j 4 FANT iemizin Karik yarı A han, Tk yıllık dostu Eda MI Sene) miştim. Uzar, ler Var ki Yorlarmı » Onla, çin Alikatipaya, mış, Parası ile hasıl bir alay daki 1 my it boyalı alçacık # gibi buldum; tok- si Karşımda, Eda “© Mürp gibi, sapasa; iE şaşkınlık rağ oldu; gülümsedi. i 0r, bulacağını li İbam, ? iaamdelsuy Azrail beni Ğ baka, #m. Hangi rüzgürlar epi Buyur 1? ZU Mmüddy ha, U üddet ç t elimden dolayı, dil ler dök karşılıkı, r diledim, elini elini ü P sohbete koyulduk? <5 “ |badan seslendim: 8ON POSTA EZİ | BAYAN EDA İLE MÜLAKAT Yazan: Ercümend Ekrem Talu Elâlemin mektubu, telgrafı, benim bil diğim mahrem gelir. Hayır! Onudaa - vaz avaz ilân eder oldular. Geçende bir gün, şu köşe penceresin- de sabah kahvesi içiyordum. Bacak ka - İdar bir piç, başını bana doğru kaldırıp İda, yüzüme karşı; Akbaba! Kara katır! demez mi” İhtiyarlığa saygı da kalmadı. öfkem- den, elimdeki filcanı, olduğu gibi üzeri- ne İrlattım. Diyeceğim şu, evlâdım” Nerede eski müharebeler, nerede şimdiki? O Eskisini ruhumuz bilem duymazdı. Hem de mu- harebe eden biz olduğumuz halde. Bugün öyle değil. Bugünün muharebesi (Cem- meti Muhammedi uykudan uyandıracak, (rc) gibi toprağa da, havaya da; suya da yüreğini oynatacak ne var (o ayol? diye | bulaşıyor. Sonra, yetmiş (iki millet, fol sordum: İyok yumurta yokken birbirlerine giri - — Alamanlar denizin altını batırmış - yorlar. Bir tarafta tüfek patlamıyor gör- lar.. diye saçmalaı, benimle zevklendi. /#ÜR- Alamanı, Lemsesi, Moskofu, Dalya- Salt o mu ya? Bu güzele satıcılarının pı, hepsi de burunlarını sokt yorlar. A - cayib acayib memleket isimleri de ii olduk: Alaman Memeli aldı, diyorlar.Gön Tü öylesinden hoşlanıyorsa, varsın alsın. Elâleme pe oluyor? diye söylenecek ol - dum. Meğer, o, bir memleket imiş. İşte, İheps' de buna görel Bizim torun asker oldu. Piyade mi, topçu mu, atlı süvari mi oldun? diye sordum. — Hayır! dedi, Ben motorlu askerim! cağız, ehlini günahkâr vaziyette yakala- dı dı kovalıyor.. ona bağırıyor böyle. Meğerleyim gazete salıyormuş!. Cun- — Evlâdım! Ne yırtmıyorsun? Üm - Mai Diz Dam lüzumu kadar bahset — Ne var * "e Yok ortalıktaz diye sor- —Malümi g e alan çare tevkaj yok! Beliyordu? nikbinlik Y ON? Acaba atej Sk nereden Yeye otu- ko bizimki muha, i gün mrebe j- üsiker kapısında vü. 7. Galiba bi- .İber var! Haber!, diye seslenirler, bende Bir yaşıma daha girdim. (Hiç insan, otomofil gibi motorlu, tekerlekli olur mu miş? Oluyor zahir! Değil (mi ki, şimdi öyle topla, tüfekle, kasatura ile muhare- yok? Hep gazla muharebe edi - onun elinden çekmediğim yok! Öğle namazına (Suracağım sırada «akşam» diye bağırı - bal kaç defa, vaktimi geçirdim san - d da, namazım kazaya kaldı. Gene gün olur: Kapımın önünde; «Ha be eden yorlarmış. Bakkallarda, gez yağı için pahaya çıkmış. Durdu, düşürdü. İson söz de şu oldu: — Ağh, evlâdim! Dünya acayibleşti. Tadı, tuzu kâlmadı.. tası, tarağı toplayıp buradan göçmeğe bakma! Rumen turist Ofisi hıgin açıl'yo ağundan dökülen izim Çankımdaki damaddeh haber gek di sanır, koşarım. Bakarım ki gazete sa- tıyormuş... Be e Bittiler, t i iiyi Takana Bönderiyorlar, karış İri Ne bileyim ban? “ 2 Gözel linde imiş. Biz ik oturup,. bekledik. fe . olduk. Ne su - (gaz maskesi) male der kusur Relmedi > lincirl ne ie Üner; de naşız Otuz par; aya bep öyle “aa liyordu İ- » Peli iyon, farketmedi.“ Komaşlar Gİ düet veren, Allah etmez Lar ahaliyi telişa ; sin y #okaklarda nüra atan gec Var gibi yoktu. Mı sereni devlet işi, bize nez Dimne İva etmek; meli Bizim iy. “(fer gl * erkeklerimiz go er diye .— sun di ” e. “up selâmete dönsün, yle Mİ Ya? İki Svur arasınd, a öndü, kaf, rak » <alamı du Piti biri, avaz aya relere koptum, He Yördy, mi yosmas! diye a Kendi kendime, “Zahir, dedim, adam, Romanya Propaganda Nezareti erkön Galata rhrmında Rumen Turist Ofisi bugün saat 10 da|pagonda müfettişi Kostantiyef Roman- a ol ündeki binasında merasimle a-İyadan şehrimize gelmişlerdir. çılacaktır. Merasimde bulunmak üzere|şubesi açıldıktan sonra Sümer sine - pamir Ankara sefiri Staykolmasında bir film göslerilecektir. Ru - m. Romanya Propaganda Ne.|men sefiri akşam trenile Ankaraya dö- zareti turistik direktörü Korbu've pro.İnecektir. Samsun (Hususi) — Samsun memleket b : b jmükermmel bir şekle girmesi işin çalışılmak- getânesine alınan yeni rönigen cihazının | tadır. Hastane (başhekimi doktor Allettin ban a ORMANI kzmliyesi bitmiştir. Bu cil Gümdensin du hususla ekki ve iğde gayr sistemdir, Bundan evvel mevcud)|etleri not edilmeğe değer. Resmimiz, Bam Ofis! muhakemesine dün başlandı Dünkü celsede d sında kendi bilmez bir hale Demirspor - Galatasaray klübleri ara * | sında, mili küme maçlarının ihtilâf json karşılaşması yapılırken o Demirspor İkalecisi Necdet, hasım oyuncularına kas- di tekme sattığı için Kendisini oyundan çıkarmak istiyen hakem Dr. Tarıka taar- Tuz ederek, birkaç yumruk vurmuştu. Bu hâdisenin muhakemesine dün 14 bakılmıştır. Mahkemede Necdet ( avukatile hazır İbulunmuş, Tarıkı avukatı temsil etmiş - İtir. İ Doktor Tarıkın avukatı Necati Ke - İmal Kongur davasını teşri ederek, Ned İdetin yumruk vurması neticesi, müvek - kilinin yüzünde sabit bir eser kaldığım caklarını ilâve etmiştir. Necdet, hâkimin muhtelif verdiği cevabda, Devlet Demiryolların - da memur olduğunu, hâdise ü Gala - tasaraylı Cemilin bir küfürle âssbınır bozulmasına sebebfyet verdiğini, bilâ - suallerine Bugün asliye 8 inci ceza mahkemesin- İbakılacaktır. İddiaya göre, hâdisede is - İmi geçen Yemehli alib Kfgani, bundan 3 ay evvel şimdi kapanmış bulunan Pe rapılas oteline müracaatle, bir daire ki- İralamıştır. Tüccar (olduğunu söyliyen İ Galib Efgani para taşımadığını bildire - yek, otel sahibine 1000 İngiliz liralık bir kredi mektubu göstermiştir. Seyyah, ya- nında bulunan öç kadınla birlikte otel- de mükellef bir şekilde yaşamağa baş - Yamış ve bu müddet zarfı işliyen he sab dr 4500 liraya kadar yükselmiştir. Nihayet kendisine borcunu tediye et- mesi bildirilince, Yemenli tüccar cebin- den sadece bir 50 kuruşluk çıkararak, 0- tel garsonuna uzatmıştır. Seyyahm borcunu ödiyemiyeceği an- İlaşılınca, mesele, mahkemeye aksetmiş- itir, Galib Efgani ise, bir sabah gazete - sinde yer bulan bu yoldaki iddiaları ta- mamile reddederek, Paristen İstanbula geldiğini ve ilk defa Tarabyada Tokat - ıyan otelinde bir daire kiraladığını söy- lemekte ve: — Sonra sahibi Mısbah ile görüştüm, Misbah ayni milletten oldu - ğumuzu söyliyerek, kendi otelinde kal - mamı teklif etti. Tokatlıyan oteline yev- miye 20 lira verdiğim halde Misbah ile 35 liraya anlaştık. Aradaki farkı kapat - mak için İngiliz lirasını buradaki fistten üç ira farla olarak, hesablıyacağını ve bu parayı da Mısırda kendisinin göstere- ceği bir adama vermekliğimi söyledi. Mısırda kendisine borcumu ödiyebil- mek için, bir fatüra istedim. Zira bura - dan faturasız gittiğim takdirde, pasapor- tumda yazılı paranm sarfedilmemiş olu- su göze çarpacaktı. Misbah fatura ver - medi, böylece aramızda ihtilâf hâsıl ol du: demektedir. Yemende mühim bir tüccar olduğunu söyilyen seyyah, diğer otellârdeki hesab- İsrını kâmilen ödemiş bulunduğunu, fa- “İlkat resmi şekildeki müracaatlerine rağ - olan ciha: x ihtiyaca kâfi gelememekte idi, DI | sun memleket baatanasizin snkadan bir gör| çen, Misbahın O kendisine bir hesab çı- hastanesinin günden güne daba| ünüşünü göstermektedir. Necdet muhakeme te Üsküdar asliye ceza mahkemesinde söylemiş ve ayrıca tazminat davası Aça- de hayli garib bir hâdisenin duruşmasına | dir, lenen Necdet, hâdise esna. kaybettiğini, ne yaptığını geldiğini iddia etti esmasında istemesi üzerine, takım (kaptanı olmak wünasebetile sebebini sormak istediğini, Tarık küfür ettiği için, kendisini kaybet- tiğiri, ne yaptığını bilmez bir hale gel « iddia etmiştir. Bunun üzerine hökem Tarıkın avu - katı, 'Tarıkın nazikliğini, spor muhitle - rinde terbiyesile tanınmış bir genç oldu ğunu, asla küfür etmiyeceğini ve etmedi- ğini tebarüz ettirmiştir. Suçlu avukatı Suad, mahkemeden tah kikat talebinde bulunmuş, bir takım şa- hidlerin dinlenmesini taleb etmiştir. Neticede mahkeme, Tarıkın yüzünde- ki yaranın sabit bir eser birakıp bırak - madığının Tıbbı Adli tarafından tetkik edilmesine, davacı avukatının taleb et - tiği, Kemal Halim, Necdet Gezen ve Muhtarın, suçlu avukatmın da dinlenme- istediği, Demirspor oyuncularından Şevket, İbrahim ve diğer İbrahimin ahid olarak dinlenmelerine, Tarıkın izzat mahkemeye gelmesine, suçlunun. açtığı mukabil dava dosyasmın getiril - mesine karar vererek, 22 İkinciteşrin sa- Şi İ hare hakemin kendisini dışarı çıkarmaktat 14 e biraktı. LL LİLİ Bir otel müşterisinin hesabi Mahkemeye intikal eden bir dava: Yemenli bir tüccar oturduğu Perepalas oteline 3 ayda 50 kuruş vermiş karmamakta olduğunu ilâve etmekte - K Mesele, mahkemede âydınlanacak Bir çobanı balta ile öldüren iki çocuk muhakeme edildiler Kemerburgazda işlenen bir cinayetin mukhakemesine ikinci ağırceza mahke - mesinde dün başlanılmıştır. Hâdisenin suçluları 16 yaşında Hamdi ile 17 yaşında Bahaeddin isimlerinde iki kardeştir. Kemerburgazda Şabanın ço - ban: Mazlümu bir gece balta ile başını parçalamak suretile öldürmüşlerdir. Maznunlar, dün Ağırcezada yapılan sorgularında #uçlarını kâmilen inkâr et- mişler ve: N, — Böyle bir vak'adan haberdar dahi değiliz, demişlerdir. Halbuki, katillerden Hamdi dün mah kemede okunan ilk tahkikattaki ifadesin de vak'ayı ikrar ederek, şöyle anlatmış” tır: Ben de Şabanın sürüsünde mak - ful Mazlüm ile birlikte çobandım. Bir gece uyurken, bana tecavüz etmek iste- di. Kendimi müdafaa zaruretinde ka) - mıştam. Elinden zor kurtulabildim. Ve o sırada elime geçen bir baltayı Mazlâ- mun başıma vurdum. Bu emada karde - şim Bahaeddin de yanımdaydı. Harırlık tahkikatı evrakında suç aleti olan baltanın da üzerindeki kan lekele - irile suçlu (o Hamdiniy evinde bulundu- İğu anlaşılmıştır. Mahkeme, bu balta üzerindeki leke - lerin insen veya hevven kanı olup ol- madığının Tıbbı Adi *-sbitine karar vererek, duruşmayı talik «.miştir. Bir yaralma hâdisesinin faili tevkif edildi Galatada Necstibey caddesinde Kâzım isminde birini henüz unlaşılamıyan bur sebebden dolayı bıçakla yaralıyan bıçak bileyicisi Cemal, dün adliyeye verilmiş- tir, Kâzım, 4 üncü sorgu hâkimliğii yi rarile tevkif edilmiştir. inle