6 Ekim 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

6 Ekim 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EPA nsan vücudünden apılan meş'ale Bağdadın tarihinden tüyler ) ürpertici bir yaprak (“Son Posta , nn tarihi bahisler muharriri yazıyor | az erbiylerinin, ıştı, Bağdad bn Dediler, keş lklarına vesair i Yeşi i i he keyi MİŞ, Bekiy Gebe m, be hik aşının Diç, ireti, Nİ kazanmıştı, Kimin dıya & Süha Bağdad pi ya mükacaak e iy Sübaşının ya, si tip ir ağa, efendisinin Semiyerek hyarelelerine e sanma da ça, KAÇ dola karşı gel “ e korkarak çolu - tarafları,» Bağdaddan kaçmış, ŞAkları gı, DA giderek yerleşmişti. Meşhur olan bu mınta. kada mena Dladığı Arabia ima ürek Bekir Sübaşn Yİ Sübaşının © vergi Sübaşı da » diye bin kadar azeb Yeniçeri ile üzerine yürü. e Oğlu Mı EYERESİnder, ağayı da, en yakın Zreti ağ ee erine *n ederek de fırsat iyacağIN İçin fev AŞININ. tuzağına, e kallde, ihtiyar M içinde Hi enn Yaşıyan yüz. tang Bağdaddan ay, Bekir daha ten Be. ai min inan sezye madığı rezalet kaj m ümet konağı | düşmemek | çeşid tecavüzüne uğryan aileler nefri | ve kin besliyorlardı. Yüzbaş: Mehw ağa Bağdad kalesi neferlerinden bir kıs. mm kandırdı. Şehir halkından da bir kısmı ile anlaştı. Fakat cüretkâr ve ce İsur olduğu kadar ahmak bir adamdı. Be. kir Sübaşının kethüdası Ömeri çağırıp kendisine “mensıb vererek yardım iste - mek safdilliğinde bulundu. Ömer ket. hüda bilikis kurnaz bir adamdı. Yüzbe. şının teklifini sevinç ile karşılıyarak' — Ben dahi varayım, şöyle tedarikte olayım! Diye elinden kurtuldu. Doğruca Bekir Sübaşı oluğ Mehmede giderek yüzbaşı ile Bağdadlılardan bır kısmının suikas. tini haber verdi. Mehmed de derhal - damlarını topladı, silâhlandırdı. Yüzbaşı Mehmet ağı, Ömer kethüda. mn da içerden yardım edeceğine emin, bayrak kaldırarak ve Allıh Allah diye bağırarak Bekir $ n evine gel Fakat Ömer kethüda İle Mehmedin pür- dâh adamlarını görünce, neye uğradığı nı anladı. Etratma toplananlar dağılarak kendisi de iç kaleye firar etti ve o Siradi Bağdad beylerbeyisi bulunan Yusuf i ği çaya iltica etti. Yusuf Paşa, Bağdada ye. ri gelmiş, değerli bir kumandandı. Fa- kat etinde kuvvet yoktu. İç kaleye ka. panmış, Bekir Sübaşı gibi bir mütegalli. beyi ezmek için lâzım gelen kuvvetin te- darikine çalışıyordu. OMüteessir oldu. Kendisile danışıp ber hususta kavil ve| karar etmeden şehir içinde fitne ateşi yaktığından ve ahmakça hareketinden dolayı yüzbası Mehmed ağayı Niçin , |böyle acele ettin hey ahmak'.e diye a. zarladı. Bu sırada Bekir Suba ğ : Subaşı oğlu Mehmed de adamlerile iç kale karşısındaki mey - dana gelerek kaleyi sardı. Paşadan yüz- başı Mehmed ağa ile ik; oğlunun tesli mini istedi. Diğer taraftan da babası Be. | Paşa da zahireyı çevirerek kaleye dör kire bir ulak göndererek vak'ayı haber verdi. Bekir Subaşı da kasmı Bekir A mağlüb ederek kaçırmış, mekte idi, Vak'ayı haber r almaz me! yetindeki Azeb askerinin ileri gelenle - rinden 500 kişiyi katlettirdi. İfendileri gibi gözü pe İdiye haber verdiler. Yusuf paşa atlanıp ay: | günü, sabahleyin, Yusuf paşa İmamazam dada dön -|kapısı yanındaki bürcün üzerine tnpler Yüzbaşı |hir tüfekendazlarını yerleştirmiş, ikide M li ŞE : $ İn a, ağanın üçüncü oğlu da bunların | bir mazgal deliklerine nişan alarak ateş erim «sında öldürüldü. Sonra süratle Bağ -|etmelerini emretmişti. Bunlardan biri .|, > m Şehirde ne kadar top varsa |nin attığı kurşun, mazgal deliğinden gi- i lenin hadi N 2 İadida - yap, |şayı iğ za dizdirerek Yusuf pa. |rerek, nişan atmayı öğreten Yusuf paşa. Onun. çeşiğ|diz so — Bu hususta senın sunun olmadığı malümumızızdur. Lâkia hasmı canmmz olan yüzbaşıyı bize ver! Bizim sana ma. zarratımız yoktur! dedi. Yusuf paşa bu tek'ili reddetti. — Yüzbaşıyı vermek ki mürüvvet ve şanı vezarete yakışmaz! dedi, Fakat böyle bir vak'anın zuhur edip de içkalede muhasara edileceğini hiç bir| zaman düşünmediğinden içeriye erzak ve zahire yığmamıştı. Az sonra kalede yiye. cek tükendi. Bu seler Yusuf paşa güzide cengâverleri ile kalede sik sık auruç ha. reketleri yaparak Bağdad şehrine ve Be. kir Subaşının aşkerlerins gelen zahire « leri zaptetmiye başladı. Paşanın bir zen. ci kölesi ile bir pehlivan şatırı vardı. E kılıç kullanma »| sını bilen iki delikanlı idi. Birgün Yusuf| paşa İkisini yanına alarak atlara bindiler, Ve iç kaleden çıkarak Bekir Subaşının askerlerine saldırdılar. Üç kişi, kale &-| nündeki mey: binleree adamı Çil yavrusu gibi dağıtılaraz ve bir çoğunu da| kılıçtan geçirerek erlik gösterdiler ve burunları bile kânamadan kaleye dön - düler. Bağdadın en meşhur yiğitlerinden ve cengâverlerinden Elvend oğlu vardı. Be. kir Sübaşl bu gence haber göndererek Yusuf paşanın karşısına ancak kendisi. nin çıkabileceğini söyledi. Elvend oğlu kendi gibi birkaç arkadaşı ile paşanın zahire çevirdiği yolda pusu kurdu. Bir gün kaledeki gözcüler: «Zahire gelür!» adamlarile beraber kaleden çıktı. O yere geldiği zaman Elvend oğlu ar. kadaşlarile beraber meydana çıkarak Yusuf paşaya hücum etti. Yusuf paşa he- men yayına sarıldı. Ve attığı iki ok, EL vend oğlunun memesine saplanarak deii. kanlıyı yere yıktı, Arkadaşları kaçtılar. lü, Bu suretle birkaç gün geçti.. Bir Cuma yerleştirmiş, nişan atmağı gösteriyordu. Bekir Sübaşı bu ircun karşısına en m#- tti. Paşaya haber günder.İnın kasığını parçaladı. Bu değerli ku -İbir köşesinde... (Devamı 10 uncu sayfada) İsâ kabul eder, fakat İgiyine sanatkârları ayırd eylemek i - SINEMA Dans kralıFred Astair San'atkârın en fazla nefret ettiği şey, stüdyolar haricinde dansetmektir Fred Astaire'in bu sene mutadı haricin de Holivuddan uzun müddet uzakta kal - ması sinema hayatın” dan bektığına alâmet sayılabilir. Fredin film çevir - meden uzun müddet boş vakit geçirmesi - pe başka mana verile- bilir mi? Hattâ söylendiğine göre gayriresmi su « rette film kumpanya sına müracaat ede - rek, artık zıplamak - olan film Velevki partöneri gü- zel ve kıvrak Ginger Rogers'le beraber da hi olaa!.. Şimdi Holivuda dönmüş olan Fred As taire çevirecek oldu - Şu iki filmde Eleanor Powel fle partönerlik yapacaktır. Amerikada «Holi - vudun şımarık çocu » fus sıfatını almış o - Isn Fred Astaire'den biraz bahsedeli Amerikan gazeteci en hiç hatta , gözetedileri hiç sev - mez, onların kıyme - tini takdir etmez. Mü lâkat talebinde bu - lan gâzetecileri va- hoşlanmazlar, çekinirler. Çünkü uk sabuk şeyler ler söyleyince âdeta Fred Astair, Ginger Rogers ile son Şilminde sonradan pişman olur ve kumpanya va- tirmeğe muvaffak olan Joan Crawford- sıtasi'e beyanatının provasını ister oveldur. O da yalnız bir tek dans! Pred'in tadilât yapı hoşlandığı şey golf oyunudür. Ve çevik- Bu hususta onun fikri şudur: İliğini golf oyununa medyon O olduğunu —- Mahremiyetime riayet edilmesini! saklamaz. isterim, bu da gü şey olmasa gerek. sen ben herh bir şahsiyete de Esasen ben herhangi bir şahsiyele GÖJ zı, ora boyludur, Filmlerinde gö - malik değilim. vk dur, 1 Fred evlidir. üç yaşında güzel bir ço- |rüldüğünden fazla küçüktür, Fıldır fik cuğu vardır. Aflevl hayatı çok âsudedir.|dır gözleri vardır, gözlerinin etrafı kı « Karı koca, “kisi de lülküten uzak durur -7ışıklıklarla doludur. Şakaklarından iti ler. Dostları hayatlarındaki bu âsude - baren de saçları beyazlaşmağa, dökül liği onların uyuşukluklarına atfederler. ! Geçen sene bir gün karısı ile beraber| Holivndun en meşhur lokantalarından birinden az kalam kapı dışarı ediliyor - ardı. Sebebi ise elbiselerindeki e sadelik Fred ilk nazarda çok silik görünür: arındaki Iâübal'lik idi, Fred o g bir fanilâ pantalon, o renksiz bir ceket giymişti. Başındaki sapka da herhalde eski Cümhürreisi Vilson o zamanından kalmaya benziyordu. Üstelik saçları dar madağın İdi. Buna mukabil bundan bir iki sene ka- dar evvel bir Amerikan mecmuası en İV cin bir anket açmıştı, Fred Astaire ka- zanan on san'afkâr arasında yer almış bulunivordu. » Bu intihabdan âdeta ıztrab duydu, intihabı tekzib ettirmek için kasden de- necek derecede kötü givinmeğe başla - dı. Film çevirmek için, davetlere icâ - bet eylemek için çok şik giyinmesini bi len Fred Astaire diğer (o zamanlarında kendisini daima bırakıverir, âdeta kor - kuluğa benzer, Pred Astairin ayağı bir dans figürü esnasında ze başlamıştır, utangaç bir hali var - Jdır. Gülmeğe başladığı sırada ondaki ba- Yatiyet tam manasile (meydana çıkar. Fred Astaire çok zarif bir adamdır, her- kes ile güzel görüşür, hoş geçinir. Holivudda ona sadece «Fred. diye hi- tab edilir. Halk kendisine candan, tek - Mfsizce hitab ettiği için çok (büyük bir izevk duyar. Hayatmın en mes'ud daki- kaları orta halli insanlarla geçirdiği da- kikalardır. Bruno Frank Holivutta * | Fred Astaire'in başka bir hususiyeti; de şudur: Çalıştığı vakit yabancı nazar- lardan keçmmak ister. Stüdyoda film çe virdiği sırada sahnenin kapısına ekapa- hs levhası asılır. Bununla beraber Fred münzevi ha - yattan hoşlanan bir sdam değildir. Bu-| na mukabil ahbabları ve dostlari azdır. En samimi dostları Douglas Fairbanks ve refikası ve iki sinema prodüktörü - dür. Astaire'leri resmi kabullerde, büyük ziyefetlerde görmek imkânsızdır. Git - mezler, âlâyi y hoşlanmazlar.) Almanyadan çıkmı la Zıp zıp sıçrayan Eredi dans ederken e muharrir Bruno Frank Holivudda git. miştir. Orada bir film kumpanyası he sabına «Back to Vork »— İşe avdet» a. dmda bir piyes yazacaktır. Bu piyes bırsızlıkla beklenmektedir... Muvaffak olduğu takdirde bir bayli para alacak. Onu Bir resmi kabul gecesi dans et -İtir. görmek güçtür, halk içinde dans etmez, istisnai bir surette bir baloya gidecek cl- sa dalma dans salonundan uzakta kalır. Bu gibi yerlere gittiği vakit, onu arayan kendisini ya barda bulur, yahud salonun

Bu sayıdan diğer sayfalar: