14 Sayfa «on Posta, nın tefrikasi: 77 SON POSTA Ludendorfun kafasına girmiş, maneviyatını b Yaptığımız tahkikat neticesinde, bu is- tidaları veren ordu mensubininden ge- rek zabitlerin, gerekse askerlerin yegâ- ne arzuları, hakkında birçak şeyler işittikleri bolluk sahasına bir an evvel kavuşmakmışt, Yukarıda da söylediğim gibi, bu hâ - diseleri takib eden aylar zarfında, muh vasıta ve imkânlardan istifa - ğe ederek zaman zaman Meyzona ha - berler uçurmakta devam ettim. Hattâ bu gönderdiğim haberler arasında müs takbe! harekâta aid tafsilât bile bulu- nurdu. Artık bu gibi haberlerin mü - him olup olmad. le lüzum görmüy N kât şubesine geçtiğim andan itibaren bu gibi malümat elime pek bol mikyas- ta geçmeğe başlamıştı” Lüdendorf'un gözüne (iyiden İyiye girmeğe muvaffak olmuştum.. Lülden- sik erkânıharbiye namı - ıraya göndermeğe başladı. itimad etmediği biri - sini kat'i âr. Bu keyfi vukuunu arzuladığım, olması için aza- mi gayret sarfeltiğim bir şeydi. Benim hedefim, benim gayem, be - bim maksadım «düşman ordusu baş - kumandanının kafası» pı fethetmekti. Lüdendorf ise düşman ordularının fiili başkumandanı idi. Şimdi artık ben Lü- dendorf'un kafasmı kısmen olsun fet - bedebilmiştim. Bunu, İleri süreceğim bütün teklifleri kabul ettirecek kadar fwmamen fethetmek, benim kabiliyeti- İmiş bir işdi.. Fakat O bunu çok tirmiyecek bir şekilde lâzımdı. Kumanda ettiği o Ha- üde ordu hakkındaki imanını sars- icin Lüdendorf'un üzerinde nasıl dar tedrici bir surette müessir u anlatmağa kalksam başlı ba- şına ve alelâde okuyuculardan ziyade psikoloşlar için enteresan büyük bir kitab teşkil ederdi. Esaslı bir takım temellere dayanma- mış olsalardı, tekinlerimin Tüdendor? üzerinde bu kadar müessir olabilecek- lerini iddia etmek (o çocukluk olurdu. Çünkü Lüdendorf boş ve milcerred fi- kirlerden Ziyade delillere ve vâkıalara! dayanan bir adamdı. İyi bir talih ese -| ri olarak 1918 yılı ilkbaharında cere - yan eden hâdiseler, ortuya istediğim - den fazla vâkın attı. Maamafih her vâ- kıamın İki türlü tefsir edilebileceğini de unutmamak lâzımdır. Ve bütün mese - le bu vâksaların tefsir şekline tâbi idi. Meselâ ben, taarruz esnasında şu veya bu şekilde fens hareket etmiş bir fır - kayı tetkike memur edilir, bilâhare de gördüklerimi mufassalan bir raporla umum erkânıharbiye riyasetine bildi - rirdim. Tabii ben bu raporlarımda u - mumiyetle hâdiseleri pesimist bir göz- le izah ederdim; fakat bu işi yaparken #zami şekilde ihtiyata riayet eder, bü- nu bililtizam yaptığımı kat'iyen ihsas eltirmemeğe çalışırdım. o Raporlarımı tanzim ederken mümkün olduğu ka - dar fırka kumandanının da benimle ayni fikirde olmasını temine gayret e- derdim. İlk zamanlardaki kanaatleri - min hilâfına bu işin pek de güç olma - dığını anladım. Çünkü ben umumiyet- le fırkaları, hemen muharebenin aka - binde ziyaret ediyordum. Halbuki bu gibi anlarda fırkanın maneviyatı mu - #ekd olarak en aşağı bir seviyede bulu - nurdu. Bu suretle ben, gayet ihtiyatlı Bir şekilde, erzak azaltılma işinin as - Ker üzerindeki tesirlerini izam etmeğe Başladım. Diğer taraftan ben, ayni tarz- da, Somm cephesindeki erzak yağması dolayısile ağırlaşan taarruz (hareketi gibi bizzat şehilâ olduğum hareketle - Mn mahiyetini de izam etmeğe başla - ârm. İlk zamanlarda Lüdendorf'un bü- #in bunlara hiç de inanmak istemedi- ğini ifiraf etmeliyim. Liss'deki «Jor - İette taarruz sahasını gezdiğim zaman, Hemen hemen mevcüd olmıyan düşma- na İaarruz edecek yerde çiftlikleri yağ- mak ve ne ma etmekle meşgul olan askerlerin va- ziyetini de ben ana mufassalan anlat - tım. Birincisini tamamlayan bu ikinci vâkıadan sonra Lüdendorf'un kanaat - leri bir bayli sarsıldı. Fakat Mayısda üçüncü büyük taarruz esnasında, Al - manlar Marn'a taarruz ettikleri za - man, ben raporumda gene ayni vazi - yeti tesbit ettim. Hem de bu defa fazla olarak raporuma, Suasson'da, yollarda ozuyordum bir şehirde İngiliz askerleri sarhoş sarhoş dolaşan veyahud yerler- de sızmış olan askerlerin; ve hiç bek - lemedikleri bir sırada hududsuz şam - panya depolarile karşılaşan bu asker - ler arasında otorite kurmağa (o çalışan zabitlerin resimlerini de ilâve edince, artık söylediklerimin doğruluğuna Lü- dendorf da kani oldu ( Arkası var ) T. C.. ZIRAAT BANKASI Kuruluş tarihli 1888 Sermayesi: 100.000.000 Türk Lirası Şube ve ajans adedi: 262 Zirsi ve ticari Her nevi banka muameleleri PARA BiRiKTiRENLERE 28.800 Lira iKRAMIYE Ziraat Bankasında kumbaralı ve VERECEK ihbarsız tasarruf besablarında en az $0 lirası bulunanlara senede 4 defa çekilecek kur'a ile aşağıdaki plâna göre ikramiye 4 4 4 40 100 120 160 dağıtılacaktır: 500 250 100 50 40 20 » DİKKAT: Hesablarındaki paralar bir sene Aded 1,000 Liralık 4,009 Lira 2,000 4,800 3,200 içinde 50 liradan aşağ düşmiyenlere ikramiye çıktığı takdirde 20 fazlasile verilecektir. Kur'alar senede 4 tarihlerinde defa, i Eylül, 1 Birincikânun, i Mart ve i Haziran İ Tarihi HİKÂYE: İstinat noktasi! (Baştarafı 12 nci sayfada) © Daha üç kişi yere çömelerek, diğer beş kişiye katıldı. İri, yarı amca bir daha çiz- meye asıldı. Çizme gıcırdadı; fakat gene çıkmadı. Artık işi bir izzeti nefis meselesi haline getiren iri, yarı amca, bütün kuv- vetile bir daha çizmeye asıldı ve birden » bire sırtüstü yere yuvarlandı. Bu defa çizme çıkmış ve elinde kalmıştı. Seyirci kalabalığı derin bir nefes aldı. İvan İvanoviç yerden kalkarak çizmesine doğru koştu ve elini koncun içine soktu. Çizmenin içerisini aradı; fakat bir şey bu- lamadı. Sonra çizmeyi baş aşağı ( silkti; İfakat çizmenin içinden gene bir şey çık - madı. Bu hali gören zavallı adam: — Eyvah, yanlış çıkarmışız, diye söy - lendi. Sapsarı kesilen iri, yan amca: — Ne gibi yanlış çıkarmışız? diye sar - du: — Basbayağı.. Meğer nüfus sol çizmemin içinde imiş. İri, yarı amca âdeta korkmuş gibi: — Ne, şimdi sol çizmeyi de mi çıkar - mak lâzım gelecek? diye bağırdı ve yıldı! rım sür'atile sokağa doğru kaçmağa baş »| Tadı; İvan İvanoviç yere olurdu. O kadar yo- rulmuştu ki kımıldamağa bile mecali kal- mamıştı. Bütün bu olan bitenleri gişeden seyret- mekte olah «Postrestanta memuru, uha - liye hitab ederek: inizi kolunuzu bağlıyarak ne duru. İ kâğıdım “ Son Posta ,, nın tarih müsabakası (Başlarafı 8 inci sayfada) rüşvet ile devletleri sebat bulmaz. Dedi. Fevkalâde sevinç içinde idi. Benim de hatırıma bir şey geldi. LAtife yo - Hyle söyledim: — Sultanım, dedim. Neslinden ol - makla övündüğünüz (Halidi-bni-Velid de Hazreti Osmanın hilâfetinde bir has mından evvel halifenin huzuruna gir - mek İçin kapıcıya İki altın vermiş idi. İslâmda ilk rüşvet bu olmuştu. Siz da« hi ceddinizin yoluna gitmişsiniz. Onla-! İrin kötü işini yapmışsmız. | «Şemsi paşa gayet kızdı. Biraz durup! başını salladı: — Hoş! Çok bilirsin ÂHI!.. dedi.» R.E Muharrir - kitabcı davası (Baştarafı 8 inci sayfada) Proust gibi muharrir yetişmiyor. Biz ka-| bul edelim. Fakat siz de insaf ediniz de| İ söyleyiniz, bizde Flamariyon gibi, Gali -| mar gibi, Olştayin gibi tâbi yetişiyor! mu? | Müelli& yaratan kendi istidad ve kıy - meti kadar eserlerini neşreden tabı mü- essesesidir. Bir muharrir için iyi bir tâbie mislik olmamak öksüz kalmaktır. Türk Nusret Saca Coşkun İsmi No, 2153, 3854 317, 3878 3844, 3528 a Çorapçı Kahveci Kundurat Ahmed Hüseyin Yervant , , Terlikçi Hurdacı Terlikçi 31, 119 31, 10 3190, 3878 pöman Celâl Sezai Ahmed İbrahim Terlikçi Kunduracı Kundura Tarm. Kahveci tütüncü 5817,4012 2993, 3847 3068, 3882 Şükrü 258, 4077 Cevad 1536 Anjei 1597 Mehmed 1681 Karabat 2008 Antranik 2567/1 Hamparsun 1377,4003 Vartan 1210,1211 Ali 2620 İbrahim 2665 Hasan O. Mustafa Beyand maliye şubem mükelleflerinde, alı şahıslar terki ticaretle yeni adresleri da bulunamamış olduklarından hizalarını ran vergileri ie zawların, ihbarnameleri: mamıştır. Hukuku usul muhakemeleri k müne tevfikan tebliği yerine geçmek üze Kuyumcu Kuyumcu Kahveci Elbise T. Kuyumcu Yorgancı Mobilyacı Yorgancı İstanbul Defterdarlığından: Maha Çarşı Ahalinin arasından küçük Pi Tetleği, İvan İvanoviçin etrab9ö daire çizdikten sonra, kolları İdefa kaldırıp indirdi ve İvan sol bacağına yapıştı. Ahali başladı. Ufak tefek adam ve çekmsile beraber çıkarma Z Ahalinin ağzından bir hayret seldi. Ufak tefek adam, biraz ön“ gülen kalabalığı şöyle teped# kadar süzdükten sonra, mağ la kapıya doğru yollandı. Seyircilerden birisi, İvan İ laşarak: — İşte, kuvvet diye buna Fakat bu hareket doğrusu pek mucib oldu: Sol ayak bu kadaf tığı halde nasıl oluyor da sağ © kadar zorlukla çıktı? İvan İvanoviç güldü — Canım, dedi, merak etiğin Mesele gayet basit; Sağ ayal me 39 numaradır; halbuki s9) ki ise 41 numaradır. Satın İİ zada bu iki numarayı birbirin€ mışlar.. benim de gidip düzel tim olmadı. Çünkü hemen Şi hareket etmek mecburiyetinde İvan İvanoviç, çizmeleri kolti tma alarak «Pöstrestanta gi ru atıldı. Memur kız İvan İv8 zattığı nüfus kâğıdını alarak tırdı ve lâkayd bir eda ME Bu nama mektub yok, dei Yazan 4 Almanya için yapak deri istenildi Alman permi dairesi şehrimizi, firmalarından bir kaçına 400 DİZ tiftik ve yapak permisi gönderi” İthali daireleri keçi derileri gif permiler göndermişler ve giatlai mışlardır. ge” Verilen fiatlar keçi derileri vg / 4 210, oğlak derileri için 155 Xi (Baştarafı 13 üncü Mest (o Sokağı Hakkâklar Köolancılar Bodrum Han K.3 u? Sıra odalar o 27 Çarşı Çadırcılar 32 Alipaşa Han üst K, Kazazlar orta Çadırcılar , Sandal Beda, Kalcılar 5143 8 41 7 168 rik 110 2 hk 4: Sıra odalar K. 112 Yağlıkçılar 36 Hacıhasan Karamanlı oğlu 15 Müteveli o 23.24 Yorgancılar Hatib Emin H.. 8 Nİ EE RR 'n yukarıda adı, işi ve eski ar! ni bildirmemiş ve yapıl#” 1408 da gösteriler yıllara alâ K Mi in bizzet kendilerine yeli ai anunun 14l, 142 nei gı) re keyfiyet ilân olunur. a