ve OR z l İt l i 1 | | i l | 6 Bayfa | Bugünkü Litvanya Sovyet - paktının Litvanya mana ve ehemmiyeti Tâtvanyanm merkezi Kaunesta modem bir Sovyetler Birliği 10 Birinctteşrin 1930 tari. hinde, Baltık hükümetlerinin sa büyüğü o. lan Lşvanya ile de bir karşılık yardım paklı imzaladı. Sovyetler Birliğinin Estonya ve Latonya ile imzaladığı paktlardan pek az farkı olan bu paktın en büyük Bususiyeti, eskiden Litvanyaya aid olduğu halde 1920 senesinde Polonyalılar tarafından zaptedilern Vilno şehrini, eski sahibine, yani Litvanyaya iade etmesidir. Fühakiku Sovyetler Birliği - Litvanya pak- tanın birinci maddesinde şöyle denilmekte. dir; «Bovyetler Birliği ile Litvanya arasındaki dostink münasebetlerini takviye etmek mak. #adile, Vilno şehiri ve havalisi, Sovyetler Bir. ği tarafından Litvanya Cümhuriyetine terkedilmektedir.» Paktın diğer maddeleri, gerek Sovyetler Birliğinin gerekse Litvanyanın emniyetini korumak mülâhazasile Sovyetler Birliğine Litvanya dahilinde kara ve hava üsleri tesi- sine ve Litvanyanın muayyen noktalarında mahdud miktarda asker bulundurmasına dairdir. Baltık denizindek! müvaseneyi cesri bir su- rette Sovyetler dehine çeviren paktların ü- göncüsünü teşkli eden bu paklın mshiyetini daha iyi anlıyabilmemiz için Livanyanın tarihinden ve umumi vasiyetinden kusaca bahsedelim. * Litvanya da, tapkı Estonya ve Letonya gi- bi, 1914-18 Dünya Harbi sonunda teşekkül etmiş hükümetlerden biridir. Litvanya da, 1913 yılına kadar Çarlık Rusyasının birkaç vilâyelini teşkil etmekle idi. 1918 yılında, terkibine Çarlığın Kovno, Suvaj vilâyetlerin. den bir İnsmlle, Vinç ve Kurlünd mıntaka- larını alan Litvanya müstakil bir hükümet ölarak ortaya çıktı. Uitvanyanın mesahal sathiyesi © (Viino minlakasi hariç) 53 bin kilometre murabbat kadardır. Kara hududunun uzunluğu 1,450 kilometze, deniz hududunun uzunluğu da 18,5 kilometredir. i Birineikânun 1939 nüfus tahıririne nazaran nüfusu 2421570 dir. Bu nüfumun Şi 86 ini Litvanyaldar, 6, 7.1 ini Yahudiler, 9 24 ünü Ruslar, 7, 49 unu da diğer muhtelif mili azlıklar teşkil etmekte- dırlar. Wiinonun ve Vüno havelişinin ilhakindan sonra Litvanyanın nüfüs 3 milyonu bul. muştur. Bu surele Baltıktaki hükümetlerin Düfa iibarile en kalabalığını, Litvanya teşkil etmiş oluyor. Utvanyanın şimalinde Letonya, garb ve c8- nubu garbisinde Baltık ve Baltık denizile Al- Yazan : Hasan Âli Ed bina metolorji, mensucat, gıda fabrikaları cinsin- den bazı fabrikalar vatdır. Kaunas (Kovno) da, X uncu yüz yüda ku- rulmuş eski şehirlerden biridir. 1812 yılında, Napoiyonun Ruiya seferi esnasında Napol yon orduları tarafından işgal edilmişti. Kau- nas Çarlık Kusyasının && mühim müstah. kem hudud şehirlerinden biri idi Şaulây (Şavlı): Viino ve Kovnodan sonra utvanyanın en mühim şebri Şaylâydır. Bu "şehirin 30 bin kadar nüfusu vardır, Şehrin içinde müteaddid deri fsbrikülarile büyük un değirmenleri bulunmaktadır. Panevejis (Panevej); 26 bin nüfuslu bir kasabadır. Müteaddid un değirmenlerile bir , Kaç deri fabrikasına maliktir, : | Martyampole: 15 bin nüfuslu bir kasaba. /dır. Kasabanın içinde birkaç şeker fabrikası Me bir iki #aze alkal'imalâthanesi bulun- maktadır, Yukarıda da söylediğimiz gibi Likyanyanin sahili pek azdır. Biricik imanı, Klaypediden 18 kilometre mesafedeki Palanga Jimanıdir. Bunun biraz şimalinde, Sventa Lehrnin ağ- Sundu yeni bir liman ypallmaktadır. Llwaunya bir zirani memlekelidir. Nüfusu. Bun Yo 705 şi ziraatle meşguldür. Sanayide- ki insanların sayısı, Litranya nüfusunun an. osk Gi, 8/7 alni teşkil etmektedir. Bütün Lit. vanya sanayiinde çalışmakta olan İşçilerm mlktarı 20,000 den biraz fazladır. Utvanya toprakları umumiyet, itibarile 2i- raate çok civerişlidir. Livvanya topraklarının ancak ©, &,4 dü, ekilip biçilemezi. 1938 istatletiklerine nazaran Litvanyanın ekim sahası göyle taksim edilmekte idi: 528,000 hektar çavdar, 203,000 hektar buğday, 217,000 hektar arpa, 865000 böklar yulaf, 160,000 hektar patatas, Utranyanın sirai mahsulâtı kendisine bol bol kâli gelmektedir. Gene 1938 meselesi istatistiklerine naza. zan Litvanyadaki sığır, koyun vessirenin miktarı da şöyle İdi; 1172000 baş sığır, 1,192.000 domuz, 914,000 koyun, 552,000 bey. gir. Litvanya vasali olarak senede 17000 ton inek yağı islihsal etmektedir. Litvanyada senevi 118,000 baş sığır, 152,000 baş dana, 78,000 koyun ve 43000 domuz kesmekle ve kamer mamul bir halde ihraç edinmektedir. Litvanyanın sanayii: Umumiyeliğ Litvan- ya; sanayi itibarile az inkişaf etmiş memle- ketlerden biridir. Başlıca sanayi merkezleri Kaunas ile Şauliydır. Kaunasta mensucat, Kibrit, metamorji, sigöra ve kereste Jabrika. Jarı bulunmaktadır. Şavlây ise Litvanyanın İderi sanayiinin merkezi sayılmaktadır. İ itveanyada 50 den fazla işçisi bulunan 76 SON POSTA Ramazan Günlerinde| ORTA OYUNU: h Pişekâr apartıman sahibi Pişekâr— (Elinde şakşağı ortaya ge lir) oyunumuz apartımancı, Kavuklu — (Ortaya gelirken kendi kendine söylenir). Dizlerimin bağı çö - rüldü, ayaklarıma kara su indi. Ne ka- dar da uzak yerde imiş. Pişekâr — (Kavukluyu görür), bu da kim, bir mezar taşı olsa gerek. Kavuklu — Vay efendim. Pişekâr — Uzak dur, uzak.. Mezar taş- larının konuştuklarına da ilk defa şahid oluyorum. Kavuklu — Ben mezar taşı değilim. Pişekâr — Bildim öyleyse! Kavuklu — Bildin ha. ben.. Pişekfr — Bilmez ölür muyum, sabah akşam karşıma çıkarsın. Kavuklu — Tabii değil mi komguyuz. Pişekâr — Belediye yıktıracak diye duymuştum. HAlâ yıktırmadı ha? Kavuklu — Neyi yıktırmadı? Pişekâr — Neyi olacak, seni.. Kavuklu — Beni mi? Pişekâr — Seni ya.. sen Atlamataşın - daki yalağı kırık çeşme değil misin? Kavuklu — Ne münasebet canım, be- ni tanımedın mı kırk yıllık komşun. Pişekâr — Şimdi tanıdım, dolaptan ne vakit çözdüler? Kavuklu — Seni yüke koydukları zâ- man. Pişekâr — Ya demek çok zaman oldu ha... Kavuklu — Eh çok zaman oldu. Pişekâr — Yağmurlar başlıyalı izum kalmamıştır da. Kavuklu — Ne yapıyordu canım.. neye Yüzüm kalmadı? Pişekâr — Sen çıngıraklı Bostanın do- “lap beygiri değil misin? Kavuklu — Artık fazla beygir değilim yahu insanım. Pişekâr — İnsansın ha... Aman da in- sana bakın insana. İ Kavuklu — Asker çocuk yüz para, Ba- gibözük beş kuruş... Ne oluyorsun yahu İnann görmedin mi? Pişekâr — Çok insan gördüm amma senin gibisini görmedim. Sen insansın ha? İ Kavuklu — İnammadınsa mahalle bak- kalı ile sakayı şahid getireyim. Pişekâr — Ne tuhaf insânsın sen?! Kavuklu — Tuhafımdır zahir, Pişekâr — İnsana da benziyor ya. Ağ- zıda var, kulakları da var, burnu da var. Kavuklu — Bana bak kafam kızıyor. Pişekâr — Koş koş, çeşme yanında, kı- İzan kafanı yalağa sok serinler. | Kavuklu — Kafam senin lâfların kızi- İvor. Beni tanımadın haf, İ Pişekâr — Ne yalan söyliyeyim, bir - adım. İhtiyarlık affet. Bana adin sanla Kavuklu geldin. Ben derbire tanı Kavuklu — derler. İ Pişekâr — Kavuklu sensin ha? Ayol bunu besından söyleseydin ya! Kavuklü — Söylememe vakit bırakma dın Xi... | Pisekâr — Çekil şöyle Kenara çekil, İ Kavuklu — Ne oluyorsun? İ Pişskür — O ne endam, o neletafet,o İne zerafet. aman efendim aman, lâpiska saçlar, çekme burun, gonca ağız, hokka çene, Kavuklu — Mürekkeb dudak, kamış kalemi yanak, eseri cedid kâğıdı alm.. ne | z mmanya, şarkında Sovyetler Birliği, cenubun. sânayi müedsesasi vardır. 5 den 50 ye kadar| oluyorsun yahu? da, Garbi Ak Rusya bulunmaktadır. Uitvanyanın başlıca şehirleri şunlardır: Viino: Litvanyanın çok eski bir şehridir. X uncu asırda kurulmuştur. 133 yılında hükümet merkeri Troktan buraya nakledil- miş, ve o zamandanberi Vüno şehri Litvan- in içinde, mensucat ve kereste fabrikaları mev. cuddur. Litvanyanın hemen hemen bütün #lmendifer yolları Vilnodan geçerdi. Binden. aleyh Vilno, Litvanya şimendiferlerinin bir düğüm noktası id. Vino şehri 1920 yılında General Jeligovs-| işçisi bulunan sanayi müesseselerinin sayım | da 1,001 kadardır. Sanayi için gereken ham maddelerin, mahrukatın bulunmayışı, iç pa- zarın mahdud oluşu Libvanya sanaylinin ge- ri kalışımı izah eden en osası dmillerdir. (1914-18 Dünya Harbinden evvel, “Litvanya, iRusyadan ikhal edilen iptidai maddelerle ve kömürle beslenirken oradaki irili ufaklı sa- nayi müessesesinin sayı 5 bini bulmakta idi. Fakat bu vaziyet ortadan kalkar kalk. maz, yani Rusyadan Ithal edilen ham mad. delerin tihali kesilir kesilmez Litvanya sana- iylinin mühim bir kısmı felce uğradı. Pişekâr — «Ah ne gördüm, ah aman elâmen bir âfeti can» Kavuklu — Ben miyim bu? Pişekâr — «Vücudü ham (gümüşten 'beyaz gülden nerm, boyu henüz yetiş- miş nihalden hemvar; Kavuklu — Şimdi çıldıracağım, bir yarlışlık olmasın efendim, bu ben mi- yim? Pişekâr — Sen çekil diyorum, çekil Coğrafi *vaziyetinin ehemmiyeti itibarile'yana, kinin kıt'aları tarafından bir baskın hareke. Litvanya ber zaman ecnebi sermayesinin 6. tile zaptedilmiş ve işte şehir o zamandanbe. hemmiyet verdiği memlekellerden biri o ri, Sovyetlere işgaline kadar, Polonyalıların muştur. Litvanya ihraactında birinci mev- elinde kalmıştı. kii (1936 yılında) İngiltere işgal etmekte idi. Kaunas (Kovno): Vily vehrile Neman Bütün Litvanya ihracatının Of, 48,4 ü İngil nehrinin birleşlikleri noktada, Riga - Kö. tereye vaki olmakte idi. rilgebere şimendifer hattının üzerinde bu-| Litvanya ie olan emtia mübadelesinde İunmaktadır. Nefsi gehrin nüfusu 128 bin ka. Sovyeller Birliği de mühim bir mevki işgal daiaş— ,1'nonan Polonyalılarca işgalinden etmektedir, 1986 yılında Sovyetler Birliğinin ilkümet merkezi burası Litvanyaya olan ihracatı 7,4 wilyon Lit; 1836 Kavuklu — Çekiliyorum amma, bir şey anlamıyorum. Pişekâr — Bak şu zerafete. Kavuklu — Hangi zerafete bakayım? Bizim kamşu mümeyyizin aşçısı Arab iZarofete mi? Pişekâr — Ne budala adammışsın gö- İğün görmüyor mu, karşıdan gelene bek. Kavukhi — Baktım ne olacak? Pi...şekiir Zarife, Yâtife değil mi? Kavuklu — hay haya, hay haya... Pişekâr — Geliyor sen şöyle biraz geri dur. Zenne — (Ortaya çelir) Asan... Bunlar da ne? Pişekâr — Aman efendim, yapmış ya- kıştırmış, takmış takıştırmış, iki dirhem bir çekirdek nereden gelip nereye gidi- yorsunuz? Kavuklu — (Pişekâra) yüz paralık da bana alsana doğrusu bayılırım. Pişekâr — Neye bayılırsın? Kavuklu — Kabak çekirdeğine... Pişekâr — Şimdi kabak çekirdeği al- manın surâsı mı? Kavuklu — Sen hanım teyzeme çekir- dek dedin ya... Pişekâr — İki dirhem bir demek onu tasvir içindi. Kavuklu — İşte ben bunu anlıyama - muşum. ğ Zenne — (Pişekâra) Aman korktum © yanmızdaki zağar mı? Kavuklu — Hayır kurd köpeği... Hav hav... Zenne — Aman efendim, tasmasını ta- kın saldırmasın. Kavuklu — Hav hav hav, Pişekâr — Hayır efendim, o bizim Ka- vuklu. Kavuklu — Beni köpeğe benzettiler bir bu eksikti. Pişekâr — Efendim bizim Kavuklu bi- raz şakacıdır da. şimdi onu bırakalım da sizinle konuşalım, bugünlerde ne ar- zunuz var ki, buralara teşrif buyurursu- nuz? Zenne — Efendime söyliyeyim.. malüm ya, mevsimi şita pek yakın. Biz seyfiye- den İnmek mecburiyetinde bulunuyod - ruz. Münasib bir apartıman olsa... Kovuklu— Bir zamenlar konak köşk olan bizim yeni dünya galiba şimdi de apsrliman olacak. Pişekâr — Emrediniz bayan burada mükemmel bir apartıman var. Apartıman benimdir. Gelin sizi gezdireyim Zenne — Çök memnun oldum. Haydi gezelim. Pişekâr — Gayet yakın, şimdi gideriz, görürsünüz. Kavuklu — Ben de geleyim mi? Pişekâr — Sen de gel! (Pişekâr önde, Zenne arkasında, Ka - vuklu Zennerin arkasında birkaç defa ortada dolaşırlar.) Kavuklu — Yahu dönüp dönüp hep ayni yere mi geliyoruz?” Yoksa benim başım döndü de etrafı yanlış mı görüyo- rum? Yeni dünyanın önünde durular: Pişekâr — İşte apartımanımız. ; Kavuklu — Doğru bilmez, bizim Yeni dünya şimdi de apartıman olmuş. Pişekâr — (Şakşakla vurur) Z11 çalın- dı. Şimdi nerede fse kapı açılır. (Beş on dakika geçer, kapı açılmaz). Kavuklu — Apartıman olduğu kapıcı- nın on dekikadan evvel kapıyı açmadı - ğından belli! Pişekâr — Kapı açıldı efendim buyu- runuz.. burası antre. asansörü gördünüz mü? Zenne — Gördüm. çekirdek, Kavuklu — ben göremiyorum ama vi olmasın diye görmüşüm farzeğf m. Pişekâr — Dördüncü kat boştur. şim di asansörle oraya çıkarız. Girrrrrr asi sör durdu. Haydi inelim, Şimdi anahtar kapıyı açıyorum. Buyurun bayan, Kayı? Ju sen de gir içeri. Nasıl efendim aparif man? İşte hol, burada banyo... Tam Zenne — Odaları bir görsek. Kavuklu — Oda denilen yerler bun mı, ayol bunlar dolab. Pişekâr — Sen ne anlarsın, apar” manlarda odâ diye bunlara derler. Pişekir — Banyaya bakın, mutfal terah değil mi? 4 Kavuklu — Allah için ferah ya:.. insanın yarı vücudünü ferah ferah isa edebiliyor. Zenne — Bu apartımanın kirası kağif dır. Pişekâr — Başkasına olsa vermem ai ma, size seksen liraya olur”. Kavuklu — Aman Pişekâr, ne yapıyof” sun, malını ne diye elden çıkarırsın? Pişekâr — Neye elden çıkarmış ol& yım. Kavuklu — Sana kirasını sordu. S8 satıyormuş gibi fiatını söyledin. Pişekâr — Sen sus... Zenne — Seksen lira çok değil mi? Pişekâr — Nasıl çok olur, hiç. Şu p© | cereden dişarı bir bakın manzara Jâi bakın bakın karşı tarafa bir apartı daha yapıyorlar. Yol şenlendi deme! Gerçi size seksen lira dedim amme, hesabda “yoktu. Yol şenlendiğine 8 şimdi seksene de veremem, Doksan İl Zenne — Seksen fazla idi. Doksana Si kardınız. “ Pişekâr — Düşünün efendim, karşıt? bir apartıman daha yapılıyor. Bundan #fade edecek sizsiniz. Meselâ karşıda” | İlerin bir radyosu olabilir © dirlersisi İBalkonlurına saksılar koyarlar, bakti görünüz gönlünüz açılır. Hele balkoi gelin sokağa bakalım. Doksan beş "© vermekle hiç fazla para vermiş sayıl” sınız... / Kavuklu — Beş lira daha zam ne ol bilmier v Zenne — Demin doksan diyordunuz. 1 Kavuklu — Gerçi demin doksan di dum amma, sokağın sulandığının fa da değildim. Bakın aşağı belediye ar* ru sokağı sulayor, toz kalmıyacak bun” dan da istifade edecek gene sizsiniz. P* | | i ! vw nun İçin beş lira fazla mı? Zenne — Doksan beş lira biraz değil mi? j Pişekâr — Yüz“lira diyorum, büt için tabli bir sebeb varmiş. '. harab bir yalı gördünüz mu? Bu Yl manzarayı ihlâl ediyordu. Simdi di” | ettim gördüm, üzerine eli kazmalı :İ Jar çıkmıslar. herhalde yıkacaklar” çirkinlik de oradan kalkacak . Zenne — Ayliğ yüz Hradan tutuyor. Kavuklu — Akıllı kadınmış vesself: l Biraz daha geçiktirirse apartımat yi sının beş yüz, altı yüz liraya çıkac* şıppadak anlayıverdi.