e E 2 KD A A EYE HO ar e e Çarşının kapısı Mİ ısırçarşısının, Sultanhama - mından Yenicamiye giden cad de üzerindeki, kapısının karşısında - yım. Omzuma bir el dokundu. Dön - düm, baktın. Benim meraklı idi: — Ne haber? — Şuradan bir tanıdık geçse diye bekliyordum. Talihime sen çıktın... « Parasız kaldın da bir lira ödünç mü istiyeceksin? — Höşa, birşey soracak'ım. — Keşki umduğum gibi olsaydı. — Neye? — Serin suallerine cevab vermek, bana cebimden bit lira çıkarıp vermek- ten güç gelir de. ıyacak ne var.. Tamir « ceklerdir. Tamir esi di geçenlerin, çi ya başlarına taş düşmesin diye yapmış - lar. z — Tamir mi edecekler? — Başka re clabilir ki! — Niçin tamir edecekler? Niçin olacak. belki duvarlar * ştur. Belki de.. — Belki de? —Belki de tehlike vardır. Taş di yordur? — Acaba ne vakit yaptılar. — Herhalde çok yeni olacak? — Yeni olacağını nereden anladın? — Bir binanın yüzü senelerce tahta- perde ile kapalı kalmaz ya? — Ya kahrsa? — Haydi canım öyle şey olmaz. — Sen şu tahtalara iyi baksana! — Bak'ım işte! — Bunlar bana birkaç sene &vvel bu Taya konulmuş hissini veriyor. Renk- leri ah olmuş, birçok tarafları çürümüş. | — Anlamam! bu tahtaperdeyi — Bir başkasına soralım. — Ben merak etmiyorum ki! — Ben merak ediyorum. Bir dükkânın kapısında duran ada» ma sordu: '— Bu tahtaperdeyi buraya ne zaman yaptılar. Adam düşündü: — Dört sene oluyor galiba! Meraklı merakını tatmin edeceği bulmuştu, bir sual daha sordu: — Neye yapmışlardı? — Pek iyi bilmiyorum amma, O za - man; «kapının üstü sakattır; tehlike vardır.» denilmişti. — Sonradan gelen giden, bakan ol - madı mı? — Gelen giden kimse görmedim. Meraklı başını iki tarafa salladı; — Anlıvamadım, gitti. Bana döndü: ana bir fıkra anlatayım. - Anlat. Bir parkta bir kanape varmı nabenin başında dalma bir nöbetçi beklermiş. Nöbetçi orada neye bekledi- Bini bilmezmiş. — Neye bitmezmiş. Bilmezmiş işte. Nöbetçi bilmediği gibi, bilen de yokmuş. — Sen biliyer musun? bir meraklı merak et- meğer seneler evvel o! kanape boyanmızmış. O gün, kanape - nin boyalı olduğunu bilmiyen biri, o- turursa üstü bası kirlenir diye bir nö- belçi koymuşlarmış. Boya kurumadı - İğı için birkaç sant sonra nöbetçiyi de-|sair #istirin yerine bir başkasını koymuş - lar.. Birkaç saat sonra gene bir başka- sını kovmuşlar. Bu hep böyle devam etmiş... Boya kurumuş, seneler geçmiş kanapede boyadan eyer kalmamış, fa - kat nöbetçiyi oradan almak da kimse - nin aklına gelmemiş.» — Bu fıkrayı neye anlattın? — Bu tahtaperdenin de buraya niçin yapıldığını unutmuş olmasınlar. İs inlüsü | Bunları biliyor mu idiniz? | İsanın kundağı ve Meryemin gömleği Her yedi yilda bir Almanyada Achen şehrinde Meryemin gömleği ile İsanın! 'kundakları teşhir edilir ve bunlar mu- kaddes addolunur. Bu âdetin son yıllar da artık ehemmiyetien düşmeğe başla- dığı görülmektedir. Mukaddes eşyadan meded umanların da bu suretle yavaş yavaş ortadan silindiği anlaşılmaktadır. emme temeni SanemamemenminimiaeEmEN Babadan oğula İntikal eden his Bir erkek okuyucum benden mühim bir meseleyi istizah ediyor. Söylediği İlk kadın cesedi ns zaman teşrih o'undu ? Avrupada on sekizinci asır başıma kadar kadın cesedleri teşrih edilmez - di. İlk kadın cesedi 1720 de Holande- da teşrih olundu ve bu tıbbi hâdise bü- tün din mehafilince lânetle karşılandı. Papazlar, cesedleri teşrih eden doktor ları dinsizlikle itham ettiler. öğretmeyi iltizam Bu okuyucum bana müracaat edin- iye kadar bu bahis üzerinde düşün « miye vesile bulamamıştım. Binaena - pe leyh şimdi alelâcele umumi bir bü » — Ben Mk cinsiyet hislerini on dört, on beş yaşlarında duydum. Kontrol « süz, başıboş bir çocuktum, marazi bir küm yürütmiye cesaret & Bununla beraber madem tyeceğim | Eteklik modası SON POSTA Kadın Köşesi Yeniden canlanan A Çoktandır ortadan . kalkmış olan bir moda yeniden canlandı, Kenarları plise - kırmalı, da volanlı eski iç etek- İli ve (kombinezon » jüpon) lar gün- deb güne artıyor. bu mı eteklerdir, Eteğin, adım atılamıyacak ka- yı doğuran bol ştığı yıllarda, kadın çamaşırı 18- ter istemez dâ , kar volanı ve - #tı, en sade bir Altından kombinezon tuhaf kaçıyor. etekler birdenbire genişledi. dapdar bir | Yünlüler de şöyle böyle fakat yarın ipek roblar meydana çıkınca kombinezonların Jdarlığma tahammül edilemiyecek... E)- bise ile çamaşır arasında bir uygunluk zaruri görülecek. Ve bugün kendini ür - kek ürkek göslermeğe (başlayan süslü |püslü iç etekliklerile —eteklikli kombi nezonlar alelâide kombinezonların yerini alacak. Kim bilir belki de kadına daha uy gun bir tarz diye dünkü modadan kat kat fazla sevilecek. Resmimiz bu eksantrik yeniliğin şirin bir örneğidir. Beyaz benekli lâciverd ipek rob altın - dan kenarları lâciverd dantelle süslü be- yaz jerse jüpon giyilmiş. Hiç de fena bir Yemek bahsle Yumurta dolması Basit bir yemektir amma acele bir za- İmanda işe yarar. Ağız değiştirmiş te olur. İ sunuz. İstediğiniz kaksr yumurtayı lop haşlar. sınız. Her yumurtadan iki köfte olacak- İ İ tır. Ona göre hesablarsınız. Haşlanan yu- murtaları soyar, enine doğru ikiye bi 3iniz. İçlerindeki sarıyı çıkarır, ezer, in- ve doğranmış maydanozla karıştırırsmız. Bu «içs i sarınin boş kalan yerine doldu. Tursunuz, Bütün yumurtaları bu şekilde hazırladıktan sonra bir kabda bir, iki, üç dı. Şimdi! İvarında bir iş bulup gitmiş ve çocukları- İni yetimhaneye bırakmıştır. Barbara bu-İzırlamakta olduğu filmde BarbaraA gem Çok küçük yaşta iken annesi tramvaydan düşüp ölmüş, babası da bir vapurda can vererek denize atılmıştır. Barbara on üç yaşında hayatö İ atılmış, telefon memurluğu yapr; müzikhollere girmiş, Figüranlık yapmış ve sinemada büyük zorluklarla karşılaştıktan sonra meşhuf ve muvaffak olabilmiştir. j Barbara Stanwyek .ğI Sinema yıldızları içinde mühim bir) yaptı. Bir piyeste rol aklı Bu sırada Hi mevki işgal eden güzel Barbara Stan -!zikhol san'atkârlarından Frank Fay wick daima mağmum çehrelidir. Bu gü-| tanıştı ve orunla evlendi, Birlikte id zel san'atkârın neden bu kadar kederliland Stanwyek» adında bir grup * Yelmağmum okluğunu elbette merak et-|ettiler ve müzikhollerde temsiller VE” mişsinizdir, Barbaranın hayatı şimdiye | meğe başladılar. a kadar hep faclalarla geçmiştir. 1928 senesinde Hollywooda gittik Barbara henüz küçük bir yaşla ikenjrsda Barbara küçük bir tecrübe fi i annesini kaybetmiştir. Gebe olan annesi) Vİrdi, fakat muvaffak olamadı. Ki tramvayın sahanlığında dururken (bir) Frank bunun üzerine Columbia ku” i srhaş tarafından itilmiş ve bu sukut|Panyası müdürüne gitti. Yeniden bir ME neticesinde can vermiştir. Bu facia öze - | rübe filmi çevirtti. Bu terrübede de ME) rine babası kendisini içkiye kaptırmıştır.) vaffekiyet elde edilemed"... Sinema Birkaç'ay sonra da «Panama. kanalı gi. |)nekkidler filmi hiç beğenmediler. Kocası ısrar etti, Fran Capranm rada yedi sene kalmış ve nihayet bir aile | verilmesini temine muvaffak oldu. CAR yanına sığınmıştır, Fakat biraz sonra bu|Tanın sayesinde güzel Borbara nh ailenin genç oğlu kızcağızın Üzerine bı -| şöhretin ilk basamağına adım atti çakla hücum ettiğinden Barbara ağlıya -|bu!. Karısı iş bulduğu gön Frank Tek gene yetimhaneye dönmüştür. Bu|kaklı... Bereket versin Barbara di sırada babası dönmek üzere olduğunuldan çalışıyor ve kocasının da hav”. bildirmiştir. Fakat tam avdet sırasında| kazanıyordu. Fakat gene kadının vavurda birdenbire ölmüş ve nâşı denize | gün birdenbire talihi döndü. Bir film © atılmıştır. virirken attan düştü ve Haburga kemik Barbara 0 vakit on üç yaşınde. idi. Ay -| lerinden birkaç: kırıldı. Çelikten bir * da on iki dolar ayirk ile Nevyork telefon! sa le iş görmeğe başladı. .. şirketine memur yazıldı, Küçük kız kar. 1986 senesi rihayetine kadar KOÜ desleri de bir müzikholde numara ya -| Frank Fay ile iyi geçinen Barbar pıyorlardı. beklenmediği bir sırada ondan boşa! 1922 eenesinde Barbara bir hayır ce -| Şimdi Robert Taylor ile arası çok | b W e o v ve sr ve v-| kektir, mademki hususi çocuk er bir vaziyet ilüzumu kadar çiy yumurtayı kısar, sarısı jbeyamı bir arada biraz çalkalarsınız. İç- ar hayatın esiri oldum. Tâ evleninciye ka dar sergüzeşiten sergüzeşte yuvarlan- dım. Şimdi tabil, muntazam bir hayat yaşıyorum. Bütün ömrüm evde, karı « mın yanında geçiyor, bütün merakım da tek çocuğumun üzerinde toplamı - Geçenlerde bir konferans dinlemiş tim. Hatib irsiyet kaidelerin; mevzu €- dinmişti, Birden içime korku düştü, çocuğum erkektir ve şimdi 19 yaşın » dadır. Eğer bana benzerse, bana çeker- #e, sıhhatini harab etmek yoluna dü. gecek. Size yazarak soruyorum; ne yap - mahyım? * Çocuk terbiyesi mütehassısları bu bahiste yekdiğerinden tamamen “ayrı iki mekteb teşkil ederler, B:rine! kısım cinsiyete müteallik malümatı öğret « meyi tabiate bırakmak taraftarıdır, es- ki metod sayılırlar. İkinci kısım ise bunun tümamen zıddına olarak, bahsı bahis mevzuudur. Fröyd nazariyeleri- ni mahzı hakikat gibi kabul etmek ihtiyatkârlığını göstererek çocuğa ba- sit malümat vermenin, sonra yaş iler. ledikçe ikazları arttırmanın yersiz o - lamıyacağını söyliyebil'rim, Maama « fh bu bahsi okuyucum isterse, biraz derinleştirmek mümkündür, * Ankarada «Sabahatn e: Bü isim bir erkeğe mi aldiir, kız» mi anlıyamadım. Vak'a da bana hiç bir fikir vermedi. Biraz vuzuha inti- zar ediyorum, Ankarada Bay BD. ye: — Hayat ebedi değildir, yaşadığım kadar daha Yaşıyacağımı hiç sanmam, b halde benden istenilen bu ihtiyat tedbirlerine n2 lüzum var? diyorsu - nuz Dikkat ediniz: İnsanı doğruca hed- binliğin zirvesne çıkaran yolun üze « Finde bulunuyorsunuz. TEYZE leri dolu yumurta yarılarını tıpkı birer köfte gibi bu çalkalanmış yumurtaya bus miyeti mensubları ile birlikte Çine git - meğe karar verdi. Fekat yasının küçük- Tüğü dolayısle seyahatine müsaade edil. medi, Bunu nüzerine dans dersleri al. mağa başladı. On altı yaşında fker <Re - Jar, kızgın yağda çevire çevire kızartırsı- mız. Sıcak sıcak yenir, İstiyen üstüne Ji- mon sıkabilir." Mick Mus'cal Company» kumpanyasının sahnesine çıktı. dir. Yakında evlenecekleri kuvvetle “ min edilmektedir. Barbara (geçen i Robert Taylora bir eğer hediye etmif 4 eğerin derisi üzerine de şu cümleyi mışlar: , «Bob'a... Atları sevdiğinden dolaYt © kendisini sevdiğimden dolayı... Yi yas: ger > #8 #era