| Akkurt ailesi seyahatte | Bay ve bayan Akkurt bir şehre in - mişlerdi. Geceyi otelde © geçireceklerdi. Şehrin en iyi oteline gittiler. Onları ka: pidan karşılayan otelciye; geceyi otelde geçireceklerini söyleyince — ötelei biran tereddüd etti. Tesadüfen o gün otele çok müşteri gelmiş olduğundan otelin bütün odaları tutulmuştu. Otelci bayla bayan Akkurt'a odalarımız meşgül demeyi doğ- ru bulmadığı, otele gelen müşterileri o « dn bulunmasa bile kaçırmak istemediği için: — Hay h zırlatırım. Bay ve bayan Akkurt otelin salonun- da otururlarken otelci, en açık göz otel garsonunu yanına çağırdı: — Karı kora müşteriler geldi. Oteldeki odalar dolu, ben kendilerine bir oda ha- nrlayacağımı söyledim. Ne yapıp yapıp bir oda hazırlamalıyız! Dedi. Otel garsomı müşkül vaziyette kalmıştı. Otelin damına bir oda yaptıra- mazdı ya. Otelci ve otel garsonu birlikte düşü - nürlerken, otel garsonu: — Buldum, dedi, bizim oteldeki büyük banyo dairesindeki banyoyu ( çikarırım. Oraya bir karyola koyarım, olur. Otel sahibi güldü: — Bu olacak şey mi, büyük banyonun tam ortasında tavanda duş vardır. Onu ne yapacaksın. Otel garsonu da çaresini bulmuştur: — Duş tertibatının üzerini örterim, abajor zannederler. — İşte bu oldu, haydi sen bu işi yapıver. Otel garsonu hemen banyo dairesine çıkmış, banyoları boşaltmış, < karyolayı kurmuş, ve duşun da üzerini kumaşla ör- tüp abajor şekline sokmuştu. Bay ve bayan Akkurt akşam yemek - lerir! yemiş, bir müddet daha salonda o- turduktan sonra yatmak için odalârına çıkmıya niyet etmişlerdi. Zırdılar: dedi, sizin için bir oda ha- kumaşla raya çıkmışlar, öteye beriye dağılmışlar. Vapurdakiler, bu dört yolcunun mere - Jerde bulunduğunu bilmiyorlar. Bu yüz- den vapur da hareket edemiyor. Siz ara yan, bulun ve bulundukları yerlere birer işaret koyun.. Buldunuz, ve bulundukları yerlere işa- ret koydunuzsa resmi gazeteden kesip bize gönderin. Doğru bilenlerden bir er- Garsonu ça -| — Hazır! Garson önde onlar bozms odalarma çıktılar. tertibli adamdı. Banyo dairesine, banyo dairesi hissi - ni vermiyecek eşyalar koymuştu Bay ve bayan Akkurt yatağa yattılar. Rayan Akkurdun bir şey nazarı dikka - tini celbetmişti. Tavanda abajor olduğu halde elektrik yanmıyordu. Odayı komi- dinin üzerindeki mum Bunu Bay Akkurda da söyledi. Elektrik üğmesini duvarlarda aradılar. Duvarda düğmeye benzer bir şey. yoktu. Bayan Akkurt karyolaya yakın bir yerde sarkan zincire bağlı bir tokmak gördü. Bay Ak- kurda: Bu otelde müşterilerin rahatlarını çok düşünmüşler, dedi, (gece yattıktan sonra elektriği söndürmek, yahud kalk - madan evvel yakmak için elektrik düğ - mesi yerine bu kordonu ikame etmişler. Simdi çekersem herhalde yanacaktır. Biyan Akkurt bunu dedikten sonra & lini nzattı. Kordonun ucundaki tokma - #1 yakalayıp çekti. Fakat onu çekmesile avaz avaz bağırması bir olmuştu. Çünkü bu kordon duşun O kordonundan başka bir şey değildi. Kordön çekilince, kumaş altında saklı bulunan duş açılmış, ve su şakır (o şakır akmış, onları tepeden tırnağa kadar sır- sıklam bir hale getirmişti. arkada banyodan Garson çok TN Resimdeki vapurdan dört yolew ka -/kek okuyucumuza bir futbol topu, iki kız okuyucumuza, çay ve yemek sofrala- rında kullanılabilecek elişi altı kişilik peçetelik, diğer çok güzel hediyler vereceğiz. Bilmeceye elli okuyucumuza da İcevab verme müddeti on beş gündür, bil- :nece cevabını bize gönderdiğiniz zarfın üzerine «bilmece» kelimesini ve bilme - cenin gazetede çıktığı tarihi yazınız. aydınlatıyordu. | SON POSTA Geçen bilmecemizde kazananlar Geçen bilmecemizde kazananların isim- leri Pazartesi günü çıkacak sayımızda din edilecektir, İstanbnlda bulunanlar hediyelerini her Pazartesi ve Perşembe günleri öğleden sonra matbasmızdan 4. labilirler. Taşrada bulunanların hediye- leri posta ile gönderilir. Bilmecelerde hi - rinci ve ikinci hediyeleri kazananlardan birer fotoğraflarını isteriz. İstanbulda bulunanlar hediyelerini almıya gelirler. ken fotoğrafların da şetirmeyi unutma” malıdırlar. Taşrada bulunanlar fotoğraf» larını posta ile gönderebilirler, Biz, ba fotoğrafları gazetede neşretmek için İsti. yorur. Bu sebeble hediye kazanan oku - yacularımızın gönderecekleri fytoğraf - lar en iyi çıkmış fotoğrafları olmalıdır İİ kt gazetede iyi çıksın. İİ Okuyucularımızın bilmece “hediyeleri hakkında bir dilekleri, bir sikâyeileri 6- İİ tursa bu dilek ve şikâyet içim yazacakları İİ mektubları bilmece cevablarından ayrı zari içinde göndermelidirler. Bu tarz mektabların zarfları kewarına oİdare kelimesini yazmak lâzımdır. Bay şişman er yarışta birinci Bay Şişmaner sporun ber. şubesinde çalışmak istediği (için bir kere de dört İyüz metre yarışa iştirak etmek hevesine kapılmıştı. Bay Şişmaner diğer koşucu lar arasında iri göbeği ve ince bacakla - rile göze çarpıyordu. Hiç kimse onun yarışta kazanacağını ümid etmiyordu. Hattâ halile eğlenen - ler pek çoktu. Koşucular bir sıraya di - zldiler. Hareket tabancası patladı. Hep birden ileri doğru atıldılar. o Hepsi bay Şişr Şişmanerin sonuncu geleceği besbelli bir adam dikkatli dikkatli bakınca Şişmane- Bu adem Şişmanerin taksitle taksitlerini o ödemediği Kaç zamandır Şişmaneri arı - fekat bir türlü ele neri geçmişlerdi. idi. Koşuyu denler arasında ri tanıdı tırıp geçiremiyordu. Artık bırakmıyacak, yor, ş yakalıyacak taksitleri ödettirecekti. Ön görmüştü sırada bulunan seyircileri sağa sola iterek kendine bir yol açtı ve w.snere doğru koştu. irmliş; tanımıştı. Eyvah şimdi yakayı sahaya Şişmaner onu g ele verirse, ne diyecek me yapacaktı? İKaçmaktan başka çaresi yoktü, Birden- bire süratini artırdı, ve koşmıya başladtı. O kadar hızla koşuyordu ki, biraz evvel fırladı, — Parasını verip agiz ve getirirken, babam b İ nü görünce kim bilir kadar sevirecek diye © şünüyordu. ; Yıldız, babasının do - ğum günü, biriktirdiği paradan bir hediye alıp vermek istemişti. Bir mü- gazaya gitti. Maksadıni anlattı. Ma - ğaza tezgihtari porslen bir vazo çıkardı. Bu va - zo Yıldızın boşuna git - mişti, Vazoyu eve getirdi Babası evde yoktu, iyi bir yere koymayı düşün- dü. Kapının üzerinde raf vardı, onu mü “ buldu. Bir sandalyenin üze - Vazoyu rafa koydu ve Babası da bu arab 3 ve gelmişti, kapıyı gö Ve babasına hediyesi - nİ göstermek için sabır - Yıldız şimdi niye sın, vazonun ( kırıld mı, yoksa başının ac” mi? İkendini geride bırakmış olan koşucular; Diye alkışlayorlurdı. Bay oGişi İdan birini, ikisini, birer birer hepsini|yaşa seslerini duyduğu zaman işi geçti. Ve koşunun bittiği yere pek yak-İYarışı birinci olarak bitirmiş büyük a laşmış olan en öndekini de geçmişti. Et-|küfatı kazanmıştı. g' Artık terziden de korkusu kali? seyircilere döndü onları selâmladr. # Kapı açılır açılmaz raf- ta bulunan vazo sarsıldı. sızlanan Yıldızın başına düştü. raftan: — Yaşa yaşa! Bayan Naciye, yün yumağını mutfaktaki ma- Solucana benser bir ş67 gözüne ilişti. Küçük civciv solucan diye yünü gugasile sanan Üzerine bırakmıştı, Küçük elv civ mutfa- Bu gördüğü şey solucan değil, yumaktan (yakaladı, yutmıya başladı. O yuttukça yu- Bın penceresinden içeri girip masanın üzerine (o çözülen yündü. mak ufalıyordu. Küçük civalv çok sevingi Mi, Kendi kendine: 3 — Ne küdar uzun solucanmuş, diyordu. Bayan Naciye mutfağa geldi ö yün yümağini yerinde göremedi. Ve yumağın ne olduğuna bir türlü 9“ medi, Ciycivin birdenbire şişmanlamaşına da çok şaşmıştı. ğ