>. Minciteşrin edebe ve harb malzemesinin muharib evletlere satılmasım meneden Amerika! itaraflık kanununun ambargsoya aid) peddelerinin muayyen şartlarla tadilini bul etti, Âyân meclisi zaten bir bafta| €vvel ayni kararı verdiği için Pitienan| Projesi artık kat'i bir mahiyet almıştır Aş Proje, muhariblere, birleşik simali! merikâ devletlerinden silâh, cephane ve Jr nevi harb malzemesi mübayaa etme lm) bir takım ağır şartlarla müsaade tmektedir. Projenin kabulile bugün A - sıl olan sistem («Cash and > lile ifade olunur ki bu da Peşin tediye ve satın alınan mevaddm! Gi n tamamile satın alana ve münha- | iy mun vasıtalarına aid olması demek- pea Yani Amerika gemilerine, harb mal- Pier makletmek ve muharib memle - yeller limanlarına gitmek, yahud ban #rb mıntakalarına girmek menedildiği! çu muharib memleketler - sancaklarını | iç yen gemilerle seyahat te Amerikah- şa yasak edilmiştir; kezslik muharib - S1e, he şekilde olursa oleun, kredi ver » mek katiyetle memnudur. ka 2iha gsçen yaz reddedilen bitaraflık nunu tedilâtınm bu defa Birleşik A - Teerika devletleri âyân ve meb'usan mec- €rince büyük ekseriyetlerle kabul edil Mesindeki derin sebebleri tetkik edenler süphe yok ki her şeyden evvel şimeli A -! Merika Birleşik devletlerinin efkârı u - Mumiyesinde son aylarda Avrupanın bü- Yük demokrasi devletleri lehinde hâsıl Şan büyük değişikliği farkederler. İngi- iz ve Fransız matbuatına bakılırsa, de - #rokrat devletler, son zamanlarda, Ame- yi ada, ambargonun kaldırılmasını istih- Şa! eden projenin her iki meclisçe kabü- üne salk olacak kadar, büyük bir sem - Pati kazanmayı bizzat hasımları Alman - ların Amerikada yaptıkları propağanda- ra borçlu imişler. ı Tabikdir ki Almanlar Amerikada İngi- İZ ve Fransızların lehine propaganda Yapmazlar; fakat gazeteler demek isti - yorlar ki Almanların Amerikada yaptık-| arı Mmaharetsizce propagandalar nihayet 1305 tesirler hâsıl etmiş ve hattâ bitaraf- k kanununun, silâh, mühimmat ve harb ie'zemesi ambargosu hakkındaki mad - Selerinin kaldırılmasını istiyen Pittman Projesinin kabulüne yardım etmiştir, kağ bmarıların, Büyük Harbde de, Ameri- tiki yaptıkları propagandalar ve sarfet- ikleri paralar ve emekler yalnız ve hep! aleyhlerine netice vermiş ve biliyoruz ki| merika, Avrupa işlerine müdahale et- Miyeceğini, hele Avrupa için harbe gir - Menin a Se mevzuu olamıyacağını birkaç beyan etmesine rağmen Almanlar aleyhine İngiliz ve Fransızlarla beraber harbetmek için Fransaya 40 tü - Mmenlik büyük bir ordu göndermişti. O zaman Amerikanın, Avrupa harbine Almanlar aleyhine olrak müdühale et- Mesini macib olm mrüteaddid sebebler a yanında, belki de bu sebeblerin başın- , bir tanesi verdı ki pek ehemmiyetli “Son Posta, Amerikada ambargonun kaldırılması için ilk projeyi veren âyân azam Pittmen idi. Malümdur ki Büyük Harbde, İngil- tere ve Fransa Amerikadan pek külliyetli silâh. mühimmat ve harb malzemesi sa- tm almışlardı ve bunların çoğu kredi ile alınmıstı. O halde alacaklının, borçlunun wkılmamasile pek alâkalı olması tabit bulunmak dolavısile şimali Amerika Bir- lesik devletleri, bütün muhariblerin kuv- vetlerinin son damlalarını sarfettikleri bir sırada, harbe müdahele ederek kendi borelularnı ıuzaffer etmislerdi. Fakat reis Vilsen © zaman düyünemekisti ki borelular islerini düzeltip kârlarını da yo- luna kovduktan sonra alacaklıya o ka- #sr aldırmıyvacaklar ve hattâ bir gün borrlarımın bakiyesini kendi kendilerine »ffedeceklerdir, Evet o zaman rels Vilson, sözlerine ne) mesvesemesemrerans Tow& Corr ve ne de Klemanso tarafından aldırıs edilmediğini görerek küsmüş ve Avmnadan Amerikava mağlüb dönmüş. tü. Bir müddet sonra dü Amerika, Ayru- va devletlerinden #laraklarını artık ala -İrifereisi Mehmed, kaloriferi yaktığı sırnda mez olmustur. Onun için şimdiki tecrübeli | kömür çarparak sehirlenmiş ve nakledildi. Amerikaklar Casch and carrv formülile| ği Bevoğlu-Belediye hastanesinde ölmüş - hem ileride ödenmiyecek olan bir krediyi | tör. menetris, hem de ileride borcluva yar- s1? altın ve zenginlik getirecek olan harb tieeretme hem de emniyetli O bir wi sleme owvorlar: Bizzat Amerika Timanlarında teslim sartile ve pesin para ile (veni sitımis) satıs. İte o bitaraflık kanımımım tedilinde asl âmil olan mekarrik ve müeevvik fikir bu olsa ge - Amerikanın silâh ambargosunu kaldırması, harbi uzatacak mıdır? ensar YAZAN memmun Emekli General H. Emir Erkilet | ; i i nın askeri muharriri arena sanane tanamasznansen0h00n0susandussnsinisinssesvasasesmssıbıl bunu Cafer Çelebiye yetiştirmişler, o da | taneleri ile dolu, güvercinliklerin kapıla- İgelince o, Almanyanın bugün an umu bu Kid ği İyasi ve iktısadi bir müttefiki sayılır. Hal. | kuşlarını görürdü ve bütün bu ziyaretle- SON POSTA Sayfa 3 «Son Posta» nın tarihi tefrikas: 45 BİNBİRDİREK BATAKHANESİ Eşsiz güvercinler Cafer o Çelebinin (güvercin Ome -Jzin evine gitmişlerdi. Cezayirli kuşbaz da rakını haber alan dördüncü Murad, bu|merakta idi. kadarının bir delilik olduğunu söylemiş,| o Sadızade, cebleri miskte gecelemiş nar rektir: En geniş ve en sağlam manularda Padişaha bir çift Taklabaz güvercin Rön-!rinı # mış, Bursada onlara seslendiği gi- harb ileti İN İdermişti. Birer harika ei kuşları aye | semleniyerince, kuşlar yuvalarından 1 n d i Iran hayran seyreden dördüncü Murad | fırlayıvermişler ve Sadizadenin etrafına di e <rerak saracak kadar imiş» diye miraş-|kümelenmişlerdi. Sadizade nar taneleri” ka Birleşik devletleri Umumi Harbden | YeĞİY€ #terakından ötürü hak vermişti. er emi da iş koğurdu, #Onra o euretle inkişaf etmiştir ki Avrupa) , Cafer Çelebide kuş merakı çocuklu-| daimi lamış, nar tanelerini can 5 . unda başlamıştı. Evlenmiş, çoluğu çocu- |4terak yemişler, narları bitirdikten sonra onun sınai ve mali yardımlarından ken- e ile |da, binlerce kuş, mü i dini kurtaramaz olmuştur. Eğer 1939 har. Xu olmuş, İska kuşlarından hiçbir vesile (4 “nere e e bir erer vo Bi sireme İz ayan ile ayrı ta. Onları çil bi İni » uçan çiçekler bi uzarsa İngiltere ve Fransa ve belki de ir, ayrlsmamıştı İk İçinde yecele. | acıla dağıla yükselmişler ve havada kayı onların saflarında harbe girmek mec bU | niş bert ile güyet nazlı besler idi, bolup. gitmişlerdi. Sadizade, kuşlarının riyetinde kalacak şimdiki bitaraflar bü-| sadizade Cafer Çelebi, kuşları yüzünden | Bursoya geldiklerini derhal anlamış, Ce- kada li, oeym ve Se Ür bek (tr ge SMİE GA Öney kadar bU gö) ama vala GİRENE ii ; ve her türlü harbi mişt — malzemesi tedarik edecekler ve belki de| pi gün, Bürsadaki İncili köşkünün #lm ve kuşlarımı senden aldım bile... bu yüzden galib geleceklerdir; fakat ne -| bahçesinden nadide kuşlarını u . | Pemişti. Adamcağız bundan bir Gey ticede Avrupa iktısaden Amerikaya mah-| Kuşlar, çeşid çeşid taklalar atarak bir ya Kuşlar birkaç mili BN küm ve esir düşecektir. İşte Amerikada| çiçek demeti halinde açıla toplana elli evimdedir! . daki ambargonun kaldırılmasının ilerideki u-) minare boyu yükselmişlerdi ki, ortalık/““T.: üye etmişti mumi ve cihanşümul tesiri bu olacaktır:|bir anda kararıvermiş, şimşekler şakıma-| yakat Cezayirli kuşbaz buna da omuz Avrupanın Amerikaya tabiiyeti. ğa başlamış, göz gözü görmez olmuştu. silkerek: : a Ambargonun şimdiki Avrupa harbi ü-| Halk feryad ve fiğana, Sedizade de «kuş-|* rakama gel de kuşları gör Bursalı el arım da kuşlarım!» diye saçını, sakalını : . ir — zerinde yapacağı tesire gelince, biz, bazı Çelebi.. amma bu seler nar tanesi yerine semtlerden iddia olunduğu v bu -)yolmağa başlamıştı. Bu afet yirmi dört) 2. serp. ahir nun harbin uzamasına sebeb ve saik ola-|S3â4t Ypg in ÇE pi Diye alay etmişti, Cafer Çelebi buna cağını tahmin etmiyoruz; bilâkis, İngi - | zadenin kuşları da bir daha Yuvalarına| aym iyet vermemiş, hemen o gün kal- tere ve Fransa, ambarıtonun kalkmasile | dörMeMİşerĞİ. 5 ,, İka bir gemiye atlayarak yetmiş günde şlımdi, harbi az zamanda kazanebilmele.| Bundan sonra Bursa, Sadizadeye zin-| İstanbula, oradan da Mudanyaya gelmiş- rine yardım edecek olan her türlü yaşı - | ds” olmuştu. Gözüne ne ev, ne bağ, nelçi. Mudanya ile Bursa arasında nasıl at taları Amerikadan da bol bol getirtmek (Kâr, e evlâd görünmüştü. Yanma yükte! gördiğtünü hatırlıyamıyordu. Konağına sansına malik oldukları için harbin uzı | hafif pahada ağır biraz mücevherat ile) habersiz varmıştı. yacağı ziyade kısalacağına dair de -| seyahate çıkmıştı. “İbir miktar para ge ei gore Efendilerini karşılarında gören kepi - nadutuyu emen : lller görüyoruz. Çünkü evvelce de arzet-| pa, Halebe, Şama, Ku-|<15! ve uşakları, daha o sormadan: tiğimiz vechile: Müvazeneli bir harb pek a a Ee İşe. | — Bendi kepler geldi Köyler geldii uzum sürebilir. Müvazenenin muharib t3-İdan da Tumusa, oradan da Bursadan ha-| Kuşlar geldi!... raflardan birinin lehine olarak bozulması | reketinin üçüncü yılında Cezayire geç-| Dive bağırışmışlardı. Sonra, Sedizâ- ise harbi ancak kısaltabilir. mmişti. de hesab etmiş, güvercinler Cezayirden Almanya, bugün Avrupanın iki büyük| Cafer Çelebi her uğradığı memleketin! Bursaya sekiz saatte uçmuşlardı. İlk ge devletile yalnız başına veee Onun İmaarif erbabı ve zürefasile düşüp Kal-| enler de Bağdadiler olmuştu. çelik ittifak partöneri İtalya yalnız bi -İkar, hiç belli etmeden, ne yapar yapar, v taraf kalmamıştır; bitaraflığını sünden|sözü kuşbazlığı döker, a Yağ e tamil güne tahkim etmiştir. Sovyet Rusyaya | meşhur kuşbazlarını öğrendikten sonra : MR — k si.Jda bir yolunu bulup gider, adamların | dan gelmiş tenzmadığı bir adam tarafın- dan İstanbulda Kuşcular çarşısında kuş- baz Kalyoncu Kasımın elinde şimdiye ka- dar İstanbulda görülmemiş bir çift Japon güvercini bulunduğu haber (verilmişti, rinde de «acaba benim güvercinlerim mi karşıma çıkacak; diye yüreği bir kere hoplardı. Bir gün, Cezayirde de kendisini bir buki Amerika silâh ambargosunn kaldır. makla İngiltere ve Fransanın avni za - manda askeri müttefiki olmuştur. Bu hâ- disenin saklanmasına imkân olmıyan bü- #ım etmek ve b yüzden harbe girmek/ver Karan, defnine ruhsat vermiştir. #btimalinin simdiden önüne Recmiş olu.) sssmsesen yorlar, Bununla bersber, şimali Ameri - kahlar. memleketlerine badsi? ve hesab-! İ O da evine bile uğramadan, sadece ben gidiyorum diye haber yollıvarak Bursa - 2 atlayın- kuş meraklısının evine götürmüşlerdi; — üç yıldanberi kaybettiği (sevgili : nl görünce, MN si iş ata, Mudanyadan da na dörmüştü. Bursadaki vak'ayı anlata-|ca İstanbula gelmişti. Ve şu Kuşcu rak, bu kuşların fırtınada kaybolan sev-ijar çarşısında almıştı. Senissde Cafer gili kuşları olduğunu söylemişti, Ceza-| Çelebiyi görmiyen çoktu amma, adını i - yirli kunfonz orme ME zl şitmiyen yoktu. Bilhassa kuşbazlar için- LİME ize bak eli “ S“İde, bir güvercin mütehassısı şöhreti var- Demişti, Sadizade de! dı. Kuşcular çarşısında rahatsız edilmek- — Pekâlâ... Yarın sabah isbat ten çekindiği için, köşe basında oOdurup i baldırı çıplak bir çocuk çevirip, çocuğun eline bir akçe sıkıştırdı. Çocuk (o akçeyi yük ehemmiyeti te bu noktadadır. H. E. Erkilet Bir kaloriferci kömürden zehirlenerek öldü Sıraseivilerde Şallan apartımanıın kalo- ede- Cesedi muayene eden adilye doktoru En.|TİM... İ Demişti, az an mlm tan sonra çarşıya koşmuş, iyetl! mik-İ özlerini fal mi tarda misk ve nar almıştı. Sonra misafir) EOTÜnO. BÖZLETA. Ae e NE indiği handaki odamna kapanmış, leğen, |, — OZ!UM- şuracıkta kuşculara git, canak, çömlek ne kadar kap varsa hepsi-| Kalyoncu Kasım varmış.. nin İçinde misk ezmiş ve narları ufnlaya-| oÇocuk: rak o gece misk içinde yatırmıstı, Ertesi Bir gün (eshennem) in başımızın Üs. tünde kapılarını açtığını, elleri, kolları bağlı seyretmemek için, bütüm varımı - kül «dı rörmemek — Bili « biliyorum... yeke silees'di eği et- İlsabah ta erkenden, Bursalı seyyahın bu Diye pile lının Sö? keş - metiyin, keyenetli güvercinlerin kendi kuşları ok-| m tılmış Buteel, Mina duğunu nasıl isbat edeceğini eden dümdn ce) bir kalabalık ile beraber Cezayirli kuşba- içePurada oturup o yorgunluk kahvemi etim ve misafir olacağım odanın tayin ylMesini bekledim. Günün bu sâstinde tenha idi; yalnız uzakta karşıma ge- koltukta başmda bizim eski feşlere| ile yen püsküllü, yeni biçim şapkası Sarışın bir genç kadın, ayak ayak üs- tüne atmış, elindeki resimli maecmuayı kanstırıyor ve arads bir sabırsızlıkla bakıyordu. İhtiyar bir adam, yansörden çıkarak ona doğru ilerledi. Kadin ayağa kalktı, ihtiyarın yanı sıra Yürüyerek. kapıdan çıkıp gittiler. Bu gü- gel kadını bu bitkin ihtiyarın kızından başka nesi olabilir? Asansör, beni üst kattaki odama çika- Tyor. Fekvalâde şik, rahat ve güzel bir! Yer. Pırıl pırıl fayanslarile banyo dairesi Acık kapıdan insanın yüzüne gülümsü- | bp, Temizlik, zarafet Ve rahatlık burada ar etirilmistir. Odamın penceresi, ote- tl, İst katında bir asma bahce haline ge- iilmiş olan balkona açılıyor. Etrafa gü- a kokular dağıtan çiçekler insanı taze havası ile senyor. diy, köşesine yerleştirilmiş geniş an, gece yatak olacak. Ah, ev hayal, Yep De güzel şevsin! Ey deselli, ey ıztırab- ve dindiren, açlara ve susuzlara gıda 0- n hülya! Bu sehre niçin geldim? Beni volumdan Slikovan ve arkamna takın sürükleyerek teçbüllerden mechule götüren güzel en- danin böyle bir divanın üstünde uzanıp tehavetlâ dinlendiğini göreceğim an-han-|dolu m ğe Rünün hangi mes'ud dakika- Çüntamı getiren genç erkek hizmetçi «Son Posta» nın yeni edebi romanı: 16 çekilip gittikten sanra genç bir Okadın!sık kıyafetlerile masaların etrafında, sa-| Gündüz holde telâş ve asabiyetle merdi- | geldi, beni selâmladı ve oğanın eksikleri |lonun kenarlarında, koltuklarda, olup olmadığını kontrol etti, daha sonra metrdotel kapıda göründü, bir arzum o-| hizmete hazır kibar erkeklerin tap olmadığını sordu. Kapımı kilidledikten sonra soyunun banyoya girdim, yıkandım, temizlendim, gevşedim, rahatlandım ve divanın üstüne uzandım. Heyecan ve arzu kasırgalarile uykusuz” geçen gece beni bitab bırak-/yan Li King Jorj otelinde akşam pek lâtif o- hiyor. Otelin berber salonunda çıtı pıtı, elel bici iki genç kız tuvaletimin tamam. lanmasına yardım ettiler, Uyumuş, din- lenmşi, yeni uykusuzluklara ve hevecan- lera tahammüllü ve dinç bir halde aşa- ğıya indim. Hol gelip giden” insanlarla idi, Yanı başındaki dans salonu bir locadan bakılıyormuş gibi o görülüyor. Yerli ve ecnebi en zarif kadınlar göz a- lan güzellikleri, pri “pırıl - tuvaletleri, terbiyesizlik de olsa gözlerimi bu güzel a- yaklardan bir zaman ayıramadım. Erkek yaşlı ve yorgundu, — kalabalığı sönük bakışlarla süzüyordu; kadın genç- ti, canlı idi, arzulu ve hareketli idi; mu - sikinin uyarak olduğu ver- de âhenkle kıpırdıyordu, Tıkız, sıkı et - lerinin icinde daimi hareket uyandıran kücük bir dinamo bulunduğu zannedile- (bilirdi ve daima taşmağa hazır bir ruhun kabma sığamadığı görülmekte idi. Kendimi başka seylerle meşgul etmek istedim, dans edenlere baktım, kalabalı- » sevrettim, sağıma soluma döndüm ve İcözlerim dönüp dolasip tekrar bu güzel manzarava takılıp kaldı. Urun bir söküt icinde vudum yudum ietikleri kade'iler bosald'ktan sonra bir Yazan: Refik Ahmed Sevengil kana-| venlere bakıp birisini bekler halde gör- m ile) düğüm sarışın kadın, bizim eski feslere asına | bezniyen püsküllü şapkası ile, yanında dağılmışlardı. Orkestra tatlı bir n.usikiyi ayni ihtiyar erkekle kalabulkta omuz bu temiz ve cazfb manzaralı kziabalı-|, ürüne yi iyorlardı, Biraz $-)* ğm üstünde dalgalandırıyordu. fini Üki tarafına oturdu iri kelime konustular, Sırbea konuşuyor- Her tarafı görebilen boş bir masayı |Jerideki boş mass tarafına olumlu” | ardı uzaktan arayıp seçtikten sonra dolaşıp lar; erkek, kartlarında dikilip emir ; Müstelenitindeği rolu iel Hane İ pelerde, kendilerine alâka ve ihti kapıdan bu salona geçtim. Büyük,|liyen grasona iki vermut getirmesini sÖY-| mak cemsb kapılarına dayanıp içindeki n- şık, yeni mimarinin zarif bir eseri olan ledi. Fransızca olarak hitab etmişti; de-| zeyun dinlemeğe başladığım Balkan - ve tavanın dört bir tarafına san'atkârane|mek ki yabancıŞdılar, hiç değilse erkek| jar, bana daha ik adımdu bu Slav dilbe- İbir şekilde yerleştirilmiş ışıkların Zapda Yanan değildi; ya kadın? rinin mavi gözlerinde gülümsüyordu. Bu hususi bir se alan ne « Dikketim, gayri ihtiyari onlera cevri- ari il ele Ba kandan m si Sk Va z m Egepark ailenin... Mavi gözleri -ahat balkondur; orta yer, dans uzum ve Ti alkondur; orta ye bir | oturmuş olan sarışın ka mavi Tunanım »eğmeleri akseden bir gü- ayak ayak üs- için ayrılmıştır; serbest ve rahat İtüine atmıştı. Kücük, s minimini İs . atm v m çitleri olduğumuz yerden vuzuh ve sara- iskarpinden başlayıp diz kapaklarına ve) aitadır Ka » sipara salonlarını ve hatle seyretmek imkânmi buluyorsunuz. b A Sanli .— Viski, dedim, bana viski getiriniz! (st cidden güze len küle e eki serim Gn Garson, çekilip gitti. Yanı basımda bir! Ben galiba hasta ruhlu bir adamım; kumaş hışırtısı duyarak başımı çevirdim. ! Fetiş beni dalma heyecana getirmiştir; (Arkası var)