Bar sağlan oi Melli e 1 İLİ e EE aa ka dir m, pie. i , T TA e Ban g N İ ş i Çeko - Siovakyanın ö.ümü Yazan: Muhittin Birgen eko-Slovakya öldü, Fakat, bu hâdiseyi, bu gibi ahvalde dört kelime ile daha iyi ifade eden atalarımı- zın kısa bir sözlerile anlatmak dahâ iy olur, Bir insan öldüğü v onlar ölüm denilen hayat hâd öyle bir felgeri düstur içinde topl: praktsn hâ sıl, toprağa vâmıl!ş derlerdi. Çeko-Slovakya da. içinden çıktığı topra- Ban tekrar içine girmekten başka bir şey yapmış değildir. Alman Avusturyanm toprağından hâsıl olan bu memleket, çok genç yaşında da olsa, gene Atman topra- ğına vâsıl oldu. Fakat, n hazin Saral guradadır ki etraftan ük bir teessür sesi bile duyulmadı ve iki katre göz yaşı dahi döken olmadı. Hattâ, Çeko-Slovak- yanın gayri meşru ve hayırsız annesi 0 lan Marianne bile, çocuğunun ölümüne u- zaktan, sadece lâkayd seyirci gözlerile baktı. Bizim gibi, Çeko-Slovaksanın mukad - dcratını uzaktan seyredenler için, yegâne yapılacak vazife, bu münasebetle bazı mülâhazaları kaydetmekten ibarettir. * Bir kere, bu sütunu takib edenler bilirler ki biz bu akibeti, çok evveltahmin etmiş olanlardan biriyiz. Anschluss'u müteakib yazdığımız yazılarda, bundan daha bir sene evvel, bu neticenin gelmekte gecik- ve Eylül buhranı €5- hasında da Çeko-Slovakyanın tedricen €- rimeğe mahküm bul nduğunu birçok de- etmiştik, Şu halde, bizce hâ hiç te beklenilmiyen bır şey değildir. Belki de bu beklenilen bâdise, b - diğinden daha çabuk kkuk et ikinci derecede ehemmiyeti olân bir bs- histir. İkinci derecede şu mülâhazayı kaydet- meliyiz: Çeko-Slovekya, esasen kendi kendisine yaşıyabilir bir memleket de ğild. Daha ziyade bir fantez. idi. Bütün tarihte hiç bir zaman müstakil bir mil - kütlesini, Uç“ BUÇUK mı KYK hİLL, CAK buçuk milyon Slovakı ve bir buçuk mil yon Macarı kendi idaresine alıp muaz - zam bir Alman denizile çevrilmiş olarak, müstakil bir devlet halinde yaşıyabil - mesi imkânsız bir şeydi. Habsburg Al - manlığının toprağından «hâsls olan Çeko-Slovakyanm Almanya toprağına «vâsıl olmam hâdiseleri arasında geçen yirmi sene, yalız bu imkânsızlığın tari- hinden ibarettir. Bu tarih, Çeko-Slovakyaya hiç bir iyi. Bk yapmadı ve büyük bir fenalık getirdi. Bu fenalıktan bir takım Çek politikacı « larından ziyade 918 galibleri mes'uldür- ler. 5 ar neticeye varırlar. Mareşal , Göring Zayıfladı i düştüğü için, dinlenmek üzers Romaya gidecektir. Filvaki Mareşal Göring eski- sine nisbeten çok zayıflamıştır. Resim- lerimizden biri Mareşalin bir sene evvelki ve diğeri de son zamanlardaki halıni göstermektedir. —————————— ——— ancak altı milyonluk bir nüfus camiası olarak yaşıyacaklar ve muhtariyetleri ne olursa olsun, Gronsdeutsehland denilen büyük bir kültür kütlesi arasında eriye.| ceklerdir! 918 galiblerinin yaptıkları işlerden do-| layı en zarar görmüş olan millet Çek| milletidir. * 918 in zaferden sarhoş olan diplomat - lan Habsburg imparatorluğunu parçala - miya karar verdikleri zaman, yaptıklârı işin fenalığını idrakten âciz olacak kadar kendilerine malik değillerdi Almanyayı parçalamak, önün taşkın bir kuvvet ha - dinde etrafı istilâ eden dinamik bir küt teşkil etmesine mâni olmak istiyenler, * Bu kıssadan birkaç hisse birden çıka - ralım: Bir millet, hiç bir zaman kendi kudret. lerinin taşıyabileceği yükten fazla iddia yüklerinin altına girmemeği bilmek mec- buriyetindedir. Habsburg imparatorluğu içinde en imtiyazlı mevkie sahib olup Vi. İyananın yanıbaşında Praha gibi mamur i ; İbir merkez kurmıya muvaffak olmuş bu- al ri dap run gp lunan Çekler, takat ve kudretlerine bak- de bin senelik bir tarih içinde vücule | mıyarak büyük bir Çek hâkimiyeti tesis »Imi Xa; ş olan bu varlı; b. Niş ye kayıaymış nl Del vg 3 etimek istedi iler. Netice, dimyata, pirince da kuvvetlendireceklerdi. Halbuki on-| ee , lar, Alman kuvvetinin ist'l& taşkınlıkla « Biötrken evdeki bulgurdan da olmak ne tices'ne vardı. rına karşı tarihin inşa ettiği bu Habsburg h e seddini yıktılar, onun yerine bu zayıf) AYN Zamanda, bir milletin. bütün ha- çe ikyayı' koydalar. Hababurgları | Y!97 yalnız kendi kuvvetleri ve kendi asırlarca yerinden oynatamamış olan Al- RE e MA manlık, Çeko-Slovakyayı altı ay içinde | öğ7enMeliyiz Çekler, Fransa ve İngiltere berilen Enldersvetinen beğ: Şey anlaşıldı nin yardımlarile, yüksek masraflı bir nas- Ri Vek yiyüei Kür gey çeki yonalizm sevdasına düşmüşlerdi. Bugün Bilhassa Çek milletine yapılan fenalık) ALManYanın kucağına teslim olduk ise büyüktür. Habsburg imparatorluğu içinde, Çekler, Macarlardan sonra en bi. yük bir rükün idiler, Ancak sekiz mil. yonluk bir Alman kütlesine istinad eden Habesburglar, hâkimiyetlerini ayakta tw tabilmek ve bilhassa Çeklerin en büvü rakibleri olan milli Macar krallığına kar- gı bir muvazene vücude getirmek için Çeklere dayanmıya ve onların istedikle- rini yapmıya daima mecbur kalmışlardı. Bundan dolayı, Çekler. o imparator. Eun en iyi tutulan çocukları olmuşlardı. Habusburg imparatorluğunun en mamur ve en müreffeh-parçalarda Çeklerm mem Jeketleri oldu. HaTbuki, Çekler için bugün o güzel de. vir bir tarih olmuştur. Bugün seksen mil. yondan fazla bir Alman kütlesi arasında İSTER fazla dersler için para alamıyacak. edecek. se<itmnene mi « demli Insanlar herhangi bir şahsım kıymeti hakkımda yuruttuk- leri muhakemeyi o şahsın kendilerine iyilik, yahud fena - lik yapmış olup olmadığı noktasından ilerletirler. Bunun İçindir ki hükümlerinde ekseriyetle aldanıriar, yanlış bir gi sokakta kısa pan- talon ve pijama. larla gezmekte 1s İrar eltiğinden do- Jayı Oo Amerikada New Jerseyde hü. kümet makamları tarafından hudud harici edilmiştir. uzun boyludur, sa- rışındır, 1934 te ta- lik davası et - mek üzere mah. kemeye caat ettiği ve rel sin huzuruna kısa pantalonla çıktığı zaman, (o hâkimin «git, giyin de geli» #htarına ', iki Rus ataşemiliterinin Muhittin Bigen İAmerikanın Portekiz INAN, «Maarif Vekâletinin iki yeni kararını okuyoruz, Bir mu- allim, bir haftada 24 saatten fazla ders verecek olursa bu Her muallım, ber dersinde talebeyi derse kaldırıp kontrol Birincisini ele alalım: Bu tedbirin saiki nedir? Acaba bir muallime 24 saatten fazla ders yükletmemek mi? Vâkıâ| haftada 24 saat ders veren muallim haftanın altı günü si- bahtan akşama kadar sınıfta demektir. Bundan fazlasını on- dan istemek için onu fazlasile tediye etmek lâzımdır ve 2a- İSTER İNAN, İSTER İNANMA! N POSTA nutunuz, doslunun a Uçurumun kenarında duran odam: Sözün kısası Göz gibi kıymetli Ne var? E Talu ağ gözümde ufak bir arıza ol- du. İki üç gün kapalı tulmağa mecbur kaldım, Meğer ne zor şeymiş! Yevekkeli değil: Gözün bu derece kiyme- tini takdir eden ! atslarımız en ehem - miyetli tabirlere hep oru karıştırmışlar. Lehçemizde, en çok yer tutan kelime gözdür diyebilirim. Bir adamın kıymetini tayin ederken vereceğiniz hüküm- de aldanmamak istiyorsanız o adamı mücerred' olarak mu- hakeme ediniz, kendi şehsinızla münasebetini tamamen kıymetini büyük, düşmanınkini küçük . gören adam her vakit için uçurumun kenarındadır. Hergün bir fıkra Kârlı ticaretin zararı Bir gömlekçi düşünmüş, kârk bir £ kazanç yolu bulmuşnu, Birçok adres- lere üç gömlekle birer fatura gönde- ; recek, faturalarda görülekleri iki gös- 5 terecek ve iki gömlek param istiye- £ cekti, Gömleklere fazlı fiat koyacağı için üç gömleğin pavasını da alacak- ; ti, Fakat gömlekleri gönderdiği kim- seler üç gömlek alıp faturada iki göm- lek yazılmış olduğunu görünce fazla bir gömleğin yanlışlıkla konulmuş olduğunu zannedecekler ve iki göm- leğin parasını seve seva ödiyecekler- di. a ra rn derdi. Fakat ertesi gün her gönderdi- ği yerden gönderdiği üç o gömlekten ikisile şu tarzda yazılmış birer mek- tub aldı: <Gömleğe şimdilik ihtiyacım olma- dığmdan gönderdiğiniz iki gömleği alamıyacağım. Selâmlarım.» emme vd kahta hısa Pantalnnla gezen Garib bir kadın Bu genç kadın Madam Holmsen müra - maruz İSTER ancak 24 saat ders rası gelmiyecektir.» a i İngiliz lirası eoeseevuilğmessrueeseszeessesnevesi Bir dava ile 3.400 Kazanan uıldız İngiliz sinema yıldızlarından Elzabet Alba, Metro Goldvin Mayer kumpanyası aleyhine açtığı zarar ve ziyan davasını kazanmış, 3400 İngiliz irahk tazminat almıştır. Artistin, resimde kocasile bir- likte neş'eli neş'eli mahkemeden çıkışını görüyorsunuz, Vindsor Dük ve Düşesi Nisanda İngiltereye gidiyorlar! Vindsor dükü karısile yakında, ve bir ihtimale göre de Nisan ayı içerisinde İn- giltereye gelecektir. Bu takdirde, dük ile düşesi getirecek tayyare ya Heston veya- hud da Croydon meydanına inecektir. Bu ziyaretten maksad, dükün babası olan beşinci Jorj namına, Vindsor de Sencorç kilisesinde yapılacak olan âyinde bulun- maktır, Bütün hanedan ailesi bu sırada, kralın nâşını hamil tabutun kilise avlusunda ten bu fazla derslere o, üç beş kuruş fazla almak için müş- külâtla tahammül etmektedir. 24 saatten fazla derslere para verilmiyecekse, bundan fazla ders verecek muallim de bulunamıyacaktır, Böyle olunca da «her mualiim haftada doğru olmaz mı idi? Talebenin her derste derse kaldırılmasına gelince gok iyi, Yalnız bize İstanbulda öyle sınıflardan bahsolunuyor ki, bu sınıflardaki, talebenin her biri senede birer ikişer defa. dan fazla derse kaldırılacak olsa muall'me ders vermek si- yapılmış olan mezara indirilişinde hazır bulunacaklardır. Dük Bukingam sarayına ogitmiyecek, halka da görünmiyecektir. dindeki (o elçilerinden birinin oOüvey kızıdır. Madam büyük evden hoşlanmaz, kulübede oturur. Kulübesinde bir çift yatak, iki portakal sandığı ve iki de ay- nadan başka eşya yoktur. Yere oturmayı iskemleye oturmaya tercih eder. Kadın kalmıştı. Madam Holmsen, bir es-| tuvaletlerini günahı kadar sevmez. Sade karısı ove)|bir hayat sürmek tarsftarıdır. Onun için hükümeti nez-İde insanlardan kaçar. INANMA! verebilecek...» kaydını koymak daha Çok sevilen adama göz bebeği. yakın sayılan kimselere iki gözüm. gözümün nuru denir. ağrısıdır. Yödedilirken, kaşı gözü şöyle idi, böyle idi diye sena edilir. Eğer çok sevilmiş ise, hayali gözönünden gitmez. İlk aşkın mevzuu ilk göz Hayatınızda daha pek çak maceralar geç- tiği halde gözünüz dama ondadır, Göze gelip onunla başgöz olamadığınıza da belki yanarsınız. Başkasının, sizden daha açıkgöz davranarak onu kapmış olmasına kızar, içinizden: dizine dursun inşallah! diye söversiniz, Birini methedeceğiniz vakit, hakkında tok göz, pek gözlü, gözü açık, görgülü adamdır dersiniz. Muharrie iseniz, maişe- tinizi alnınızın terini değil, göz nuru dö. kerek kazandığınızı söylersiniz. En bü“ yük meziyetlerinizden biri, başkasının ©kmeğinde görünüz olmamaktır. Çalışır, Gidinir, biraz para tutup ta istirahate çe« kileceğiniz günü güzlersiniz. Gerçi, yazır cılıkta, dört gözle beklediğiniz o gün pek gelmez. Patronun ne kadar gözüne gir « miş olsamz, nafiledir. Biraz kafa tuttu « İğünur gün gözünden düşersiniz. O da bir fırsat gözetip, sizi yere vurdu mu idi, gözleriniz faltaşı gibi açılır. Bunu bildi « ğinizden, her şeye göz yumar, işinizden, gücünüzden gayri bir şey görmez olur e sunuz Ne çare ki bu hay- öyle göz açıp ka» payıncaya kadar geçer gibi değildir. Cefa, ömrü uzun gösterir. Nadiren, kaşla göz arasında elinize bir fırsat geçtiği olur. Fakat sire göz actırmıyan İalihiniz buna da göz koyup, zorla yüzünüze gözünüze bulaştırtır. Nihayet, günün birinde ecel yetişir. hasta döşeğine düşersiniz. Gümüş göz doktorun biri, tedavi bahanesile sizi tır. tıklar, durur, Feri kaçmış gözlerinizle, sis 7! son bir defa dünya gözü ile görmeğe gelen yakınlarınıza mahzun mahzun ba“ karsınız. Derken gözleriniz döner.. kapanır., Arkanızdan dökülen göz yaşları üç, dört günden ziyade sürmez, unutulursu. nuz. Gözden ırak olan, gönülden de ırak ge Tur! İşte size, tam manasile gözü kapalı çır. pıştırılmış bir fıkra! —önünezeznltzesenez0r0ns000091n0000n0 000000m00000000000n0 Adanada Atatürk günü Adana!l6 (A.A.) — Adana Halkevi gençliği ve Adanalılar bugün Atatürk gününü büyük merasimle ve hararetle kutladılar. Atatürk Anıtına çelenkler kondu. Ebedi Şef hürmetle, takdisle a nıldı. Gecede Halkevinde Atatürk ge cesi verildi. Mühim nutuklar söylendi. Seçkin ve kalabalık bir kütlenin iştira kiyle çok parlak geçen gece saat 24 8 kadar sürdü, © TAKVİM