28 Ekim 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

in ANULUÜ LUT | Yakalanan Talan gençdi, gücü kuvveti yerinde İdi. Fakat ahlâk; sağlam değildi. Her - kes gibi çalışarak hayatını kazanmak ona güç geliyordu. Bu yüzden bir işe sâhib olmamış, yankesicilikle, ötekinin berikinin cebinden, çantasından para - Sn, saatini aşırarak geçiniyordu. Tatan bir sabah erkenden evinden çıkmıştı. Bir hafta evvel şişman birinin Cebinden aşırdığı (o cüzdandaki parayı Yemiş, bitirmiş olduğu için beş para - Sızdı. Kendine (yeni bir av arıyordu.| Sağa sola bakınırken bir otobüsün geç tiğini gördü. Otobüsün arka sahanl: - Bında tek başına bir adam duruyordu. Tetan onu gözüne kestirmişti. Yürü » Yen otobüse atladı. Sahanlıkta duran! #dam onun çevik bir hareketle otobüse atlayışını beğenmiş gibi bir tavir al. Müştı. Tatan bundan Jstifade etti: — Otobüse, tramvaya çok iyi atla - rım, dedi, Böylece söze başladıktan o sonra bir daha hiç susmadı. Başka başka mev - Zulara geçti: — Yeni bir radyo icad edilmiş, bir Mağazada varmış, görmeğe gidiyorum. Radyo gayet küçükmüş, adeta bir ceb #hati gibi Bunu söylemekten maksadı, adamın Saatini görmekti. Bir insanın yanında #aatten bahse - dilse, o insanın gayri ihtiyari saatini cebinden çıkarıp bakması çok sik gö - rülen bir hâdisedir. Tatanla birlikte o. evvel kendini İmistı. Yar, baygın bir halde yere düştü. oraya gelmişlerdi. Yangın SON POSTA : Gİ > ZAN yankesici EBE Otobüsten atlayan Tatan taksi oto - maebilleri arasından yaya kaldırımına doğru koşuyordu. Tam yaya kaldırımı na yaklaştığı sırdda bir otomobil de hızla ona doğru geliyordu. Tatan biran aya kaldırımına atmak Yaya kaldırımının ke - duran «itfalyeye haber yerme» sütununu göremedi. Bornu sü- tonun üzerindeki «yangın (vukuunda camı kırınız» yazın cama çarptı. Cam rıldı. Tatanın burnu ve başı çok acı - Bay Tezer beş tame kedisini beraber almış dolaşıyordu, Kedilerin karınları çok acıkmıştı. Üç dakika sonra itfaiye otomobille görünmü - haber verme sütunu - da yarı baygın oturan Tatanı ler. Camı kıran, itfi telâşa iüşünen herhalde © olaca! İtfaiye cavuşu, hortumu ondan tarafa çevirdi Üzerine biraz su sıkılınca Tatan ken - nu Kediler şöyle düşünüyorlardı: — Onların ayakları ikişer tane, bi- zimkiler ise dörder, onlar ne olsa biz” den kaçamıyacaklardır. Yansız hikâye ye başladı: dine gelir gibi olmuştu. Adeta sayıklar| — Saat işte bul gibi konuşmaya başladı; Diyerek biraz evvel aşırdığı saati u- — Saati çalan benim. Saati çalan be-İzattı. im! Saat sahibi bulunarak iade edildi. Ve İfsiye çavuşu şüphelen: Ya -İTatan hapiste cezasını çekti ve bir da- kında bulunan polise işaret etti. Tatan/ha yankesicilik yapmıyacağına, çalışıp tobüs sahanlığında bulunan adam da Saatini çıkarmış bakmıştı. Tatan saati görmüştü. Bu saat altın. dı. En aşağı elli lira ederdi. Artık Ta nın işi işti. Saati aşırıp sattı m, en Aşağı on beş gün rahat yaşayabilirdi. Tatan bahsi kesmedi: — Bu bahsettiğim (radyolar, insan “ehine koyup taşırımş. İstediği yerde *ebinden çıkarıp ayar edince radyo ça- Yormuş. Sesi de hiç az değilmiş. Bir “dada retikemmel dinleniyormuş. Son. Ve elektriğe de ihtiyaç yokmuş. Adam, 'Tatanı (dinlemeye dalmıştı. Tatar, dü fırsattan İstifade elin! ada - Min cebine sokup saatin! aşırmıştı. O - İbüsde daha fazla kalması doğru ol ge yacaktı. Hemen aşağı atlayıvermiş » Adam arkasından bekakalmıştı. Ceb Sati kadar radyoların nerede satıldı Ml öğrenmeyi çok istedi. o Ceb saati aklına gelmişti. Saatini çıkarıp bak - Mak için elini cebine sokmuştu. Saati “ebinde yoktu. O zaman. İşi anlamıştı arama iş işden polisi görür görmez korkudan titreme-İkazanacağına yemin etti.. peel gür yörmes keke rn İçme ne On a —. izi. | Yeni Bilmecemiz | 4777 - Civcivler, &nneleri tavuğu görmüşler- di, Koştular, onun kanadları altina sak- landılar, pi Kediler korkmuşlardı, kaçıyorlardı. Fokat tevuk ta peşlerini bırakmıyordu. Kediler de civcivler gibi yaptılar. On- ler da kaçiyorlardı. Tavuk ta onların peşinde idi. Köylülerden biri ineğini setılığa çıka Iyucular, siz ona arayıp bulun ve olduğu mıştı. Komşusu da bir inek alacaktı, Sa-! yere bir işaret koyduktan sonra resmi ga- tılığa çıkarılan ineği gördü, beğendi. Sar | zeteden kesip bize gönderin, doğru bilen-|lar, diğer elli kişiye de ayrı ayrı gözel hibile konuşmak istedi, fakat sahibi or-İlerden bir kişiye bir futbol topu, bir ki-| ve kıymetli hediyeler vereceğiz. Bilme- tada yoktu. Acaba nerede? Küçük oku-İşiye üç lira kiymetinde muhtelif kitab- ceye cevab verme müddeti on beş gün- İN sür sünsunasasneyias sün riannasemakememane ens ansasammenmasa On tane kadar civciv gördüler, kedi- ler için gün doğmuştu. Bu civcivleri yakalar, yerlerdi. Kediler bu düşünceyle civcivlerin peşlerine düştüler. Civcivler koştu, on- lar koştular, tam civcivlere yetişecek- leri sırada, Tavuk anne civcivlerinin kediler ta- rafından kovaladığını anlamıştı. Ke- dilere çok kızdı, onlara doğru koştu. Anneleri yoktu amma, Tezerin kedileri idi. Koşa koşa onun yanına gittiler, civcivler. nasil annele- rinin kanadları altına saklandılarsa on- lar da Bay Tezerin paltosurun etekleri altına saklanıp kurtuldular, onlar Bay dür. Bilmece cevabını bize gönderdiğini! zarfın üzerine «Bilmece» kelimesini w Bay Tekin daha yeni bisiklete binme- © Bay Tekin yarışın bittiği çizgiye Yİ öğrenmişti. Fakat spor O meraklısıydı. 8* yarışa girmek, her yarışta birinci ol- mak isterdi. Bisiklete binmeyi öğrenir öğrenmez de bisiklet yarışına girmişti. Yarış yapılan yolda bulunanlar onun çok #üratle ilerlediğine hayret etmişlerdi. bekliyenlerin hayretleri daha büyük olmuştu. kadar yapılan yarışlarda, yarışa girenlerden feci biri bu kadar az zamanda yarışı tekmillemesi değildi. Bay Tekin görülmemiş bir bisiklet binicisi olsa gerekti. geldiği zaman prada O zamana Az sonra iş anlaşıldı. Faket Bay Tekin de bir kere yarışı kazanmış oldu, Bay Tekin yavaş yavaş ilerlerken peşine bir boğa takılmıştı. Bay Tekin boğudan çok korkardı. Görür görmez bisikletle korkuylu bisikletin pedallarını hızla çevirmeye başlamıştı. O kadar hızlı çeviriyordu ki o ana kadar hiçbir bisiklet binicisi o kadar süratle pedal çevirememişti. İşte Bay Tekin bu yüzden bisiklet yarışını kazanmıştı, eh Ağ li di yem ei irilik akığkağın di