyare filoları ile kaplanmış gördük. Ateş. gaz, zehir, ölüm. Ölümden kurtulan: bekliyen ise nihayetsiz bir sefalet! * Yıldırım harbinin ilk ve çok küçük mikyasta tatbik edilmiş sahnesini Habeş harbinde gördük: Durmadan bomba yağdıran tayyare, mania tanımıyan tank, paraşütle düşman gerisine dirilen asker. Ve harbin başlaması ile bitmesi hemen hemen bir oldu. j Habeş imparatorunu hazinesini toplı- i yarak hususi trenle Fransız toprağına f can atmış gördük. Geride kalsn, mevzii mukavemetlerle uğraşmaya kalan, ölü- 1 me karşı koymaya kalan bir avuç biça- I redir Habeş harbi yıldırım harbinin küçük mikyasta tatbik edilmiş şeklidir. Büyük mikyasta tatbik edildiğini Polonya har- binde gördük. Esası gene birdir: Tayyare tek gün içinde memleketin bütün naki! vasıtalarını felee uğrattı. Tank cepheyi birçok noktalarından de- lerek hududda çarpışan askeri geridinden vurdu. Psraşütle indirilen kıt'ada kaleyi içinden aldı. Ve 35 milyonluk çök mağrur bir dev'e- ©n 35 milyonluk ordusu 3 hafta içinde dağıldı. İki harbde esas bir olduğu gibi netice de birdir: Varşovşnın henüz kahramanca dövüş- mekle meşgul olduğu bir günde mağlüb ordunun başkumandanını Romanya top- rağında gördük. Geride ka'an, müstevli- ye karşı koymaya çalışan, açlığa, sefale- te, ölüme göğüs geren sadece millettir. Her iki tecrübe için de muteber olmak Üzere bir noktaya işaret edeli Habeş harbinde İtalya, Lehistan har- binde Almanya tecrübe, bilgi, ve teşki- Mt kuvveti. bakımından hasmile muka- yese edilemiyecek derecede üstündü, yi- dırım barbi de ancak bu sayede yıpıla- bildi. e er ME mina * Yeni devrin bize öğrettiği ikımci mü- cadele şekli, yıldırım harbinden sonra kaplumbağa harbidir. Alman ordusu, Lehistan seferini İna- nılmıyacak bir süratle bitirmiş olan Ak man ordusu üç buçuk ay oluyor ki hasım hattının karşısındadır. Nakliyatın: bitir. miştir, tahşidatını bitirmiştir, hazırlıkla- rını bitirmiştir, elinde milyonlarca asker, hemen hiç dokunulmamış cephane, fen- nin en son icad ettiği si'âhın her cins ve hesabsız vasıta vardır, İskat kımıldana- mıyor, kımıldanmaya cesaret edemiyor, edebileceğe de benzemiyor, vuziyeti hay- retle gösterene verdiği cevab basittir: — Ben harbetmek istemiyorum, etmek istiyen varsa hücuma geçmek ona düşer, diyor; diyor, fakat hakikat şu Ki, edebile- cek olsaydı çoktan edecekti, harbi birun evvel bitirecekti, biran evvel huzura ere- . SON POSTA — Üç sınıf insan arasında s Sözün kısası Şef ve millet Numnum E Ekm Tela ei uhterem Milli Şefimiz Ank£ Ta - Erzurum demiryolu boyu” ca bir tetkik gezisinden başşehre avdö buyurdular. Ankara garına ayak bastif” ları zaman necib siralarında, müşahcd”” cekti. Fakat yapamıyor, yaptığı sey. Cİ Kralın maiyeti erkânından birçokla - ay evvel Lehistanda yapmış olduğunun z tamamen zıddına bir kaplumbağa harbi- e Yeke $ Ve ileri görününciye dir. Birinci ve ikinci müşahedeleri birleş- | sahilleri tirerek ikisinden tek bir netice çıkarma. köprüsünde kalmıştır. Krsi karaya feld ya çalışalım: Mereşal üniformasile çıkmıştır. hareket muhakkak ki gayrişuuridir. doğru kaymuş ve olduğu yerde hayata gözlerini kapamıştur. Yıldırım harbi çok üstün bir kuvvet tarafından kalite, teşkilât, bilgi, tecrübe bakımlarından çok küçük bir devlete karşı yapılabilir, müsavi kuvvetler ara- sında yapılacak harb kaplumbağa harbi- dir, garb cephesinde şimdi yapılmakta o- lan harb de budur, Fakat bu şekil müca- delenin, kaplumbağa harbinin ilânihaye bu tarzda kalacağını da sanmıyalım. Ge- çenlerde eski bir İngiliz kumandanın: — Harb dövüşerek kazanılır, demiş olduğunu kaydetmiştik. Taraflardan birinin daha ziyade bekle- mekter vazgeçmek lüzumunu duyduğu dakikada bir üçüncü muharebe şeklinin zuhür eğivermesi de mümkündür. Ekrem Uşaklıgil İSTER İNAN, Banlarını kasıp kavuran spekülâsyon hevesi anlaşılan manifaturacılardan. demircilerden, inşaat levazımı salanlar- dan sonra basbonculara da sirayet etmiş olacak ki, bir arka- daştan şu hikâyeyi dinledik: — Bir baston alacaktım, tanıdığım mağszaya gittim, be- #endiğim mal için benden 8 lira istedi. Halbuki ben ayni şeyi daha birkaç ay evveline gelinceye kadar bir buçuk liraya alıyordum, fiat farkının sebebini sordum, adam masal söy- Temeye koyuldu: Güya şu ağaç Brezilya ormanlarından, ötekisi ise Hindis- İSTER İNAN, İSTER ISTER İNANMA! tanın bilmem hangi köşesinden geliyormuş, yollar kapan- miş, gelmez olmuş, #atı da çıktıkça çıkmış. Mağazaya şöyle bir göz gezdirdim, belki on bin tane değ- nek var, belki de daha fazla. — Yahu, dedim, bu hesabdan serin mağazanda en aşağı elli bin liralık sermaye var. Adam yutkundu, galiba hazır cevab değildi, söyle dedi: — Sonra işler de kesad, baston kullanın azaldıkça azaldı. — Desene mağazaya kırk yılda bir alık düşüyor, onun tüy- lerini yolmak lâzem...» İNANMA! lerinden derin bir haz duymuş kimsel& rin içten gelen memnuniyeti ve okunuyordu. Ri Türk milletinin bütün haslet ve meB” k yellerini nefsinde cemeden İsmet İnönü. İ., Türkiye Cümhuriyetinin mukadderati” ç temiz ve azimkâr ellerine aldığı gündö” © N beridir en büyük hazzını ber sı yarddaşlarile temasta aradı. Şeflik Sİ” > tmın ayni zamanda babalık sıfatını a ibtiva eylediğini bilen devlet resimi” ç jmilletin hiçbir derdi yabencı değil i O, bu derdleri derdlilerin kendi ağf : h rından dinlemek ister ve onların deri” Tanı gene kendileri'e elbirliği ederek 5 k İnadcı olarak bildiğiniz adamları bir defa daha gözden Muayyen bir görüşü müdafaa bahsinde kendine taraftar |mak yolunu tercih eder. Bu sistem ö " geçirirseniz iki kısma ayrıldıklarını görürsünüz. Birinci kı- & arıyorsan çok düşünenlerle hiç düşünmeyenleri ihmal ede. |den bugüne kalar mes'ud neticeler b sımda çok düşünenler, hâdiseleri kendi bakımlarından gö- ( bilirsin, kendi tarafma çekebilmen ihtimali çok azdır, fikir | miş ve Milli Şefimizin isabetli klik h renler bulunur, ikinci kışımdakiler ise biç düşümmeyenler © ve bilgi sahasında orta çapta olan insanlara bak, sana çabuk | ve yüksek direktiflerile birçok aksa iltihak ederler, fakat güvenme, sebatsızdırlar. lar bertaraf edilmiştir. z i Filhakika, şiarlarından biri halkali olan rejimimizin idealinde muvaffak Ss O 2 A R A Ss 1 NN BD A bilmesi için hâkimiyeti elinde vatan DE ile devlet mekanizmasının en başında lunan zatın arasında böyle daimi temi a MR naam almama al la almas yardimi kebeaei Mirna Loy Akrobasi oyunu a de vi ; . en büyüklerimiz tarafından gözle v€ Ana mı Her gün bir fıkra Yaparken kından görülmesi lüzum ve Sayda » —— — B, Diğer taraftan, memleketin muks€ Kap i Cömerdle dilenci m ie “ansöz 3 ratını sevk ve idare eden bir kimse İİ” Me Esmer sinema H > ğ fi Akrobasi oyun- geylet ieraatından doğan neticeleri ” A yıldızlarının en tr ih EE $, ları yapan bu Yetin ileri hareketlerini, maddi ve güzeli olan Mirna lini uzatmış Mey 'emiz giy ; e genç dansöz, vi kalkınınasım, müşterek gaye ve PP. Loy, yeni bir fil. eke ey ei bin seyircinin deh gipler etrafındaki vahdet manzarsil minde na rolü i o— Ben de sizin gibi gün görmüş ; şetten o büyümüş! reyülâyn sık sık müşahede etmek t€ gr yapmaktadır. Âm- İ bir insanım, sonradan. böyle oldum, $ gözleri önünde 15 İkaymetli bir kuvvet kaynağı olur. ne olmayı, güna- $ dedi i metre irtifada tra İşte bu seferki seyahatinden de MU, Of. hı kadar bile sev- i Temiz giyinmiş adam çantasını aç- i pezin üstünde bir zez Mi'li Şefimiz böyle bir kalb ku” e y miyen bu ince $ #, Dir lira çıkarıp dilenciye verdi: 5 den bayılıvermiş ile ve sevgili milleti hakkında güzel artistin, son Za - İ — Sen meden bu hale geldin i ve baygın bir halirah ve emniyet verici intbalarla Mİ. ÇE, i İ Diye sordu. Dilenci elimdeki liraya ? bi > İN pp lar ŞALE İ bekti, lirayı veren temiz giyinmiş er- $l de binbir müş, buyurmuşlardır. |... eni BN bir hisle filmler- i keğe baktı: : iltla, fakat sağ VE| oran getiren trenin bütün uğradfi #. de olsun analık İ — Ben de vektile sizin gibi Şezla salim olarak kür-İçan bölgelerinde yaşayan binlerce MS v İyapmak 'isteme- $ eömerd bir insandım. tarılmış, haslane-| dünyanın bu buhranlı günlerinde, er i si, Holivudda ken 5 md ye kaldırılmış -|maz bir sevgi ve imanla Şeflerinin «ği yakında Toku okallıi. tr. fında tek ve çelik bir küt'e Falinde e ML okyo sahkallılar kir Tanrmş olarak istikbale senii çe Si Z i, im” iş m i huzurlarında 4 cağı dedikodusunu çıkarmıştır. Cemiyetinin içlim / Holivudda san'atkârlar Pekmlei $ rında teyid Br TE > 1 nasıl seçiliyor ?... Ayni zamanda, muhterem İnönü İngiliz ordusunun en iyi tandaşlarını endüstri ve madencilik gı ii i iti En meşhur Pransız muharrirlerinden| halarında seferber halinde görme el Türkçe bilen zabiti biri olan «Molyer» eserlerini neşrettir- satını da bulmuştur. Ve onlarla hesDi. SOĞAN Meşhur İngiliz âlimi Sir Derison meden ve oynatmadan evvel onları aşçı! «emek lütfunda bu'unarak, aldığı a a İRoss'un İngilterenin, Ankara elçiliği e ema - lardan, Türkün Du işlerdeki kabiliY©” x Gal sildiğini Vi " oliywood. fil wapanyalarından akdir eyle: a müsteşarlığına tayin edildiğini yazmış çoğu, sinema san'atkârı olmak arzusun-| © Om Teindir ki, Mili Şefimiz bas” k tak. Denisan Ross ile birlikte. #yni Za“) erokyo'ğa sakslılar “cemiyeti, $on'da bulunan kadın ve erkek üzerinde ka-İ aydetlerinde kendisine tstikbale K manda binbaşı Büronun. Ankaraya) gönyeyde git aylık içtimalarım akte -|rar vermek hakkımı daktilolarıma bahşey-İç, mütebeseim bir çehre ile karsi” , geleceği haber verilmektedir. Binbaşt| a. o, çokal büyütmenin faydaları ve|lemişlerdir. e < N Burton'un elçilikte vazifesi, fahri baş-| yelleri hakkında verilen birçok tezle.| Bu san'atkâr namzeğlerine çevriltilen Giderken ve gelirken geçtikleri, ik h Jkâtibiliktir. Kendisi, İngiliz ordusunun | yi tetkik etmiştir. Cemiyetin eski ve|her #Um parçam hususi sesmelarda dakli-| yarda yüksek iltifatlarına mazhar Kip | Jen iyi türkçe bilen zabitlerindendir. salâhiyettar jüri azası, yeni gelenlerin /lolara ve kadın memurelere gösterilmek- tarı vatandaşların da şu anda peg Geçen hafta, Royal Central Asian So -| aka ilarını muayene ederek ölçmüş ve tedir. Bunlara birer sual varakası da tev-| vinç, bir gurur ve bir kuvvet Moi elety'in (merkezi Asya cemiyeti) dok-| 90" santim uzunluğundan aşağı olan | di edilmektedir. yi fare düşündükçe, dünyada bi “ tor Tevfik Rüştü Aras şerefine verdiği | sakalları beğenmemiş, sahiblerine del En fazla rey alan mamxed «san'atkâr» | i-sanların bizler olduğumuza «. N #iyalette #lrkçe bir nutuk söylemiş -|hn farla uzatmaları hiziminda zum Poe e e a a ini m Şe İN tir. Arabcası da kuvvetlidir. gelen tavsiyelerde bulunmuşlardır. Pi adındaki deriç' an'ate bu Söretle . Sr DE ii — İseçilmiştir. N İngiliz Kralını deniz Helsinki'de dehset sahneleri) © Eien Drew de böyle intihab olunmuş. GiLek ii ij . tutmuyor | Sövyet Rusya tayyareleri Finlândi «|'5” Eres. Sk olan or ii b * N İngiltere Kralınm Fransaya gittiği-| vanın payitahtı olan Helsinkinin üze- P'uanosunun başında mize Aa 1 ak Çekle ai . i. çi “ : a Dünkü trenle esi p ni biliyorsunuz. Müthiş ve çok fena bir dr en ie en ? : ölen bir san'atkâr Na See ühtelir rütbeli 23İ imi X # ş Ş, 'U ayriihtiyari » duvar dibine ir 2151 EE e al, muhtemel bir kazadan ko -) Nevvorkta, tanınmış Viyanalı must.) müteşekkil 22 Kek e Sile e N mi ; J dır. Havadan yı: ig nislayişi VUHME. ONURE piyine iranan kaldıktan sanre, diğe N rını deniz tutmuştur. Kral ise, Fransa KE çelmmşlarıdır. V4 “İsurun başında dostlarmer bir musiki Fransaya gideceklerdir. pull X kadar kaptan| ğan şevlerin yağmur değil de bomba ol ziyafeti çekerken, birden vücudü önel Dünkü Konvansiyonel'e yi i duğunu bildikleri halde yaptıkları bu Lİ ve Yu AE SELİM GRES