Macaristanda hayat Yazan: Muhittin Birgen u satıriarı, Macarların büyük denizleri olan Balaton gölü ke barında, Balatöntöldvar ismindeki “kü- çük ve sakin bir plâjdan yazıyorum. o turduğum otelin adı Kupavezerdir. Föld- var, toprak kale demektir, Otelin adı da Kupa ismindeki Macar «Vezer> ine nis-! bet edilmişlir. Vezer, Vezir galiba ayni; şeylerdir. Vezer de Führer, başbuğ, reis demek oluyor. Arpaâ isminde bir Vezer, buhdan bin küsur sene evvel, elrafına topladığı Turan kabilelerinin başına ge- çerek unları burâlara kadar getirmiş, bu muhitte onlardan evvel gelip yerleşmiş ölan Slâvlara ve Lâtinlere kendi miyetini tanıtmış ve bugün de hâlâ, halis tiplerinde, Moğoi çehresini taşıyan bu! Macarları buraya yerleşti iştir. Kupa| bu kafilenin ikinci derecedeki Vezerle- rinden biri imiş. Yani, büyük bir aşireti kabile reislerinden biri, Arpadın alıp getirdiği bu Turanlı küt- le, Avrupanın göbeğinde bin sencdenbe- ri yaşamış. Slâvdan, Lâtinden, Cermen» den ve nihayet Ozmanlıdan bir hayli şey alıp vermiş, Asyadan gelen dile, birçok alâvca, lâtince, almanca karışmış ve o da bu suretle bir Turanlı için ilk bakışta ta- nınmaz bir hale gelmiş. Bununla bers- ber, dili biraz karıştırınca içinde hâlâ pek çok Turan köklerinin yaşadığı görü- Yür. Bundan sarimazar, bu Turanlı küt- Je, bütün diğer ırkların tesirleri alında kalmakla beraber, kendisine Avrupa İ- al bir varlık tesisine muvaf- uştur: Macar ismini dünyada bil miyen olmadığı gibi bu isim anıldığı 7a- map, onu dudaklarında bir sempati te- bessümü ile karşılamıyan kimse yakt İlerlemiş bir medeniyet ve eskiliği ni: betinde işlenmiş bir kültür sahibi olan) bu milletin birçok meziy: bilir, Maddeten zengin deği, büyük iktısad memleketi . si ne varmamış, İskat, manen, birçok ,iyi şeyleri kendisinde toplıyabilmiş olduğu için, Macar, kendisin ve her tarafta hül memleketi içine mğ dünyanın her tarafına yayılmış, hiçbir zaman Macarlığından vi miştir. Dünyanın hangi mühim vey himes bir köşesine gitseniz, orada küçük bir Macaristan görürsünüz. * İşte, bu Macarlar, Avrupanın göl de Turanın meziyetli ruhunu temsil eden bu küçük, fakat, dayanıklı millet, ken- disine, her türlü müşkülâta rağmen, bir dereceye kadar müreffeh bir . hayat ia kurmaya muvaffak olmuştur. Size birkaç râkam kaydedeyim: Macaristunda ekmek f#latı - bizdekinin aksine olarak - he her yerde aynidir. Bu fiat, halk ek için Türk - Macar klering parası heşabilı bizim ekmek fiatına tekabül eder. Fakat, burada ekmekçiler, bizim (belediyelerin ekmek fiatları üzerindeki tazyiklerini görmediklerinden ve ayni zamanda Ma. car yaptığı işi de güzel yapmayı öğren- miş bir insan olduğundan, ekmek güzel pişmiş, insana ekmek lezzeti veren bir| şeydir. Et, tereyağ, yumurta, tavuk, kâz fiatları bizdekinden ucuzdur. Buna mu- kabili, insanların diğer ihtiyaçları, mede- ni ihtiyaçlar, bizdekile kıyas kabul etmez derecede ucuzdur: Kadın ve erkek için ipekli, yünlü, yazlık, kışlık her evi gi- yecek eşyasını bizdeki flatlarla kıyas e- dince insanın inanamıyacağ: gelir, Me- selâ, bir Macar kadını, bizim para ile beş Hraya kendisine güzel bir sun'i ipekten gayet güzel biçilip dikilmiş bir rob ala- bilir. Buna mukabil, erkek te on lira ve. Tirse arkasına herhalde giyilebilir bir şe- hir elbisesi alır. Yazın yedi, sekiz liraya da bu iş yapılabilir ya, onları hesaba kat- mıyorum, Halis ipekten mutavassıt harır bir gömlek, dört buçuk, sun'i ipek- ten en güzel smarlama gömlek üç buçuk Jiraya tedarik edilebilir. Kadınlar için en iyi bir suare veya çay kıyafeti - büyük moda salonlari haricinde - 13-16 raya güzel bir pardesii, 25 liraya mükemmel bir palto tedariki kadın için de, erkek için de gsyet kolay bir şeydir. Bundan dolayıdır ki Macaristanda düş- kün kıyafetli hiç kimse göremezsiniz. Hattâ köylülerin bile kendilerine göre , kıyafetleri düzgündür. Burada iyi ayak © * kabı biraz pahalıdır. Fakat, 12 liradan pahalı ayakkabı yoktur. Hafif yaz ve spor En eski İng'liz gazetelerinden biri maddi darlık dolayıstıa diğer bir gazete ile birleşmek mecburiyetinde kalmıştı, bu gi?eteyi en son İdare eder zat muvaffakiyet imkân ve vasi- talarının hepsine malik olduğu hulde aciz içine düşmüştü. Dostları sebebin! sordular, şu cevabı verdi! 4 — Yaptığım betaların cezasını çektim, bu hatalar vakıâ çok küçüktürler, fakat esashdırlar, bütün bir meslek haya- Ucuz eşya arıyan Dünyanın en Zengin kadını Bir toplantı çelerden, güzinoli yordu. Topi. ri Hergün bir fıkra Yeşilayın yardımcıları Yeşilayer içkili ba? dan bulunanlardan bi — Büyük hata, esaslı hatas Hayatında küçük, büyük, herhangi şekilde olursa olsun hiç hata yapmamış insan yoktur, fakar yapılan hataların çok mühim bir kısmı büyük te olsa tashihi kabil olan cinstendir, diğer kısmı içük te olss tashih edilemezler, çünkü esi- 8*, temeli teşkil ederler. O hatanın üzerins bina edilen iş çü- rük temelildir, hep sallanmaya mahkümdur, böyle hataya düşmekten çekin'niz, her ne işde olursa olsun temeli daima sağlam kurunuz. 17 nci çocuğunu Doğuran Bir Fransız anası şikâyet edi — İçkili bahçelerden, gazinolar » dan şikâyette hak; suraz, dedi, sizin ömalinize en jazla hizmet edenler on» lerdir. Yeşilayer şaşınmaşın, Öteki sözüne devam etti: — İçkilere koydukları fiatla, içki içmek amı edenleri de içmekten vaz. $ geçiriyorlar. | Amerikalı bir tütün kralı olan baba sından milyonlarca İngiliz lirası tevı rüs eden dünyanın en zengin kadını Ma- dam Kromvel şimdi Londrada bulunmak- ta, ve kendisine bir takım ucuz (29) eş - yalar aramakta ve almaktadır. ayakkablarım, bilhassa kadınlar Bir bu-) pu, çuk Hraya küdar tedarik ed Otellere ve yiyecek içecek meseleleri- ne gelince, birkaç rakam da bunlar için |, mi vereyim: Budapeştenin birinci sınıf otel lerinde banyosuz odalar 165, banyolu o- dalar 450 kuruştur. Lüks de tam pansiyon dört buçuk hradan başlar. Hal buki bunların yanında, her türlü konforu lar tarafın kayese da mütevazı insanlar İki buçuk Tiraya|betsizlik pansiyon bulabilirler. Şimdi bulunduğum | tir. Fakat, plâj mevklinde mütevazı insanlar için iki İmemleketin müte: liraya kadar güzel pansiyonlar ovardır.İJarının kâf Zehirli böceklerden Temizlenen tayyareler' makamlar, en farla çocuk yetiştiren i böceklerin bulund ketten dönen Amerikan tayj ne inince, ın tebhir böceklerin yumurta, sürfelerinden temiz- —————m ——— ki fiatlarla mükayes? etmek işini, bu mü- i merak edecek bırakıyorum. Yapılacak mukayeseler, bi- havi büyük parsiyonlar vardır ki oralar. | zim hayatımızın ne kadar acıklı bir nis. bulunduğunu göstetecek- iş fiatiarda değildir. za kütlesinin ihtiyaç- ini rasgele yetli deröcede azaldığını gören alâkad lelere verilmek üzere, para mükâfatı ih- dâş etmişlerdir. Resmini gördüğünüz Ba- ye; İvan Resinbeau bu müsabakada epeyce ber küiliyetli mükâfat almıştır. Zira son gün- GAME Derde on yedinci çocuğunu doğurmuş bu- ğu memle- Sebebi anlaşılamıyan bir nüfus tezayüdü Amerikada yapılan istatistiklerden ar- laşıldığına göre, her harbden sonra, do- ğan erkek çocuklarınm miktarı kız ço - cuklarına nisbeten daha fazladır. Bütün araştırmalara rağmen fen adamları bu artmarın neden ileri geldiğini bir türlü bilememektedirler. okuyucularıma Bu mağazalardan Şehirde, yüz kuruş, çok güzal bir yemek |nasıl kolay ve ucuz tedarik edebildiğini için en fazla verilecek paradır. Bir giçe| görmek insana h ret verir, Bunun gibi, Fransada doğum nisbetinin ehemmi -| maden suyile birükte 80 kuruş sarfedil- diği zaman İstanbulda yiyemiy fisttan sarfınazar, bir ha' wisafiri | ceğimiz | olduğum Földvardaki temiz olduğu ka- derecede güzel bir yelek veren lokanta-| dar Kibar, hareketli olduğu kadar da sa- ar Budağeşterie pek çoktur. kin bir köşeyi yaratabilmemiz için, kim bilir ne kadar uğraşmamız icab edecektir! Garib bir içki yasağı Amerbikada Virginia eyaletinde, İçki içenler meyhanelerde yüzlerine pul ya- pıştırmadıkları takdirde kanuna aykırı bir fiil işlemiş ve içki yasağına riayet et- Yukarıda verdiğim rakamları ekmek #atile karşılaştırarak bizim memlekette. ISTER İNAN, Bir mecliste dünyanın umumi vaziyeti etrafında konuşu. luyordu, sabii bu arada Almanyanın da adı geçli, ve O 28- men hazır bulunarlardan biri şunu söyledi: — Berlinde yakın akrabamdan bir genç var, tahsildedir. Bize ne vakit mektub yazsa yiyecek sıkıntısından bahseder, kendisine her ay küçük paketler içinde muhtelif şeyler gön- , deririz, hayatını hep bu hediyelere horçiu olduğunu söyler. Demek ki bu memlekette yiyecek sıkıntısı şimdiden Büyük Hirbin son senelerindeki vaziyeti andırmayı başlamıştır. Bu noktayı ilk olarak kaydediyorum. Fakat gene tanıdıklarımdan bir ailen'a çocuğu vardır ki, o da Almanyada tahsildedir, ve bollux içinde olmasa bile sikinti çekmediğini anlatır, ayda 90 Türk lirası ile mükem. m.elen geçinir. İSTER İNAN, Muhittin Birgen İSTER LS-T-.E.R memiş olurlar; ve neticede hapishaneyı boylarlar. INANMA! Bunu da fkinel nokta olarak kaydediyorum. Yiyecek me- se'esinde olduğu g'bi orada bulunan genç'erimizin karşılaş- ları rayamele bakımından da vaziyet gene böyle karar- sızdır. Gazeteler tölebelerimizin hakaret gördüklerini yazdılar. G getrülmele: başka memleketlere gönderilmelerini istediler. Fakat neticeyi öğrenemedik, gelen, getirtilen oldu #u, olmadı mı” Bilmiyoruz. Ben şansaa kendi akrabamdan ölen gencin doğru söylediğine kanılı, fakat tanıdık afle ça» ci hun velan söyliyebileceğine de İhtimal vermiyorum, tahsilde bulunan gençlerimizin de hele bir iki ay evvel fena muamele görmüş ölabilemlerini mümkün buluyorum, fakat gazetelerde çıkın fıkralam kat'i rakamıarın takib etmemiş olduğuna da dkkat ediyorum. Bu vaziyette mutlak surette doğru ma'ümeat edinmenin mümkün olduğuna.» INANMA! *””* avadan gelen tehlike muhak- kak ki tehlikelerin en büyü « Düşünün hete, ilkbaher gelir, hava biraz ısınacak olur; — Oh çok şükür, hava değişti! Diyecek olursunuz. Fakat eviniz halkı size bunu dedirimezler; — Havalar iyi gidiyor, derler, bu hâ- vada kışlık giyip sokağa çıkmak kadar garib bir şey olmaz. Baharlık elbiseler nesile başımıza gelene mizdir, Borg paranız. Siz daha borçların ilk taksitini ödememişken haya yeni baştan değişir, yaz olur. Siz: — Oh baharı da atlattık, yağınurlu günler de geçti. Diyecek olursunuz, fakat eviniz halkı size bunu da dedirtmezler. — Artık yaz geldi, hava. adamakıllı ısındı. Bu havada şehirde oturacak deği- liz ya.. Bir sayfiyeye gidelim, Sayfiyeye gilmek bahsini uzun uzadı ya anlatacak değilim, borç, harç, üzüntü, her gün şehre inmenin sayfiyeye dönme nin zâhmetleri, sayfiye için ayrı giyim masrafları. Her ne ise bunlar da ölun. Nihayet yaz da biter, sonbahar gelir, has va serindir, Siz; “. — Oh sonbahar geldi, sıcaktan Kurtu- luyoruz! Diyecek olursunuz, fakat eviniz hal « kı bunu dâ dedirtmezler. — Haydi şehrel Apartıman kiraları artmıştır. Şehirde giyilecek elbiseler lâzımdır. Havanın değişmesi yüzünden gene bir eziyet, ge“ ne börç, harç, gene masraf! Derken kış arkadan yetişir. Hava s0- Hur, gene masraf. r doğrudan doğruya havadan ge- Bir de havanın o | kolundan gelen tehlikeler vardır ki, on- lar da büyük, onlar da zararlıdırlar, Beki: dik bir € k sin havalanıvermesi, bir yerden bir a- lacak beklerken, borçlunun ölümü, ya « id da borcu tanımaması yüzür almak.. Daha buna benzer benzemea birçok şeyler.. Lokantalarda verdiğimiz bahşişler, ev. lenen, çocuğu silnnet olan, eşe dosta gö « türdüğümüz yeler, filânın düğünü, Ialanın verdiği balo için yaptırılan elbi « seler için ödenen paralsr da, havadan masraflar değil midirler; bunlar da has va tehlikesi! En ciddisini ve ew korkuncunu mev « zuubahs etmiyorum. Bugünlerde herkes onun Jâfile meşgul... Velhasıl hava teh « Wkesi tehlikelerin en ğüdür. ha Bulgaristan bize ihracatını artırdı Sofya, (Hususi) — Bulgaristendan Ah manyaya ve diğer memleketlere olan dos mates ve sebze ihracatı bu sene bir kaf daha artmış ve tutulmuştur. Bulgar ihracat enstitüsünün verdiği malümata göre bu sene Bulgar sebzeleri hariçte de zayıf rekabeti? karşılaşmıştır. Gene bu enstitünün verdiği malümata göre Bulgar sebzeler! Almanyada geçen sene üçüncü derecede iken, bu sene bi- rinei dereceyi almışlır ve karşısında yes gâne ciddi rakib olarak ta Holanda var- dır. TAKVİM