5 Eylül 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

5 Eylül 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BON POSTA Fransa ve İngiltere Almanyaya nereden taarruz edebilirler ? Almanyanın şimal sahillerine asker ihracı suretile mi, İsviçre üzerinden bir taarruz icrasile mi, ngiltere 3 Eylül saat 1l den ve Fran. İ 8a saat 5 denberi Almanya ile harb hölindedir. Berlin, Londra elçileri de pasaportlarını elarak im leketlerine dönmüşlerdir. Bununla be - raber, şu satırları karaladığım, ertesi gü. bü öğleden sonraya kadar İngiltere ve Fransanın Almanyaya ve Almanyanın Büyük Britanya ve Fransaya karşı filli harb hareketleri olarak yalnız 3 Eylülde Bremen adir Alman transatlântiği Ame - rikadan dönerken İngiliz harb gemileri tarafindan zaptedilmiş ve işinde 250 ka.! bir dar OAmerikalının OoObulunduğu İngiliz büyük yolcu vapıru da Hebridde bir Alman denizaltısı tara- fından bombalanmıştır. Bu son hareket şüphe yok ki Amerikada Almanya âley. hine müthiş bir cereyan yaratacaktır. Bütün Alman denizaltıları şüphe yok ki İngiliz adaları etrafmda ve İngiltere- nin Atlântik ve Akdeniz yollarında İn. giliz ve Fransız gemilerini aramak ve avlamakla meşgul olacaklardır. Keza bütün Alman deniz tez. gâhlarının, gimdiden sonra, messile. rini hep denizaltı yapmağa hasretmeleri ve bu suretle faal dalarların sayıların daima yüksek hadlerde bulundurmaları kabildir. Bu suretle Almanlar Büyük Britanya ile Fransanm demin; müstemlekelerle o muvasalslarını lüklere ve arızalara uğra de, denlazltı faaliyetleri ne olursa harbin mukadleratını yalnız bu. vasıta İle ehlerine değiştiremezler. Almanyanın, denizal md “ele Büyük Britanyayı a I © tecrid etmesi, nazari olarak, kaz bildir. Fekat bunun için Alır Yalnız İngiltereye karşı değil, Fransa 2- Teyhine de bir hava hakimiyeti elde et. mesi lâzamdır. Halbuki Alman uzek bom bardıman uçaklarının evsaf ve sayıları ne olursa olsun bunlarla, Fransız İngiliz toprak ve denizleci faaliyette bulunmak için dağılmağa mec- burdurlur. Buna mukabil bu üç muharib devletin hava kuvvetlerinin tek hedefi ve yoksa Holanda üzerinden bir çevirme hareketile mi? / ve Pariste bulunan İngiliz, Fransız ve Alman büyük) üzerinde! Iman hava kuvvetleri Ingiltereyi tecri rank fort ALMAN aştav *, Breşta Vasiyeti gösterir kroki fakiyetler temin edebilirler. Yani Al .'büyük mesafelere dağılmak ve bomba ./Alman demiryolu ve yol şebekele: i YA örer eğ aş Yazan: Emekli General H. Emir Erkilet LETONYA GYARŞOYA â Sek X Gamstecava, ALMAN GARP CEPHESİ larını çok geniş sahalara serpmek mecbu-| harb sanayini daha muvaffakiyetle tah. riyetinde #ken İngiliz, Fransız ve Leh ha-İrib edebilirler ve bu, harbin kısa kesil va kuvvetleri faaliyetlerini Almsn top-| mesi üzerinde hayli müessir olur. Şimdilik Almanya olduğu için bunlar İngiliz, Fransız ve Leh demiryolu ve yo İsaliyetlerini bu hedef üzerinde merke. | şebekelerini ve harb sana; tahrib gi- x ni zileştirerek bilyük faikiyetler ve muvaf-İbi vazifeleri aykırı istikametlerde| Takları üzerinde toplıyabileceklerinden -İ| dir. Bu itibarla Alman garb cephesi ben... Orası dağ başı ir işle meşgul olmasa adamın adeta içi sıkılıyor. Mamafih artık es- kisi gibi değilim, çalışmaktan hoşlanı- yorum. İhtiyar kalfa hayretten hayrete dü. Şüyordu. — Orada seni büsbütün değiştirmiş. ler kızım; adeta seni» tanıyamıyaca - ğım. Hallerin gibi sözlerin de başka - laşmış. Dur bakayım, erkek çocuklar Elbi kısa kestiğin saçlarını da uzatmış- $m, omuzlarına kadar sarkmışlar. Bel. ki de yüzünü değiştiren de budur. Enseme bukle bukle düşen saçlarımı daha iyi gösterebilmek için başımı sal. Tadım. — Bana kalsa gene onları kökünden traş ederdim amma arkadaşlarım bi- Takmadılar, Artık kısa saç modası yok. muş... Maamafih, söz aramızda ben sda kaldığım müddetçe rahat et - Mek için anları biraz kısaltmıya niyet- Biyim. — Oradakiler ne derler sonra? — Ne derlerse desinler, umurumda değil, sıcaktan ensem yanıyor. yada elile başımı okşadıktan san. — Yazık oldu, bak ne güzel büyü « Püşler, sakın kesme; hem sonra mek. li arkadaşların seninle alay eder- | Semiha arasındaki farkı ölçmek için bu sözlerin benim üzerimde yaptığı tesiri görmek kâfidir. İstanbulda hoşa gitmez korkusu saçlarımı kurtarmıya kâfi gelmişti. Biz avluda dadımla böylece konu - şurken Tap dizlerime sıçraya sıçraya nihayet kendisini kucağıma aldırmıya muvaffak olmuş ve rahat bir nefes al- mıştı. Birdenbire teyzemi henüz gör mediğilm aklıma geldi. Çiftliğin man. zarası ve dadımın i beni o ka dar meşgul ilk dakikalar asıl €v sa bile nememiştim. Zavalk ihtiyar teyze ile aramızda pek sıcak bir muhabbet yoktur am » ma ne de olsa beni tâ küçük yaşımdan beri iyi kötü büyüttüğü için kendisine karşı minnettarım, Hele bu son ayrılık âylarmda onu uzun uzun düşünecek vakit bulmuştum, Teyzem beni oturduğu yerden lâ - kayıd bir tavırla karşıladı. Sanki he - nüz dün akşam birbirimizden ayrılmı. şız gibi, yüzünde bir heyecan, sözle « Bugünkü Semiha ile geçen seneki rinde bir yakınlık yoktu Maamafih o. LL nun buruşuk yüzünü görmek bile be» nim binbir güzel hatıramın canlanması tüm. : — Teyzeciğim, sizi çok göreceğim geldi. İ —Öylemi kızım? Bana yarın İstan. bulda ne yaptı anlatırsın. Bugün İbiraz başım ağrıyor. Samimi bir alâka ile sordüm: z neden ağrıyor teyze? İ Teyzemi bi in çökmüş Kulakları âdeti işitmez olmuş, ellei daha fazla titriyor. Birkaç defa t i elinden düşürdüğü Zavallı ihtiyarcık, köşedeki minder ü. zerinde sabahtan akşama kadar oturu- İyor. Ne yapıyor? Ne düşünüyor? Bunu İbügün değil, senelerce evvel bile anlı. yamamıştım. — Bir şey istiyor musunuz teyze? Size dadımı yolkyayım mı? — Hayır kimseyi istemem; haydi sen de git — Bundan başka Alman hava İsaliyeti dar AİD Biraz daha ısrar edip yanında kalsam beni adetâ zorla kovacak... İhtiyarlık na sebeb olduğu için koşarak elini öp-ine güç şeyl Çiftlik halkına karşı vazifelerimi bitirdikten sonra serbest kalmıştım. Hemen odama çıktım, eşyalarımı yarım yamalak düzeltmekte olan kalfaya yar, | dım ettim ve dolabtan geçen seneki el. bisemi çıkarıp giydikten sonra dişarı fırladım. riyordu! Maamafih bu a ıd ve havaf günleri min kokusunu verdiği için ne sevimli bir şeydi! Bununla ve ikçesiz ayak kablarımla dağlarda dolaşmak ne bu - lunmaz birsaadetti! £yecan ve sevinçle çiftlikten dışa- n dum, yanımda beni bir gölge gi- bi takib eden sadık köpeğimle beraber dağların yolunu tuttum. Yemyeşil o ağaçlarım, mor h dağlarım, bir karş Oeninde akan berrak mavi suyum! Elle. rimi bu skar suya daldırarak yüzümü, baş « ve hava mümanaati ne olursa olsun İn giliz ve Fransız deniz kuvvetlerinin Al « manyayı Baltık medhali ile şimal deni. zinde #bhuka edebileceklerini bir emri vaki olarak kabul etmek lâzindır. Bun « pa başka İngiliz tahtelbahirlerinin Al. man ticaret ve harb gemilerinin Baltık mı ve dolayı ». sile Almanyanın Sovyet Rusya ve bita raf Baltık denizi devletleri ile olan mü vasalasını hiç olmazsa fevkalâde güçleşe tirebilecekleri de kabul olunabilir. Faka$ bütün bunlar harbin gidişi üzerinde kar- şılıklı ne derece müessir olursa O ua gene kara orduları kat'i neticeleri istih. Sal edecek olan başlıca vamta olarak kar 1 Eylül sabahındanberi gerbi * Praş yadan Slovakyaya kadar takriba 300 Kn, Hik muazzam ve Alman - Leh hududları icabı, kavrayıcı bir cepheden Leh top « rüklarına tecavüz etmiş bulunan Alman orduları (takriba 70 tümen) Lehistanda seri bir netice elde etmek azmile askeri hardketlere devamdadırlar. Bu itibarla Almanların Fransa - Belçika . Holânda hududunda bırakabilecekleri o kuv vetlen 15.20 tümeni geçemez. Çünkü Almanya, hillerinde ve Avusturya ve Çeko-Slo. yada her halde 5.10 tümen bulun. Bu vaziyete ve İtalyanın bitaraf dığına göre İngiliz . Fransız o acaba ne yapacaklardır? Fransa b d ya taarruz edecek kuv. veti karşısında bir Alman müstah « kem cephesinin bulunduğu malâmdur, Bu cephe yalnız Alman . Fransız hududu boyunca olmayıp ayni zamanda Belçika hududlarına uzanır. O halde İngiliz « Fransız orduları Belçika ordüsile de bir. Jeşerek Lüksemburg . Liege üzerinden | taarruz etseler de gene Alman müstsh < kem cephesine çerpacukla; Beton ve çelik ile tahki İmiş bir cepheye karşı taarruz çok güçtür vw karlı olur; fakat nihayet mümkü lAncak ne olursa olsun birçok zaman zi yamı mucibdir ki bu müddet zarfında Ah ri İle, marların Lehistan işini bitirerek bü- tün kuvtetlerile garba dönmeleri kabil, i hir an evvel yıkabilmek için çaro bu cep « (Devamı 11 sayfada) saçlarımı serinlettikten sonra bir Çün mın gölgesine uzanıp gözlerimi kapa « dım. Rüzgâr kulaklarımı, ensemi OKŞüp yor, saçlarımla oynuyordu ve ben Mes'ud, çok mes'uddum. Ciğerlerim tatlı bir serinlikle şişiyor, başımın yön. gunluğu hafifliyerek dağılıyordu. © | İstanbul, mekteb, müdirem ve arkan daşlarım uzaklarda, Şok uzaklarda kala! mışlardı. Burada ben kendi muhitimde: kendi dekorum içinde ve kendi samimt! hislerimle başbaşa idim; fakat bu yen flerden uzakta geçen aylar bu hislerimi jne kadar değiştirmişti. Maamafih ben gene eski hayalperest Semiha idim ve bu dağlarda gene o eski şövalyelerin sevgilerini görüyor, gene bu kayaların erindeki sırrı keşfetmek için erimle onları delmek İsti dum. seçen sene ile bu sene arâsında bü. ik bir değişiklik olduğu mı kaktı bu değişiklik tabiatte değil bende olmuştu. Uludağda ve çiftlikt ki gibi mes'udd kendime, yam duğu halde dağ gü rafımdaki renk güzel! dirmek için onlara makla kanamı yordu; Gene rüzgâr ve hareketle san hoştum; gene vahşi bir küçük kız git günlerimi açık havada ve ağaçlarlâ hayvanlar arasında geçiriyordum .« (Arkan var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: