Hergün İtkamlar ve mukabil İthamlar arasında K.... Yazan: Muhittin Birgen 5 ir hayli zamandanberi Almanya ve onunla birlikte İtalya de - âlemi tarafından şiddetle itham tedirler. Bunların kendi rakibleri ıkları şudur: Almanya ve İtalya e hedelere ve verdikleri sözlere riö miyorlar; taahbüdlerini tutmuyorlar, Sa- hiyeh de gene bu iki memleket, küçük milletlerin #lerine ve istiklâlleri- ne hürmet göstermiyorlar. Nerede ve rşı güçleri yeterse orada bu gücü kul! ir ve tahakküm ediyorlar. Halbuki, dünya tahakküm ve tecebbür hukuku ile idare edilemsz. Milletler an- Jaşmalı, birbirlerinin işlerine karışmayıp, hududlarına, hüzriy istiklâllerine göstermeli ve ayni zamanda cebir İye kuvveti hak istihsal İası olarak tanımaktan vazgeçmelidirler. Mihver devletlerine karşı demokrasi memleketlerinin - yani İngiltere ve Fran sanın - Rusya ile birlikte ileri sürdükleri Hhamların esası bundan ibarettir. Alman. ya, bu ithamlara karşı evvelâ şunu söy- ledi: «Ben mukaveleleri tanımadım ve muka eleleri yırttımsa bunu pek tabii olan haklarımı istirdad için yaptım. Başka milletlerin Makamından, hürriyetlerin - den ve istiklâllerinden hahsedenler, ev - velâ bu prensipleri Almanya için temin etmekle mükelleftiler. Bunu yapmadılar ye Avrupanın en büyük, en fazıl bir mil İetini esir haline getirmek istediler, Ben yegâne yası - İde buna karşı isyan ettim. İsyan esma - Bında cebir kullandımsa, hürriyet ve is- İtiklâlimi temin için başka türlü bir çare bulamadım da onun için böyle yaptım.» Südetler buhranının halline kadar Al Manyanın bu tarzda verdiği cevab çok 8oğru ve çok haklı idi. Her kim olsa, © meseleye kadar böyle yapmakta haklı o-| İurdu İtalyaya gelince, onun davası ve verdi- | | Hi cevab başka türlüdür; İtalya; Sinik. fakat açık ve samimi olarak pu cevabı verdi ve hâlâ 'onu söylüyor: «Hak kuvvetten ibarettir. Cihan Har- Binde Fransanın, İngilterenin muzaffer Simaları için ben çok İtalyan kanı feda Bitim. Buna mukabil, galib gelince bu memleketler bana hiç bir şey vermedi - İer. Fiwme'yi olsun tamam alamadım, Ba- ha hiç bir müslemleke vermediler. Çün- Kü o zaman kuvvetsizdim. kuv - Wetlendim, binaenaleyh istemek F ma Bidu. Habeşistan aldım, fakat, kâfi değil, Haha isterim, daha isterim!; * Bu müdafanlara ilâveten de her iki memleket, Çeko-Siovaky Bindanberi muntazaman şunu yorlar İngiltere ile Fransa ve bu arada Rus - Şa milletlerin haklarından ve hürriye İerinden bahsediyorlar. Bu tarzda Bak müdafiliği gülünç bir şeydir. Çünki, İtalyanın eg ı, İngiltere - in İrlândada (ve Hindistanda ih. We ilh.. düzünelerce ni lekelerde hâkim Bilmak üzere kendisinde tasavvur ettiği İhaktan daha aşağı bir hak tasavvurunun İMâdesi demek olamaz. Bir çok milletleri #sir gibi kullanan Fransa ve Rusyada âyni mevkidedirler. Almanyanın Bohem- Ya ve Moravya vilâyetlerini tekrar Al - İmanyaya ilhak etmesi de, meselâ, yalmz bir Pilistin meselesindeki İngiliz politi - Kasından, Suriye hakkındaki Fransız po- Blikasından daha aşağı politika ahlâk - Bizi ahlâksızlık- ham edenler, bari bizzat âhlâkli ol - Salardı"» Bizim gibi, San ve dünyada ti Şusunun ve hukuk #tiyenler, Almanyanın birinci zdaki Müdafaasını gayet haklı bulurlar; nite- #im haklı da buldular. İtalyanın, sırf ken isini müdafaa için ileri sürdüğü tezlerde 88 smik bir vüzuh, fal maalesef, ta - hin şimdiye kadar gördüğü vakıaların ihuna mutabık bir doğruluk olduğunu Mbüle mecburuz. Eğer hak kuvvetten Büretse ve bundan böyle de beşerin u- Bümü ve müşterek menfaati bunda ara - İcaksa alya haklıdır. (Devamı 10 uncu sayfada) ir. gözile ba. ısanlık duy- hâkim olmasını bu işlere bitarı ğı .İdam, yetiştirdiği boksörünün bütün Av. SON POSTA m Hırsızlıkta mukaddeme.. Amerikada hırsızlık suçile müteaddid defalar hapis ce- zasına mahküm edilmiş 1000 hırsız arasında bir anket ya - pıldı, hepsine kendilerinde itiyad halini alan hırsı evvelâ nasıl başladıkları soruldu, ve görüldü ki yüzde san dokuzu kıymetsiz şeyleri sahiblerine haber vermeden almakla işe başlamışlar, sonra da bu zayıf huyları dost ara- sında şayi olunca çekinmeden işe devam etmişlerdir. Çocuk masanın 0: ederek anlatmayı bi Oğlunun bohs l Menecerliğini Yapan ana gm | | Hergün bir fıkra Şeytan aldı götürdü Dün gece Şehir Tiyatrosuna giden bir tiyatro meraklısı kapım kapalı bulmuştu. Kapının önünde bir san » dalye atmış oturan kapıcıya sordu: - Büradla Şeyten oynuyordu, değil mi? — Evet! — Amma iki akşam oynadı, i Kapıcı başım salladı: İ — Turneye gittiler. ç — Desene şeytan aldı, götürdü. Londramın hafif siklet amatör boks) #ampiyonlarında Simonsun meneceri bir rkek değii, bir kadındır. Bu kadın da annesidir. Oğlunun bütün antrenmanla - rina nezaret eden, masajmı yapan ma - rupa hafif siklet şampiyonluğunu kaza - nacağına emindir. General Miyaha İspanyadan ümidini Bu 4 yaşlarındaki bebek, Londralı bir! cokeyin oğludur. Babası gibi ata merak. dır. Oyuncaklarile oynayacağına, her - kesmedi İki buçuk sene Madridi müdafaa et - mi fak i üiteci bu - iş olan, fakat şimdi Hasta müliteci Bü -İş ayvanın sırtına vurur, v6 profesyonel | İnan Generel Miysha, ya Misırda veya-| ek adaşinrile di Bra, geldikçe, ciddi! da Meksikada yerleşmek niyetinde - | mübahaselere girişir. gün midillisini tımar eder, kendisine gö. re yaptırılmış olan eğerini kendisi taşır, | hud € dir. Fena halde yorgun görünen ve inkisarı! İskenderiyedeki oğluma iltihak edece - hayale uğramış olan General gâzetecilere | ğim.. İhtimal ki, ümid ef#iğimizden daha şöyle demiştir: İ yakın bir zamanda İsparyaya döneriz. Zi- eMfukavemetin artik Tüzümsüz olduğu: İra İspanyolların bir çoğu kalben cümbu - rejimine sadıktırlar.» İSTER Bir arkadaş anlattı: Kendime bir kartvizit yaptırtacaktım, küçük bir mat - baaya uğramıştım, muhtelif nümünelere bakıyordum. &a - taloğun bir sayfasında alialta (o sıralanmış 6 tane kartvizit arasında İsim müşabeheti gözüme çarptı, birincisi öz türkçe bir Türk adıydı, ikincisi bu öz türkçe kelimeye bir son ve edilmek suretile ermeniceleştirilmişti, üçüncüsü ise ge- ne ayni türkçe kelimenin Alman ismine benzetilmesile ya- İSTER İNAN, İNAN, İSTER vardı. verdi: İSTER | zerinde unutulmuş bır gazeteyi alabilir, bilede gözüne ilişen bir meyvayı yiyebilir, sokakta buldu- Ru bir oyuncağı cebine indirebilir. Haddi zatında ehemmiyetsiz olan bu hareket hakikatte fena itiyad haline gelebilecek kötü bir huyun başlangıcıdır. Bu hareketin fena olduğunu yapanlara tehdid ile değil, ikna Ne çikar? demeyiniz. ir vazife bilmeliyiz. SOZ ARASINDA 18 bin lira Kıymetinde Tek taşlı bir yüzük Fransız sinema yıldıslarından Simone Simon Riviyerada tatilini geçirirken, 18 bin Jira değerindeki tek taşlı olmas yü - züğü çalınmıştır, Artist hemen poliâe baş vurmuştur. Rasmimiz Simone'u karakol. dan çıkarken gösteriyor. Koyun soğan yer mi? İngilterede Devon eyaletinde bir kasa- bada bulunan külliyetli miktardaki 80 - ğan stoku yavaş yavaş kayıblara karış - mış. Kasaba ihtiyar heyeti, meseleyi araş trmak üzere bir komisyon teşkil etmiş, komisyon birkaç gün süren tetkikten son- e verdiği rapordı kasaba ko - İ yunlarının soğanlara odadandığını, ve İbunları yediklerini kaydetmiş Fakat ihtiyar heyeti, buna pek inan - mamakta, ve koyunların soğan yiyecek- lerini şüpheli bulmaktadır. I Madridin en kıymetli sarayı Frankonun Madridi alması üzerine, nasyoralist İspanyanın Londra mümes- sili Alba dükü, 2 buçuk senedenberidir, cümhuriyetçi İspanyolların işgalinde bu- lunan sarayını tesellüm etmek üzere Mad ride gitmiştir. Saray, İspanyanın en mü. him ve kıymetli binalarından biridir. İçinde İspanyol san'atının en seçilmiş şaheserleri bulunmakta idi. INANMA! pılmıştı, Geriye kalanlarında da Rum veya Musevi kokusu Merak ederek sordum, matbaanın sah'bi gülerek cevab — Bu akı kartvizitin mektub ve zarf başlıkları da var- dır, hepsi de ayni sdama aiddir, Müşterileri hangi milletten ise göndereceği kâğıdları ona göre seçer, dedi, NANMA! Sözün kısası Ankete cevab E, Talu izim gazete orta tahsil gençleri arasında dikkate değer bir an- ket yapıyor. Bundan galiba maksadı, ço- cuklarımızın en basit bilgiden yana çok yufka olduklarını göstermekle beraber; diğer cihetten de sine , sineinâ âr « tistleri ve daha bunâ benzer mâlâyâniyi hakkında mütebabhirini Ülemadan bu « uklarını tebarüz mektir sunırım, Topladığı cevablar ekser şimdiye kadar kendisine hak verece hiyette olmasına rağmen ben bu çocukları um. Zira tertib edi « üyüklere, esi len sualler, bir tak sil mensublarına da sorulacak olsa, İ vabların bunlardan pek farkı! olmuyaca « ğına kanaatim vardı: Baki kimmiş?.. Çocuk nereden bilsin? Bu büyük şairin divanını, yeni harflerle basılıncıya kadar, acaba edebiyat hoc: larından kaç tanesi doğru dürüst okuya. biliyordu? Harekâtımızda ve hükü: mizde biraz munsif olmalıyız! Dün, elimde Son Posta olduğu halde, burada kudemadan, epeyce de mevki sahi bi mütekaid bir zsta, anket sual lerini, merak saikasile tekrarlayıverdim.. Aldığım çevabları ibret olsun diye aynen ve harfiyen naklediyoru! ? olmuş olmuş, zi ini | 80 mevlevi $ rak müdürünü ruyorsunuz? Evvelkini pek tanımadım (amma, diğerile hukukumuz vardı. Nu? çinde yatsın, lâtif, hoşgü bir zat — İbrahim Müteferrikaşı bilir misiniz? — Acayib! Müteferrika, bizim bildiği « İ nız, devairde ufak tefek masrafların kar» şılığına denirdi. Bunu da mı soyadi diye alan olmuş? — Greta Garbo kimdir? — Çeko-Slovakya relsicümhuru değil mi? Vallahi, mirim, öyle garib isimler o- kuyor ve işitiyaruz ki hepsi hatırda kal- mıyor. — Reşad Nuri mi iyi şairdir, Yahya | yarak) Yahya deği Namık Kemsldir o, öyle değil mi? Şüp « hesiz en büyük şalrimisdir. — İzmir düşmandan ne vakit istirdad edildi? — Aklımda yok. Lâkin, fakirhanede bir lögat kitabının başı kaydey yuyurulursa bulur, ar seversini « miri muhterem; Heps e, dizdiz: ? ölüye cm > filmi ğendiniz? — Leppsy?!, İsimler! tırda kalmaz kit, Maamafih. Abdülv habdı galiba, bir tanesinde arabca $s lar dinledik. Lâhni lâtif :le Hkanlının biri, O, cidden çek güzeldi. İşte, aziz anketçi arkadaş! Bu da.nesli kadimin malümat ve kabiliyelinden bir nümunedir. Ne diye yoruluyorsun? Bı « rak, Bakiyi, Edirnekapısındaki imedferin- en son kadrini bilen Nazifle A, nda rahat yatsın! Müteakib ne. âkasızlığını, kayıdsızlığını, cma mi ha okuyorâ rencide mi edeceksin? O senden bt tedi mi? Ve bu acı hakikati daha o vakit keşfe. den şair: Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş. demedi mi?. Ne boşuna uğraşıp duruyorsun? TAKVİM