Karşısmda ANLARIM ğunu sor, cevab vereyim. — Pekâlâ, tecrübe ederiz. Karşı taraftan bir katın geliyordu. Yürürken bir sağa zıplıyor, bir sola zıp yor, duruyor, sonra birdenbire öne Gösterip sordum: — Nerede oturduğunu bilir misin? — Bilinmez mi? Cağaloğlunda oturu yor. — Nasıl anladın. — Yürüyüşünden.. Kaç zamandır o sivarda açılan çukurlardan atlaya atla- ya bu şekilde yürümeğe alışmış. Doğru bilmişti. Fakat başkalarını da bilebilecek miydi? Yanımızdan geçen bir erkeği göster- dim: — Nereden anladın. — Pabucundan şapkasına kadar her tarafı toz içinde det. Sol tarafa döndüm: — Ya bu nerede oturuyor? Arkadaşım sol taraftan geçen erkes| ğe baktı. — Kadıköyde! — Ya bunu nereden anladın? Sabah, akşam kalabalık vapurlara binip çıkarken etrafındakilere sürtün - mekten elbisesinde hav kalmamış da. — Kadıköyde, dedin, ya Adada otu - ruyorsa. — Adada otursaydı, böyle dimdik hızlı hızlı yürüyemezdi. Sabah akşam duran insanın hızlı hızlı yürümesine birer buçuk (o saatten üç saat ayakta değil, aydkta durmasına mecali yok - tur. — Ya bu nerede oturuyor? — Bu kadar basit şeyi anlamadın mı? — Basit mi? — Basit ya. Yanmdakilerle fransız- ca konuştuğunu duymak onun Beyoğ - İunda oturduğunu anlamak için kâfi! Arkadaşımla birlikte Karaköy köp - rüsüne kadar gelmiştik. Köprüde ga yet yavaş yürüyen ortayaşlı adamı 1- şaret ettim: — Bu nerede oturuyor? — Haliçte! — Nereden anladın? — Yavaş yürümesinden, vapura ye- tişmek için böyle yavaş yürüyordur. — Vapura yetişmek için yavaş yürü- nür mü? — Haliç vapurları moayyen vaktin- | den on, on beş dakika, hattâ bazan ya rım saat geç kalktıkları için Haliç va - purlarıns yetişmek istiyenjer, gayet yavaş yürürler. Arkadaşımdan özür dilemek mecbo- riyetini hissettim: — Demin sana, yüksekten atıyorsun, demiştim. Bunun için özür dilerim. İsmet Tulüsi | Bunla bi'iyor mu idiniz? | Sakal vergisi Avrupada eski- den sakal vergiye tâbi idi ve sakal ü- zerine ilk vergiyi vazeden de Fransa krali bizinci Pran- çois'in nazırların. dan Duprat olmuş- tur, Fakat bu ver. gi yalnız rühbanı alâkadar (etmişti ve ancak iki sene dibayet edilmiştir. Deli Petro da 1703 senesinde zengin «çiftlik sahiblerinin sakallarından yüz rub- le, köylülerinkinden bir kapek vergi tarheylemiştir. Rusyada sakal vergisine 1762 senesine kadar devam edilmiştir. 1762 senesinde Katerina Il tarafından ilga edilmiştir. İngilterede kraliçe Elisabeth'in zamanı Gene yaş farkı.. İstanbula yakın büyükçe bir şeh- cimizde oturan bir genç kız Soru - yor: «— Bir genç kız yaşlı bir erkekle evlenirse mes'ud olur mu?» Mektubuna ilâve ettiği birkaç s& tırdan ki bu genç kızın yaşı 16, talibinki ise 35 tir. * Bir tren seyahati esnasında bana bir Avrupa yolculuğuna çıkmış o - lan bir aileyi göstermişlerdi. Genç kadın, ince, zarif, güzel, tsfsilâtı ve- tenin kullandığı tâbirle bir içim su idi. Erkek ise ona nazaran hem yaş- b, hem oldukça çirkin, hem de bir kaza geçirmişti, sakat kalmıştı. Fa - kat zengin mi zengindi, nitekim Av- rupa seyahetine çocuklarından baş- ka biri hizmetçi, biri mürebbiye, bi- ri de dadı olmak üzere üç kişi götür rüyorlardı. Yemek salonu boşalınca biraz da- ba serbest konuştuk, aileyi tanıyan dostum: — Genç kadın fakir bir ailenin kıs tıydı. Eğer bu talebi reddetseydi bir kenırda sönüp gidecekli, diyordu. Bir başka dostum ise: Hind fakirlerinin hünerleri “#Tindistanda. bu. lunan ve fakir de- nilen bir takım a- damlar vardır. ! Bunlar (o muhtelif | mümaresler saye sinde vücudlerinin mukavemet derecelerini arttırmağa mu- vaftak olmuşlardır. Bilhassa meşakkat ve acılara karşı adeta hiasizdirler. Geçen- lerde, bu fakirlerden biri ayaklarını bir- biri üzerine vazederek bir kama Üzerine çömelmiştir. Kama yavaş yavaş ayakla- rını deler iken bu adam diğer taraftan nutuk vermekte imiş. Bu hal kırk sekiz saa sürmüş. Bunu müleakıb kamayı a- İyaklarından çıkarmış ve eskisi gibi yü- rümeğe başlamış! galtanatında üç hafta sakl vergiye tâbi tutulmuştur. — Acaba mes'ud mudur? Şüphe - $ini izhar ediyordu, daha fakir, fakat genç birisiyle evlenseydi daha mes- ud olmaz mıydı? diye düşünüyordu. Münakaşa neticesiz kaldı. Bir a- damın his ve gönül işlerinde muay- yen şartlar altında hangi istikbal ile karşılaşacağını kat'iyetle tayin et - mek mümkün değildir, hükmü gö » rünen vaziyete göre vermekle ikti. #a etmeliyiz. Mütaleama sunulan meselede ta - rafların yalnız yaşlarını biliyorum ve aradaki farkı çok buluyorum. Bu, büyük bir mahzurdur. Çok büyük bir mahzurdur. Fakat zaruretler 'karşısmda bu mahzur. küçülebilir, silinebilir. Öyle zarurefler var mi- dır, yok mu dur. Orasını da bilmek lâzım. * Okuyucum «Suad S.» e — Öyle perişan, öyle şaşkınım ki, meramımı ifade edebilir miyim bil mem? diyor ve soruyor: — Bana ne tavsiye edersiniz? Cevabım basittir: — Biraz sükün bulduktan sonra, yeni bir sergüzeşte başlamanızı. | Etek ceket modeli Kadın Köşesi Modanın en yeni garnitürlerile süslenmiş iki bluz bir ihtiyar para Suçlu kitab okumağa daldığından yangın mediğini söyledi ve para cezasının hapse tah 80 yaşında Nesimaçi mahkeme sa - lonundan içeri girer girmez, daha hâ- kim kendisine hüviyetini sormağa va- kit bulamadan yüksek sesle söze başla- dı: — Okürum, okurum, okurum. Merak bu işte. Durmadan, dinlenmeden oku - rum. Fakat, sonunda işte böyle olur. Ben kitaba delmişken mangaldan bir kıvılerm odanın içerisine sıçrar ve... Hâkim, suçluya susmasını ihtar ede rek: — Dur bakalım dedi. Bunları sonra sırası geldiği zaman anlatırsın. Önce, hüviyetini tesbit edelim. Arnavudköy civarında oturan 80 ya- şında Nesimaçi, tedbirsizlik ve dikkat- sizlikle yangın zuhuruna sebeb olmak» tan suçlu bulunuyordu. Odasına aldı- ğı mangaldan siçrıyan bir Kıvılcım, 0- dadaki eşyayı tutuşturmuş, kendisi an- cak alevler göri yanı ak üzerey - İken işin farkına varabilmişti. Yetişen İ itfaiye tarafından ateş söndürülmüş, Solda: Dantel ve pli modasının iki ye niliği de bu bluzda., Plilerle Kollari, ro- bası, göğüs ve arkası süslenmiş. Ara dantelle plilerin etrafı çevrilmiş. Ku- maş krep jorjet veya mat krep olabilir. * Sağda: Nervur ve brode... İşte mo* danın sön Iki yeniliği dahâ... İkisini de bu bluzda bulacaksınız. Kollarla gö * üs, baştanbaşa nervürlü ve işlemeli. Yakası onlarla tezad teşkil edecek ka -| dar düz,'ne hervürü, ne de brodesi var. yangın tehlikesinden kurtulmuştu. Beşiktaş sulh ceza hâkimi suçlunun adımı, baba admı, ikametgâhını tesbit ettikten sonra sordu: — Çocukların var mı?.. — Yok... demek? — Evlendim. Çocuklarım da var, var jamma, bana hayırı yok. Evlidirler. Sonra, onlar da benim gibi parasız. — Kaç çocuğun var, sen onu söy - le... — İki tane... etti: “ — Hayır, iki de kız var, Dört eder. 25 tane de torunum var. meti ile uzun sakalını sıvazlıyordu. bahse fazla dal Kareli ceket, düz kumaştan pilili e - rada zuhür ettiğini anlattı. tek. Şömizie bluz. İşte bir genç kiz, İgenç kadın elbisesi Her kadın bilmelidir Evde kalabalık etmesin diye attığı- nız birçok ehemmiyetsiz şeyler vardır ki saklar da, şekililerini değiştirirseniz faydalı bir bale girerler: Meselâ: Eski, mukavva kutuları at- mayınız. Açılan yerlerini zamklayınız. Üstünü, içini renkli bir kâğıdla kapla- yınız. Size güzel bir eldiven, mendil, dmmtel kutusu olur. Zamklamakla, kâ-| tt : i : Nesimaçi, salondan çıkartılırken hâ l KA ea eğlenceden başka bir şey Yâ hâki ai yi İNesimin yaşı 80 olması dolayısile tah. fifen 160 kuruş para cezasile tecziyesi- ne karar vermişti. İhtiyar musevi, kararı duyunca ren gi sapsarı oldu, dizleri titriyerek: — Aman bay hâkim, beni para ce dedi. * Yağlı, esanslı, hattâ Tozumu Dir mad deye bulaşık ilâç şişelerini atma - yınız. Bunları temizledikten sonra üstlerini ellâh boya İle (şeffaf veya donuk) boyarsanız şık birer bibelo, bi- rer koşu kabı olurlar. almasınlar. Bende para ne gezer? Karısını öldüren katilin muhakemesine devam edildi Kadıköy iskelesinde, kıskançlık yü en karısı Behiceyi tabanca ile öl böylece Nesimaç'nin oturduğu ev bir | i — Bu yaşa kadar hiç evlenmedin Suçlu biraz durduktan sonra, ilâve Onlar da evli. Bu dört çocuktan, tam Nesimaci, bu son sözü gururla söy - emişti. 25 torunu olan bir adam aza - Hakim, kendisine hâdiseyi anlatma - nı söyledi. Suçlu da kitab okurken, ğını, yangının bu &- Duruşma bitmişti. Mahkeme, suçlu zasına mahküm etme. Hapse razıyım Mahkeme, kararm böyle olduğunu,| ödü ye, bunun değişmiyeceğini kendisine tebliğ eps de ve Nİ g cezası verecek çi Eğ düren Rifatın muhakemesine ağ da dün devam olunmuştur. y Suçlu, evvelki veselerde ME ” adamla birlikte gördüğünü öf“ te bunun saik olduğunu ileri tü. Bu noktaları ve Rifat ile karsı sındaki geçimsizliği aydınlatmaX ş sadile dün mahkemece gö hid Ali Rıza, hâdise etrafında şey bilmediğini söylemiştir. epi Mahkeme, gelmiyen bir şehidi" için talik edilmiştir. Temizlik amelesine tokad kedileri kaçıran kasab cezası ödeyecek Dün, Sultanahmed birin&i gi mahkemesinde garib bir j nın duruşması yapılmıştır. j Cemal ve All isimlerinde i$ vi ye amelesi âmirlerinden aldık emir üzerine, 20 tane kedi top a” zere vazifeye çıkmışlardır. Fakat Işama kadar topladıkları 8 bulduğundan, 20 yi damaar Çarşıkapıda kasah Örnerin bir daki kediyi almağa kalkışmış" 54 lece kasabla mücadeleye bas! ir ye dır. Örer, belediye amelesin€ va g” ruk indirmiş, bu kavga sırasır petin içerisindeki 19 kedi de “” boş bularak firar etmişlerdir. w Muhkeme, amelelere tokat 204 yi sab Ömeri duruşma sonu ve para cezasına mahküm e Iki yankesici mahküm ei Hıfzı ve Reşad isminde İKİ 5 Şişli - Tünel tramvayında Göre gi de birinin yankesecilik $ uf sım aş'rarık, kaçarken Ye dır. di! Her iki suçlu da, derbef sa üncü teslim edilerek, asliye * muhakeme edilmişlerdir. . Neticede, suçları sabit olarak e zmn | sene, Reşadın © 2Y da hapislerine karar verilmiştir” - Dolmaba - Bebek yarn “| peejesi pal götürülüYE af Belediye imar işleri müdürü gö! -İKeseroğlu, harita şubesi müdürü eğ tib, İstanbulun yeni imar faali, -İ|kında izahat vermek üzere günü Ankaraya gideceklerdir ye, Nafıa Vekâletinin arzı çel. Bebek vari? gari if. Un receklerdir. li Süleymaniyedeki cökümh?" — Etme, bay hâkim. Bana istediğin veri'en mühlet kadar hapis ver, fakat şu 160 kuruşu) Süleymaniyedeki dökümhane i civar halkının sıhhatini ihlâl * çin kaldırılacağını ve mal 3 aylık"mühler verildiğini Yİgl ii. Bu müddet bitmiş olduğ y -İhiblerine dükkânlar: terke! »İdirilmiştir. EFT FEÇEBLEZE SEE EE YES e Pi Beys SESE EZ OP LA ESME PİPE E SEL ALOJ