SON POST, Temmuz 14 Dünyanın büyük derdi Yazan: Muhittin Birgen sef ihan Harbinden evvel çok sa kin ve müreffeh bir hayat ya. şıyan Avrupa dünyası, sulhtesberi bü - yük bir huzursuzluk içine düştü. Bunun sebebi harbdir; harb, Avrupada o kadar büyük tahribat yaptı ve refah devrinin bütün temellerini o tarzda yıktı ki Av. rupâ, muhtaç olduğu müvazeneyi bir daha bulamadı. 914 den evvelki Avru - ihtilâflar ve mücadeleler ha az değildi. Fakat, pada siyasi bugünkünden ço) o Avrupadaki siyasi #etısadi bütünlüğü yıkmıştı. Bugün, Av- Tupanin huzur ve refah binasını yeniden kurmak demek, onun bu iktısadi bütün - Tüğünü iade eylemek demektir. Yapıla - mıyan şey budur ve bu yapılmadıkça da Avrupanın huzur ve rahat yüzü görme sine imkân yoktur. * Avrupaya ve onunla birlikte Avrupa. rün fktısadi nizamına girmiş olan bütün dünyaya bir bakınız: Eskiden iktısadi bir bütünlük içinde bulunan Avrupa ve ona larını nasıl keşfettiğini sormuşlardı: — Tesadüfen, diye cevab verdi. Bir mensub dünya, bugün iki büyük iktısadi parçaya ayrılmıştır; bu parçalardan bi. rinde, gene Cihan Harbinden evvelki dünyanın iktısadi nizamı hâkimdir. Ser. maye nizamı denilen bu nizam, kendi) faaliyetini tanzim eden eski şartları ve kaldeleri aynen muhafaza ediyor: Kıy - met ölçüşü altındır; iktısadi faaliyetin ahengini o temin eder. Ferdlerin ve mil Jetlerin gayeleri, kabi olduğu kadar fazla altın toplamak, buna her türlü ka. yd ve şarttan azade bir hürriyetle sahib olmak ve bunu kazanmak içinde her fikri taşımakta ve her nevi faaliyete gi » rişmekte serbest olmak. Altın dünyasına mensub olan milletlerde ferdler ve ca - mwdalar, bu şartlar içinde, birbirlerile mü. temadiyen rekabet halindedirler. Bu me. deni rekabet içinde yegâne hâkim wtın we sermayedir: Ne devlet, ne zabıta ne kanun, onun elifdeki hakimiyet kudre. tine sahib değildir. Her şey onundur ve içindir; Altın ve sermaye! Cihan Harbinden sonra dünyayı ikiye ayırmış olan el, çizginin bir tarafında altının hakimiyetini bu suretle, eskiden olduğu gibi mubafaza ederken, öbür ta. rafta da başka bir hâkim icad etti: İş ve işçi. Bütün kuvveti, kolunda ve işinde toplanmış olan sermayesiz ferdlerin ve altınsız milletlerin iş ve işçi hakimiyeti. Bunun bir şeklini Rusyada, diğer ir şeklini de Almanyada görüyoruz. Rus . ya, sermaye bakımından en zayıf mem. | leket olduğu için orada bir sermayeye kargı reaksiyon, en şiddetli ifade bul.| du ve Rus fktisadiyatının temeli bir sı. mıf iktısadiyatı oldu. Almanya ve İtal. yada ise renksiyon ayni kevveti gösler. medi; çünkü, orada altın şeklinde ol . masa bile kâfi derecede kuvvetle teş . kilâtlanmış bir sermaye varlığı hâkimdi. Bundan dolayı, Alman iktısadiyatının temeli bir sını? iktisadiyatı olmadı; AL manlar ve İtalyanlar, buna «millet ikti. tı» dediler. Bolşevizm sınıf namis iylesin, nasyonal sosyalizm ve fa. şizm de millet namına hareket etsin, a. rada çok büyük bir fark yoktur; her İki taraf ta sermayesiz ve altınsız iktısad | nizamlarıdır ve onlar bu bakımdan mü. talea edilmelidirler. Dünyanın bu suretle, atlınsız ve ser. mayesiz milletlerle altınlı ve sermayeli milletler olarak ikiye ayrılışı, 9Iğ den iti. baren İkendisini yavaş yavaş hazırladı. 928 den sonra en evvel Amerikada patı. yah iktısadi buhran, bu ayrılışı tamam. Jadı ve on senedenberi devam eden bâ . diseler de bu ayrılığı günden güne daha bariz ve daha derin bir hale getirdi. Me. selâ, bu hâdisenin on sene içindeki tekâ. mülü, sade büyük milli, siyasi, damlalarını birbirinin karşısına gelir . şekle kalmadı; küçükleri hile, sermayeli ve sermayesiz, gltınlı ve altırısız olarak iye ayırdı. Hacim itiba siyasi ve askeri kuvvet olarak çok küçük varlık. lardan ibâret olan Belçika, OHolanda, İngilterenin dalma şampiyonları Şmit| ile Marko resimde gördüğünüz gibi ma. kaslama denize stliyarak (seyredenleri heyecandan heyecana sürüklemişlerdir. —— —— oldu: Bugünkü Almanyanın iktisadi ha. yatını idare eden doktor Funk, altın, «is. tihsals den başka bir şey değildir, diyor ve Almanyayı bu nevi altınla yürütmek #tiyor. Teori doğrudur veya yanlıştır, bu başka mesele; hakikat şu ki bugün dünyada bu teori de bir vâk:adır. * İşte, dünyanın derdi. henüz ilâcı bu. lunamıyan büyük derdi buradadır: Ser. meyeli ve sermayesiz, altınlı ve altınsız olarak, bugünkü medeniyet âleminin iki muhtelif kompartimana ayrılması ve bun lar arasında tabii bir müvazene nizamı tesis edilememesi. Harb çıkacaksa bun » dan dolayı çıkacak, ihtilâl çıkacaksa bun. dan dolayı çıkacak. Sulh te olacaksa bu büyük derde bir lâç bulunması saye - sinde mümkün olacaktır. Dünyayi idare edenlerin halledecek - leri dava budur. Bu davayı halletmenin çareleri bulunmadıkça dünyaya eski iktı. sadi bütünlüğü iade edilmedikçe harb de çıkacak, ihtilâller de,.. Harb mı ihtilâ&). den evvel çıkar, #htilâ! veya ihtilâller mi İharbi takib eder, bunlar ayrıca müta . lea edilecek bahislerdir. Fakat, dünya - nın bugünkü iktışad! müvazenesizlik için. de, arızasızca uzun bir müddet daha yü. İ rümesine İmkân yoktur. Yapılan ve ya.| placak olan bütün siyasi kombinezonlar, müvazeneyi ve Avrupanın iktısadi bi . tünlüğünü iadeyi temin edemez. Önü . Resimli Makale: Meşhur İngiliz matematikcisi Nevton'a cazibe kanun- yordum, olgun bir meyva koparak yere düştü. Beni dü- şünmeye sevkeden işte bu müşahededir. İnsanın hayatta Tu olduğu bir baki) sadüflerin de herkes için bir kıymet ifade etmediğini u- nutmıyalım: Fırsat ancak görenin, anlıyanın, istifade et- ağaç altında yatı - are Hergün bir fıkra ) Adresini verir misiniz ? - Tamahkür bir İskoçyalı, günün bi. rinde Parise gitmişti. Bir otele indi. Otel kâtibine sordu: — Odalar kaçar franktır? — Birinci kattakiler otuzar, ikinci kattakiler yirmi beşer, üçüncü kat » takiler onar liradır. Otelimiz esasen üç katlıdır. İskoçyalı bir an düşündü: — Bana, dedi, dört katlı bir otelin adresini verir misiniz? i Amerikayı Kristof Kolomb değil, bir Norveçli keşfetmiş ! Norveç veliahdı prens Olavile eşi, Nevyorkta Brooklyn Parkta yeni bir âbi. denin açılma merasimini yapmışlardır. Bu merasim orada buluran İtalyanların hiç hoşuna gitmemiştir. Zira bu âbidenin grani kaidesinde şöyle bir yazı vardır.: «<Leif Erikşen Amerikayı 1000 senesin. de keşfetti.r Filveki o Ansiklopedya Britanika'da, Leif Erikşemin İzlandadan geldiğini Groenlanddaki İskandinavyalı halkının yerleşmesine ön ayak olan Kızıl Erik'in oğlu olduğumu yazar, ve Leifin Ameri . | kayı tesadüfen bulduğunu, Norveçten Groonlanda dönerken fena hava yüzün « den gemisinin açıkları düştüğünü ve «kendi kendine yetişen buğday ve şarab. ların bulurdoğu bir ülkeye çıktığını, bu. radan bazı nümüneler alarak memleke » tine dön: bunları babasına gös. terdiğini, onun da bu ülkeye «Wineland: ismini verdiğini kaydeder. demezlerse onu harb veya ihtilâl adam. ları, ya askeri veya içtimai problemler halinde halle kalkecaklardır. Neticenin yaklaştığı devirdeyiz. İn . sanlığı ve Avrupa medeniyetini sevenler, muammayı sulh yolile halletmenin ça « resini bir an evvel bulmıya mecburdur. İ 5 Tesadüf herkes için bir kıymet ifade #imez. m birçok muvaffakiyetleri tesadüfe bore- kattir, inkâr edilemez. Fakat en iyi te- SOZ ARASINDA Ne güzel bir Dalma, değil mi? Bu atın güldüğüne İnanır mısınız? Filmlerde aptal rolü yapan Amerikalı Yomik Cliffe Edwards son günlerde çev. rilen bir filmde yeni bir sahne yaratmış, şarkı söylerken atını güldürmüş; kalın, fakat gevrek olarak gülen atın sesi ma - !kineye alınmıştır. İrlanda tethişçilerinin faaliyeti Lordrada Skotlandyarda (gönderilen imzasız bir mektub üzerine, alâkadar makamlar, Londra, Glâskov, Börmingam, Mançester, Liverpul ve Lidiste bomba ile ika edilecek olan muhtelif suikasdlerinin İplânını Londranın şimali garbisinde kâin bir evi basarak ele geçirmişlerdir. Dub. ilinden gelen, ve Londraya ayak bastığı jandan itibaren polisin takibi altnda bu. lunan bir kurye evin basılmadan birkaç dakika evvel, kaçmıya muvaffak olmuş- tur. Elde edilen bu plâna göre, 15 Tmmuz hareket günü olarak seçilecek, ve o gün Londranın muhtelif kısımlarında bom - balar infilâk ettitilecektir. Elektrik is - tasyonları, havagazi şebekeleri su haz - neleri ve demiryolları hep bu tethiş faa. liyeti için hedef diye kullamlacak nokta, lar olarak tesbit edilmişti. Saat 11 de başlıy olan bu tethiş hareketinde, numaralanmış bir takım şebeke azası hu. susi bir depoda imal edilmiş olan bom - Sözün kısası Hangisi doğru? *» — Sevmenin ne olduğunu biz eskiler biliriz. Şimdiki sevgiler sevgi mi?.. Dediler. Önümdeki gazetedeki bir ya n tesadüfen gözüme ilişti: «Ali isminde bır adam kendisine yüz vermiyen sevgilisini, ve sevgilisile mü. nasebette bulunan bir erkeği öldürdü.» — Bizde eğlence yeri yok! Dediler.. gene ayni gazetede bir ev. velki havadisin altındaki satırları oku. dum: «Dün Necati, Hüsamettin, Suphi is. minde üç arkadaş birlikte bir eğlence yerine gitmişler.. geç vakte kadar eğlen- mişler.. tem gece yarısına doğru arala. rında bir münazaa çıkmış ve üç arkadaş birden bıçaklarını çekmişler. Necati Hü. samettinin bıçağile sağ böğründen ağır surette yaralanmış.» — Bizde gece hayatı yoktur. Evleri, mizde toplanıp eğlenemeyiz! Dediler. Bu'sırada bir arkadaş içeri — Şimdi Kâlrnekapıdan geliyorum, dedi, dün gece oldukça harab bir evde dansli bir'eğlenee tertib edilmiş. Çiftler hep beraber dansa kalktıkları zaman.. e. vin odası çökmüş, dört kişi yarâlarmış. — Pazar günleri nereye gidersiniz? Sualini sorana muhatabı cevab verdiz — Pazar günleri nereye gidilir ki, herkes gibi hizde evde oturuyoruz! Bu arada söze karışan biri: — Azpan birader, ded!, geçen Pazas köprüden geçiyordum. Adadan dönen bir vapur gördüm. İğne atsın yere düş. mezdi, Vapurun kenarındaki birçok yol. cular denize düşmemek için Zor tutuna, biliyorlardı. — Plâjlar bu kadar pal ferd çıkmaz. ateş pahası. bu zamanda ra verip plâja gidecek bir Dedier; gazetelerde okuduğumu ha, tırladım. Geçen Pazar İstanbul plâjları. na gidenlerin sayısı yüz bine yakınmış. * Birbirini nakzeden bu sözlerin, bu ya. zıların hangileri doğru, hangileri yanlış, bunu tefrik edemedim. kit Adana Parti Müfettişi Adana (Hususi) — Adana merkeri C. H. Partisi müfettişi profesör Hasan Reşid Tankut, hususi işleri için dün Ankaradan İstanbula geçmiştir. Haber aldığıma göre Hasan Reşid Tankut ayın 18 inde Adanaya gelecek ve Vezifesine beşlıyacaktır. Dün bir Alman seyyah kafilesi geldi Bulgar bandıralı Çar Yerdinand va “ 'Pürile dün Varnadan limanımza 250 kişilik bir Alman seyyah kafilesi gel- miştir. . Alman seyyahları şehrimizde 3 gün kadar kalacak ve tekrar Varna yolile Almanyaya döneceklerdir. Almanya da bu yaz mevsiminde Balkan memleketlerine 18 seyyah ka- #lesi göndermek üzere tertibat alın - mıştır. Dön : gelen seyvahlar beşinci kafiledir. Altıncı seyyah kafilesi Pa - zar günü şehrimize gelecektir. İBir satıcı mezarcıyı kürekle yaraladı Edimekapı haricinde 32 numaralı mezarlıkta, mezarcılık yapan Saim ile seyyar satıcı Cemil 20 kuruş alacak meselesinden kavgaya başlamışlar. Ce- mil elinde bulunan kürekle Saimin böğrüne vurarak yaralamıştır. Saimin müdavatı yapılmış, Cemli zabıta tarafından yakalanmıştır. : lar. müzdeki büyük muammayı sulh adam. baları, otomobilli ajanlarından tedarik ları, iktisadi bir problem olarak halle . 4 PAR Birgen edeceklerdi. İSTER İNAN, İSTER İNANMA! Bir arkadaş anlattı: beşiğin içine düşmüş bulduk. — Aman ne oluyoruz? Şoför: İskandinavya memleketleri gibi memle. ketler iktısaden Öte tarafta, i Bulgaristan, Romanya, Yugüslavya, Yu. nanistan gibi memleketler de gene ikti. saden beri tarafta kaldılar. Bu ayrılma hareketi, hattâ yeni yeni il Mkusad teorilerinin zuhuruna bile sebeb Dümd Tamını elbette zevkle okumuşlardır. İSTER İ — Kartalda vapurdan indik. Yakacığa gidecektik. O- tobüs varmış. Amma biz etrafımıza bakınırken dolmuş, bir otomobile atladık, ve o dakikadan itibaren kendimizi sağa sola, yukarıya aşağıya mütemadiyen sallanan bir — Efendim. yol bozuk, dedi. kem çok bozuk. Halbuki ben bu yoldan birkaç yıl evvel de geçmiştim. , tertemizdi. Nasıl olup da bu hale gelmiş. İstanbullular. Vilâyetin ve Belediyenin yeni yol proğ- çok yerlerde tatbik mevkiine konulmuş olduğunu elbette daha büyük bir zevkle görmüşlerdir. Yapılacak olanla - rın arasında bu Ki İstanbul içinde ot oturanlarmki de il yapılacak yol ne kadar dayanacak? İşte orası kestirile - mez. Belki 2, belki 3, yahud 4 sene... Bu itibarla bir defa yapılan yolu gerek yapılışının şek- li, sonra da mütemadi tamirile bir daha bozulmaz bir halde muhafaza e Bu proğramın bir - NAN, ISTER leketimizin muntazam bir yol şebekesine kavuşabilece - ğine inanmıyorum. Ey okuyucu sen: arlal - Yakacık yolu da vardır. Tabii uranların (o memnuniyetle Yakacıkta nzimam edecektir. Yalnız acaba yeni tmenin yolu bulunmadıkça ben mem- INANMA! TAKVİM