Tin Le bir Bizans şivesile söylenen bu) — Pekâ lam âzametle söyleniyordu | fâcir karıyı alır, gidersiniz. dna) N vücndü, tepeden tırna -| Diye, cevab verdi. bi , k .. kadar dik ve bu derece hâkima-| ASPASYA ANA, ELLERİNİ SEMAYA | Ba, me iediğini işitmemişti. Se, , © zorlu elçi idi ki, söylediği söz“ gelerek kendisini en öğir ve ahktm etmişti. Hele bir 56-İettirildi. Ertesi sabah, başpisköopos biz- Öğle ri damla şarap koymamak, | zat elçinin odasına gelerek: Yarnğş k bir felâketti ki, buna ta -| — Azizdostum! Beş silâhşör muhafız Rahayg lemezdi. ile, o mürted kadın, emrinize hazır. teli yy, Sıfatı haiz olan büyük rüt “| Dedi. ya geç , damlarının hükmettikleri | Elçi, baş piskoposun “bile takdirini Ru eyi Ibeden bir dindarlık gösterdi: ve €lmek mümkün değildi. | ce Müneş etmemek ise, âdeta dine i - — Âlâ... Şu halde; muhafızlar o in aklın, ermekti... Bir anda, bun - İmel'un kadm alswlar.. derhal yola yerek di Beşiren kapıcı rahib, bil- | çıksınlar. Böyle mürted bir katın ile detkap ça balayı affettirmek i - |beraber bulunmak istemem. Ben uzak- düran, Piyı açtı. Karşısmda dim-İtan önları takib ederim. in ayaklarına kapandı:İ Diye, cevab verdi. pederi. Bu âciz kulu - * i dl Key run affediniz. o Gece, hiç ve i Kü açılmaması o hakkında, | Aspasya ana, beş altı ve Yerir, hazretlerinin © verdikleri|zın arısında, ağır ağır , Hi küstaeetireyim derken, büyük | Hasmetlü patrik hazretlerinin dindar ği zâtı gı, Esterdim... Kapıyı ça -İ elçisi de, birkaç yüz adım geriden, bu | ve Di Bibi mukaddes bir| kafileyi takib ediyordu. Brmiza ee a bilemedim... Ayak-| Öğle vaktine kadar yola devam et- ği tin yak, ni dokundurmağa ce İmişler.. vemek zamanı gelince, bir su i ku üsaade buyurunuz da, | basına inmişlerdi. Muhafızlar, atlarını yi aiettiyey ğunu öpeyim. kendi » |çayıra salmışlar.. Karınlarını doyur - müşlar.. içlerinden birini nöbetçi b - raktıktan Sonra, uyku kestirmek için adamın sırtında, toza | birer ağaç altına uzanmışlardı. $ bir rahib elbisesi bu-| Henüz içi gecen muhufızlardan biri, > i i mini mek Katy da tuttuğu iri cüs | birdenbire, gi ie inn üzerinde bir &i metin , yorgun görünüyordu. |lhk hissetti. Gözlerini aetğ “uğ l Patrik hazretlerinin elçisi | hasmetlü patrik hazretlerinin dindar bu zat, herhalde . sahibi bir adam Yeni neşriyat mehibin yalvararak özür “ Art Turc, » hiddetli vaziyetini de - TÜRKÜN SANATI cezanın, üçte şehrinden yeke Matbuat umum müdürlüğünün öte - ai Şek- | genberi Türklüğü ve Türkiyeyi tanıtmak İSİN İ Yolunda tertib ve heşrettiregelmekte ol - duğu kıymetli eserler serisine bir güzel en Baiiloyon halkanın daha ilâve edilmiş dduğunu gö. rerek memnun olduk, Bu eser (Türk san'atı - Art Ture) tür, Ve Celâl Esaâ Arsevenin dakik mesaisi mahsulüdür, Çok güzel bir cild içinde ve «pepier coucher» üzerine basılmış olan Türk san'atı, bil - hassa bunu bilmiyenlere hitab ettiği için müddet Bizans ah- | İransızca olarak tertib edilmiştir. Yani Patrik hazretleri - |muhatabı daha ziyade yabanetlardır. #fiyetinden bühsettikten ipahrem) olan vazifesine gelen elçi, derhal verildi. Bökpisko - ve merak içinde huzuruna kabul Muharrir, mevzuunu tamamen canlan. dırabilmek için Türkün san'atına beşiklik İM EE vazifesini gören Orta Saad çameli Bu kadın, Battal taramaktan başlıyarak bütün iddialarını düşmanı ile münasebete hususi ve resmi koleksiyonlardan aldığı tüy bu can4var yaradılışı nadide resimlerle teyid ve tevsik etmiş. mukaddes ma - | tir. Orta Asyadan sonra İslâmiyet dev - derecede cür'et| rindeki Türk eserlerine hasrettiği sayfa - ruhani mah- l ”, bi aiiror edilerek bura | 159 26 şaD'atın.ne gibi bir tesirlere tl hapsedilmiş... Bizens ka. |0174YA başladığını pek canlı bir surette danberi muhasara al - | bata muktedir olmuştur. Hususi, mi - palunduğu için, Haşmetlü Patrik | mari, tertibi san'atlar, din$ abidat, han ve du adan ancak yeni he-| hamam mimarisi, miynatür ve resimler, ; i 1 TA İ ; i z Van iy derecede m. bu meseleden do-| eski ve yeni güzel halı örnekleri, Celfil ia €rkeklerle ei Esadın eserinde. gözleri mütemadi su - ies baln kadının, bem rette okgıyan bir bedilyat meşheridir. Çok beki kati bulmuyorlar. Daha a - | defa yabancıların dilinde Türkün cami - # / # ibret teşkil edecek de- lerden başka eser bırakmamış oldukları. rılmasına İüzum görü-|nin bir tekzibini teşkil eden bu kitabı, bu kadını derhal | böyle bir kanaatle alüde olanların zehab. n, bu kadını buradan 4-İlarını tashih etmeleri için küçük bir itha. gakle memurum. Kadını | ye ge tevşih etmek çok isabetli olurdu “deceksiniz. Yanıma, mu - z da beş 8 ölem ve «Art Turc» yalnız yabancılara değil, Yarın sabah 2 den, yola üyni zamanda kendi san'atının yüksek - kıymetini henüz görüp anlıyamamiış olan. Men e larımıza da tavsiye etmek yerindedir. Cid. Varidatından & kendisine | den büyük bir emek sarfederek bu kitabı İç Aspasya (© anaya | meydana getiren müellifi tebrik ederken ve garez besliyen Baş | bu vadide yorulmaz bir dikkat ve mesai bu sözlerine son de -İ sarfeden Matbuat Umum Müdürlüğünü de takdir etmeyi borç biliriz.” EEE Hi; / 1 y ii! di mi Elçi. o gece İzzeti ikram ile istirahat Yaran; Celil Bnâ Aren | Prüsfaf dahamesi Aspasya ananın kurtuluşu yarın sabah, bu fâsik ve| elçisini korkunç bir dev gibi üzerine çullanmış görünce hayret ve korkudan bağırmak istedi. Fakat elçi, hançerinin soğuk demirini boğazıma dayadı.: — Ben, Battalım... Eğer canını kur- İ tarmak istersen, kımıldama.. ve, bağır- A... Dedi. Batta) Gazinin bu sözleri, o anda te- sirini gösterdi. Zavallı muhafız, adetâ taş kesildi. Koca kahraman, derhal bu adamın silâhlarını aldı. Bir ayağını, onun göğ- süne dayadı. Kılıcını çekerek: — Hey.. yoldaşlar. çabuk karşıma gelin. Size, sözüm var. Diye, bağırdı. Battal Gazinin, aslan bögürmesini andıran &€si o kadar korkunç idi ki; derin bir uykuya (dalmış olan diğer üç muhafız ile, çeşme başındu Aspas- ik bir katıra bindirilmiş olan!ya Anayı bekliyen dördüncü muhafız. hh muhafı | verlerinden fırladılar.. şaşkın bir halde, ilertiyordu. | Battal Gaziye baka kaldılar. at ile geçti. Son- Bir an, derin bir ra, çeşme başındar: — Ah. siz misiniz? En bunaldığım bir zamanda , imdadıma yetiştiniz. Diye, bir ses yükseldi. Bu sözleri #liyen, Kırk Bakireler manastırının baş rahibesi, Aspasya Ana idi. Battal Gazi, Aspasya Ananın Sözle- m hc tehditkâr bir tavırla sallıyarak, (Arkası var) Bir doktorun günlük notlarından Prustat dahamesi bir nevi ihtiyarlık #ezahürüdür. Altmış yaşını geçmiş erkek- lerin yüzde sekseninde az çök bir prustat dahamesi vardır. Eskiden bu halin gerç yaşa geçirilmiş bir prustat iltihabından mütevelli olduğu o Zannolunurdu. HAJâ bugün bile bu fikre taraftür olanlar var- dır, Fakat umumiyetle kabul edilmiş kanaate göze prüstat büyümesi hormün sebeblerine merbuttur. Fakat prüstat büyümesinde ne gibi bir hörmün tesirle- rinin âmil olduğu tamamla izah edile - mez. Prüstat büyümesinin o husulünde husyelerdeki (erkek tenasül guddeleri ) erkek tenazülü bormününün azalmasının müessir olduğunu meydana koyan mo - dern ilmi araştırmalardan sonra birçok dahiliyeciler, operatörler ve beviiyeciler bu hastalığın hormünle tedavisine başla- mışlar ve bundan cidden İyi neticeler mıya başlamışlardır. Husyenin ifrazı os dahili bir madde ayn! zamanda prüstâ- ba büyümesine mâni olduğu gibi damar- ların da tasallübüne ve tansyonun yük - selmesine mâni olmaktadır. Binaenaleyh #htiyarlarda tensyonun yükselmesi gene tenasülü guddelerinin faaliyette yavaş yavaş kalmaları neticesidir. Cevab istiyen okuyucularımın porta pulu yollamalarını rica ederim. Aksi tak- dirde istekleri mukabelesiz kalabilir. Nöbetçi eczaneler Bugece nöbetci olan eczaneler şunlar- dır: şi İstanbul cihetindekiler: Şehzsdebaşında: (İ. Hall), Eminönün- de: (Necati Ahmed), Aksarayda: (Per - ter), Alemdarda; (Eşref Neş'et), Beya - zıtta: (Haydar), Fatihde: (Vitali), Ba - başında: (Kinyoli), Taksimde: (Taksim), Terlabaşında: ( Nihad ), Kurtuluşda ; (Necdet), Beşiktaşta: (Nafi Halid), Boğaziçi Kadıköy ve Adalardakiler; Kadıköyünde; (Kadıköy), Üsküdarda: (Halk), rine cevab vermedi. Elindeki yalın kı- | silâkşör iouhafızlara karşı sözlerine | zaman, |devam ettiz Sayfa 13 Son Posta'nın tefrikası 133 Baron de Tott'un hâtırala Mısırdaki kanallar Trajan, İskenderiye, Delta kana'larının insan elile açılmış Oldukları görülüyor. Bunlar sayesinde salanmadık hiçbir yer bırakılmamıştır Tercüme eden: Hüsayiı Cahil Yalçın Eski Mısıra şöhret ve şeref temin eden |luğun bir vilâyeti halinde görünce ihti, muhtelif eserler arasında Kızıldeniz ile) mal ki bir istihfaf hissine kapılabilır. Ee Akdeniz ârasındaki muvasala kanalı bir | Kat siyasi bir filozof onu dikkate daha lâ. rinei derecede gelmeğe lâyık olurdu. Fa-| yık bir manzara altında tesmmü: eder, kat dehanın umumi menfaat lehindeki Misir istihsalâtı, nüfusu, ona şöhret tes gayretleri ondan istifade edecek nesiller min etmiş olan vesait iklim sayesinde tâ. tarafından yardım görmek lâzımdı. Ay.| hakkuk etmiştir. Asırlar bu muhasselisia; ni zamanda, sosyal hayır ve menfaatin | tabrib edememişlerdir. Bunlar en büyük temelleri de onu yıkmuğa sâyeden batıl | inkılâblara mukavemet (göstermişlerdir, fikirlerin temelleri kadar sağlam olmak | İfte bir siyasi filozof bu cihetleri düşü icab ederdi. Bu meselenin tarihçesi yu» |nürse bunları, kendilerini tevlid eden ce. dur: Bize arzettiği levha bütün ler mügayir bir cereyan ile ortadan lerde, bütün asırları görülmüş olan tao-/ kalkivermiş kimyevi terkiblerden üstün lodur. Bu mütemadi tahribler olmasa idi| görür. Tarihin bize hatırasını muhafaz$ kâinat ancak kendi coğrafyası tarafından | ettiği. bugün coğrafyanın ancak payi idare edilirdi. En müsaid bir vaziyet hiç | tahtını bulabildiği devletler şüphe yok xi değişmez kanunlar telkin ederdi. Kızıl. | bu kabil terkiblerden ihârettiler. deniz kanalı da daimi surette devletler| Halbuki Mısırda görülüyor ki en bü hukukunun temelini teşkil etmiş olurdu. | yük hükümdarlar izzetinefislerini ziraate Esassız fikir ve mütalealar hemen dak|daima faydalı inşaat üzerinde teksif eti ma elde iyi müşahedelere galib gelirler. | tirmişlerdir. Onlar şan ve şeref arzula; İşte bu yoldaki fikirler bu kanalın mev-İrını teskin fırsatını bu inşsatın buluyor! cudiyeti hakkında şüpheler uyandırmış | lardı. Halbuki dünyanın başka tarafla ları Böyle bir kanalın mevcudiyeti de-|rında bu arzular şekavet ile mestolmalı dil imkânı bile inkâr oluadu. Halbuki) gibi neticeler veriyorlardı. mevcud olduğuna Diodore de Sicile Şe-| Eserin azameti Moeris gölünün inşası hadet ediyor, Bu muharrir hakkında Nel insanlara atfetmeğe müsaid olsa idi b fikir beslenirse beslensin, şahid o olduğü| harikulâde su bazinesinin faydası oni ve ğa etmeğe hak verecek hiç| Fir'avunların nimetlerinin en birincisi şey yoktur. haline sokardı. Fakat bu gölün geni , Umumi tarihinin birinci kitabının ikin-| ve derinliği menşei lim ei ci kısmında şunları söylüyor: , bir şüphe ve-tereddüd uyandırıyorsa dş | Bir muvassla kanalı yapıldı ki Kizl:| Yusuf kanal, Trajan kanalı, İskenderiyi denizde Pölusiaguc körfezinden obaşlar.|,,, Dali kene - Pisimletisim oğlu Nöcap buna ib. | analı, a kenalı hakkında böyle bil gaya | i z e $üpheve imkân yoktur. Bunların insa: teşebbüs etmiştir. İran şahı Dâra sonra) öy 3 e mi inşaata devam: etti. Fakat bazı mühendis. | “0* asılmış oldukları gözle görülmekte, dir, Araziyi sulamak için temin ettikleri leri mütaleaları üzerine buna fasıla ver- yel : ” di. Mühendisler bu kanal açılacak olursa | 9/4Yoklar sulanmadık hiçbir yer bırak, mamışlarrır. Mısırı su altında bırakacağını, Mısırı Kıs ii mldenizden daha alçakta bulmuş olduk- "Toprağın zenginliği mahsulâtı çoğalta, rak halkı besliyor ve ona can veriğor, larını söylediler. İkinci Ptolomöe teşeb- büsün ikmaline müsaade etmedi. Fakat| Hiçbir memleket yoktur ki toprağın zen, kanalın en müsaid yerlerine gayet maâ- ginliği Mısırdski kadar dikkate şayan ol, hirane inşa edilmiş sedler yahud O «6c-| Sun. Filhakika, Delta, şark ve garb vilâ) luse» er koydurdu. Geçilmek istendiği| Yetleri, Tropigue'e kadar Nil kenarmda' zaman bunlar açılıyor. sonra çarçabuk | Ki bütün arazi gayet kalabalık bir nüfus kapanıyor. Bunun içindir ki nehir bu ka, | tablosu arzederler, Temin edildiğine gö, nalda Ptolomde ismini alır, Kanal Ar-|Te, Mısırda dokuz binden ziyade köy; bin sinoö şehrinin bina edilmiş olduğu mahal. | iki yüz şehir veya kasaba vardır. Muhak de denize dökülür. kak olan bir şey varsa oda bu köylerin Bu fıkra ile sabit oluyor ki «öeluse» ler | birbirlerine gayet yakın olmalarıdır. Diodore de Sicile devrinde hâlâ işliyor. | Foua'nın altında Mentoubes'te önceki lardı. Bugün orlara temel teşkil eden) ufukta kırk iki köy saydım. En uzağı iki fersahtan ötede değildi. raviye mevcuddur, Bu abide Süveyş kur- bunda, kanalın medhalinde keşfedilmiş-| F, i iği üffe, b. 'eyezanın erişebildiği yerlerin kâ tir. Kanal elân duruyor, Azacık himmet| sinde bu köyler mahsus Epin toprak ve çalışılırsa kanal seyrüsefere ks-| zemin üstünde yüksektedirler, Bu zemin biliyetli hale girecektir. Bunun «öelüses e| orada inşa edilmiş bütün evin müşterek hâcet olmadığı gibi Mısır da feyezan teh- temel hizmetini ku likesine maruz kalmıyacaktır (1). ? ağ Filhakika £ Daranın mühendislerinin m endişelerini hakh gösterecek hiçbir şey yoktur, Bunlar satıh seviyelerini en yük. sek med zamanını atmış olsalar bile Mı. Ss P t sır bir feyezen tehlikesine maruz bulun. on os a Yevmi, Siyasi, Havadiz gazze Yerebatan, Çatalçeşme sokak, 25 İSTANBUL erman saamsamanı muyordu. Berzahın bütün bu kısmı ka. zılmak için gayet müsaid bir zemin arze. diyor. Arab körfezini ona yaklaşan Nil nehrinin kollarından ayıran mesafe on iki fersahlan ibarettir ve dediğim gibi buranın toprağı kolayca kazılabilecek cinstendir. Nilin bu kolları sonra Tineck Akdenize dökülüyorlar. Kütleleri ve eskilikleri ile bilhassa Mı. sırdan ziyade bütün kâinata akl gibi gö. rünen bu abidelere göz gezdirdikten son. ra, şimdi bu hükümetin hali hazırdaki va. ziyetini tetkik edelim. Bu vaziyet bir dev. TÜRKİYE letin şevket ve satvetini teşkil eden mü. YUNANİSTAN nasebetler bakımından tetkik edilecek 0. ECNEBİ Jursa, siyaset dünyanm bu büyük payi tahtını, bütün ilimlerin ve bütün güzel 6 nel A; Li 1400) 7601400 | 160 2840 | 1220 (ş710 | 270 2700 | 1400) 800 | 800 san'atların bu beşiğini bugün gayet az bir şevket ve satveti olan bir imparator. (1) Zihni tenevvür etmeğe başlamış olenll | #lânlardan mes'uliyet alınmaz. Sultan Mustafa bu mühim mevsua dair be-İl Cevab için mektublara 10 kuruşl pa bir tetkik hazırlattı, Bunu Jera etmeyi mi i e talik ediyordu. Hükümetinin fenalık- larımı ıslah etmek için de sulhfi bekliyordu. Öyle zannediyorum Xi bu hükümdar Osman- Gazetemizde çıkan yazı ve resimlerin bütün hakları mahfuz ve gazetemize siddir. ABONE FIATLARI Posta kutusu : 741 İstanbul Telgraf : Son Posta Telefon : 20208 0m sanada