Hergün Bir dostumun mektubu Yazan: Muhittin Bisyon ziz bir dostumdan bir mektub aldım; bu mektubda dostum, ba- pa hülâsaten şunu söylüyor. «Dünya ahvalini çox merak ediyorum. Sen bu hususta gayet nikbin görünüyor. sun ve bizlere «rahat uyuyun ve işleri” nizden ibü: sun. Acabâ, bullü, memleketin sinirlerini kuvvetlendirmek maksadile mi söylüyor» e bu k nik sen bu nikbinlikie “bu kadar samimi isen ben de sana inanırım, Yok, bu pikbin sözleri sırf memleketin mane- a haki urette. bildir.) ktubu benden im sebebi vardır: Eendis. ie babasıdır Ayni zamanda ün birinde va» de müh yi ile yaşıyan bir 1 ve çocuğunu sever, vatanını da çok sever. Gün tan onu askerliğe oynaya » ile çocuğ Mektubunda, bana haber veriyor ki öğer böyle bir hal olursa karısını ve çocuğunu bana erşanet edecektir, Emaneti deruhte edip etmiyeceğim hakkında benden he-| men cevab bekliy Bu mektub benim dikkatimi uyandırdı. Demek oluy: rinde bugün y uyanan endişeler bu dereceye kadar var- muş. Bu dostum, ne zayıf ruhlu, ne de az| cesur bir insandır. Zekâsı kadar kolu, ko- lu kadar da göğsü kuvvetli iyi bir baba, çok iyi bir Türktür. Dövüşmekten kork- mıyan yüreğinde tek bir sızı var: Kârı ve çocuğu. Onları da bana emanet ettik- ten sonra. Herkül kadar kuvvetirbir Türk olur. Böyle bir insanın, ahval karşısında endişe duyması ve benden hususi bir mektubla mulümat istemesi için, demek muhitinde, dünya vaziyetini, bizim bakı-! mımızdan karışık gören kesif bir hava yardır. Hattâ şunu da ilâve edeyim: Mek-! #ubu iki nüsha yazmış, müstacel bir ce-| vab almak için, bunlarda ra, diğerini İstanbul adresime göndermiş. Artık tasavvur ediniz! * Mademki böyledir. ben de kendisine Eski hatıraları ihya etmekte zevk ve lutları arasında saatlerce hareketsiz kal Jkiz kardesler Amerikada yapılan en güzel ikizler m). sabakasında resimlerini gördüğünüz &a rif ikiz kardeşler birinciliği almışlardır. dır, İngilterenin Musul konsolosunu öldüren Arab delikanlıları yazacağım hususi mektubu böylece açık bir mektub hal reih et Eğer onun suallerine la cevab verecek ol aşağıkilerin tama; eksik. ne de faz Dün doğrudur yazın bi hakkındaki kan için hiçbir yeni ? düf etmiş değilim gelecek bahara ka de yaşıyacağı muhakl aktı. Arada diğimiz tarzda yeni buhran! Fakat, bu buhran kadar götürebil t mümkün Bununla Seride rışık bir hale ge e bin önüne geçilemediğini farzettiğimiz| zaman dahi, Türkiye sulh siyaselinde s€- bat edecek ve harbin hududlarından uzak | kalmasını temine çalışacaktır. Bir dünya harbinin, ilk hamlede Türkiye hududla- rım da alâkadar edebilmesi için ortada © kadar az sebeb vardır ki bunlara dahi diyebiliriz. Beni böyle bir kanaate sevkeden &m ler şunlardır: Enterna; an gör ne Koymayı susi bir mektub- ah valir B a u i ş mayorsam, ih için. geçir. olabilir. harbe| hat. yok| onal vaziyet te* ülür ki Türk ruya hiçbir taarruz k e #rudan de ruz değildir x d Bu Saniyen, Ti kuvvetle müdafaa edeci dafaanın büyük bir mü herkes o kadar kanidir ki T hangi bir suretle dokun hatırından geçemez. (Devamı 10 uncu sayfada) aa olacağına rkiyeye her- sk kimsenin diği |» İrak Kralı Gazinin âni ölümile canlanarak İngilterenin Musu heye - 1 konsolo - sunu öldürmek suçile mahkemeye verilen iki Arab delikanlısı divanıharb kararınca Jidama mahküm edilmişler, 4 henüz basmamış şir ceza 15 gene ağır hapse tebdil tur, 84 liriide bir alama evlenmek istiyor İngilterede Hastinge'de 84 yaşlarında bir adam, 70 ile 80 yaş arasında bir ka - dınla evlenmek istediğini gi erle i- lân etmiş, ve bu ilân üzerine tsm 250 ka- jin müracaat etmiştir. Taliblerin ekse - İrisi yaşlıdır. En genci 40 lıktır. Müstak - bel damad ayağı burkulduğu için hasta nede yattığından taliblerden bir çoğunu! hastanede kabul etmiştir. Jan Kiepura ve Lehistan hükümeti Polonyalı meşhur tenor Jan Kiepura Le histanın milli müdafaa ianesine iki oto - bil ile 4 bin İngiliz Jirs ve icab ederse devlete bütün serve - ini vereceğini bildirmiştir. rrü et - İSTER man bu şirketin gayrimüslim Türk me: ğüse bazıları arasında mühim bir endişenin uyunmuş oldu inkâr edilemez. Bugünden yarına yerleri leceklerin düşünenler muhakkak ki az değildi. Fakat aradan geçen zaman zarfında tek bi? memur çıka- rılmadı, bilâkıs değerlerini isbat edenler arasından mühim ğu İSTER | lar vardır. Mazinin gittikçe uzaklaşarak müphemleşen bu- #lemi yaşarlar, Hükmünüzü verebilirsiniz. “İE danb olunmuş » İNAN, Elektirik şirketi Nafıa Vekâletinin idaresine SON POSTA saadet bulan insan- sadece o gür rlar, saatı atılmak kudr Ya ihtiyar, ya htiyarı gençten ayıran hudud.. — Genç sdam maziyi düşünmez, mes'ud olanın yaşadığı dâ hayatıdır, içinde teşebbüse girişmek. ileriye de bundan dolayı bulur, Tâ... yorulunca- ya, ihtiyarlaymcaya, bedbaht oluncaya kadar hep böyledir. Maziyi mümkün olduğu derecede geç düşününüz... ME i i Hergün bir fıkra Ben hallederim Fransaya giden bir İngiliz seyya - hı, Ruen sokaklarında dolaşırker Tindeki bastonunu kaza ile bir di nn önündeki ufak camlardan b çarpmış, cama kırmıştı, İngiliz dük » kândan fırlıyan dükkân sahibine sor- du: — Kınlan camın yerine yenisi ka » ça yapılır? — Yirmi beş frank. Cebinden bir tene elli franklık çi- karıp uzattı: — Üstünü veriniz. Dükkâncının yanında yirmi beş İran yoktu. İngiliz soğukkanlılıkla: - Ben hallederim, o sizde kalsın! Dedi ve bastonile sağlam camlar » ine daha vurup onu da kırdı. ? ban vana Bakal AE i 83 yaşında dimdik Bir General Fransanın Fran- ko nezdine gönder- diği yeni elçisi Ma- reşal Peta'n 83 ya- Ka aa RAL mi gibi bir generaldir. ndisine «Ver » dunun lâyemut İkahramanı ünvas İni» verilmiştir. Pe tain iş zamanların- da pek az könuşur. boş vakitlerinde ise her Fransız gibi müthiş bir hatib kesilir, Anlatır, güldürür, dinliyenlerini hayran bırakır. Umumi Harbdeki, müttefik dev- letleri ima ederek: «Onlar buradan ge çemiyecekler!..» sözü her Fransızın hür- metle tekrarladığı bir cümledir. Balıklara eziyet ettiği için mahkemeye verilen adam | İngilterede bir balıkçı, tuttuğu ba - Uklara eziyet etmekten suçlu olarak Vindsör Dükünün Kâhyası ve karısı Vindsör düküne aid olan Surreydeki Vindsör sayfiyesinin kâhyas ile karısı! iki senedenberi, bütün insanlardan uzak bir hayat yaşamakta, yegâne rüyet ufuk-| ları, sabahları sütçünün dış kapıya bi- raktığı sütleri alırken gördükleri manza- Ta teşkil etmektedir. Sigorta parası için evlendiği lerkekleri zehirliyen kadın Amerikada, Filadelfiyada, birçokları nı zehirle öldüren bir şebekenin aza - sından olan ve (Profesyonel dul kadın) rolünü oynıyan Karina Favato isminde t mahkemesine yaşlarındaki üvey o bir kadın ci miştir. Kadın, 7 lunu arsenik ile öldürmekten suçlu - dur. Polis Müdiriyetinin bildirdiğine gö - re, şebeke şimdiye kadar yüze yakın cinayet işlemiştir. Şebekeden Herman Petrillo, elebaşı olarak muhakeme e - dilmektedir. Şebeke, zehirliyecekleri erkek ve ka-| dınlara hulâl ederek onları hayat si - gorlasına kaydettirdikten sonra faa - Hyete geçerek öldürmekte idiler. Maznun kadın da üvey oğlunu ayrı ayrı beş poliçe ile muhtelif sigorta kum panyalarına 600 İngiliz lirasına sigor- ta ettirmişti. Dul kadının şebeke namı- na kullandığı bir usul de şu idi: Zehir- niştir. Günlerce sü - üri heyeti kat'i bir den sör İSTER geçtiği za - murlarında hiç de » | siz olarak, h İ etti, şüphe yok ki se: köybedebi - | usulüne çök müraccı okuyucu sen: NAN, İSTER liyeceği kurbamını seçtikten sonra, o adamla evlenmekte, hayatını sigorta ettirmekte, aradan bir müddet geçin - ce de zavallı kocasını zehirlemekie, j buna mukabil de şebekeden sigorta pa- İyi olarak 600 Türk lirası slmakta idi. İNANMA! miktarda zam görenler oldu ve elektrik işleri de hiç aksak- tâ eskisine üstün olarak (işlemekte devem ne sonunda şirket zamanındakinden f07- la Kir getirecektir. Binaenaleyh biz bu idare şeklinin, mese- lâ birkaç ay evvel Denizbankta yapıldığı ve şimdi beledi » yece yapılmak isten diği gibi tasarruf için memür çıkarmak ah olduğuna inanıyoruz (Fakatey INANMA! NİSAN 23 NİSAN 5 Sözün kısası Ağaç ve Anadolu E Teala Ss ivasta bana dalma lütüfköranö refakat eden arkadaşa soruy©" rum; — Göründü Sivasın bağları, derler. Bd meşhur bağlar ne tarafa düşüyor? Arkadaşım gülümsiyerek cevab ver” yor: — Bu sözün aslı şöyledir rün'düf Sivasın bağlarıl» Şü tarafta Gürün deni len bir kaza vardır. Bağlık, bahçeliktiri Ondan kinaye söylen Çünkü eski Sivaslılar yeşillik hasreti duydular en yakın oraya giderlermiş. Nefsi Si İse şu gördüğünüz seyrek kavak ağaçl#* rile, su kenarlarındaki söğüdlerden başk bir şey yoktur. Şehirden istasyona gide caddenin iki kenarındaki oakasyalar d8 eni dikildi. daha tuhafını söyliyeyirii vasın sebzesi, meyvâsı bile Tokatta asyadan ve Adanadan gelir, — Peki. Burada ağaç b yetişmez olur mu? — Elbet biter de, yetişir de, Gör sunuz ki sularımız hem mebzul, hem şeker gibi tatlıdır. Kızılırmak şur: geçer. Asıl Sivasın içinden de biri Mup* dar ırmak, öteki de Mısmır ırmak adınd# iki su akar. Sonra içilerek muhtelif ve biribirinden leziz sularımız vardır. Kef penek suyu, Behrampaşa suyu, Mihrivef&i pek yakındaki maden sulat rımız da ayrı — O halde? —okh mış. Mükemmel bir di mız, çalışkan bir ziraat müdü ğmen Sivasın ağaç lâ istenilen bızı almıyor, — Yazık! — Elbette yazık. Bakın, burada azıcığ "limmetle ne yapılabileceği hakkında siz8 |bir fikir vermek için emekli Albay .El&* min parkına gidelim, Atladığımız kırık dökük payton araba” sı beş dakika sonra bizi şehrin kıyısınd8 şirin bir yere götürmüştü. Etrafı telördü İile çevrilmiş ağaçlı, çiçekli, havuzlu, ka* zinolu bir bahçe. İçinde her çeşid oyd aletlerile bir çocuk bahçesi bile var, Ve bununla da bitmiyor. Sivasın yerlileriMm den olan ve muhitinde pek çok sevilei mal sahibi emekli Albay tem Tanrıver* di orduda kıymetli hizmetler ifa ettikted sonra teksüd olunca memleketine yeP” leşmiş ve Belediyenin, her yerde olduğü 42 bin lirası maaşata giden 145 bi Yralık bir bütçe ile hiçbir vakit başars* le, kendi sâyl Mm #danlığı* ümüz olmas sı bir tür iraat mıyacağı bir işi k ile meydara g lerine yazın nefes afa sürece , 1 başım ap” nun içinde her vakit sandajari8 »kündülr m albay bana meyva fidani” Tütfünde bulundu. Çe* Bu çekirdekten yetişme olan buradaki #* Zaçların bakımı ve canlılığı nazarı dik kati çekecek gibi idi. Ve anladım ki SiY#* sın bağlarını görmek için Gürüne kdif gitmeğe lüzum yoktur. Burada pekâlf İboğ da, bahçe de, orman da yetiştirme İ kabildir. Ançak bu fidanları aşılamaktafi İdaha mühim yapılacak bir şey var; Hi jkımıza ağaç sevgisini, yeşillik sevgisi aşılamak amma, aşk şeklinde aşılamf! lâzım! Orta Anadolu baştaribaşa çorak kalmı$* tır. Hep bü sevginin gönüllere yerleşm?* mesi yüzünden. Yazık değil mi? gezme Mu Iğını da gi E, Talu TAKVIM