10 Ağustos e: “ KA KAHA AKIN AAA KAFALI Soyahat intıbaları HAZIRLIK : Müsaade istedi Genç kızla yeni tanışan, genç erkek genç kızı gezmiye götürmüştü. Genç kız gezmeden dön- aman anne- rduz — Sana karşı münasebetsiz bir harekette bulunmadı ya? Genç kız annesine anlattı; — Ne münasebet anne, beni öpeceği zaman ipeyim mi? diye sorup mü- ga»demi isti # Plâj dedikodusu Denize girmişler, denizden ' çıkmış! emymep — Seyahate çıkmadan evvel, bir gü- zellik enstitüsüne gitmek istiyorum. Bona beş lira ver. dedikoduya başla" 3 — EL elli Hira! mışlardı: â £ - SEYAHATTE : — Nec buse SAKİZ ne neden kendini 1 bu kadar fazla ya- kiyor? — Geçen sene bir zenci ile evlenmişti yal. — Kocası artık hoşlanmamıya başla - miş. Ona güzel görünmek için siyahlaş - mak istiyormuş. * Ne zeki adam Karı koca, olmuş buğday tarlaları ara- sında dolaşiyorlar- dı. Erkek karısına: — Bir hatıra olarak mabedin taşla- rından bir parça kopardım. — Ben de şoför otomobili tomir e « — Saçların buğ derken, çarklardan birini alıvendim, o|day başaklarının OTELDE renginde! > Dedi. Kadının yüzü güldü: — Berberimden memnun olmakta hak- hı imişim,.. Ne zeki adam, buraya gez - miye geleceğimizi söylemediğim . halde anlamış, saçlarımı ona göre boyamış, * Merhamet Kadın, köpeğinin zincirini Köpeğin ayakhirı havaya kalktı, Sordular: Köpeğinizi neye böyle taşi- yorsunuz. Hayvanlara karşı çök mertiametiiyimdir. Epey yürü- dü, ayakları yorulmuştur. * Taksit — Geçen ay aldığınız radyonun tak - kısmıştı. EL 7 sitini verdiniz mi? AE — Bu ey kolay- — Geceleri de bu gözlükle mi ya - İca verdik, fakat tarsmız? gelecek ayı düşü- — Hayır, neye sordunuz? nüyoruz. — Yatak çarşaflarım (değiştirmek — Bu ay kolay- ca verdiniz ha? İzm gelecek mi diye düşünmüştür. — Evet, radyoyu sattık da.. de, Seviyor musunuz ? Her suale: Evet veya, hayırla cevab vereceksiniz. Her evet «10: sayı addediiir, Evetlere mukabil olan «10» ların yekünunu yaparsınız. «10» dan aşağı ise bu geçici bir hevestir. «100, ü bulursa hakiki bir aşkın başlangıcıdır. «100» & geçerse, İşte asıl aşk budur. 4 1 — Kendiniri tamamile işinize vermeniz icab ettiği zamanlarda da, gene onu düşünmiye dalıyor musunuz? 2 — Pazarı sabırsızlıkla bekliyor musunuz? Çünkü o günlerde berâber gezmiye çıkarsınız. 3 — Size verdiği bir randevuya gelemiyeceği müsünüz, ağlıyacak gibi olür musunuz? 4 — 'Tuveletinize eskiden olduğundan daha fazla ehemmiyet veriyor musunz? B — Randevu verdiğiniz yerde onu beklerken, geldiğini görür görmez, kalbi niz tik tak vurur mu? 7 6 — Arkadaşlarımza ondan bahsetmeyi sever misiniz? 7 — Onu başkalarından yüksek bulmak için başkalarile mütemadiyen muka- yese eder misiniz? 8 — Uyumadan evvel bir kere daha bakmak için fotoğrafını yatağınızın başu- cundaki komodine koydunuz mu? 9 — Onunla birlikte bir tiyatroya, bir sinemaya gitseniz ertesi gün tiyatrcda gördüğünüz piyesin entriğini, filmin mevzuunu hatırlıyabilir misiniz? 10 — Onunla birlikte kıra gittiğiniz zaman yanında saatlerce oturmak, ve #6ssizce güzel bir manzara sayretmek hoşunuza gidiyor mu? 11 — Onun iştirak etmiyeceği bir suvareye davet edilseniz, bu daveti reddet - mek arzusumu gösterir misiniz? 12 — Ondan başka sizinle dansedecek diğer kimseler sizce farksız mıdırlar? 13 — Onun yanında sizden güzel birini görseniz, birdenbire boğazını sıkmak arzusunu hisseder misiniz? 14 — Hafta size Patardan Pazara bir türlü bitmiyor gibi mi gelir? 16 — Onun haksız olduğundan emin olsanız Bile gene ona hek a bazan için mazeret göslerirse üzülür Su verirsin Çocuk uyandı, #nnesini uyandırdı; — Arme susadım. Annesi hiddetlermişti: — Şimdi oğlum sırası mı? Çocuk ısrar etti: — Anne susadım. Annesinin hiddeti arttı: — Bir daha söylersen, gider İçeriden bir değnek alır seni döverim. Çocuk sevindi: — Anne beni dövmek için içeriden değnek almıya giderken bana da bir su verirsin? * Yeni usul Hastabakıcı — Hastalara, hastaneye baktıkları günden itibaren bir hafta sıkı İperhiz yaptırırız. Hasta — Bu tıbda yeni bir usul mü? Hastabakıcı — 'Dıbda değil, tasarrufta yeni bir usul! * Akılsızlar Aklı başında olmıyan erkek — Karı - cığım, yarın senin doğduğun gün, hediye olarak ne almamı istersin? Akh başında olmıyan kadın — Hiç bir şey İstemem kocacığım! * Yerine bırak Ziyafet sofrasında -ev sahibi ayağa kalktı: — Sayın misafirlerim, sizinle ayni sofrada oturmak, sizi evinizde imiş gibi oldu. Bu sırada yanıbaşındakinin, kendi şa- İrsb bardağını önünden alip, boş bar - dağile değiştirdiğini gördü. Ona döndü: — Bilhassa sana söylüyorum, dedi, be- nira dolu bardağı yerine bırak! * Kaçırırlardı Her zaman gençlik iddiasında bülü nan kadın söyledi; — Biz Amerikaya gittik amma, orası anlattıklarına hiç benzemiyormuş. Kadını iyi tantyanlarden biri sordu: — Evet, eğer anlattıkları gibi olsaydı, sizi Gangsterler kaçırırlardı. Bilirsiniz) ya.. orada para almak için çocukları ka- klarını söylerl: — Dün gece gözüm çilrümüş halde eve geldim diye mi surat asıyorsun? — Dün gece eve geldiğin zaman gö- zün çürümüş değildi ki! — Şu çocuğu kovboy filmlerine gö- türme, diye şana kaç daja tembih et» tim, GüNÜN ADAMLARI —J Woroşilof İngiliz - Sovyet askeri Avrupanın mukadderatında en mühim rollerd j birini oynıyacak adam gi İngiliz - Sovyet paktının pratik saha- da en mühim cihetini, hiç şüphesiz, tki taraf erkâmherbiye reisleri arasındaki müzakereler teşkil etmektedir. Bu vazi- yette Kızılordu başkumandanı Klimenty Yelermovit. Voroş'lolovun şahsiyeti Av- rupanın istikbalinde büyük bir ehemmi- yet almaktadır. Mareşal Voroşilof kimdir, hasıl yetiş. miştir, nereden gelmiştir? Mazisi hak - kında neler biliniyor? Sovyet gazelecile - rinden Vardin tarafından yazılmış (Kı * zılordunun başı) adlı kısa bir hal tercü- mesi bu hususta bize iyı bir fikir vere - bilir, Voraşilef bir çoban oğludur. Rusya - nın cenubunda Yeksterinoslav eyaletinde doğmuştur. İş hayatına, babası gibi. ç0- ban olarak atıldı. On iki yaşında tam ma. nasile ümmi idi. Ve bütün kazancı ayda 3 rublecikti. Fakat köy öğretmeninin gö- züne çarptı. Öğretmen babasını kandırdı, onu mektebe yollamıya razı etti. Voroşi- lof bu sayede üç sene okudu. Ve bu üç yıl onun mekteb hayatının esası oldu. Öğretmenlerinin dediğine göre, çocuk fevkalâde istidadlara sahibdi. Daha birin- ci yılın sonunda, geri kalmış talebelere hocalık etmiye başlamıştı. Bir yandan da İkendi kendini yetiştiriyordu. Basit köy mek'ebinde okutulmıyan şeyleri öğrenmiye çalışıyordu. Duymak yeyip içerken görmek benim en zevkim pilmez bir hevesle Rus klâsiklerini belli yor, © yaşta İçtimal bilgilere merak edi - yordu. On beşinde yeniden iş hayatına atıldı. Büyük bir fabrikada önce çırak, sonra iş» İçi oldu. Köy korosunun en gözel sesli mugannisi, akşam toplantılarının en ma- hir dansçısı, en neş'eli ve sevimli bir ayni zamanda a- hiç şüphesiz, arkadaş olan Vor kıllı bie işçiydi. Yakandı Olusta sırasına geçecek, iyi bir kazanca ka- vuşacak, işçi sınıfı aristokratlarından 0- lacaktı. Fakat ateşli bir mizacı ve vicda- nının telkinlerine karşı durmasına im - kân bırakmıyan asabi bir yaradılışı vardı. Günün birinde ehemmiyetsiz bir hâdise hayatını büşlan başa değiştirdi. O gün fabrikudan çıkmea arkadaşin » tile birlikte gezmiye gitmişlerdi. Gülüşe konuşa dönerierken yolda o mıntakanın polis müfettişi (Grekhov )a rastladılar. Ve bu; belârın belâsı adama, şapkaları- nı çıkarıp selâm vermeyi unuttular. Çar devri nüfuzlarının bayaği bir nü- munesi olan Grekhov; onlara hadlerini bildirmiye karar verdi. Vçroşilof hakkın. | Budyenni (ki şimdi Sovyet süvarı ordüs “ da hemen hemen isyana benzer bir magal |147! başkumandanıdır) ve bugün Kızıl uydurdu. Ve onu işinden etti, Bulunduğu mıntakada bir daha iş bu- lamıyacağını anlıyan Voroşilof; şehir şe- bir dolaştı. Fakat devamlı bir çalışma sa- hası bulamadı. Bu arada gizli ihtilâlei gruplarla düşüp kalktı. Yaradılışında mevcud meyli kamçılıyan haksızlık acısı) miseridir. On üç yaldir bu mevkii fası içinde kendini bütün yüreğile #htlil faa. |lasız. tutmaktadır. Askerlik tahsilini; six liyetlerine verdi. 22 yaşında bolşevik partisi azası oldu|tik askeri derslerden Kızılordu başku «© ve koyu bir Marxist kesildi. Gorky ve|mandanliğına tayin edilinciye kayar diğer ihtilâl reislerile muhaberelere gi-İçen zaman içinde, Sovyet genel kurmay rişti. Doğduğu mıntakanm Lugansk şeh.) akademisinde tamamladı. Stalinle ari rinde «parti komitesi. ne seçildi. Ve ni-|larındaki silâh arkadaşlığı sıkı bir desb hayet bir lokomotif fabrikasında iş bul.|luk halini, almıştı. Trotsky'ye karşı © mıya da muvaffak oldu. 1905 de Londra-|birliğile mücadele ettiler, daki gizli bolşevik partisine murahhas o- İarak yollandı. Orada Leninle tanıştı. Ve küfün ömrünce onun peşinden yürüdü, Londraden dönünce kendisini tevkif e- dip sürdüler, Üç yı devam eden bu sür- gün hayatında kendisi gibi ihtilâlci fi - kirlerle dolu, fakat kendinden çok daha imtiyazlı bir aileye mensub bir kadınla tanıştı. Dairdova adındaki bu kadın dok- tor mektebi talebelerindendi. Seviştiler ve evlendiler. Voroşilof menfadan dönünce mahir bir işçi mfatile Petersburgda ayda 150 ruble gibi yüksek bir ücretle işe girdi. Karısı da başka bir yerde çalışmıya başladı. İh- (lâl fikirleri bir zaman için unutuldu. Karı koca hali vakti yerinde bir işçi ai lesinin rahat ve sakin ömrünü sürmiye başladılar. Rusyanın keskin soğuğuna karşı artık Voroşilofun sırtında bir kuzu kürkü, karısının katskul bir mantosu mağ N kulağında #btilâlin ilk oğultuları çınladı. iş id müzakereleri dolayısı! vardı. Büyük Harb bile bu hayatı dö tirmedi, Usta bir işçi olan Voroşilofu bü. sefer de axkeri fabrikalarda alâkoymu Jardı, Derken 1917 geldi çattı, Voroşliofun. İNe Grekhovun küstahığını, ne de gayri kanuni faaliyetlerde bulunuyor diye tey İkif olunduğu gün karako'da yediği v İce dayağı unutmuştu. « ç Bolşevikler 1917 İkinciteşrinde iktidar. ellerine geçirdikleri zaman : Voroşilofu ordularının ilk safları arasında buldular, Bu suretle önünde birdenbire yeni bir meslek, askerlik mesleği açılmıştı. Bu meslek onu 1925, 6 Teşri MİdEx k harb komiserliğis nde Leon - Trotsky'den #eni boş kalan mevkie kadar yükse'tti, Dokuz sene sonra ihtlâlin altüst etti ği âskeri ünvanlar tanzür edilirken Wo « İroşilof; Sovyetler birliğinin ilk mareşal. liğine seçildi. İhtilâlin ün generalleri gibi o da askerlik mesleğine bir elinde tüfek, bir elinde kızu bayrakla başladı. Harb san'atının ilk derslerini anayurdu Luganskta Kızılordu hesabına müfreze < ler teşkil ettiği sırada belledi. (Luganskın şimdi adı Voroşilovsktur.) Ve burarin il defa kendi gibi fabrika amelelerinden kişilik bir müfreze kurdu. Müstakbel mareşal üç yı: sivi) harb meydanlarının barut kokularından bi İdakika ayrılmadı. Harkovda Almanlı . dövüştü, sürüp şehirden çıkardı. Çarçin. İde Denkinle, Luw'da Lehlilerle çarpış « İt. Tssrtsin harbinde en yakın silâh ar « kadaşı Stalindi. Novorossiskte, sonrala nn kömiser muavini olen (eski ça ) ordunun siyasi terbiyesinde kendisine b yardımcı olan (eski terzi) Shehadenk iu birlikte ilk süvari kıta'larını teşki! etti, Sivil multarebelerin Kronstadtdaki de. niz isyanını bastıran gene o idi, Voroşilof bugün U, R. R. S. halk ko « vil harbin muhtelif cephelerindeki pra Fasılasız on sekiz yıl emerkez komü « nist partisb nin ve Politburo (partinin en yüksek organı) nın azası olarak kaldı. Şimdi de Stalinin baş müşaviridir. Elli sekiz yaşındadır. Fakat hâlâ geng ve dinç... Orta boylu, kuvvetli, faksf hiç şişman değil. Kızıl meydandaki geçir. di selâmlamak üzere Kremlin kapısında muhteşem, cins atına binerken tam bir askerdir. Voroşilaf; halk önünde Politburo (Saye yet Mabinesi) arkadaşlarından daha a konuşur. Fakat Sovyet parlemanında ves Ya partinin mühim bir toplantısında nu- tuk verdiği vakit, sesinin ciddi müfrit ideoloji gösterişlerinden eser lunmıyan sözleri ve mes'uli bulundu! dairenin hataları hakkında acı tenki lerle san derece göze çarpar. Neyyir Kemal