Son Posta Ss POR Lig maçlarının ikinci devresi haftaya başlıyor Mekteb'er voleybol, cek, Ankaradaki at yarışları ve güreşler de güzel oldu Bir aylık fasladan sonra futbol Ug maç - larına bu Pazar günü üç sahada birden tek- Far başlanılacaktır. Bir kısmı tamamen is. İirahate çekilmiş, bir kısmı da hususi ve ec- Bebi temaslarile faaliyetlerini devam ettir J Miş bulunan birinei küme takımlarımız bu beklide hep birden Mg şampiyonasının ikin- © devresini açmış (oOlmaktadırlar, Birinci devre maçlarına ümumü olarak göz gezdi . tirsek şampiyonluğun en kuvvetli namze di olarak Beşiktaş takımı göte çarpar. Dakika Siyah-Teyazhlar o bötün rakibler Yetierek birinci devre lig liderliğini kazan . Mişlardır. En tehlikeli raktbleri (OFenssi 9, Gi; Sarayı 5 puvan geride bıraktıkları gibi, Gol averaj vaziyetleri de çok iyidir. Beşiktaşlıların İlz maçlarında gösterdik - büyük enerji göz önünde tutulursa Bu seneki Uz şanmiyonluğunu kolayhkla elle . Fikden birakmıyacakları aşikârdır. Devreyi Üinei vaziyette bitiren Fenerlilerin takım - istikrarsızlığı ve müdufaalarının Bayıflığını düzene koydukları takdirde lig . de büyük rol oyniyacaklarını söylyebiliriz. İkinci devre (o maçlarında en büyük zolü devrenin üçüncüsü ©. Sarayın oyna- muhatkaktır. o Birine devrede çok talihsiz maçlar yapmış bulunan G. Sarar ünkit kadrosie şehrimizin en iyi futbol yniyan takımı baline gelmiştir. Yuzoslar Ya maçları bunun delilidir. Sarı - Kırmızı - maları #htlmali kuvvetlidir. Bu muntazam çalışmalarının mükâfatı olacaktır. Haftanın ve belki ligin en mühim karşı - aşması Taksim stadında ezeli rakibler Fe - nerla - G. Saray arasında olacaktır. İki ta - raftan birinin mağlâbiyeti (şampiyonluğun hersen hemen kat'i olarak o takımdan u - iaklaşmasına sebeb olacak, beraberlik Bo - şiktaşın işine yarayacaktır. Bu maçın büyük alâka le takib edilece . ğine şüphe yoktur. Bu haftaki maçların ten- kidini haşka bir yazımızla yapmağa çalışa - cağız. Bütün takımlarımıza ikinci devre maç larina İvi başlanmış yapmalarını ve muvaf - tak'yetlerini temelini ederiz. ç M.T.Ö İkinci kümeden ayrılan kiüblerim adedi çoğrldı İstanbul ikinei küme klüplerinden Güneş, Eyilik. Alemdar, Demirspor, Altınordu, Ana dolu iigden çekilmişlerdir. Bu klüplerden bazıları teşkilâttan aldık - Yarı cezslar delayısile, baztları da zayıf düş- tükleri için Beden çekilmeğe mecbur ka) . ! muşlardır. Adanada at koşuları Sonbahar at koşuları Pazartesi günü Tay. e meydanında, kalabalık halk kütlesi ö. Me ikinci devrede çok muvaffakiyetii İnünde yapıldı. Birinci koşu tay koşusu İdi, Maçiar çıkaracakları kolaylıkla tahmin e - Mehir. Birinci devrede Veta, Beykor, İ. Spor. S0- Meymaniye, Altıntuğ, Topkapı, FHA #ekilnde VE kuvvetlerine nazaran moral derecelerle man diğer birinci küme Klüblerimizin dereceleri muhafaza etmeleri mühte . eldir. Yalnız bunlardan genç Altıntuğ ta- Kımının birinci devredeki gibi muraffaki . devam ettirmeleri, kendi âyarm - Saki takımlara karşı daha iyi meticeler al e e RE SON POSTA EKONOMİ (Baştaraf, 7 inci sayfada) Amerikan muharririne nazaran Çe - koslovak sanayini de hesaba kattığı » miz takdirde Almanyanın sanayi is tihsalâtı 1913 yılına nazaran 96 50 betinde bir fazlalık göstermektedir. B na karşılık İngilterenin sanayi istihsa. Jâtı ancak 9p 15 bir fazlalık kaydet- futbol maçları Pazara devam ede-|mektetir. Almanyada bilhassa ağır sanayi sa - hasmda büyük bir inkişaf göze çarp - maktadır. Son ilhak ettiği (yerleri de hesaba katmak suretile (o Almanyaum çelik ist'hsalâtı senevi 25 milyon tonu bulmaktadır. Halbuki 1914 harbi ari İfesinde bu miktar ancak 20,5 milyon ton kadardı. Harb sanayii haline ifrağ edilen Al. manvonın makine sanayii, 1928 yılına nazaran “6 50 nisbetinde bir artış gös- İtermektedir. Bur son avlarda Almanla- rin tayyare imalâtı, avda vasati olarak 700.1000 tayyareyi bulmaktadır. Almanyanın otomebil sanayii de ay-| ni derecede bir inkişaf göstermiştir. Ma kale muharririne göre, şavet veni ya - mılmakta olen Fallers Leben'deki fab. rika da fssl'vete geçecek olursa 1940 vılında Almanların otomobil ( imalâtı! İngiltereyi geçmiş bulunacaktır. Almanya, kendisine lâzım olan ipti. dat maddelerin üçte birini (dışarıdan Hhal etmek (o mecburiyetindedir. Al - manyadn sadece kömür mevcuddur. Bu| BİNBİRDİREK 'BATAKMHANESİ Yazan: Reşad Ekrem Deniz cengi — Aslanlamma hamam parası! İki iki tirendaz durup dinlenmeden ok Kayığın en ilerisinde, altın mahmuzun | tarak kayığa yol aşacaklardı. Varulaslai başında ayakta duran bir kılavuz peferl,İrm yerini en öndeki oturaklardan başlan keskin gözlerini bütün dikkati ile İstan -İmak üzere bostancı neferleri doldura « bul sahillerine dikmişti. Bu nefer, bir 8-caktı. Arkadakilerle kürektek! bostanejs ralık kaşlarını çattı, bakışı bir kat daha'larda, k in sertleşti, görüşünde yanılmadığına tam| kanaat getirdikten sonra, biraz ötesindeki! i, seyin, iki bastancıbaşı Cafer ağaya döndü ve ancsk'rın iki kenarma siner y onun işitebileceği bir sesle; — Bre ağa yalı boyunca kayıklar yo li Tumuzu kesmeğe açılırlar! dedi. Bostaner- başı şimşek gibi bir hareketle kılavuz ne-| gen er Mem e a im e -İyaklaraza birinin burnunda duran iri yas vin dediği doğru > kmde, şa TI bir karaltıyı gözleyip oku bıraktı. KüZ Faatyaya. oradan Yenikapıya doğru. DÜ-İyekçiler, bir an için, kürekler havada gul tün — m ez pi a Sirop başlarını o tarafa çevirmişlerdi. İki yüzden fn; lan b a — a “'seniye sonra, karsltının sallanarak denize zere Marmaraya n Bızları ile açıl - yuyarlardığı görüldü. Bunun Üzerine yorlardı. Cafer ağanın bakır kızılına ca-İ kirk bostancı neferi bir ağızdan: ş lan rengi, bir an içinde limon küfü gibi,| Bu devler Âli Osman Sultan Murag iii 1 gamze de bembeyaz, Kireç gibi olmu. arımdır, sayılan! di nu Deli Hüseyin de görmüş, oda ça- 2 3 i z Sik bir harelesile ayağa kalkarak sahilden i Metkim kürekleri, çelik paz e slam ve içleri müsellih sipahi ve yeni. lam Mütün serdiği le suya vurdular, çerilerle dolu olan kayıkların hareketini arım ha, Bize telli gelin Gİ geçiyorlardı. |, 2 Ha yiğitlerim ha, size bağ bahçe a- takib etmeğe başlamıştı. yım! Kürek'erde kırk gürbüz bostancı tara kayan — Hey... Hey!... Bu devlet Âli Os 8 na karşılık, petrol, kereste, kauçuk ve bir sıra diğer maddeleri dışarıdan ithal! edilmektedir. Bir mil kadar acıktan fından çekilen kayığın sürati de hesab e- ia sehbazlarım ha, size mücevher - dilirse, sahilden açılan kayıklar, ancak li at alayım, mücevherli kılıç alayım. Samatya ile Yenikapı arasında yollarmı! Bir taraftan kürekçileri teşvik edeni Amerikan müuharririne göre Alman | kesebileceklerdi. Fakat © zaman da, ken- Deli Hüseyin, diğer taraftan hiç biri bos j f bunu Tabirin tayı kazandı ve (100) Hira aldı j İdilerini takibe koyulan Yedikule ve Sa - Men oklarını uçuruyordu. Teinej koşuda birinciliği Kaplan Aslanın atı yanın gıda vaziyeti iptidai madde va »| | tanbulun Marmara sahilinde “ “İmatya kayıkları etraf'arını sarmış bu - kayık © kazanarak 135 lira aldı, üçüncü yarışta da Çakaldereli Kâzımın atı birlaci gelezek 150 ra, temin esti. Adannda kır koşuları Burada kır koşularına başlanmıştır. Bu koşular altı hafta devam edecektir. Neticede birinci, ikinci ve Üçüncülüğü kazananlar 3 Martta Ankarada yapılmak Atatürk kız koşusuna iştirâk edeceklerdir. Kız mektebleri voleyhol maçları dha dis Xx mektebleri © arasındaki © Vo - ibn! müsabakaları dün A Muallim mek | devam edilmiştir, Alman me. ir? sonra eriştiği bu Veri döstluk ismini in Hevaü hevesi bırakıp din- ek Ayşenin o muhitinde oO&- hay a güzelliği ve ruh inceliklerile 1sı- Bi #hatlamak. ocak basında kış günleri. | Şeciren bir vorgun insar gibi yudum ee aknan bir manevi baz içinde &- Üni, sürmek... - Bu duyguğa Aysenin ka rap karsı tecavüz teşkil edecek bir ta- ma Voktu; zira ilk temayülün Başlıca Me kavbolmuş, hiç değilse zahiren pan çıkmıştı. tay alanin dediği gibi askın sosvalleş- ig bütün şeki'leri, şehwet temayü - ii eki unsurların birbirinden ayrılma - Yenş ye, DU unsurların içine veni intiba, fikir ve duyguların sikostırılmasını keş; evki tabiinin aznmes istediği hare - çi geciktirilmesini istilzam eder. dez evin Gerçek bir sevi ruh? nekahat , esihde idi; veni bastan canlanıyor - Ay, 3'esİ verine pelmağa obaslamıstı. nin. salonunda her zaman sevilip Yinde, İren. yokluğu hissedilen, nüktele- Berran gey bulunan ve konnsmasma e - ti, İvet verilen bir zdam olarak ara - Kendisini e de baslamıstız bir aralık biltün deste. Fezmelere sürükledi. Bu Kır #erin-| daki İstirak edenler Ankara elvarın -| öyleri, Kayaşı, Soltan! deresi boy-i Gy Sa < Dünkü maçlara iştirak eden İstiklâl Lisesi takımı i p el Kız Muallim mektebi; Şişi oTerakkiyi (15-TI (156), Boğaziçi; (İstiklâl | Msesini! (5.7) 15.4), Erenköy Yisesi de İstanbal Ms. sini (12.4 larını, Kırıkkaleyi Glân dolaşmağa baş - ladılar, Böy'ecehem açık havada spor ya- pılmış, shhi faydalar temin edilmiş olu- yor, Rem de köycülük modasının icab - larına uyuluyordan. Atlı gözmelerden sonra av eğlenceleri basladı; fakat bu ötekisinden hayli güç ve külfetli olduğu için Ayşenin salonuna de- varı eden ve sporu Mizumlu bir lüks, nir. imayiş ve kibarlık icabı sayan kadın ve erkeklerden pek çoğu Hüseyin Gercek'i İinkibde devem etmediler. Eski avcılar - dan birkaç kişi, meraklılar ve yenilmez bir ruh sahibi, güçlükleri daima mağlüb! eder görünmek istiyen o Ayşe vi 7 |Gerçek'le beraber geldiler. * ri sporun muhtelif nevilerile um an Ayşe, silâh kullanmakta da pek scemi değildi; Ankaranm meşhur policonuna hayli devamı etmişti; olduk - ça nişancı, atıcı sayılırdı. Avcı biçimi ceket, külot pantalon, pırıl ziyetine nazaran daha iyi bir haldedir. Amerikan muharririnin mukayese - si burada sona ermektedir. Bizce büra- İda hesaba katılması Yizım gelen nokta. lar vardır: 1) Almanya bugün için —Rusyadan alacağı şeyler istisna edilirse— hariç - İten hiç bir şey getirlememektedir. 2) İngiltere ve Fransanın bir arada alınmış ekonamik kudretleri, ve sanayi veziyetleri her bakımdan Almanyaya tefevvuk etmektedir. 3) Amerikanın son ittihaz ettiği ka - rar da, İngiltere ve Fransanın lehine, Almanyanın aleyhinedir. Çünkü, para.| lar: olduğuna mazöran (İngiltere ve| Fransa istedikleri her maddeyi Ameri.| kedan petirtebilecek bir vaziyettedir -! ler. - . Siyaset âleminla (Bas tarafı 3 üncü sayfada) kendine mahsus ayrı bir rol ifa etmeye| çalışıyor. Her seyden evvel kendisini dü- sümüyor ve bir nevi mukaddes hodgüm- lunacaktı, kalmamıştı. Binlerce sipahi ve yeniçeri Bosi Hüsevine: |bir insar seli halinde deni? kenarına bos bası Cafer ağa, Deli — Hüsevin ağa hazretleri... Başbuğluk sanmış, boy boy kayıklara birbirlerini sendedir. ben ve cümle şu bostancı dilâ-| çiğviyerek dolmuşlardı. Yetmiş seksen verleri senin emrindeyiz... kayık, aldığı yüke dayanamıyarak, dahâ Dive bağırdı. sahilden açılır açılmaz ba! , denize dös Musa Melek Çelebi Ne Güllü Fatma da,| külenlerden birçoğu, göz göre boğul 8 kayığın «sofa. denilen ye kolk - muslardı. Nürâ, çığlık. küfür, böğürme,ii mışlar, metin ve cesur, Vüz'erea kayığın denize dökülenlerin feryad vı bir. cala kürek açılıslarını se dalmışlardı, Birine karısarak, Marmara sek boy- Bostanci heferlerine gelince, sövle bir dan bova korkunc bir uğultu kaplamıştı başlarını cevirip baktıktan sonra kürek. İstanbulun Marmarava bakakn grtlarınsığı jere, ancak Basmetle tavsif edilebilecek daki evlerin pencereleri, damları insanla bir kuvvetle asılmıs'ardı. Delikanlıların dolmuştu. İki gündenberi evlerine ka kılları bile kıpırdamamıstı, ön dakika panmış olan bu İnsanlar, korkunç bir des sonra, kawıklardan vükseten nâraler bo. DİZ cengi sevredeceklerini anlamışlardı. #uk bir uöwitu halinde isititmeğe basla - | Nereden ge'diğini bilmedikleri bu saray ği wastt, Deli Hüsevin Musa Melek ile Gül. kavığında. va bizzat padişah, yahud pa* Tü Fatmava: dişahın gözdelerinden biri vardı. — Siz bana ve şu bostancıbasıva Sul -| Muhakkak ki, yüzlerce sandal tarafınsi tan Murad emanetisinizdir; Allah gös -'dan biraz sonra dört bir tarafı sarılacak, Si termiye ki size bir zarar erişe... içindekiler, belki de. hemen oracıkta, kas Dedi; sonra, her /kisini de kayığın için. Yığın içinde parça parca erileceklerdi. İhğl de, halı üzerine boylu boyunca yatırdı. (tiyarlar hemen Kur'anlarını ooçmuslar, Ne kadar şilte, yastık, minder varmı da Kayıktakilerin kurtulmaları «Sözel Mu « üzerlerine yağdı. Öyle ki, kayık en müt- hömmed. £ okumağa ve denize doğru GE hiş bir ok yağmuruna tutulduğu zaman (lemeğe başlamışlardı. Ağlaşanlar, düşüp bile, oklar bu kuştüyü ve pımuk şi'te ve | bayılarlar, göz'erini kapsyıp da yanın < yastıklara soplunın kalacaklardı. Musa |Jökilere «ne oluyor?.. Ne oldu?.: diye Melek ile Güllü Fatmava, kenarlardan | soranlar, heyecarından üstünü başmı pas lık gayesi güdüyor. İngiltere ile Fransa-|ancak küçük birer nefes yeri bırakıl - nin Versayda kendisine karsı nasıl nan-İmestı. köree muamele ettiklerinin hatırasmı u-! Çekmeceli tirandazlardan ikisi kayı - nutamıyorsa A'manyanm da İtalyanizın kıcında yerleşti. Boslancıbası Cafer menfaatlerini ihmal ederek Berlin - Bo-jağa da #n'ârın yanına geldi. Dek Hüse - ma mibverine, Berlin - Moskova mihve-İyin, diğer iki tirendaz He kayığın baş *a- rini terefh eylemesini hazmeylivemiyor. İyafına geçti Kirk kürekeinin de okları ve yay torbaları oturaklarımın altında Bu sebeblerden dolayı İtalya mukaddes bir hodgümlik muhafaza ediyor ve buna, ii, here-| Deli Hüsevinin plânı basite, Kayık, is İrili ufakh geyri muharib adini vermekle bu ketini vasıflandırdığına kani Bulunuyor. İikametini değiştirmiyecek! » 4 > di er Salim Gözün Emüç bye vanlı Sri ac Yazan: Refik Ahmed Sevengil pırıl çizmelerile hususi bir güzellik olan!hal almıştı; sol kolu ise namlunun kun- genç kadın, sabahın ük saatlerinde ko -'dağa bitiştiği noktadaki tahta parçasına cosı, erkek arkadaşları ve Hüseyin Ger- !yapışmıştı. Yarım sola dönerek vücudü - çek aresinde çalıların ortasmd: ayakta nü germiş, ağırlığını hafifçe aralık olan durmuş, eline sldığı son sistem o altı ve yere sımsıkı basan ayaklarına ahenkle kalibre bir kırma çifteyi tetkik « dier ee ğe a 2 agi da nişan —Bu ne güzel tüfek, Hüseyin , de-Jabr gil iyet almi v di; ne hafif... Hemen hemen rg a-| Avcılardan biri yaklaşırak Ayşenin Bırhik hissetmiyorum; kundağı da tam ko.|90l kolunu tarttuz İamun uzunluğuna göre... — Bu poz mler dedi, Bee milli — İyidir; namlusu kadar ileri uzat ve namluyu ne ka- Kine mütehammildir, nl telikee da dar avucuna yakın bir noktasından tut- kolay kolay lâçka almıyacak derecede o-| mak mümkünse öyle hareket ediniz. Bu turaklıdır; mandalları kuvvetli ve emni-| vaziyette sağ kol namlunun sağa sola! yetlidir, Hiç korkmadan, İstediğiniz gibi | çarpılmasına mâni olabileceği gibi sol kol kullanabilirsiniz. Ga aşı iğ salan nl Hüseyin Gerçek, silim Ayşenin elin - | X9 öatine gecer, Tabii i den alarak itina ile açtı, doldurdu #ifeç aca sıkmazsınız. | ğini sevip okşar gibi şefkatli bakışlarla! Bu İzahatı veren, Ayşenin çalıştığı sir- sü sonra genç kadına verdi. ketteki Türk müdürlenden biri idi. Ayşe. dipçiği tamamen omuz çukuruna | | Ciğerlerini sabahın serin ve temiz ha - oturtarak ufki bir vaziyette uzattı; kab-| vasile şişirerek, konuşa konuşan dolaş - zayı kavrıyan sağ kolu tüfeğe muvazi biri yorlardı. Hüseyin Gerçek'in getirdiği iki EE bak... Bir kişi daha devirdi. > köpeği, burunlarını yerlere sü » ralıyanlar sayısızdı. — Acılın be yiğitler engine... — Bre kacım karşı vakaya, — Ah... Gaflet... Gaflet... — Vah koca Sultan Murad vah... Jah aşkına... Çevirdiler mi kayığı?. var... Habre ok atiyor. — Hiç bir oltu da bosa gitmiyor. (Arkası var) rerek sağa sola atrlıyorlardı. iavs cıların köpekleri de ayni suretle gezin « mekte idiler. Bir aralık köpeklerden biri: basını ileriye doğru uzatarak. bütün vüs cudünü gererek, kuvruğunu dümdüz, bâs .. Ne oluyor ARON — Kavığın başında dev gibi bir adamıği $1 ve vücudü ile ayni hizada uzatarak fer. gil moya kalktı. — Kuş var! Dediler. Köpekler havlıyor, kokluyor, koşuyorlardı. Güle konuşa dolaşan avcı * lar dağılmışlardı. Hüseyin Gerçek, silâ « hıı, Ayseye vermis olduğu için onun yas ımdan ayrılmıyordu. Sirketin müdürü de beraberdi. Bir sra'ık köpeklerden biri « nin çalıların srasından havelandırdığı kuşu Ayseye gösterdiler. — Derhal ates ediniz! Attı, vuramadı. Sacmalar geride kal mis, kus ilerleyin gecmişti. Hüseyin Ger cek'e lâf sırası gelmeden şirketin müdürü ğü atıldı: — Siz polipona epey devam ettiniz ami ma atıcılık başka, avcılık başkadır: u « canla kaçana ateş etmenin usulü vardır. Saçma veya kurşun, atacağınız her eği ise, hedefe verıncıva kadar hayvanım a « İscah mesafeyi de hesablıyarak daima biraz ilerisini. yahud biraz yukarısını nis sanlamak lâzem!,, Yürüvorlardı. Biraz sonra şirket müdürü ağaçlardan birine ateş etti, bir sarı asma vurs du. Tüylü el, si ı renkli Ses ter köpeği bir ap kuşu ağzına almış, hiç bir yerini zedelemeden getir & mişti. (Arkası var)