am AN POSTA LEEKONOMİ | İngiltere, Fransa ve Almanyanın ekonomik vaziyetleri Geçenlerde eForin Polisi Riports» i b'r Amerikan mecmuasında, bu - BİN harh etmekte olan devletlerin eko-| kaç X vaziyetleri hakkında çok dik - “e değer bir yazı intişar etti Kaziy, yazan Amerikan muharriri, Maktlesinde, sıra ile İngilterenin, İrünsann ve Almanyanın ekonomik Mretleri, ham madde kayn v. ja mufassal malâmat ebu üç devlet arasında çok dikkate Ser mukayeseler yapmaktadır. hp erir ilk önce İngiltereyi ele a» Misi İngilterenin ekonomik bakim - 914 yılına nazaran daha hazırlık- ir belde olmadığını ehemmiyetle te Sa ettirmektedir, İngiltere, ancak tg, 5 Yil içinde tedricen kendi ekono- VE âskeri kuvvetlerini mobilize et. ip başlamıştır. pi? Yılının ancak ilk yarısında İn - Viyan sanayi istihsalâtı, 1929 s3. sesini * 20 nisbetinde geçmiş bulu dk ordu: Gene 1939 yılında İngilter » 4çlömobil imalâtı iki misli art iy 1938 yılında Almanyanın otomo - , Malâtını 96 30 nisbetinde geçmiş- b a vaziyete nazaran İngiltere - it Selik istihsalâtı, Almanyanın çelik ye atından bir hayli geri kalmak - 1 Meselâ 1939 yılı zarfında İng k 10,5 milyon ton çelik istihsal etti İle Almanya ve Çekoslovakya da- pire ton çelik istihsal etmiş te, ahin, Yay Merin mubharririne göre şimdiki İN başladığı günlerde İngilterenin k İth salatı günde 1,1 » 1,2 mil iyon | me * Yâni senelik 13.14 milyon tona tig tir. Bu miktar, İngilterenin is - Yüks y debileceği ç ik miktarınınen İk formasıdır. Kanada, Avustral » İng ndistan, Cenubi Afrika 1938 yı - Büy ai "3 milyon ton çelik istihsal et - ul n yıla ka anların harb sanay Ea bir “ik yö kalmakta idi. İngilizler an - 9 yılında bu sahada hummalı Lik bir faaliyete girişmişlerdir. 8s en hummalı: bir faaliyet gös ga İngiliz tersaneleri olmuştur. Bu Mi * başlangıcında İngiliz tersane - if Yapılmakta olan gemilerin to - NE kı, Pillerede mevcud bütün rekor- te, trak 700 bin tona kadar yük iyi “ttir. Gene bu arada İngiltereni ya ?* fabrikaları da bu son zaman - yy, âZ3mi bir randıman iş S Tikan muharririnin kaydet. öre İngiliz tayyare fabrikaları- X İavvare imalâtı 500.800 tay. Yi ayar Maamafih bütün &, “,Tâğmen İngiltere bu sahada be İmanvaya yetişememiştir. Yal "<daş Kenadanın bu hususta İn- Gi ”€ Yapacağı yardımı da hesabe ltmdır. Britanya adaların tabit zen bir hayli mahduddür. İngil < gıda maddelerinin, gerekse ij, Ş3Tayan iptidal maddelerin “© “stemleke ve dominyonların - yarik etmektedir. Amerikan Miu. 8 üzaran Almanya bu sahado riyettedir. © ancak süt, balık ve patates a ha muhtac değildir. Bu- hububatını, yağını, şekeri - ithal etmektedir. İngiliz hü an bütün gayretlerine rağmen ©ki ekim sahası artmak şöy - * 1914 yılına nazaran & 17 azalmıştır. le barb sanayiine yarayan aamaşı ancak kömür mevcud - #ih İngilterenin kömür is- Yılma nazaran 96 18 bi r Ydetmektedir. Ayni şekilde Pig a çe en Arsu, it ” Jumndan, bugün 1914 yılına nazaran çok ğunu kaydetmek» tedir. Fakat bu artışın nisbi olduğunu İda dan çıkarmamalıdır. Fransa, kadar ç al edebile - yettedir. Otomobil imalâ İtma gelince, Fransa ancak İn nin yarısı kadar otomobil ve kamyon imal edebilmekte larda göster- ün geyretlere ri en silâh i. malâtı hususunda Almanyadan bir hay li geri kalmaktadır. Fransanın tayyare fabrikaları büyük gayretler sarfından sonra bu yılın Ağustos ve Eylül ayları çinde ayda 200 zer tayyare imal ede- bilmişlerdi Gida va manyadan daha bir Fransada adam başına İs İkim sahası, Almanyay İmisi idir. Masm: da bir çok gı burtyetindedir. i madde bakımından Fransan n a kendine lâzım o» den tedarik et » kendine lâzım olan kömürün ancak bilmektedir. Bunun dışmda harb sana. yiine lâzım olan bütün iptidaf madde. leri dışs dır. Fransa petrol bakımından tama - men harice muhtaçdır. Ne Fransada, ne de Fransız müstemlekelerinde pet. rol hiç yoktur. Amerikan muharririne göre, harbe kazırlanış bakımından Fransız ekono « misi Almanyadan bir hayli geri kal - Mubarir hülâsa olarak Fran sa için şunları söylemektedir: «Fransanm (o ekonomik kudreti, bir harb ihtimaline karşı, Almanyadan da. ha az hazırlıklı bir haldedir.» Muharrir makalesinin (Almanyaya taallük eden kısmına şöyle başlamak . tadır: «Almanyan üttefikler donanmasının ablukası neti- e olunan Alman mallarile dolu bir antrepo İfngilterenin demir istihsalâtı da 1913 a nazaran bir hayli azalmıştır. 1913 senesinde 16,3 milyon ton demir istih. sal eden İngiltere 1936 - 1938 yılların. da 13,1! milyon ton istihsal etmiştir. İngiltere her yıl hariçten o 6,8 milyon | ton demir ithal etmek mecburiyetinde. dir. Amerikan muharriri makalesinin İn giltere ile olan kısımlarını şöyle hülâsa etmektedir: «1914 - 1918 har» binde olduğu gibi bugün de İngiltere için en mühim mesele, gıda maddele - rini ve sanayie yarayan iptidai madde leri uzak deniz aşırı yerlerden getir - mek meselesidir. Almanya 1914. 1918 harbinde İngiltere adalarını muhasara edebilirdi, veyahud o zamanki tahtel - ahir harbi müsbet bir netice verme « bütün sanayii, bütün müesseseleri, harb haline göre hâzır - lanmıştır. Versay muahedesi neticesin- de Almanyanın uğradığı bütün zaya - seyâi, Umumi Harb o Almanya lehinelta rağmen, 1938 yılında Almanyanın olarak çoktan bitmiş olurdu.» sanayi İstihsalâtı (913 yılından fazla Fransaya gelince: Amerikan muher.)|idi.» riri Fransanm bilhassa ağır sanayi ba-| (Devamı 9 uncu sayfada) Paris radyosunda türkçe neşriyat Paris radyosunun da türkçe neşriyata başladığını haber vermiştik. Yukarıda- ir. |dullah ciddileşerek ilâve etti kiİyor mus i İsuç işlerken hiç bir kaide ve ni »İrı dikkate gslmaz. Halbuki bir cü # 60 ını dahilden tedarik ede .|isir an tedarik etmek zorunda -| «Son Postas nın zabıta romanı: 28 Binadan hayli Vaziyet böylece (o kararlaştırıldıktan| sonra evi terkettik. Saat ikiye geliyordu. Otomobilin bulunduğu yere doğru yü -| rürken Rıdvan Sadullah âlay etti: İ — Ne o, Osman Bey, pek düşünceli! görünüyorsun? Serkomiser cevab vermedi. Rıdvan Sa! — Vaziyetin güçlüğü nerededir, bili -| 2? Modern cani, ii ü rüm tabiyesini intihabda serbest zerinde işl İbu geniş zabıta memurları lik değillerdir, Bi- vücude getiri İmiş bir| hürriyete m durmağa, suçlu hakkında tam ve kanaat- bahş cürüm delillerini toplayıp mehke - me huzuruna arzetmiye Cani bir plân k mecburdurlar, Bunu tatbik çalışır, zabıta memuru ise! men katanlıktadır. Bu plânm int - biki ile ortaya çıkan muamı rmuştur, ayı illeri toplyacak, hâkime kanaatlerini is bat edecektir. İşte şu Vasko dö Goma imzalı mektu- bun altındaki (S5) harfleri... Ben emi - nim ki bunlar, içinde bulunduğumuz ka- ranhk muammanın snahtarıdırlar. Nec-| lâ Hanım yatak odasından dışarı fırladığı zaman cani yazıp bitirdiği snektubun al - tına bunları ilâve etmekle meşguldü. Genç kızın duyduğu gürültü şekli bunu anlatıyor. Sarı saçlı adam bu (S) harfle rini genç kıza makine İle yazı yazdığını duyurtmak için mi yazdı? Demek gürül tü etmiye lüzum ve ihtiyaç görüyordu. Niçin? İşte bu suale cevab verdiğimiz gün ber şey aydınlanmış olacak... Peki amma bununla bizim işimiz bitecek de - ğil ki... Ondan sonra hâkimi ikna edecek deliller toplamayı düşüneceğiz. Bu ba- histe bizi yegine teselli eden nokta bir İngiliz polis müfettişinin sürdüğü mütaleadır; «Cani yalnızdır, zab'ta me- muru ise mücadele için bütün milli mem- balarla mücehhezdir»... Nevmid olma - yın, kuvvetliyiz ve mücadeleye devarh| edeceğiz. e Portekizli mühendis Ertesi © sabahı te — kalktık. başında (Ogünün © pro di. Serkomiserin yapılacak iş leri vardı. Evvelâ, roüddeliunumi mua -| vinini olup bitenlerden haberder etmek! lâzım geliyordu. Sonra Necdetin peşine düşecekti. Gerçi dün geceki hâdiseden sonra delikan'ı gleyhindeki şü derece zayıflamıştı amma, polisin elin - den kaçtığı için evvelâ kendisini bulup adliyeye teslim etmek ve icrası lâzim gelen muameleleri ifadan sonra adliye muvafakat eti besi bırak - mak gerekti. Sonra hapishanedeki tah - kikâtın mecrasını takib etmek, Raif Be yin cesedini bulmak için yapılar araş malardan ma'ömat almak, par İmütehassıslarını pangaltıdaki eve dermek ve hapishane kaçkını gece hır - sızının ı anlamak icab ediyord up hitince gece on buçukta 8-10 polis memurile birlikte mi Kahvaltı vakit - masasının iyen in - ki resimde türkçe neşriyata başlanması zmmünasebetile Fransız dahiliye narırı B. Albert Sarraut mikrofon başmda nutuk söylerken görülmektedir. Ayakta du- ran zat Paria büyük elçimiz B. Behiç Erkindir. Maçkaya gelecekti. Müddelumumi mua-| vinini de beraber getirecekti ve hep be-| raber Osmanbeye bareket edecektik. | | şeyin olup bitmesi mürpkün... *İmühendisi yakaladık 2m iş sona erdi de - decek, bununla kalmıyarak cürüm de -İj iya ve duman bulutu İğu kitabı alâka ile oku | bas uzakta durduk Serkomiser kahvaltıdan sonra fırlayıp gitti, Rıdvan Sadullah zihnen meşgul ol- duğu zamanlarda dalma yaptığı gibi: — Ber bugün hiç bir yere çıkmıyaca- ğım, Cevad Fehmi! dedi. Dehşetli tem - belliğim var. Biraz okuyacağım ve biraz . Bu me beni fena halde düşündürmiye başladı. Galiba tah- minimden de uzun sürecek, likis! diye atıldım. Bu gece her Portekizli mekt: izlerimin içine dikkatle baktı söylemek istiyordu, vazgeç! Bir ba - Sonra müstehzi bir eda ile ilâve etti: Bir sigara yaktı. Başını koltuğun ar - kasına day Bi - onun tabiri ni kapattı. e düşünüyor, ordu. ni serbest bıraktım; işlerimle meşgul oldum. Tapu dairesinde ve defter darlıkta takib edeceğim bazı muameleler vardı. Onların peşine düşmek üzere 50 - kağa çıktım. Kendi şahsıma ald bazı me- selelerle de meşgul oldum. Akşam eve döndüğüm zaman saat sekize geliyordu. Rıdvan Sadullahı kütübhunede buldum. İçtiği sigaraların dümanı odayı âdeta göz gözü görmez hale getirmişti. Büyük zeyi yakmamış, yalnız masa üstündeki lâmba ile iktifa etmişti. Bu gayri kâfi zi. içinde elinde tuttu- ordu. Beni gö - Saate baktı. — Ooo, sekiz olmuş! dedi. İnsan kitab okuyunca vaktin nasıl geçtiğini anlamı - yor. Biliyor musun ne okuyorum, Cevad Fehmi? Örümceklerin hayatına dair bir eser... Yaşayışlarını en fazla merak et - tiğim hayvanlardan biri de örümcektir. Tabiatin en usta dokuyucusu olan bu mahlük ayni zamanda hayvanlar âlemi» nin en mahir canisidir. Dişi hir örümcek bazan erkeğini bile öldürür ve yer. Sen bunu bilir mi idin? rünce kitabı bıraktı... Doğrusunu söylemek | nimi dişi örümcekle tekizli mühendis Ridvan Sadullahın anlattıklarına alâka duymadım. Yemek dusma geçerek Yemekte dık diyebilirim. Rıdvan Sadullah az yi - ve çok düşünüyordu. Sofradan kalkarken; nsınız. Yoksa hâlâ örümcekler. eğdim, baktı. — Evet hâ meşgulüm. — Ben lerimizin ayni ol - duğunu ümid etmek isterdim. — Sen ise ne düşünüyorsun, Cevad Feh- — Düşünecek şey mi yok? Fvvelâ F tekizli mühendis... — Onumla biraz sorira teşerrüf edece < ğiz ya... Hattâ demin sen mizı bile söy-üy — Peki ya Necdetin — Ondan da bu gece heber alacağımızı umuyorum. (Arkası var)