MIM YA İLİ Mersinde kültür işleri Bugün Mersinde mecburi tahsil çağında 34.367 çocuk vardır. Bunlardan Mice, 2 14.119 u mektebe devam eder, 20.248 iise sokaklarda gezer Ming, i susi) — Vilâyetimiz da - Nitü, ik ulunan 7-16 yaş arasındaki İZ Ve erkek çocuklar tedrisatı Ma Ye kanunu mucibince ilk tahsile ta tutulmaktadır. Bunları okut - erin Vilâyet, kaza, nahiye mer - lay, e vE bu merkezlere bağlı köy- kei, “en okullar açılmakta ve mer alay ende bulunan bir kısım köy o- a devreli bale getirilerek bu- wi Pansiyon teşkilân yapılmakla de Suretle okulsuz köy çocukldrile Veli okulları ikmal eden çocuk» tamamlamaları temin Mersinin Karadutar köyü mektebi yıllık mesai programına göre her yıl|10371 10877 okul ve öğretmen kadrosunun arttırıl- masına ve bu suretle ihtiyacın önlen - mesine çalışılmaktadır. m, tahsili aktadın. lerimiz, Şok el yeniden plâna uygun Ür Ya, <Kteb binaları kurulmakta - inde kurulan bu okulların ci - aday bütün köy çocuklarının is - Mana İçin merkezi yerlerdğ yapıl - a ikkat edilmekte ve köy okul - NA ve tp TAYA Merezileştiri bap devreli hale © getirilmesi miş ektedir. Bütçenin mü - de ve hazırlanan beş Adapazarı 46 ncı alaya | Mihaliççıkta bir adamı rasimle sancak verildi | öldürüp dereye attılar be sayısı şudur: Erkek OKiz 18934 (o 15433 Yekün Badesi 8563 (— 4556 vam eden | mevcuddur. Mihaliççıkdan yazılıyor: Buraya tâbi Kayi köyünde bir cinayet işlenmiştir. Köy den Halil adında 50 yaşlarında biri Ali ve İsmail adında iki çoban tarafından bo - Jön bıçaklanmak suretile öldürülmüş ve İ beline bir $eş bağlanarak Porsuk suyuna | atılmıştır. Cesed bilâhare balıkçılar tara- İfından bulünmuş. jandarmanın sıkı ta - kibatı neticesinde katiller meydana çıka» rılmıştır, Islanbul ziraat mektebi talebeleri Bursada Bursa (Hususi) — İstanbul Ziraat mek- > | tebi son sınıf talebesinden otuz kişilik bir SW grup. Mevaşi muallimi Refet, ziraat İ Jsan'atları muallimi Necati, umumi zirasi © Jmmuallimi Fuad ile dört muallim muavini İ şmezaretinde yurdun muhtelif köşelerin - İ jdeki ziraf müesseseleri görmek üzere bir İ geziye çıkmışlar, bu cümleden olarak ev- İvelâ Trakyaya gitmişlerdi. Bu heyet Ya- İlova tarikile geçen Perşembe günü şeh - İrimize gelmişlerdir. Yalovada Baltacı ve Millet çiftliklerini, Gemlikte yağhaneleri görmüşlerdir. Burada da süt tozu fabri - kasını, ipek böcekçilik enstitüsünü, ziraat e ğ mektebini, şehre civar meyva bahçele - Meresimde Generaller (o ve) rini gezdikten, Uludağı da gördükten son Kocaeli valisi - General |ra Karacabey harasına gideceklerdir. Ha- vor. Fahreddin. Altay nutuk |rayı gördükten sonra da Bursaya gele - Alapaza, Mn Şefin gönderdiği İstiklâl madalyesini sancağa talik ediyor. £ | cekler, Merinos fabrikasile diğer zirat mü” bay, im) — Şehrimizde bu -, İstiklâl madalyesi de Orgeneral Fahred- eseri ve e yi e veri büyüy , yede alayının Perşembeldin Altay tarafından İâzimle sancağa ta.) görecekler ve Mudanya yolile tezahü & avdet edeceklerdir. üratla sancak verme) kılmıştır. Fahreddin Altay tarafından eN Pir. Bu münasebetle birin | sancağın kudsiyeti hakkında çok beliğ Bing Otgenera Fahreddjn |bir söylev verilmiştir. Törende bütün A .— STAU milfettişliği erkânı -|dapazarlılar, mektebliler ve erlerimiz ha- Körgeneral z Üstü Ak, Min 5 Sular Umum Müdürü Tokatta Tokad (Hususi) — Kazova ve Taşova sulama işinin ihale edildiğini evvelce bik dirmiştim. Bu ameliyatı mahallen gör - mek ve tetkikatta bulunmak üzere yan - larında Samsun su işleri. sekizinci bölge su mühendisi Sabri olduğu halde Nafia Vekâleti Sular Umum Müdürü Salâhat - tin büraya gelmiş ve gereki eki, Tümge «İzır bulunmuş. bugünün şerefine milli bir « ç » Köcaeli valisi Ziya Te-| bayram yapmışlardır. Misafir generallere Be'mişlerdir. Alâyımıza şe-| Çark mesiresinde bir öğle ziyafeti de ve , Kendilerine bütün ma- balleli gıpta ile bakardı... .. Şimdi ise arkaların - dan, iş yüzleri hakkında söylenmedik lâkırdı bıra « kılmıyor... Hasan Bey — Anladım, Hani geçen hafta evlerine hizmetçi alanlardan bahse- diyorsun, değil mi? 20248 Okulade - vam etmiyen. Okullara devam edenlerin etmiyen - lere nisbeti şehirlerde yüzde 6! ve köy- Okula devam eğen ve etmiyen tale - (lerde ise yüzde 34 dür. Vilâyet dahi - linde 260 öğretmen tarafından idare €- dilen (140) ilk okulla üç orta, bir ak - 34367 Mecburi tah-İşam ticaret, bir hususi ana okulu, bir sil çağında. | Amerikan kolleji ve Maarif Müdürlü - 14119 Okula de -İğüne tabi dört biçki ve dikiş yurdu Beş yaşında ana olan kız ve çocuğu (Baştarafı 1 inci sayfada) mimiz işte bu bebek ana ile, çocuğunu gösteriyor. Peru yerli Medina, daha dişlerini değiştirmemiştir. Boyu da 93 santimdir. * Bu münasebetle bazı tanınmış doktor- larımızla görüştük, Söylediklerini yazı” yoruz: Doktor Osman Şerefeddin Çelik diyor ki: 4— Bazı memleketlerde, meselâ sıcak #limlerde kadınların tenasül faaliyeti erkenden başlar. Nitekim Arabistanda kızları 10-12 yaşlarında evlendirirler. Ve bunların tenasüli vaziyetleri evli - liğe müsaiddir. Hattâ bu yaşlarda bile ço- cuk doğurdukları vakidir. Perudaki hidiseye gelince: 5 yaşında - ki Linanın çocuk doğurmasını bir garibe gibi telâkki etmek icab eder, Bütün hâ- dise, dahili ifrazatın, faaliyette buluna * bilecek ve vazife görebilecek bir derece - ye gelmesinden ibarettir, 5 yaşındaki bebek anne münasebetile ben de size bundan 5-6 sene evvel bizzat İstanbulda görülen 5-6 yaşındaki Meh - medden bahsedeceğim. Hattâ, o zaman Mekmed günün mevzuu haline gelmişti. Perudaki Lina nasıl 5 yaşında doğurmuş ise, 8 yaşındaki Mehmed de evlenmek arzusunu izhar etmiş ve hekimler tara- fından yapılan müsyenede recüli kuv - vetinin inkişaf ettiği görülmüştü, Demek ki 5 sene sonra Mehmede eş olacak ve bu yaşta annelikten de geri kalmıyacak bir Lina bulunmuş oldu!» * Doktor Suad İsma'l Gürkan di - yor ki: «— 5 yaşında bir kızım normsl şartlar içinde çocuk doğurduğunu Ye çocuğunun hayatta bulunduğunu söylüyorsunuz. Bu gibi meseleler üzerinde henüz fennin İmünakaşâ halinde bulunduğu, dahili i- ingiliz anlaşması hakkında Taymiste çıkan bir makalesi (Baştarafı 1 İnci sayfada) — Balkan Antantı, Bulgaristana müte- veccih bir anlaşma değildir. Antantın ga yesi, bütün dünyaya karşı Balkanların is- tiklâlini müdafaa elnek ve Balkanları parçalamak maksadını takibeden ber hangi büyük bir devletin bir Balkan dev- letini âlet ittihaz etmesine mâni olmak - tır. Balkan paktını imzalamış olan devlet- ler, ökid devletlerden birisine karşı doğ” rudan doğruya bir Balkan devleti tara « fından veyahud haricden herhangi bir devletle müşterekn taarruz yapıldığı tak- dirde, taarruza uğrıyan devlete derhal yardıma koşmak mecburiyetindedirler. Yalnız, bazı coğrafi mülâhazalar netice #inde Yunanistan için istisnai bir kayıd konmuştur. Bu kayda göre Yunanistan, pakta mensub bir devletin, İtalya ile müş tereken hareket eden diğer bir Balkan devletinin hücumuna maruz kaldığı tak» dirde, mütlefikine yardıma mecbur tu - tulmıyacaktır. İcabında, büyük devletlere karşı har- betmeği göze almış olan Balkan Antantı- nin, bu gayenin tahakkuku için diğer bü- yük devletlerin teşriki mesaisini temine çalışmaması, hakikaten manasız bir şey olurdu. Balkan Antuntının sktindenberi, âkid devletler daima, büyük bir devlet tara - fından Balkanlara yapılacak olan muh - temel bir taarruza karşı, diğer herhangi bir büyük devletin yardımını temine ça - luşmışlardır. Türkiye, şündi, bu büyük devleti - İn- gütere - bulmuştur. Bu muvaffakiyet Antantı devletlerinin şimdiye kadar der- piş etmekte oldukları gayenin en parlak bir surette tahakkukudur.> Midye yiyen bir amele zehirlendi İstinye doklarında çalışan amele Şük- tü, dün bir vapurun altından topladığı midyeleri pisirip yedikten sonra zehir - lenme alimi gösterdiğinden, imdadı sıh- hf otomobili ile hastaneye kaldırılmıştır. rinden olan Lina| Titvleskonun Türk - | yalnız Türkiyenin değil, bülün Balkan) Iraz geğdelerine bağlanabilir. Yani, bu guddelerdeki normalin üstünde görünen fazla bir enerji, mevzuubahs hâdiseleri meydana getirebilir, Maamafih, bizim ağız ve diş sahasında da henüz sebebleri ta - mâmen ânlaşiamıyan ve buna benzet hâdiselere tıb edebiyatında rastgelinmek- #edir. Meselâ, bazı çocukların bülün diş - lerine malik olarak doğmaları gibi. Tıb tarihinde. buna ben misaller çoktur. 14 üncü Lui Fransız büyük inkı » lâbinim meşhur simalarından Mirabo, 20 tane çocukluk dişine tamamen sâhib ola- rak doğmuşlardır. Halen yaşamakta olan bir Alman tıb üstadının da dişli olarak doğduğu rivayet edilmektedir. Ben, bu rivayete çok inanıyorum! Çünkü 14 üncü Lui ve Mirabonun bütün hayatları, m& rul tabirile, hukikalen dişli geçtiği gibi bu Alman üstadının da Kitablardan ve mesleki edebiyattan yakın tanıdığım ha- yatı fevkalâde dişli ve müthiş bir enerji kaynağı içinde geçmiştir. | Bu adamların, nasil bir mihanikiyet ile dişli olarak doğdukları pek malüm değilse de, höyatlarının fevkalâde azıh geçmesi ile dişli doğmaları arasında bir münasebet olsa gerektir! Belki müstakbel fen, bu ve buna ben- zer hâdiseler ile 5 yaşındaki anne ara - sında bir münasebet te keşfedecektir.» * Dr. Ali Eşref Gürsel diyor ki; «— 5 yaşında bebeğin, anne olması had- di zatında garib telâkki edilebilecek bir hâdisedir. Meseleyi tıbbi bakımdan tet - kik edecek olursak, hatıra, vehleten Li » nanın anormal bir faaliyet fazlalığı neti cesi, tenasüli uzuvlarının erken faaliyete geçmesi ile izah etmek kabildir. Fakat, hüâdiseyi yakından tetkik etmeden, hödi - senin tafsilâtını bilmeden ve çocuğun bünyevi teşekkülâtını anlamadan bu hu- susta kat”! bir şey söylemek te benee müm kün değildir.» Bone, Türk - Fransız görüşmeleri hakkında kabinede izahat verdi (Baştarafı 1 ini sayfada) lan müzakerelerin son safhası hakkında meclise etraflı malümat vermiş ve dün Moykovaya gönderilen İngiliz * Fransıa projesini okumuştur. Bone, ezcümle Türkiye ve Polonya ile yapılmakta olan ve çok şâyanı memnü- niyet bir surette inkişaf etmekte bulunan müzakereler hakkında ârkâdaşlarına ma- lümat yermiş ve Fransa ile Türkiye ara - sında bir anlaşma akdi ve Sancak mese- İesinin halli hususlarındaki Fransız - Türk görüşmelerinin pek yakında muvaffaki- yetle neticelenecğini söylemiştir. Hariciye nazırı, bundan başka, enter - nasyonal vaziyeti geniş bir surette hülâsa etmiş ve günün muhtelif meselelerini de- rin surette tetkik eylemiştir. Kabine toplantısını müteakib “guzete - Gilere beyanatta bulunan Böne, demiş « tir ki; «İngiliz - Fransiz ittifakı © kadar sıkı bir mahiyet iktisab etmiştir ki, bu iki memleket artik yekvücud sayılabilir.» İngiltere, mecburi askerliği kabul et - tikten maada, garantisini yalnız Rene ka- dar değil, tâ Vistül kıyılarına teşmil et - ti Prens Pol Berlinden sonra Bükreşe giderek Kral ile görüşecek (Baştorafı 1 inci sayfada) PrensPol Beriinde bir hafta kalacak Berlin 27 — Prens Pol ile prenses Olga Berlinde bir hafta kalacaklar ve bu müd det zarfında şereflerine büyük merasim tertib edilecektir. Bu ziyaret esnasında prens Pol, Alman zimamderlerile iki memleketi alâkadar eden siyasi mesele « leri görüşecektir. Bir zehirlenme hâdisesi Çekmecede çiftçilik yapan AK oğlu Ri- za kalaysız tencerede pişirilen yemeği ye- mek neticesinde zehirlenmiş, baygın bir halde Balıklı Ermeni hastanesine kaldı « rılmıştar.