vi SERER KLA AE ERAA TANKER. e e e e. A RR Zayi iş Dünkü maçtan heyecanlı bir ıntıba DEDE Yazon: Halid kânlarını andırımağa başladlar! En ciddi- sinden en hafifine kadar birçok tibarların kabları resimli! Hem de ne resimler ya- rabbi! Bundan anlaşılıyor ki, hâlâ muharrir- leri tatmin edemiyen B ları, Şimdilik ressamları terfi İne daha uygun bulmuşlar, Her ne İda onlar tarafından bir fedakârlık sayıla- İleri- Tütüncü dükkânlarına bakıyorum: A- çık pencerelerinin iki tarafından yan k Bıya, donanma kandilleri gibi renk renk resimli mecmualar asılı, Demek ki resim, bu cephede de yazıdan evvel geliyor. Bu gidişle, bir müddet sonra, iç sayfalarım- daki resimlerin arasındaki çırpıştırma yâ ziları büsbütün atabilirler de... Ne âlâ! bilir, İ dırımına değecek kadar, yukardan aşa | Galatasaray dün Fenerbahçeyi: 4 -3 mağlüb etti un çok sert cereyan etti. Fenerbahçeliler son dakikaya ar asabi bir hava içinde oynadılar ve bu yüzden de Oy kad mağlüb olarak sahadan çıktılar Demirspo Ga Ertan Tinci sayfada) lâsaraya daha yakın oldu - . Tahminlerimizde aldan- ön Börmüş olduk. © Galatasaray Viç m başından sonuna ködar Şide *seri göstermeden topun pe- kr, büyük fakat Fenerbahçe oyuncu» km, Dir sinir buhranı içinde karşı | Üç galan ie meşgul olmuş, gar meri Yesil Galatasaraya bi - başla a, oyuncuları asabi - br. m taraftarlarını mem- Hakem, X bir netice alabilirerdi bahçe ör Karesindeki oyuna Fe- ge Top Adnanın müdaha- Senai 3 lp hattına kadar uzandı. yar, Reşad oyunun ilk tacın asya Pas alan Fenerliler Ga - ai benler e kadar indiler, Galata - VE bu şeş et topu kornere almak Küreti- Gala; z birinci golü derken Gay esin bir şekilde devam e - Boduriye tasarayh © Salâhaddin topu Burdur pe BeSİMdi. Topu göğsü ile iten : Heküge beklerini gayet mahirane Ml lü çarık Galatasarayın bi - kı bna Bad Sak T op bandı a geldi ve oyuna tekrar baş m forları sağdan yaptıkları bir Y kalesine kadar indi fr Rabiye geçirdi. Re- tile Başer, beklerini marka etmek ü önünü boş bıraktı. Bas « Onan yakaladı. hat hattı bugün ned ze a “ay Rl yakından takib edemiyor. Yener tori ayağına ge- İne bir korner oldu. Top kölenin r Doğansporu 7 - O yendi çen top kolaylıkla Gâlatasaray kalesine yaklaşabiyor, Salâhaddin defansa yar dım etmek için daima geri (kaldığından dört forla oynayan Galatasarayın akın - ları pek tesirsiz kalıyor. Galatasarayın ikinci golü On dokuzuncu dakikada Fener öleyhi- önüne düştüğü esnada kafadan kafaya dolaşa * rak Salâhaddinin ayağına geldi. Kaleye arkası dönük bulunan Salâhaddin ustaca bir vuruşla topu Cemile geçirdi ve hafif bir kafa vuruşile Fener ağlarına takıldı. 240) galib vaziyete giren Galatasaray ta- kımı gevşemişti. Fenerbahçe “oyuncuları bunu fırsat bilerek Galatasaray kalesi tazyika başladılar. Şabau kaleci Osman » e ee — Dünkü maçtan he yecanlı üir safha Beğenmedik! Maçlardan sonra yapılan seremoniler Beden Terbiyesi Umum Müdürlü - ğü son günlerde bir karar vermishi- kınmaktadır. Maçların hitaminde'tyis keniler oyuncuları sahanın ortasına toplamakta ve «sağ ol» diye üç defa bağırtmaktadır. Halbuki bu esnada oyunu büyük bir sinir içinde takib e- den türaftarlar da sahayı doldurmuş oluyor, Polis bu esnada ne kadar mü- teyakkiz davranırsa davransın vukus gelecek bir hâdlsenin önüne geçemi- yecek (vâziyöttedir. Nitekim bunun esası evvelki hafta Fenerbahçe alâ- dında çeklimiştir. Fenerbahçe « Gala- tazuray maçı hitama erdiği esnada Ox yancular sahanın ortasına birikmiş, seyirciler de parmaklıklardan atlıyn» rak sahayı doldurmuştur. Bu esnadâ nereden geldiği belli olmıyan bir yum» ruk Galatasaraylı oyunculardan Yusus fu yere sermiştir. e Bu, lürumsuz seremçni yüzünden ileride daha müessif hâdiselere şahid olacağımız muhakkaktır. Beden Ter- biyesi Umum Müdürlüğünün bu kara- - Beğermedik! ia kirşı karşıya kaldığı halde top dışa - rıya ati. Fenerbahçenin birinci golü Oyun Fenerin tazyiki aliznda devam €- derken Rebüden Esada ve ondan da Ni iye geçen top Galatâsarây Kalesine Xa - dar uzandı. Basrinin kaleye o gönderdiği topu yakalayan Osman bilâhare bıraktı: Esad bunu fırsat bilerek Fenerin birinci golünü attı, Fenerin ikinci golü 'Top ortaya geldi. Oyuna başlandığı: es- nada Fener lehine bir ent oldu. Fikret - ten Esada geçen top sıkı bir şütle Gala - tasaray ağlarına takıldı 'Top ortalarda do İaşırken birinci devre 2-2 berabere bitti. İkinci devre ve Fenerin üçüncü golü İkinci devreye Gslatasaray başladı. Bu devrede Fenerin dahan iyi bir oyun siste - mi tedbit etmiş olduğu görülüyordu. Onuncu dakikada Galatasarey sleyhine bir korner oldu. Basri güzel bir kafa ie bunu gole tahvil etti. 3-2 mağlüb vaziyete giren Galatasaray takımında birdenbire bir canlanma oldu. | Galatasaraym üçüncü golü Yirmi ikindi dâkikada Galatasaray bir &irikik kazardı. Musa uzun bir o vuruşla topu Fener kalesine yolladı. Kaleci topu ma bazı resimler sipariş edersin, öte tarâ- fını da Avrupa haftalıklarından makasla kestiğin resimlerin klşelerine havale e- dersin, bunlara uygun üçer dörder keli-| melik birer resim tarifi de uydurdun mu, mecmuan hazır demektir: Bu usulü bu. günkü modem mecmualarımıza halisane *avsiye ederim! Hem çabuk davransınlar, çünkü muharrirlerden bıkıp usandıkla- rını gazetelerle ilân eden kitabcılar kitab yerine albüm basmakta onlardan evvel karâr vercekler gibi görünüyor! * Dün gazetelerde yeni bir kitabın ilânı” nı okudum. İlânın ortasında, kitaba aid kapak resminin ufalılmış şekli Reklâm- dan anlaşılıyor ki bu kitib 800 sayfalık bir şür kitabı imiş ve içinde de meşhur bir ressamın hususi yaplırılmış resimleri mu da kaydedeyim ki eserin k bir matbaa ve birkaç mec Demek ki, kendi eserini bu basabilmek ve bu kadar ar neşretmek bu edebiyat yolunda yalnız ona “müyesser olan bir saadet!.. Yoksa başka hangi tabi ve san'at- kâr bu harikayı gösterebilir? Maamsfih, çok sevgili bir dostum olan şsiri bu mu- vaffakiyetinden dolayı tebrik o ederken, düne kadar kavrayamadığım bir hakika- ti de rühayet arliyabildiğime ayrıca bir sevinç duyuyorum, Meğer. Ankaradaki #eşriyat kongresinde edebi omükâfatlar taporu okunduktan sonra söz alan başka bir tabi (fakat o, şair değil) ne doğru önemli re ı İsöylemiş! Bizse adamcağızın sözüne gül“ müştük! O, demişti ki: — Şunu sormak isterim, işbu mükâfatlar abilere mi ve- rilecek, yoksa matbaacılara mı? Anlaşı- Jan; bu zat; kendi içlerinden bir tabi - şai- rin yakında intişar edecek olan bu muaz- zam kitabından haberdarmış ta ondan bu suali sormuş! Bundan çıkan Bir netice de şudur: ar tık şiir de resimdön meded ummağa baş- ladı, Hem öyle birkaç formalık şiir kitab- ları da rağbet görmiyecek gibi! Pilhassa bunların pek yakında bin, bin beş yöz sayfalıkları da meydanı çıkacak! Öyle ya. bol resim, boyalı karton kapak, güzel dikiş! Bu yol, sadece, saf şiiri öldürür. Fakat san'atın yerine zanaat kaim olur: evvelâ tuttu ve bilâhare bıraktı. Bu su - retle Gölalasaray beraberlik sayısını ka- zanmağa muvaffak oldu. Bu dakikadan sonca Galatasaray forla- ri Fener kalesini şüt yağmuruna tuttular. İşte esefle kaydedeceğimiz hâdiseler de bundan sonra cereyan etti, Fenerli Ya - Şar büyük bir asabiyet içinde topu bırak- mış, Galatasaray forlarının peşinde koşu. yor, topa değil oyuncuya vuruyordu. Galatasarayın dördüncü golü Bu esnada Cemil Yaşar ve Lebibin tek. melerine ehemmiyet vermeden topu Fe » nerin on sekiz pas çizgisi dahiline soktu ve. Buduriye pas verdi. Buduri oyunun otuz sekizinci dakikasında Galatasarayın dördüncü ve galibiyel sayısını kazan - dardı. Top ortaya gönderildiği esnada hakem Tarık arkasını Fener kalesine dönmüştü. Bunu firsat bilen Yaşar Cemile o çarptı. Cemil Fener beklerinin hücumundan kur tulmak için koşmağa başladı ise de ken - Gini kurtarmağı muvaffak olamadı. Her önüne gelen Fenerli Cemile bir tekme a- tayordu. Yan hakemlerinin müdahalesile Sayfa 9 İYATJ Edebiyat mı? Resim mi? Fahri Ozansoy Kitabcı camekânlarına bakıyorum: $0n | cildei, klişeci, ressam para kazanır, İyl zamanda ne kadar da kartpostalcı came- | amma,edebiyat ve şiir bir kere bü yolu ını istemek te kısaca a” â kıymetli şairin, sayfa adeki tultu mu, fa bes olur. Vak dinden ve resimden vazgeçerek eserleri arasında bir seçim yapmasını gönlüm da” ha çok arzu ederdi. Yalnız ne çare ki, 0 İzaman da, bu cins bir muvaffakiyet elde letmiş olamazdı. öşelerine birer fotograf ili vet, ne diyelim? Edebiyatımız ilerliyor! * Maamafih, resimli kitablasın hinde değilim. Yalnız. bir san (bilhassa şiirin) bir sinema ilânı gibi TEX“ lâm edilişime sinirleniyorum. Zira şürin en büyük kıymeti, kendisinde aranır. Başka desteklerle yürütülmesi, öz şiirin değil, herhangi başka bir maddenin satii şını temin içindir. Bu ise insanda pek tar bii olarak bu şüpheyi uyandırır, * Hâsılı edebiyat, edebiyat olduğu için yalnız kendi kuvvetile yürümelidir, Resi” me gelince, şimdilik, daha ziyade ansik- İopedik neşriyata tahsis olunmalı, Meselâ son günlerde bu neviden çak faydalı bit eser çıktı. Faik Sabri Duran'ın İnsanlar, Alemi. Muharririn bundan evvel neşret- tiği. «Hayvanlar Âlemi. ve «Yeryüzü, Gökyüzü, isimli kitabları gibi bu kitabı da her sayfasmı dolduran resimlerile alâka, veriyor. Dünyadaki bütün insanların, €n, medenisinden en vehşisine kadar bütün İinsan ırklarının âdetlerinden o babsedem bu eserin hiç şüphesiz bütün cazibesi de! bu resimlerinden doğuyor. Hem ne ustas, lıkla, ne uzun araştırmalarla * muhtelif Avrüpa magazinlerinden, coğrafya kitabs; İlarından seçilmiş resimler! Faik Sabri | iyatın bizde eşi bulun- Bunun için bu eye" rini zevkle karıştırdım, bazı kısımlarını da slâka ile okudum. İhtimal bu tafsilâ. tın bir kısmı bilinen şeylerdir, ancak bun“ ları toplu bir şekilde bir kitabda tekrar okumaktan insan yorulmuyor. Siz de hen içiniz sıkıldıkça bu kilaba el atabilir vel sayfalarını çevirirsiniz. Muhakkak ki gü“ zel resimlerle eğlendiğiniz kadar, okudu, ğunuz satırlardan da bazı faydalı bilgiler edineceksinizdir. İşte resimli bların bu nev'ine her zaman taraftar olmalıyız. Hattâ böyle eserlerin, milli bayramlarda ve yılbaşlarında çocuklarımıza hediyesi# ni de âdet edinmeliyiz. Fakat bu resim davası edebiyata kol attığı gün, edebiya” İtm yarınından ürkmek lâzım gelir. Yal niz, dünya şaheserleri içinde gençlik Kü“ tübhanesine resimli olarak girmeleri lâ. zin gelen bir tekim eserler tabiatile bu endişenin dışındadır, O eserler de meselâ Don Kişot yahud: Robenson gibi roman” lardır. Sonra, - Andersen'in hikâyeleri vesaire... İşte bunlara sözüm yok. İtira- jam. sadece, resimli edebiyatın bir salgın halini almasına karşıdır. Bu yâzımı yağ” mama başlıca sebeb de budur. Çünkü, tekrar ediyorum, resim resime dir, edebiyat edebiyattır. Halid Fahri Ozansoy recej iç aley- keyfiyet hakeme bildirildi ve hakem Tas rık, Cemille Yaşarı oyundan çıkardı Fenerli oyuncuların âsabı büsbütün bos zulmuştu. Tekme yağmuruna maruz ka » lan Galatasaraylılar topa | vuramaz ol * muştu. Maç bu şekilde devam ederken hakemin düdüğü oyunun — hitamını ilân etti Fener takımı: Menileos, Yaşar, Labib, Mehmed Reşad, Esad, Ali Rıza, Naci, Ş ban, Fikret. Rebii, Basri, Galatasaray takımı: Osman, Yusuf, Adı nan, Musa, Rıza, Celâı, Rebü, Salâkadi » din, Cemil, Buduri, Sarafim, Hökem: Tarik Özerengin. İzset Kolay Dün yapılan diğer maçlar Dün, Taksim stadında Galatasaray « Fener maçından evvel muhtelif futbol maçları yapılmıştır. Neticelerini yazı « yoruz: Pera - Kurtuluş maçı yarıda kaldı Taksim stadında sabahleyin ilk ma « çı Pera ile Kurtuluş yaptılar. Kemaj (Devamı 13 üncü sayfada)