,Mmişti, sen kendinin ne HİKÂYE Yüzmek hilmiyen yüzücü Bay Şişmaner, yaz mevsiminde ken - dine bir iş arıyordu. Nereye (o başvur - duysa; — İş yok! Diyorlardı. Bay Şişmaner bu halden çok müteessirdi. Fakat ümidini kesmi - yordu. Ne olursa olsun günün birinde bir iş bulacağına emindi. Günün b önünde «bir çırak aranıyor» görmüş, dükkâna müracaat etmişti. Fi kat bakkal, Bay Şişmaneri karpnnda £ gö-| rünce hemen yüzünü buruşturmuş: — Gerçi bir çırak arıyoruz amma, S'7| bu işi yapamazsınız. Demişti, Bay Şişmaner Okendinin bu işi iyi yapacağını, gramdan, © teraziden anladığını, hesaba aklı (yattığını iddiz etmeğe kalkınca bakkal: — Belki doğru söylüyorsun amma, de olduğunun far - gö ndiğini sordu: Bay Şişmaner cevab ver- di; Nerede yüzme öğrendiğimi hat miyor Çünkü yüzmek öğrend zaman il aşımda İmişim, ni güme gelince, beş defa Manş d zerek geçtim, Dört olimpiyatta bi inci oldum. Şimdiki nuna yüzmeyi be Plâj sahibi daha başka bir şey sormadı. Bay $ ri, plâja yüzme muallimi İolarak kabul İha çenen kında değilsin galiba. (Bir şu dükkâna dükkâ vücudün Sen dükkânda bi müşteri gelmez, çünkü seni; dükkşnın yarısından çoğunu kaplıyor müşteriye dükkânda niyacak. | Bay Şişmaner, bir ü uavin &- radığını öğrenince şoföre gitmiş, kendi- sinin biraz otomobilden anladığını mus- vin olabileceğini söyl onu muavin olarak seir in soför, yerinde, $i eda yakut. mesi için aşağı yarı yarıya Si Yazımdı. Bay Şirmaner bir plâjin önünden çe- çiyordu. Plâfın kapısında bir kâğıd .gör- dü. KAğıdda şu cümle vardı: «Bir yüzme muallimi aranıyor» Bay Şişmaner, plâjın kapısından girdi. | — Bilet! | | Dediler, bay Şişmaner, şişman göğsü- nü kabarta, kabarta cevab verdi.: | — Ben yüzme muallimi bay Şiş - manerim, plâj sahibile görüşmek iste - lâj sahibinin yanına atın Bay Şişmanerden bir bayandı. Biraz fazlasını O öğrenmek Bay Şişmaner, denizin kenarında du amma, da- istiyordu.) emirler veriyordu: — Sağ kolu uzatın,'sol bacağı çekin, k tutun; ben bir deyince sol kolunuzu, iki deyince sağ bir, iki, » yüzerken bay ilerliyordu. dı, Ve cumburlop birdenbire suya düştü. bağı mmıya başladı. Yüzme öğret- İŞİ İtiği bayan onu sudan çıkardı yüzme mmualtimi olan ba Yüzme bilmediği anlaşıldı. Plâjdan ko - vuldu. Kendine bâşka bir iş aramak için ge ara düştü. si Yeni Bilmecemiz | Resimde gördü - #ünüz adam bir iş adamıdır. Sabahle - yin erkenden dük - kânını açar ve ak- şama kadar dükkü - nında çalışır. Nete - kim şimdi de çalışı - yor. Ressam onun ça lişirken bir resmini yapmak istemişti, Ressam tam resmi bitireceği sırada bir yerden çağırdılar. Ve gitti. Bu yüzden adamın elinde bulunan aletin resmi ya - pılamadı. Resme dikkat ediniz. Adamın elinin vaziyetine bakınız, elinde buluna- cak: aletin me olduğunu bilecek - siniz. Bilirseniz resmi gâzeteden kesin ve adamın elindeki âletin ne olabileceğini yanp bize gönderin; doğru bilenlerden > sofralarında köllklizek el işi altı kişilik peçetelik ve diğer elli kişiye de ayrı ayrı güzel hediyeler vereceğiz. Bil- cevab verme müddeti on beş ilmece cevabını bize gönderdi- z zarfın üzerine «Bilmece» kelimesini ve bilmepenin gazetede çıktığı tarihi ya- #niz. Bisiklet yarışı yapılıyordu. Yarışçılar bisikleleri üzerinde son süra'le ilerliyorlardı. Bay Tekin önlerini; göçtü. Elini aldırdı: — Durun! Diye bağırdı. Son süratle İlerliyen bisikletçiler neye uğradıklarını anlıyamağılar, “lki Yunanlılar AŞ 2) SN Köpeklerin nevileri ve | köpeklerden insanlara | aşılanan hastalık Zengin bir Amerikalının ölürken bü- ü tini köpeğine bırakmış oldu - de okumuş ve Bir kadın kırda geziyordu. Bir bo- ğu kadını gördü. Kovalamağa başla - dı. Kadın çok korkmuştu. Bağıra ba - ğıra kaçıyordu. bir hâdise değildir. Çok eski köpeklere gene kiymet verilir. Misırlılar arasında o köpek mu ik olarak tanınmıştı. Es ipoğe o kadir — kiymet ermişlerdi ki, yıldız kürelerine bile kö- i takerlardı. Büyük İskender, bir köpeği öldüğü 2: man o köpeğin namına koca bir şehir in-| şa ettirmişti, ders alan zayifivetini köpeğine bırakmasına pek şaşma-| ona|rındı kolunuzu ilerijlerin içlerine İcaldıran ve vurulan kuşu yakal İcülerin küç Bunun İçin zengin Amerikslirın ser-| malıdır. Fırsat düşmüşken burada kısa - ca köpeklerin cinslerinden ve faydala »| im. Köpek haddizatında iyi bekçi on-| leri sürüleri bek i geceleri ev - ine bile ya- bancı sokmazlar kleri avcıların işlerine çok yarar. Bu köpekler İhevilere ayrılırlar. Fakat burada rini mevzuubahs etmek uzun alnız şunu söyliyelim &i, ku çok 5 lar e Jerler. Büyük av köpekl Boğa serserileri de görmüştü. Bu sefer onlardan tarafa (döndü, büyük serseriyi kovalamağa koyuldu. Büyük serseri kaçmağa başladı. arayıp cıya getiren köpekler olduğu gibi büyük av hayvanlarına hücum eden onla n san köpekler de mevcuddur. ibi çok fazla koşan swnda İse yararlar, Bası soğuk memlexetlerde' köpekleri kızaklara koşarlar. Burlar arabaya ko - sulmuş atlar gibi kızak çekmekte mahir- dirler. Bazı Avrupa şehirlerinde de süt- k süt arabalarını çeken kö - pekleri vardır. Senbernar nevi köpekler karlı dağlar- hizmetle yaparlar, Bu köpekler arda kalmıs, yolunu kaybet - mis yoleuları arayıp bulurlar. Boğazla - rında takılı ufek fıçılardan onlara kon -| vak verip hararetlendirirler. o Yalamak suretile denmuş vücudlerini ııtırlar. İnsanlara bu kadar hizmeti dokunan) köpeklerin fena tarafları kuduz hastah - dır, Kuduz bir köpeğin ısyrdığı insan) tedavi edilmezse kudurur. o Bunun için köpekten sakınmak lâzımdır. Köpek ta- rafından *eirslan bir insan derhal dokto- ra müracaat etmelidir. Birçok yerlerde kuduz hastalığı tedavisi için hastaneler yapılmıstır ki, buralarda köpek tarafın - dan isrilmis insanlar tedavi edilirler, köpekler de| Serseriyi kovalayan boğa ağacın al- tına geldiği zaman birdenbire dura - madı başını ağaca (o çarptı ve yarıldı. İ Boğa ölmüştü. Geçen bilmecemizde kazananlar Bilmecede kazananların isimleri her hafta Pazartesi günü çıkan sa- yımızda ilân edilir. İstanbulda bu - lunanlar hediyelerini Pazartesi ve Perşembe günleri öğleden sonra matbaamızdan alabilirler. Taşrada bulunanların hediyeleri posta ile gönderilir. Birinci hediyeleri kaza" nanlardan iyi çıkarılmış birer fo - toğraflarnı isteriz. — Size ne iyilik edebilirim diye sordu, Serseri cevab verdi; — Biz işsiz güçsüz insanlarız. Pa - ramız yoktur, birkaç para verirseniz çok makbule geçer. Bu sayede birkaç gün karnımız doyar, Buy Tekin hiç kımı arşılarında duruyordu. Birsa ilerleselâr çarpacak - Jardı. Hepsi frenleci lar, durdular, Fakat sürnile ilerlerken birdenbire durdukları için yere düştüler, Kolları ineindi, başları yarıldı, Bay Tekin cebinden bir defter çıkardı. Yerde; - Of ofi diye iniiyen yarışçılardan birinin yanına sokuldu: O sirada oralarda bulunan küçük serseri ile büyük serseri (o bağırmayı işittiler. Sesin geldiği tarafa doğru Büyük serseri önde (o boğa arkada koşuyorlardı. Bi serseri bira, cn dalını yakaladı, o kendini yukarı çekti, uzaktan olan biteni seyretmişti. Bü - yük serseriye, hayatını kurlardığı için teşekkür etti. Kadın: — İşsizsiniz ha, size ben iş de vereyim Dedi. Bu sözü duyar duymaz bü - yük serseri kaçmaya başladı. Çünkü ömründe iş görmemişii. İşden Kork - tuğu kadar bir şeyden ko: zdı, — Yolunuza mâni oldum MMA, affeder siniz, dedi, ben İmaalarını toplamak meraklışıyını el size uzattığım deftere lütfen İnganıyı gi4? Mame?