3 e! RA (£ Pe ZİY, AN 4 Toni serme Zaten, ocak ihtilâlleri, böyle idi. İh. 18 ncı asırda İstanbula gelen Bohemyalı Baron Wratislaw'ın hatıraları: 50 Türkçeye çeviren: Süreyya Dilmen “4 Tersane zındanlarında aklaşırken, topçu çorbacıları kışlala.|seyin) aşkına birer yudum su verin. Ortaya henüz isim atılmadığı için, bu kurbanların kimler olabileceği bi- İinmiyordu. Fakat, nizamı cedid taraf- tarı olanların başlarında bir ölüm ha Vası esmiye başladığı hissediliyordu. "Terakkiden, teceddüdden kuşkula- nan ve bunu için de nizamı cedidden hoşlanmıyan cahil halk kitleleri, akn akın asilere iltihak ediyorlardı. Ve co- $an taassublarının derecesini göster. mek için: — Memleketimize güvur icadını s0. kanları, allah kahretsin... Yaşayın şeh- bazlar. dinü devlet uğrunda; bizler de sizlerle beraberiz. Diye, yamakların boyunlarma sarı. larak şapır şapır yüzlerini ve gözlerini öpilyorlardı. Kafile, gittikçe büyüyor. artık cad. delere sığamıyacak hale geliyordu. Kabakçı Mustafa, büyük bir vw zile | Ma ettiğine emin görünüyordu. Ve,! duğunu ifade eden bir çehre ile, kır a- #nım üzerinde dimdik durarak ağır “Ağır hedefine ilerliyordu. Ortaköyü, Beşiktaşı, Kabataşı geçen » kafile, artık bir insan seli halini al. © Mıştı. Yamak yeniçeri, sipahi, s — Mühlı, silâhsız. fakat hepsi de idraks — İnsanlardan mürekkeb olan bu muaz-| zam kafile karmakarışık ilâkiler söy- Yiyerek, cehalet ve tassubun derecesi. Mİ gösteren güllanker çekerek Top- haneye yaklaşmışladı. Salıpazarı önlerine geldikleri zaman Kabakçı Mustafanm halinde, ük bir telâş belirmişti. Çünkü, şimdi Top- hânenin önünden geçeceklerdi. Hal. buki (Topçu ocağı), Padişah Üçüncü Selimin gözdesi idi. Bu isyan ittifakı kurulurken, Kabak $ı Mustafa birkaç kere Topçu ocağının Şorbacılarına heber göndererek kendi. Terini davet ettiği halde bunlar: — Biz, devlet leşkeriyiz. Devletin hizamma karşı gelmeyiz.. ve böyle gi?- TB işlere girmeyiz. Diye, haber göndermişlerdi. Kabakçı Mustafa, topçulardan aldı. ğı bu cevabı, Sekbanbaşıya, o da Kö- se Musa paşaya bildirmişti. Devletin bütün nüfuz ve kudretini elinde tutan sadaret Kaymakamı, bu vaziyetten €peyice endişeye düşmüş ise de, Şey- islâm Atâ Molla kendisine cesaret vererek: — Paşat. Ne telâş edersin. Topçuba- şılik, elyevm münhaldir. Ocak çorba- tılarmdan münasib birini tayin et.Teh ke, bertaraf olur. Demişti. Musa Paşa, kendi adamlarından biri. mİ göndermiş..çorbacılardan, nizamı ce did aleyhdarı birini buldurarak topçu. başılık makamma geçirmek istemişti. Fakat topçu çorbaclarının hemen hepsi, ayni lisan le nizamı cedide ta- raftarlık göstermiştir: — Muharebelerde, nizamsız o âske. rin çektiğimiz o meşakkati biz biliyoruz. Toplarımız, kaç kere teh- ilkeye girdi. Ve kaç defa cephaneleri- miz yağma edildi... Bu devleti aliye Yi felâketten halâs edecek bir şey var. #a, o da ancak, nizam askerdir. Biz, gayrısın bilmeyiz. a Diye, cevab vermişlerdi. Zi İhtilal elebaşiları, topçuları kandı. Hp'da ittifaka alamayınca, onların bita Taflıklarını temin etmek için teşebbüs. lere girmişlerdi. Topçular bu cihete muvafakat etmişler: — Zaten biz, devlet canibinden bir emir olmayınca, hiçbir şeye karışma. yız. Varsınlar, ne halleri varsa gör. sünler. ke bitaraflıklarını ilân etmişler. kazandığı muvaffakıyetten memnun ol si i yükseldi: Rumelihisarından hareket edilirken eriğin. verilen karara nazaran, isyan kafilesi buradan doğruca geçip Galatava ine- cekti. Ve orada, kalyorcularla birleşe- cekti. Halbuki, Kabaçı Mustafa yolda fik. rini değiştirmişti. Topçulari da ittifaka almak için, son bir tecrübeye karar ver mişti. Ve bunun için de, kumazlığının bütün meharetini göstermişti. * Kafile, Tophane meydanına gelinye, durmuştu. Ve muhtelif ri — İnsaf be yahu-. Üç saattir, yol geliriz. Taban tepmekten halimiz, me. calimiz kalmadı. Hele şurada biraz meksedelim. (Kerbelâ) oşehidlerinin aşkına birer tas su içelim.. b tonçu yan.. sine püryan.. kılıç al kan.. meydanda nice başlar kesilir, maz soran... Allah, allah. kulluğumuz, padi kahrımız düşmana ziyan.. diler, kırklar.. nuru rebi.. Pirimiz Hazreti üstadımız, naşan efradı, bi tirdi. ocak zabitlerinin m: men derhal kışla kapı rinde taslar ve bakraçlar olduğu hal- Çorbacıları, ustaların kardeşleri. Düğün alayı ten je topge neferleri! dışım staldrisi çekmiye hazır olduğumuzu söyledik. acuze avretler gi pencerele Jlerin arasına karışarak su dağılmıya| Bu aralık etrafımızda hâlâ, bizim 2. Mademki başladılar. ari, (Hazreti Hü Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü Rektörlüğünden Bu yıl Ankara Yüksek Ziraat Ensttüsünün Ziraat veteriner fakül ve erkek, orman fakültesine yali erkek parasız yattı, paralı yatılı talebe alınacaktır. Enstitüye yazılabilmek için aşağıdaki şartlara uymak gerek - lidir, 1 — 'Türk tabi vermiş bulunmak, (Türk nebi liselerin şehadetnameleri kabul olunur) veya Üni versito vey mekteb mezunu bulunmak şarttır. bulunmak, lise mezunu olmak ve, e ie imtihanını 11 — Üniversite ve yüksek mekteblerden naklen gelecekleriz hangi sınıflara kabul edilecekleri hekkında rektörlük karar verir, TI — Enstitüye girecek yatılı talebenin yaşı 17 den aşağı ve 25 den yukarı olamaz. Nehari talebe yüksek yaş kaydına bağlı değildir. IV — Parssiz yatılı talebeden beden kabiliyeti ve sağlamlıkları hakkında tam teşekküllü bir hastane raporu lâzımdır. Rapor nümunesi Pnstitüden veya ziraat, orman, veteriner müdürlüklerinden tedarik olunur. Bu nümuneden başka ali- nacak raporlar kâbul edilmez. V — Enstitüye yazılan parasız yatılı talebe iki ay içinde yeriden sağlık ve sağlamlık muayenesinden geçirilerek mesleklerinin istediği beden kabiliyetini gösteremiyenlerin enstitüden ilişiği kesilir. VI — Ziraat fakülisine girecek talebe bir devlet çiftliğinde staj görmiye mee- burdur. Bu staj nihayetinde talebe imtihana tâbi tutulur. Stajdan sonra talebenin en de nazari derslere devam edebilmesi için bu imtihanda muvaffak olması şarttır. Staj 4 üddetince talebey> 30 lira aylık veri- lir. Yatacak yer parasız olarak çiftlikte gösterilir. Stajyer talebenin yemesi ve içmesi de Enstitüce temin edildiği takdirde kendilerine bu 30 lira verilmez. VII — Parasız yatılı talebeden staj veya okuma devresi içinde her ne suretle olursa olsun kendiliğinden stajını veya tahsilini bırakanlardan veya cezaen çı- 'karılanlardan hükümetçe yapılan masrafları ödiyecekleri hakkında, verilecek nümüneye göre noterlikten tasdikli bir kefaletname alınır. Enstitüye girmek istiyenler, yukarıda yazılı sağlık raporundan başka lise ve olgunluk diploması veya tasdikli örneklerinin ve nüfus tezkerelerini, poliş veya belediyenin alacak- ları hüsnühal kâğıdını, aşı raporunu, orta ve liselerde görmüş oldukları askeri dersler hakkındaki ehliyetnamelerini iliştirerek el yamlarile yezacakları pullu bir dilekçe ile ve 6 tene fotoğrafla birlikte doğruca Ankarada Yüksek Ziraat Enstilüsü rektörlüğüne müracaat ederler. Talibler dilekçelerinde hang fakül - teye kaydolmak istediklerini bildirmeliğirler, IX — Pulsuz veya usulü dairesinde pullanmamış olan ve yukarıdaki maddede yazılı evrak ilişiğinde olmıyar dilekçeler muteber değildir.. X — Parâsız yatılı talebe alınmakta birinci ve sekizinci maddede yazılı vesi- kalarla vaktinde baş vuranlar arasında pek iyi veya iyi dereceli ve fen kolun- vr olanlar tercih olunur. — Veteriner fakültesi tefisil müddeti bu seneden itibaren yeni kabul edi - SR talebeye şâmil olmak üzere beş senedir. XI — Cevab istiyenler ayrıca pul göndermelidir. XII — Baş vurma zamanı 15/Ağusto:/839 tarihinden Eylü'ün 30 uncu günü akşamına kadardır. Bundan sonraki müracaatlar kabul edilmez. (3705) (6167) KANZUK KUVVET ŞURUBU VİTALİIN İştahsızlık larda kullanılan'en tesiri şüruptür Kansızlık; Dermansızlik te TY ei Te ETİİRİ Pe YU ESMEYE TATAR YT İPATEC VİTALIN şurubu her eczanede" bulunur ZUK ECZANESİ — Allah, allah.. illallah... iy Ür -İnerek müslümanlığı kabul edip e Bu| ceğimizi sordu; son saatlerimiz! ç ol-İmakta olduğumuzu, çünkü Sinan paşa. eyva'lah..İnın emrile bizi denize atarak boğmak na ayan. khcmiz,| mecburiyetinde olduklarını, faakt bizim gençliklerimize acımamız lâzım geldiği- ni ve binaenaleyh yo) yakınken bize ya- pılan teklifi hemen kabul edip kurtul. ME mamızı, bu takdirde kimimizin sarayı » demine, devranına | hümayunda, kimimizin de yeniçeri üçler, ye. keremi Ali... Hünkâr, ia Rl kay-İmış bulunabileceğimizi, iyi elbiselere, tün. harekete g€-|atlara sahib olcağımızı söyledi. ve diğer efetlerine rağ. | hakka dualar ediyor, kendimizi onun 8. arı açıldı. Elle. | zametine emanet eyleyerek oldu, memurlardan biri tekrar bize sipahi ocakları içinde şerefli birer yer al Fakat bu esnada biz, kalber, cenabt «Allah bi. zim için ne takdir etti ise ona Tazı olaca- * Bımızı ve günühımız varsa onu” cezasını İsuda boğulmamızı sabırsızlıkla bekli . inlerce seyirci vardı. Cellâdbaşı nleri de hâkimlerle beraber bizim gemide idiler, verilecek son em. ri yerine getirmiye hazır bulunuyor.| lardı. i Nihayet. hizim dinimize ne derece salâbet ve kuvvetle bağlı olduğumuzu görüp kendi taraflarına geçmiyeceği. rınca bizi atacakları zindanın sürerek ve burada ya. de ölümü arayacağımızı ederek tehdide başladılar. Bu tehdidlere karş; da soğukkanlılığımızı muhafaz: İste böylece, kendilerini tatmin edin ceye kadar, bizi manen ve maddeten incitecek hareketlerden sonra nihayet İşamaktan 2! beyan yaşa. ve dırılır. Fakat bu adam, şahsı rarlaşt meden kaçar veya yollamış memleketine dönüp de muayyen olan zamanda parayı getirmez dermezse o vakit kefillerinin karşılaşa. cakları felâket pek korkunç olur. Biri. nin gözü oyulur, ikin üçüncüsü burnunu, dördüncüsü her iki elinin veya ayaklarımın baş parmak. larını kaybeder, alt veya üst dişleri sö. gemimiz (Halic) e doğru dümen kırdı ve biraz sonra bizi İmparatorluğun en İbüvük tersanesinin bulunduğu yere getirmiş oldu. Burada Osmanlı donanmasının en bü yüğünden en küçüğüne kadar vüzlerce gemisi demirli veya bağlı olup karada da bu gemilere deniz harblerine vara. yan malzemenin muhafaza edildiği de. İpolar, mağazalar ve mahzenler bulun. maktadır. Tersaneye muvasalatımız üzerine bizi gemiden çıkardılar, etrafı yüksek duvarlarla çevrili büyük dört köşe bir binayâ soktular, Bu binanın ilk kısmın da Kaplan paşa kethudası, ikinci kıs. mında da tutsaklarm muhafazasına me. mur kuvvetlerin kumandanı (Gardi- yan paşa) bulunmaktadır. Buraya ya- kın diğer bir bina da esirlerin barınma. sına tahsis dilmiştir. Esirlere mahsus olan binanın duvar. larında * hiçbir pencere olmayıp ışık, tepe camlarından gelmektedir. Zinda- nın en iyi kısmı muhtelif milletlere mensub olan ve kadirga inşasında üs. tad bulunan sanatkârlarla marangoz doğramacı, demirci, halatçı, yelkenci, çilingir vesaire gibi İş ve sanat ehlinin oturmalarına ayrılmıştır. Bunlar her. gün şu veya bu tezgâh veya atelyelere dağıtılarak çalıştırılırlar, Bu adamlar esirler içinde vaziyet. leri, yaşayışları en iyi olanlardır. Çün. kü bunlar çalıştıklar: yerlerden ufak tefek şeyler aşırarak gizlice saterlar ve bu suretle kendilerine yiyecek alabi lirler. Yahud da bu adamlar, sanatla. rmı iyi yapar ve iyi çalışırlarsa her Cuma günü “kendilerine çorba verilir. Fakat bunların fevkinde olarak bir ü- mid vardır ki o da, bütün öteki tutsak. lardan önce zindandan kurtulmaktır. Çünkü bu, senat ehli olan insanlar, bütün östadlıklarını, sanatlarının bü- tün inceliklerini ortaya koyarak bir ka dirga, bir kalyon veya herhangi bir “p gemi inşa ederler ve bu meydana getirilen gemi gerçekten güzel bir sa- nat eseri olur ve Kaptan paşanın, yani donanma amirali olan zatın, boşuna Hâlciler; birkaç baş yemedikçe, ve birİzının kapılarını sımsıkı kapamşlar.. | Diye bağırıştıkları duyuldu. kaç tas kan içmedikçe, mümkün değil (topçu neferleri de pencerelere üşüş€-| Bu sözler, pencerelerden bakışen doymazlardı. rek, oradan geçecek olan isyan kafile. een emk Ea ii Çünkü gemimiz o tarafa doğ- giderse derhal böyle üstadane eser Acaba bu sefer de kimlerin başlarını İşini temaşa etmek için bekleşmiye baş- di. Ve si ni şöylece bir gülbank |7U Tu dümen kırmış ve yelken açmış bu-|vücuda getiren usta başılar, paşa tara. “koparacaklardı,.. lamşlardı. ğ lunuyordu. Biraz sonra gemi durur gibi |fından, çağırtılarak bazı lütuflara maz har olurlar. Şöyle ki: Bu ustalardan Osmanlı di. yarından, aşağı yukarı, on sene ayrıl mıyacaklarına, kaçmıyacaklarına ve fa kat kararlaştırılan müddetin sonuna kadar bu ülkede sadikane işleyecek. lerine dâir birer söz aldıktan sonra, kendilerini serbest bırakırlar ve bun. Jar da müddetin hitamında isterlerse evlenerek orada tavattun (o ederler ve isterlerse kendi memleketlerine döner. ler. Bundan başka herhangi (o bir tutsak (necat fidyesi) vermek ister ve bu pas rayı çalışarak kazanmak min eylemek arzu ederse memleketine dönüp oradan muayyen bir müddt içinde bu parayı getirmek veya göndermek yolile kaldırılmasını dilerse esirler arasında kendisine kefil olabilecek on veya yir« mi kişi bulup g suretile te veyahud utsaklığının göstermesi lâzımdı Bu takdirde o adamın tutsaklığı kal. n ka ırlan (fidyei necat) ı tediye et kaydile eya gön - bir kulağını, ülür, yahud karnına, baldırlarına, &« k tabanlarına birkaç yüz sopa atıla- (Arkası var) Günün Bulmacası 1 2845 6 1 m | 2 m ? . «| im Bu 5 slam ma un ci ma im m | | . & > cim . 10 m SOLDAN SAĞA: 1 — Sevinç - Şart lâhikası, 2 — Usta olmıyan - Alleler. $ — Korkakltık - Bir mola. 4 — Genişlik - Beyaz, 5 — Beyaz - Bal yapan böcek - Uzağı Işa- ret için kullanılan bir nida. 8 — Gerideki büyük diş - Hayret nidası, 7 — Eğlenceyle. 8 — Bundan sonra - Söz. 9 — Şekeri yapılan kokulu nebat - Tar - tıda tartıdan hariç tutulan kap â- Barlığı, 10 — Rüküdetli - Ekin biçme bıçağı, YUKARDA AŞAĞI: 1 — Duman çıkan boru - Uyku. 2 — Kraliçe - Valide. 3 — Maymunun bir nevi » Vald. 4 — İstimdad nidası - Aşık olarak. 8 — Bonunda bir «Te olsa gözünü bu < daktan esirgemiyen - Büyüklük, 6 — Yalan. 1 — As: olmıyan « Bir nota. 8 — Yalamak masdarından müsarli müf rod gaib. 9 — Yemek arasında yenilen - 'Taharri et, 10 — Bağlılık - Ufuklar. Geçen bulmacanın halledilmiş şekli: SOLDAN SAĞA: . 1 — Kaviyet - 8i. 4—Acmw-E-AL 3 —Teat. M.A 4 — Arayer -E-M 5 —Yeter-L-A $ — E - Baik. 7 — Temel atmak, 8 —İ- İnme. 9 — Sa - Mekalft, 10 — Âlk - Rakit,