$ üvarilerimiz bugünlerde | Romanyaya gidiyorlar Rum ikle, €nlerin geçen sene ihdas ettikleri konkur rde binicilerimizden muvaffakiyet bekliyoruz Cevad Gürkan Nis te bir mânil atlarken Münip, Ey yi, b mia bu ayın sonunda Ro - SDNA iştirek etmek üzere e rliyor. BU münasebet. stan a abakalardan bahsedelim. vi onki Rümenler Avrupa beynelmi - çay anan en müsnld bir Mahiye memleketlerinde Uk defa Ge, bütün dünya bini sabakn tertib etiller. Alman Portekis, Letonyk, Po- anıta, Bina ey da, p. SN mi bi * ve Rum 71 Mn ba RS Kadın ve her özne tekrarına ka- m birçok Avrupa bini - Pimak Mırtasak bir ar - Me başlar. a kadar hiçbir dev- leri Güstermediği misafir. ei m hiçbir noktayı ihmal selen bütün cömerdiik - a hududlarına gi- Kir ve binleilerinin yol, rını Şok geniş bir ge- Atletlerimiz Mısırda lm cip, VER Kim, MEZ eki ye me, a Atleti, a. lerimiz Mswrda leri Gtletişe iy Ma e Yaram ttletlerin 46 itirak ettiği yal “lig vin atletlerimiz hatırı sayılır de Mia, eE ve 400 de Görem, yük- Ada $ birincilik kazanmışlar. un daveti üzerine Ka. ütletletimiz İmişleyay iz dün öğleden sonra etmişi Polat 5000 aa, ik ag ” devam ve 10000 metrolarda, kinclik, Galib de 300 ve aliş ik karanmışlardır. in #unlardır; mele kilde temin ediyorlar. Şehrin en ©ö- yök öleleri ekiplere tarla «dü miş. Bundan buşka Xonkur prog - ramlarını tamamile teşvik makandile bütün dünya amazon (kadın binici) ve aivillere a - çık bulunduruyorlar. Ayrıca kadınlar arasın- da şampiyonalar teriib etmişler, şalanj kü- palar koymuşlar. Bühassa mükâfatlar tahmin odilemiyecek kadar yüksek, bütün konkurlar için 830,000 ley mükü'at tahsis ediyorlar. Bir Balran devleti için her noktadan çok üyük olan bu muvaffakiyete bilhassa bizim pta etmemiz feab eder Tertih heyeti Kral Karoi'in bütün generaller (ve mazırlardan gekkii Bu sene iştirak edecek olan ekipleri he - nüz öğrenmek mümkün olmadı, ve bugün i- çin bizim de mas bir ekip ve kaç etin işti - rak edeceğimiz mukarrer değil, yalnız aza- mi kudretle gitmek zaruridir. Zira bütün Avrupa milletleri bu müsabakalara çok 6 - hemmiyei vererek (hasırlanıyorlar. Bundan başka Bükreş konkurlarının müasbaka çe - tnliği diğer beynelmilel müsabakalardan farkaımdır. Temenni edelim ki aylarca Nis ve Romada yakamızı birakmıyan talihsizliikten kurtul - muş olalım da ve şüvazilerimiz de rahat gart larla işe başlasınlar. müte « CAVİD 8. TULÇA iyi dereceler aldılar müsabakalardan evvel Yüksek atlama — Polat 1.82, Misartı 1/71, Faik 171 800 metre — Yunanlı 180.8, AH Yusuf O- mr) 4003, Galib 20108 116 mânin — Mandikas (Yunan) 16, Pa- ik IST, Jardine (Misar) 182, 5000 — Ragazas (Yunan) 16.590, Rıza Mak- &vd 16183, gi 1600 Ali Yusuf OMunr) 4164, Kata (an - &r) 4165, Necmi GIYA 400 — Güren 804, Yunanlı 604, Miri G1. 10000 — Magasas (Yunan) W8424 Hira Maksud 36.38.8, Abdullah (Misir). -| MİNİ kümenin enteresan karşılaşmaların “0 yalpüladilar. Oyunun seviyesi değil mili kö- Bugünkü spor hareketleri Robert Kolej sahasında: İstanbul atletizm bayramı saat 1430 Taksim stadında: Galatagençler - Demirspor saat 1530, Beşiktaş - Galatasaray saat 17,30 Şeref stadınd. Bozkurd - Kadıköyapor saat 15,30, A- nadoluhisar - Beylerbeyi saat 1730 J a saran saanaasaarasassassnsasaanansesansasaman sere Fener dün Vefa ile 3-3 berabere kaldı ii: dini Dünkü maçlan heyecank bir safha dan birini teşkil eden Vefa - Fenerbahçe dün Taksim stadında Kalabalık olmi- yan bir seyirci kütlesi önünde yapıldı. | Eksik ve bilhasıa kalecisiz Fener tekimi- nın kuvvetli Vefa ekipine karşı alacağı ne- İce merakla bekleniyordu. Fühakika son İceza e kalecisiz kalan Fenerbahçe takımı Jai müdafi Muzafferi koymak mecburi- İyetinde kalm İlana yet va yakaladıkları hasıml İmağlüb vaziyete getirdikleri halde en İ yuncularındar. Mühteşemin birinci nin yarisında sakatlanması yüzünden i batfi ikinci de Fenerin hücumlarına maruz kalarak bayii a 3-1 vi © me, üçüncü küme maçlarından bila düşük ve bozuktu. Sahada fki tarafın kalecisi de birbirinden fena goller yediler, | | İki takımın da, birkaçı istisna edilirse, bü tün oyuncuları bir buçuk saat lüsümsuz bir) İsekilde koştular ve didindiler. | | Birinci devre Vefa başldı. İlk anlarda karmakarışık oy- nanan oyun bir aralık Fener hâkimiyetine İgirer gibi oldu. Basri iki tırsat kaçırdı. Pa - kat Fener kalesinin zayıflığını bilen Vefa - devre -| İlar sağdan birkaç sıkı skın yaptılar ve bun lardan birisinde Sulhi kafa fle topü Fener kalesine soktu. Bunu ancak bir kaleci tütö-| i inci dakikada Vefadan Muhteşem sa - | katianarok çıktı ve bir daha oyuna gire -| medi, Devrenin son dakfkalarında Fikretin fey- Kalâde iişlerile hâkimiyet kuran Fenerli - ler netice alamadılar ve devre 1-0 Vefa le hino bitti İkinci devre Fener, Rehliyi aantrfora, Fikreti soliçe, Basriyi sol açığa alarak sahaya çıktı Maç başlar başlamaz sıkı bir atak yapan Fener Safanın hatesile beraberlik golünü yaptı. Gayet yavaş bir güle müstagni bir çıkış yapan Bafa topu kaçırdı. Fikret yetişerek ka- leye soktu. İki dakika sonra acemi Fener ka- Tecisinin ayni şekilde bir hatası Fenere bir gole mal oldu. Sağdan çekilen frikiki Mu - zafer tutamadı. Gazi yetişerek Vefanm 1 - kinel gölünü yaptı. Bir dakika sonra Mehmed seri bir inişle Vefaya üçüncü golü karandır- dı. Ortada oynanan fena oyun ve Iki taraf kalecilerinin hatalarile yenilen goller maç- ta hiçbir zevk bırakmadı. 8-1 galib vaziyet- te işi gevşeten ve on kişi olduklarını döşün- miyerek faxla gol atmak tümidile açık bir oyun oynıyan Vefalılar ez kalsın mağlüb oluyorlardı. Devrenin 17 nel dakikasında hakem Vefa aleyhine penaltı verdi Penerliler içlerinde Yaşar, Esad, Fikret gibi mükemmel şütör - ler bulunmasına rağmen garib bir kararla penaltıyı sağ açık Bemihe çektirdiler. O da topu avula attı. Fakat devam eden Fener tazyikli esnasında 18 inci dakikada müsald bir vaziyette topu yakalıyan Fikret kale - cinin bacakları arasından topu kinci defa Vefa kalesine soktu. Vefanm açik oyunu ve Fenerin bütün kuvvetile Vefa kalesine yük- lenmesi neticesinde 23 nef dakikada ofsayd pozisyonundan kurtulan Rebii kaleye mü - kermimel bir şüt çekti. Kaleci Safa garib bir vuruş ve atışla topm kendi kalesine sokta, Vaziyet 3-3 berabere olduktan sonra Fener adamak sıkıştırmak beraber bir türlü başka sayı yapamadı ve maş 9-3 beraber - likle bitti, Fenerbahşe: Muzaffer - Yaşar, Labib - AN Rim, Hed, Reşad - Semih, Yaşar, Basri, | ( DENİZCiLiK Kazaya Amerikan Sayin 7 BAHiSLERi JJ uğrayan denizaltısı Kazazede denizaltılardan mürettebat nasıl ve ne şartlarla ku ( “Son Posla,, nın deniz işleri mütehassısı yazıyor m e e Batan Amer Sgualus Amerikan tahtelbahirinin kazaya uğraması münasebetile, bir de- nizaltı gemisinde ne gibi tehlikeler ne- sesi olarak batabileceğini yazmış ve adam kurtarma usullerinden de kısaca bahsetmiştim. Kazaya uğramış bir denizaltı gemi - tebatının kurtarılması hakika- ide böyle gemilere ma - azdır. Kurtarma gemisi olmıyan devletler kazaya uğrayacak denizaltı gemileri - hi komşu bahriyelerin cankurtaran ge- milerile tahlis etmek mecburiyetinde kalırlar. Bundan dolayı kurtarma ge - misi olan devletlerin denizaltı gemi - leri içindeki yedek hava (sarnıçları, böyle gemive malik olmıyanlara naza- ran, azdır. Yani bir İngiliz (gemisi su altında 20 saat kalırsa, kurtarma ge - misi olmıyan bir devlet meselâ Yuna - denizaltısı 80 saat kalır. Çün- erenin nasıl olsa kurtarma ge- ardır. O, vak'a mahalline hemen r. Fakat berikinde denizaltı - ların daha fazla su altında * kalmala bir zaruret olacaktır. Denizaltı talim ve terbiyesi | Denizaltıcılarn en titiz davrandık -! ları şey havadır. Bu yüzden onlar, £ milerine, lüzumundan fazla adam 8) -| mak istemezler. Hattâ; gemi kazaen dipde kalâcak olursa, işl hafif olan tay- fayı bayıltırlar. Bunun sebebi şudur: Malüm olduğu üzere insan ciğerle - rinin sarfettiği hava, adamın haline göre değişir, Meselâ heyecan çeken bir adam en çok havay: sarfeder. Çalışan -| Tarın sarfettikleri hava daha mutedil, yatanların ise en azdır. İşte havayı ida-! reli kullanmak için bilhassa »korkak| kimseleri bayıltmak, havanın -az sar -| folması bakımından, çok faydalıdır. Denizaltı gemileri, su üstü gemileri- ne nazaran, daha dikkatle talim ve ter- biye yapmak mecburiyetinde kalırlar. Onların daldıkları o saha ve su üstüne çıkmaları lâzım gelen saat diğer gemi- leroe malümdur. Denizaltı gemisinin dalma yaptığı sahaya başka gemi kat'i- yen girmez. Talim yapan denizaltı ge - misinin çıkma vakti geldiği halde, ge- mi su üzerine çıkmazsa onu aramak lâ- zım gelir. Dalış sahası üzerinde birçok tayyareler cevelân eder, motorbotlar dolaşır. Ve nihayet geçen makalemde anldtmağa çalıştığım şamandırayı bu - turlar. çi Nitekim Amerfkan gemisinin de ka - zaya uğradığı, daldığı sahanın muay - Rebii, Fikret... Vefa: Safa - LAMI, Saim - Vahid, Hakkı, Şükrü - Necib, Muhteşem, Sulhi, Gezi, Meh- med. Tarık Özerengin İrede fki dakika durmük rtarılabilirler ? iken denizaltın yen oluşundan ve yukarıdaki şaman « dıranın görülmüş bulunmasından an - laşılmıştır. Bu şamandıra, normal hak lerde, gemi güvertesine bağlıdır. Gemi içerisinden yapılacak bir hava manev- rası ile şamandıra kurtulur, su Üzerine kar. Onun içinde telefon ve anlaşma rtibatı vardır. Bazan bu şamandıranıc kurtulması kabil olmaz. İşte o zamen zavallı tay- fa kendi hayatlarını kendileri kurtar « almak mecburiyetinde kalırlar. İmdad ceketleri Böyle zamanlarda mürettebat an - cak imdad ceketlerile kurtulurlar. Bu ketler aşağı yukarı bir gaz maskesi - andırır. İçerisinde ufacık bir hava bir de oksijen deposu vardır. Kaza“ zede #letin husus! bir maşası ile bir - nunu tıkar ve Aletin marpucunu da ağ- zına alır. Artık, o, depo içindeki hava ile yaşamaktadır. Bütün tayfa böylece su üzerine çık « mağa hazırlandıktan sonra tahtelbahir içerisine yavaş yavaş su alınır ve niha- yet kapaklar açılır. 'Tehlike buradan sonra başlamaktadır, Malüm olduğu üzere su tazviki, de « aritıkça fezlelaşır. Bu her (10) metrede, beher rubu rine bir kilo olmak üze- Eğer kazazedeler tahtel « bahirin battığı 50 metre arzdan bir « denbire suyun üzerine çıkacak olur « larsa, vlcudlerine binen tazyik birden- re ki ak, refolunacf#k demektir. İşte bu hal kalbe ezotun girmesini ve binnefice kazazedenin ölmesini mucib olur. Kazazede suyun (o sathına yavaş yavaş çıkmak (o mecbürivetindedir. O, ayatını kurtarabilmek için, her met - ve binnetice 50 metreden 100 dakikada çikmak 70 - rundadır. Vaktile kaza geçirmiş deniz- #tı mürettebatı içerisinde bu ihtiyata riayet ederek kurtulanlar çok olduğu gibi, birdenbire su Üzerine çıkmak su- retile, ağız ve burnundan kan bosan - mak suretile, ölenler de az değildir. Tazyik kazanları Fakat fen bu. gibi dcelecilerin de ha- yatını kurtarmakdan geri kalmamış - tır. Bunlara mahsus tazyik kazanları vardır. Firin şeklini andıran bu kazan- lar içine, musyyen miktarda tazyik vermek kabildir. Gerçi kimse bu kazanlar içine gir « mek istemez. Buna gireceğine, kendi - ne hâkim olarak, su üzerine yavaş ya- vaş çıkmağı tercih eder. Bununla be - raber, dalgıçların ifadesine (mazaran denizin dibi pek korkunç ve tesirlidir. Suyun üzerinden (geçen bir sandalın gölgesi suya bir ejder gibi ak yüzden işini bırakıp da suü çan dalgıçlar çoktur. İşte bu gibi vak'alar dolayısile, ken- dine hâkim olamay veva hakikaten hir balığın taarruzuna (ouğraydrak su sathma fırlayan kazazedeleri, yakala « (Devamı 11 inci sayfada) ni