. 18 Ağuslos Sayfa 13 -San Posfas nın tefrikası: 63 İhtilâl meşverelti i Hamlacıların pülat gibi sert bazuları İdua ederler. İttifaka hemen sığ geriliyor.. kürekler, keskin hareketler: | le siyah dalgalara dalıp çıkıyor. üç çifte, akıntı suları üzerinde, bir ok gi bi kayıp gidiyordu. Aradan bir çeyrek geçmeden, tabya önüne yaklaşmışlardı. Sah nöbetçi, dik ve tehdidkâr bir seslı ğırı — Açık gel, kayık. kimdir 07. Kavasbaşı, cevab verdi: — Yabancı değil — Parola! — Kabakçı. — Var, yanaş... Üç çifte, süratli bir manevra tle, tab. v yanm iskelesine yanaştı. - Kav çevik bir hareketle, sahile atladı. kayığa uzatarak suyolcunun elindi Pıştı. Onu da karaya çıkardı. Nöbetçi, elindeki uzun ve narin nam- İulu şişhane (1) ye dayanmış di karaya çıkanları, keskin nazarlarla s züyordu. Kavasbaşı, nöbetçiye sordu: — Çavuş, burada mı? — Beli. — Tez, bizi yanına götür. — Düşün, ti 'Tabyanm. üstü yeşil çimenlerle ör - tülmüş olan toprak yığıŞarı arasına Birdiler. ya Tahta kızaklar üzerinde namluları)! raya göndermi bir ahid ve itti lümdur. Zerre mikta den biliyoruz ki, bu ittifak devlete büyük bir hizmet fa edilecek denize çevrilmiş olan topların yarın- dan geçtiler. Daracık bir meydanda, alçak yaptı Ye tek katlı taş bir bina ile karşıl lar. Bu binanın pencerelerinde ışıklar Parliyordu. Ve kapısının önünde, nö- betçiler dolaşıyordu. Bu nöbetçilerden biri, bağırdı: — Yaklaşmayın. yasak. içeride meş veret var. Kavasbaşı , hiddetle cevab verdi: — Sahibi devlet efendimiz tarafın. dan geliriz. bize yasâğ olur mu, be he- Yİ . Var çavuş ağaya haber ver, Nöbetçi, koşa koşa taş binanın ka. Pisından girdi. Bir saniye sonra, dışarı Çıkarak, misafirlerin önünde yerlere kadar eğildi: — Kusura bakmayın, ağam. Buyu- Dedi, Bu iki misafir, odadan içeri girdik. zaman, Boğaz tabyalarındak! Makların ustaları ve çavuşları, içtima lindelerdi. Bu içtimaa, Kabakçı Mus tafa çavuş riyaset ediyordu. Misafirler içeri girer girmez oradaki yerlerinden fırladılar. Ellerini çap- Tâstvari omuzlarına koyarak iki bük- olup, girenleri selâmladılar. a Kabakçı Mustafa, misafirlere doğru lerledi. Mütevazı bir tavrla ayrica *elâm verdi, — Hoş geldiniz. safa geldiniz. bu- Yurun, Dy ZİYA PAVIZ rlıp mem den halâs ediniz... Ve rahman ağa hazretlerini Tütün dumanlarına boğul “İbu odada, şimdi oturmuş olan Kabak.!r: çı Mustafa dudaklarında cüretkâr orada bulunanların ayrı süzüyordu. Veliahd: Amma ve ocağın kıyameti na iman efendim, devletlü saadetlü veliahd efen | dimiz hazı hün olup far le. Yeniçi tir. Yalnı; mizin kulaklarına i şahı zaman ol le, hemşireleri Hatice sultan; külliyetli | rasime yetişmeler sen söndürme» deyu, 2öri zâri ini vru ayru selâm ederek beni bu- |1 ökçe d nileketi frenk istilâsı hı rek ağaları eceklerm lmuş olan bir tebessüm ol çehrelerini ın has ben Abdurrahıman|fız g lâkin cümlemiz. ol mü kadar baki kalacağı” dez... Velinimetim edenle retleri, ahvali Âlemin aldığı Gururlar. Gece gü ni hırkat eri ocağının mübarek at , Kendulerini bü-| edir. Ve cüm- aranızda İle dinü|ve an'ani et efendi 2 şu cihet vel Müdürlüğü sad ve nifak dü raf sallı n mü padişah ol: süle getirdiği bu te sevindi. Fakat, hislerini belli etmemektir. Hattâ — Vdiinimet eftendi buyuruyorlar ki: «Ben, bugüne bugün giderek: liahdım. Bu taht ve saltanatta, be- *İnim de hakkım vardır. Eğer ağalar, be| nim, bu hakkımı tasdik edip beni, vel ahd tanırlarsa, cümlesi: n ki; nizamı cedid a yoktur. rinde, hak nasib eder de İZMİR SÜRAT POSTASI İstanbuldan 20 Ağustos Pazar günü kalkması icab eden İzimir sürat postası, İzmir Enternasyonal Fuarının açılış merasiminde bulunmak istiyenlerin bu me - Cumartesi günü saat hi de kalkacaktır. Acentalarımız tarafından gi pürlarımı hezhangi ve tahriri pılması icab ederken Umum Müd hususlara aid şifahi ve tahriri Diye, suyolcu kıyafetindeki misafı. koluna girerek, sedirin üst başına Beçirdi. Kavasbaşı kıyafetinde olan &- a da, onun yanında yer gösterdi. Sonra arkadaşlarıma dönerek, önla- * takdim etti:- — Yoldaşlar! Şu, suyolcu kıyafetin. gördüğünüz zatişerif, Veliahdı sal- <nat Şehzade Mustafa efendimiz haz- lerini Has bendeginmdan Abdür. himan ağadır... Bu zatı muhterem de, hislâm efendimizin nedim ve mah- diy irinden Hamalzade Mustafa efen- *r. Teşrifleri, bence malüm idi. Siz. de kendulerile tanışmış olun. Hİ. Ve orada bulunanları da ayrı Ayn, 0 iki misafire takdim etti. en evvel (o Hamalzade Mustafa Mendi. başladı: >> Ağalar, yoldaşlar!. Dinü devlet ha cümlenizin can feda ederek ımı cedid beliyesini ortadan kaldır- Için ittifak ettiğiniz malüm. Ule- üne kiram, böyle bir himmete teşeb- Ühüzden dolayı cümleten mesrur ve an olup hepinize ayrı ayrı selâm ve Ü) Ağıdan dolma, harf piyade tüfeği. yl a SU ee bpm e m gt © Cağaloğlu Erkek Orta Okulu Satın Alma ——— iza (verilen nakil (teslim bir Omüracaat müracastların eşyanın veya MEYVA TUZU Mide; barsak, karaci- ğer ve safra yollarını temizler; Tmuannid in- Kıbazları giderir. Haz- mi teshil eder İNGİLİZ KANZUK ECZANESİ Komisyonundan : ihtilâf o haktanda doğrudan doğruya alâkadar acenlalarımıza ya- üğe yapılmaktadır. Bunden sonra bu gibi nüracaatların, İstanbul Galatadı eski Rıhtım han halen Liman hanı olan binanın altındaki (Telefon 42362) baş âcenta- İli hğa ve vapurlarımızın uğrağı olan iskelelerde de doğrudan doğruya o mahajli âcentahırımıza yapılması lüzumu ilân olunur. (6175) KANZUK MEYVA at NE -İrahman ağa, kendisini di est güruhun üzerinde hu- p. araya bazı adamlar koy-| muşlar. Bunlar, sureti haktan görüne- ve yamakların aralarına Ve yoldaşlar arasma fe ip ittifakı bozdur. ktan sonra, cümlenizi gafil av ün yamaklara bası giydireceklermiş. Abdurrahman ağa, söyledikçe açi ni yumarak ileri geri sal - ezberlediğin: okuyan bir ha-| muştu. i, fasılasız olsrak sözlerine de- p vam ediyordu: nizamı edi )- (Prag) sarayında (elbise memur: ğu)nda bulunan Madam Von Bernstein adında genç bir zevcesi ve güzel bir oğlu olan bu hain herif bütün bunları ve kendi ruhunu unutarak bir müddet sonra bir Türk kadınile evlenmiş ve zaman zaman konağlmızın önünden yaya veya atk olarak geçmekte bulun. Günün birinde İmparatorluk elçi n bu sabık kâhyası Sinan Paşaya iken, kralıma karşı ne bugün de, bir müs lüman sıfatile, aynı sadakati bugünkü hükümdarıma ve bütün paşalarâ karşı da göstermek ve ispat etmek isterim. Bu yolda, onların ülkelerini genişlet. mek hususunda hiçbir şeyimi, hatta boynumu bile fedadan çekinmem. Bi- k büyük hükümdarıma "Türk milletine kâ bu sadakati ispat etmi n kudretli pâşa hazretlerinden “İdilerim ki birkaç memurla, hıristiyan imparatorunun buradaki sefaret kona- ğında tarafımdan bir araştırma yapıl. in verilsin- Bu takdirde yüce üksek nazarlarına ö herkes hıristiz elçisinin nasıl bir yol tuttuğunu ve bur raya ne maksadla gelmiş bulunduğu! masına , son derecedeİnu görmekle hayretler içinde kalacak- Devlet Denizyolları İşletmesi Umum İlânları TETA LİTE yalnız bu haftaya mahsus olmak üzere 19 Ağustos (6239) esi lâzım gelen yolcu ve yük işleri ile va- ve ( teseilimüne yapılacak şifehi Merkez üksek (rütbeli ve yüksek mevki ve mansıb sahibi nice kimsele- rin vicdanlarından utanmaksızın, ken» di: vatanlarımın menfaatlerine muhalif hareketlerde o bulunmuş olduklarını, yani bazi mahrem. içtimalarda veril miş kararların ne suretle Viyana kra- Ima ulaştırılmış ve binaenaleyh bunun da ona göre, yani Türklerin hazırlık- a müvazi olarak imparatorluğu dahilinde mümkün olan ihtiyaki ted- birleri almış bulımduğunu meydana Paşa mürted kâhyanın bu sözlerin » den pek mahzuz olmuş ve gösterdiği bu yüksek sadakat hislerinden dolayı ken- disine teşekkürler ettikten sonra sefa. ret konağının araştırılması salâhiyeti. ni vermiş, refakatine, aralatında bir İs panyol ve birçok İtalyan dönmeleri bu. lunan çavuşlar tayin etmişti. Bu taharri memurlarına verilen ta” ata göre sefaret konağında her şey büyük bir-dikkat ve itina İle gözden geçirilecek ve kendi arzusile müslü- man olan (Ali bey) tesmiye edilen bu sabık ve mürat kâhyanın bu yoldaki hareketine hiçbir suretle mümanaat 0- İlunmasına meydar verilmiyecek idi: Sefarethanenin araştırl&in günün arifesinde, elçi efendimiz Viyanaya gönderilmek üzere şifrelenen muhabe- re evrakının gözden geçirilmek üzere kendisine getirilmesini elçilik sekrete. rine-emir vermişti. Bu evrakı tetkik eden elçi, bözi noksanların bulunma” sından şüphelenerek asıllarile karşı, laştırmayı muvafık bulmuş ve binaena leyh bunların saklandıklan gizli mah. zenden çıkarıp kendisine tevdlini is- temişti. Fakat şifrelerle kontrol etmesi neti. cesinde bir noksanlık veya bir yanlış" lik olmadığım anlayan Herr Von Kreç witz, bu müsveddelerin derhal mehzen de gizlenmesi emrini vermişti. Halbuki ötedenberi sefaretin şöval. ye rütbesinde bulunan memurlarından başlarile kumar oynamağı itiyad edin. 28/8/9939 Cuma günü saat 14 de İstanbul Beyoğlu İstikiâi caddesinde 349 miş olan sekreter, aldığı emre rağmen İlk te tmyee konmuştur. Bu işe mat 37 lira olup eksiltmeye nuhesebeciliğinde toplanan okul komisyonunda 443 lira kulumuz tamiratı açık eksi sid şartname ve nafia şeraiti okulda görül iştirak edeceklerin en az 500 liralık bu işe benzer iş yaptıklarına dair eksiltme gününden 8 gün evvel İstanbul vilâyetirden alınmış ehliyet ve 1959 yılı Ticaret Odası vesikâlarile belli gün ve saatte teminat makbuzile komisyona gelmeleri, 02303 oyuna devamı tercih etmi Bu suretle de hem vazifesini, hem de Cenabi hak- ka ve haşmetlü imparatorumuza karşı verdi minleri unutarak bu çok e - hemmiyetli vesikaları kalem odasına ji girilmez, sen kolayına gelen giriki bir dolaba şöylece koyuvermiş; o -İş 18 ncı asırda İstanbula gelen Bohamyalı Baron Wratislaw'ın hatıraları: 42 Türkçeye çeviren: Süreyya Dilmen Sefarethanede taharriyat | İmuşlar kimseden müsaade alm yuna bir an evvel yetişebilmek için ar. |kadaşlarının odasına şitab etmekte a- cele etmişti. İşte bu hal gösteriyor ve ispat ediyor lahın mukadder ettiği herhangi âdisenin vukuunu insan oğlunun önlemesine imkân yoktur!., * Ertesi günü; bu bedbaht'AlI bey, be. berinde on beş kadar, kendi gibi dön melerden mürekkeb, bir memur gru“ pile konağımıza gelmiş ve kapımızı çal mıştı. Evvlöe konağın anahtarı kendi. sine tevdi edilmiş olan iaşe kâtibi, bu anahtarı mutfakta tabaklığın bir kena- bunu bi. Tüzum gör iyı b mın açık masile bu adamların, kemali sükünet. le, konağa girmeleri bir olmuştu. Bir an bile kaybetmek istemiyen bu taharri memurları, derhal yuk bir zum görmeden, birdenbire Von Kr Witz'in odasına girerek kendisini ve © rada bulunan bizleri dehşetle titret. mişlerdi. Bu gelenlerin başında bulunan ç» vuş, elçi efendimize İtalyanca hitab ederek, kendilerinin Ali beyle birlikte Veziriâzam büyük Sinan Paşa hazret- leri tarafmdan gönderilmiş bulunduk. larını, vazifeleri elçilik kaleminde veya icab ederse konağın herhangi bir köçe- sine araştırma yapmak ve bu suretle şevketlü ve kudretli padişahların: saraylarında cereyan eden bazı ehem. miyetli müzakereleri ve tesbit olunan plânları öğrenmek yolunu bularak bunları kendi kralma tblâğ etmek üzere bulunduğu bü; p rafından işitilmiş olduğundan bu yolda ki vesikaları meydana çıkarmış olacak. larını ve paşarın emirlerini yerine gös tirmek için kalem odasının derhal & çılihasını ve her şeyin Ali bey tarafın. dan gözden geçirilmesine mümanaat olunmaması lâzım geldiğini beyan etti. (Arkası var) İlân Tarifemiz Tek sübun santimi Birinci sahife 400 kuruş İkinci sahife 250 » Üçüncü ( sahife 200: » Dördüncü sahife 100 » İç sahifeler 60 » Son sahife 0 » Muayyen bir müddet zarfında fazlaca miktarda ilân yaptıracak. lar uyrıca tenzilâtlı tarifemizden istifade edeceklerdir. Tam, yarım we çeyrek sayfa ilânlar için ayn ald işler için şu adrese müracaat edilmelidir: