3 Sayfa Hergün || Kurultay intibaları Yazan: Muhittin Birgen K> ümburiyet Halk Partisinin bü- | tüm milleti kendi sinesinde top- | Bayan bir Parti teşekkülü olduğunu ve öy- | le olması lâzım geldiği için, daima işlerin | bu ruha inkişaf verecek bir istikamete || doğru sevkedileceğini, ayni zamanda Par- | inin de başkanı olan devlet reisimizin | muhtelif nutuklarında tekrar ettikleri “sözlerden çok iyi anladığımız gibi, bu gi- | dişin bütün güzel ve ümid verici alâmet- ini de hergün göüyoruz. Bunu, $son “kurultay müzakerelerinde de gördüm ve içimde derin bir memnunluk duydum. | Evvelâ, şu «Fırka, ve «Parti; kelime- leri üzerinde durmak isterim. Bu kelime- eri kullaruyorsak, bu, ancak eski bir devamı ile izah edilebilir bir kul lanmadır. Hakikatte bir Fırka, bir Parti, “yani bir «kınm»: yoktur; Cümhuriyet Ik Partisi denilen teşekkül, bütün bir nleket halkının bütün kütlesin; kuca. ğına alan ve onun içtimaf, kültürel ve iyesi temayüllerini, olduğu gibi. ifadeye hışan bir camiadır: Vazifesi, halkın se- Bi hükümete ve devlete nakletmek ve ükümetle devletin sesini de halk arasına yaymak esasile fade edilebilir. Bu esasın tarafı, memleketin tarihi kaynakla- gelen muhtelif nesillerin, muhtelif ve görüşlerin, muhtelif temayüllerin anlay aşağıdan yukarıya doğru İadesini yapıp, milletin arzularını hükü- mevkiine kadar getirmek, di; rafı da, elindeki inkılâbmeşalesile, bal yollarını aydı yürüyen hükümetin mürşilik va- halk arasına yaymaktır. Biri aşa- yukarı bir hareket, öteki yukarıdan ğıya bir kolül «Herhangi bir cemiyetin. bif tarih, her- hangi bir anım mahsulü olmadığmı hep i?. Her cemiyel uzun bir taribin ifa- i olduğu gibi, bilhassa bizimki gibi, genis 'bir toprak sathı üzerine seyrek sey“ yayılmış ferdlenden mürekkeb bir ce- te, tarihin herhangi bir anında, #herhangi bir rüzgârla bir hamlede deği- 7. “Türk milleti, bütün son a'tı asırlık ta- Fihinde, daima yukarıda hükmeden Bir devlet kuvvetile, aşağıdı mahküm kalan halk kütlesinin, ister istemez, bir 4- da yatamaları esasa istinad eden bir it geçirdi. Bundan otuz sene evvelki r, bir aralik bir hamlede halkı üste ve devleti alta geçirmek istemiştik. Ab. ilhamid devrinin karanlık günlerinde tözlerimizin çok kararmış olmasından a bir şeyle izah edile bu hata- bütün acı tecrübelerini görmüş oldu- z için bugün, hayatımızı daha ron- daha obiektif gi Astık mmi>. halkı yukarıya devleti asağıva mek değil yukarıda duran devleti ya doğru sevkedip halka yaklaş ak ve aşağıda dirran halkı da yuka- ya doğru vükseltin devleti ve halkı bir biye Üzerine oturtmaktir. İste, Halk Partisinin yapmayı memur duğu içtimal ve siyasi vazife budur. yi » urultayın mesaisini uzaktan ve ya- tekib edenlerin hep dikkat etmiş ilanı bir vakıâ varrlır: Orada, mem” dört tarafından gelmiş alan dele- l halk namına bütün istedikleri şey- iri söylediler; münakaşalar yaptılar; her tenkidler için saha açıktı; her kimin bu memleket hayrına söyliyecek bir sözü yapıbunu, dnliyecek. Kulak, , Kulakta ik görülüyordu: Bütçe müzakereleri es- hâsında herkes söyledi; kimseden söz irgenmedi; kimsenin söz hakkı herhan. bir tehdide uğramadı. Ayni şeye, daha milf meselelerin sile halinde mü. esinden ibaret olan Parti içtimala - da şahki oldum. Oradr da, sami Söylenen her türlü söz ve tenkid h saha tamamen açıktı. in bunlar, memlekette “aşığın ile imi» bırakmak istemiyen ve her iki kuvveti bir seviye üzerinde yanya- turtmaya çalışan yeni devrin yarat- yeni bir havânın eserleridiz. Eğer hin bütün teşkilâtı içinde bu yeni teneffüs eden memleket münev- leri vazifelerini tam ifa ederlerse dev. halk arasında, asırlardanberi devam ayrılığın ortadan kaybolması ve hu- yoruz! Resimli Makale: Eski Yunanistanın eh meşhur hatib ve delikanlının birçok kusurlarını söylediler, — Hayır, cevabını verdiler. Bu gözlüklü adamı Tanıyabilir misiniz ? Bu gözlüklü adamı tanıdınız mı? El Mânlarında, lerken de kahkahalardan kırılmışsınız; dır. İşte burada da, bir kâğıdı imzalâ - ması için sırtını peşkeş çeken bu zata Marlen Ditrih bile kendisini tutamıya- rak gülüyor. Tanıyamadınızsa biz söy- İiyelim; bu gözlüklü purolu zet, meş - hur (Üç ahbab çavuşlar) filminin «Pa- labıyıkyanı» dır. Burada onu bıyıksız olarak gör e m a > sule gelen boşluğun doldurulması işi çok j sürmiyecektir. Memleketin siyasi teşkilâtının yukarı kısmında göze çarpan bu ferahlığı, aşağı doğru götürmek, bütün vatandaşların vazifeleridir. Dedikoduşuz, ihlirastız, gös- terişlen ve samimiyetsizlikten azade bir usulle memleket içinde objektif mesele ler üzerinde yapılacak geniz mikyasta bir âile hasbihai yapmasını (Öğrendiğimiz gün, Türkiyeyi işgal eden derdlerden bir çoğu birden halledilmiş olacaktır. Bunu çok iyi bilmemiz lâzım. Ben kurultayın bu defaki havasını - mübalâğasız söylüyorum «- gehiş bir in- şirah duygusu içinde teneffüs ettim. Eğer bunu bulandırmadan bu halde muhafaza | | olan Demosten bir gün bir sokak ortasında bir delikanlının ağıca bağlanarak kırbaçlanmakta olduğunu gördü, Sordu, sallıyordu. nihayet zâfı olup olmadığını arılamak istedi: — O halde ıslahı mümkündür, bana bırakınız, size onu mükemmel bir adam halinde iade edeyim. | İ İ e afişlerde, di ley çokkereler görmüş Va kohuşrufSını Gi hâkimlerinden biri Bir adam ahlâkın sefihtir, yalancıdır, Dinlerken hep baş disinden ümidi kes arasında tamamlâr ve iradesizilk gelir. Hergün bir fıkra l Hep birlikte saklarlar Bir mecliste kadınların sır saklar İ mayı bilmediklerinden bahsediyorlar- i dı. Söze karşan yaşlıca bir erkek!” | - Bu, kadınlara karşı bir iftiradır, ; dedi, kadınlar sır saklamakta erkek lerden daha mahirdirler, Bir kadına saklaması için bir sır tevdi edilmiş ol. İ 8a, kadın o sırrı birkaç arkadaşma söyler, ve hep birlikte saklarlar... | 4 Amele greviçerine j I neme mle e lere böyle Gidiyorlar Amerikada Kentuckyde kömür a - meleleri grev yapmışlar, ittihada da - hil bülunmuyan'âmelelr . de, hususi muhafızların hezereti oitmda kömür mâdenlerine giderek çalışmışlardır. Yeni bir şarkı “dehası daha Altın sesli sinema yıldızı Deanna Durbin'i keşfeden Roges yeni bir deha! daha bulduğunu haber vermektedir. Bu 8. “dığı bütün ayıblarla malâ: olabilir: kumarbazdır, hadiddir, sinirlidir hattâ. ayyaştır, fakat biraz sebatla, biraz çalışarak üzerinde dur- makla bütün bu kusurları izale edilebilir. Yalnız o adamda maddi ve manevi zâf ile iradesizlik te var mı? O halde ken- bilirsiniz. Zira muhtelif eksikliklerimiz ması mümkün olmıyanların başında zâf Bir bisiklet yarışında Vuku bulan kaza Londrada Wembley'de yapıln 6 gün Tük bisiklet yarışında İngilizlerin göz - bebeği Syd Cozens, müsabakaya baş - lâdıktan biraz sonra, saatte 60 kilomet- re sür'atle ilerlerken kaymış ve düş - 'müştür. Pistin kenarındaki tellere ta - kılması sayesinde muhakkak bir ölüm- den kurtulan bisikletçi, saatlerden son- ra kendisine gelebilmiştir. Majino hattında tehlikeli su hazneleri ansız ordusunun Majino tstihkâm- Tarında Ren nehrini sun'i. bir surette taşıracak bir takım su haznelerine ma- lik olduğu söylenmektedir. Askeri mü- kendisler, bu hazneleri bir nevi teca- vüz silâh; olarak kullanabilmek çare - lerini araştırmaktadırlar. Fransız gizli| , âtına göre, geçen hafta Ren sula- rinin istilâsına uğrayan Siez Fried hat- tinm bu kısmı metrök bir hale getiri - Jebilecektir. teşkil “ Evlenme pazarı ,, Belçikadr Ecausssines'de bir evlen - me pazarı kurulmuştur. Ayın muayyen günlerinde hususi surette işletilen tren- Ter, yüzlerce evlenmemiş genç kız ve erkekleri buraya taşıma"ta, çaylı dans etmesini bilirsek Türkiye, demokrasi yos| şarkı dehası 13 yaşındalinda Ware is- partilerinde birbirlerinden hoşlanan - Junda inanılmıyı mmm ei İSTER gözüne çarpanları sordu, ları seçiyordu. Nihayet mi ben başlıca iki vak'a görüyorum. Birincisi bir mahkeme haberidir, gözeteden yorum: — Sefer adında biri 8 kilo makarna çalarlı Mahkemeye terilmiş, şunu söylemiş; «Üç gündür işsizdim. Bütün ar ö aştırmala; ka ekmek parasi çikarabilecek bir iş alindi ipe ön ye kadar en küçük bir sabıkası mevcud olmıydii İSTER a INAN, i arkadaş gözetelerini okumayı bilirdi! v şuyorlardı, biri dğerine günün Led e vap İee saydı. Fökat hep siyas' elan- $ uhatabı onu Susturdu: — Şimdi ben söyliyeyim, dedi Siyasi oan! İNAN, di teerisğa sira bevvel radyo - mi sr arasında enfazla ları haricinde | aynen oku yakalanmış. en şimdi” muslu bir | seçilecektir» İSTER ON acak derecede geniş &-İminde bir öksüz kızdır.Genç artist be-|lor derhal oradaki nikâh memurunsi gi- derek evlenme kâğıdlarını doldurmak- GUM Ye İNANMA! âdanım. Fakat İnanın ki ailem ve çocuklarım açtı, evime gen eli.boş dönersem halim ne olacaktı, Açlık bana her şeyi Yl aca Elim mâkarna paketine doğrü uzandı ve yaka- Stlerin suçu sabit görüldüğünden sabıkası olmadığı naza. nı inte alınarak bir ay hapse mahküm olmuş ve derhal edilmiştir.» İnci haber müteferrik hhberler arasındadır: — İstanbulun muhtelif hamal grupları arasınd 30 kişilik Yer açılmış, bu 50 kişilik yere kaydedilmek için müracaatta #ulünanların sayısı (1000) dir. Bu bin Yık görülenlerin sayısı (120) dir, 50 arasından işe lâ- bu 120 arasından ANMA! Sözün kısası Bekliyen adam m Tas B ekliyen adam ıztırab vi dan ölüm mahkümu ile a dam»lar sırasına girmedinizse bun liyamaz, bekleme işkencesinin k, da mânasile «ömür törpüsüz dedik!€” drek, dir. İnsaoda ne sinir bırakır, pe KU uzar azar, fakat sızlata sızlata kemi Hiç bir ıztırab, ne beklediğimi. yaman değildir. Bekliyen #dam, bu beklemiye davet Bir gün, beş gün, bir hafta, uyutucü ilâeim tesiri altnda imiş gibi hüYA 5 i intizar gayyâsmın dinden, ne de karanlığı0d” Haftalar geçmiye başlayınca sr İkendine gelir; vaziyetinin rhatmetine ve hüsnüniyetine NE, ile bağladığı adamı gider, ral karsılanır.. yeniden ümide düşer” heyecanlanır. gözleri yaşarır- 9 gi duğu halâs, rehe müjdesine bede, kelime zavallını asabiyetten Kani e — Bekle! Beklesin, amenna, lâkin nı sz anndi? Tibarg bir inkiyad İle: «Başüstü! der, ayrılır. tayıflamış, hülyaları gösterile göst silinmiş bayat sinema filmlerinin İrmdesinden yüzde elli, şevkinden enerjisinden yüzle doksan kaybelfi mı geleceğini düşünmekten, başkâ his bir iş görmiye mecali yoktur. Okud ten haz duymaz, insanlardan kaçit 2 danında ağır bir cürmün nedeni€ Beldiyen adam sokakta yürü İden, sofrada oturuşundan, K hattâ kılığı fe kıyafetinden belli olur Harici ölemle münasebetleri K ri dalzın ları #etitereddid Ne bekle: i bilse, bu bekled - Siz eğer, ömrünüzde hiç «bekliyen tasavvur edemezsiniz. Bekleme “e ve küvvel, ne de mâneviyat Hepsi beklediğini bilmiyen o adamınki * edildiği zaman, önee ümidle avu0! rar, Bivden arkasından itilerek haberderdir. duymıva başlar. Mukadderatıni ips tatlı bir tebessümle, bir yığın il gör gö msiyen dudaklardan beklemekte kilmiş kulaklarına akseder: dar? Bumu sormıya dili varmadı". Gene bekler. Ancek bu sefer ümid simleri gibi mübhem bir hal al #ir. İntizarının somu iyi mi yoksa geni nu anlamaz, baktığını görmez, yemek” İtasıyan biçarelere döner. z yüşün gine vâkı olan hitablara verdiği çevebi#' Boynu bir tarafa eğilmi hattâ bir o zavallı NÖ Tr. i çi ET des stikâmet deyi” kiymi ederek, belki k fakat “beklemek? kadar varaci bından, o he eden kararsızlıktan, ümidden yeis£ ten tekrar ümide düşmenin hi$ ye benzemiyen yaman ıztırabi kürtulacaktır. — Bekle! Bu, bir idam hükmünden beterdi”” Bunu, beklemiyen adam bilmez İvi diye tanınmak isterseniz, hiç ig seyi bekletmeyin. Apacı ve kaskatı hakikat, bek'ebi€ nin ve boşuboşuna ümid vermenin Ti nında, bilseniz ne kodar hafif, ne der” ce ehemmiyetsizdir! seeraresnrenasar arasa sanane sare vermeme TE w bir