Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
MESELELER: ' Deniz - işçilerinin deva bulmiyan deröleri Üstübaşı eski, zayıf çehreli, açlık ve yoksulluk çektiği esvablarının ve ben « zinin solgunluğundan belli genç bir a - dani, idarehaneye gelmiş, arkadaşlardan birine derd yanıyordu. Kulak misafiri ol- dum. . Mevzu bizim deniz ticareti bahsine ve son aylarda bütün vatandaşları mütees- Bir eden feci deniz kazalarına temas edi- yordu. Alâka duydum. Ve gazeteye şi - kâyet için gelmiş olan bu vatandaşı ben düinledim. Anlattıklarını ihtisar ederek aşağıya yazıyorum: — İsmim Gülbahar Dilektir. Aslen An- talyalıyım, On iki senedir denizde çalışı yorum, Elimde muntazam liman cüzda - nım vardır. Ve denizde çalışabilmek için muntazam surette aidatını veririm. Şim- diye kadar Dumlupınarda, İnönü, Saa - det, Konya, Uğur, Seyyar Tayyar ve Âk- dan vapurlarında çalıştım. En son da, dört gün kadar Füruzan va- puruna gindim. Dört gün çalıştım, ayrıl - dım. Şikâyetim şudur, Gemilerde hakikti deniz işçileri, iş bulammııyor. Gemi sahib- leri süvari, ikinci kaptan veya zabitlerin akrabaları kayrılıyor ve sebebsiz yere a-. a hayatlarını denize vakfetmiş olan iş- giler birdenbBire kapı dışarı atılıyor. Biz &» wulduktan sonra yerimize alınan insan - farın elinde liman cüzdani yoktur. Sü - Wari ve mal sahibi limana onları kaydet- tHrmiyor, Hakiki deniz işçileri, işsizlikten perişan sürünürken bir takım insanlar bu gibi işlere kaçak olarak kayrılıyor. Biz İnsanların iş bulmaları aleyhinde değiliz. Fakat evvelâ bir işin ehil işçileri iş bu- lur, geriye boş yer kalırsa onlar için de yeni adamlar alınır. Onların bizim yeri - mize kayrılmasındaki birinci sebeb ak - rabalık ve ahbablık gözetilmesidir. İkin- ci sebeb de ucuz işçi kullanmak sevdası. Ben kendi hesabıma yirmi, yirmi beş li- raya çalışıyordum. Bundan azı da can sağlığı değil mi? Bir başka şikâyetim de mutavassıtlar - dandır. Bizim iş bulma meselemizde bir takım mutavassıtlar iş piyasasını haraca kesmişlerdir. Size iş bulacağını söyler, fa- kat peşinen sizden beş lira, on lira ister. Veremezseniz yerinize başkasını götürür. Gemi sahibile, işçi birbirlerini ancak bu insanlar vasıtasile bulabilirler. Bu sebeb- le gemi sahiblerinin ışçi ve işçinin iş bu- lacakları bir büroya htiyaç vardır. Üçüncü şikâyetim de uzun seferlere gi- den gemilerin, bu seferlere tahammül e- demiyecek kadar sakat olmalarıdır. Bunu 1âf olsun diye söylemiyorum, dedikodu da değil, kendim Kırzadelerin Akdan va- püurunda kamarottum. Bundan birkaç ay evvel Mersine gittik. Mersinde — müthiş hava oldu, Bir hafta ölümle pençeleştik. Gemimiz tonlarla su aldı. Dangı ile bo - şaltmağa çabaladık. Fakat Dangi işleme- diği için birçok zamar da el tulumbasını kullandık. Bozuk olan Dangi bir saat İş.- lese beş saat duruyordu. Neyse nihayet fırtma yatıştı. Mersin limanından gön - derilen bazı memurlar geminin nasıl de- Hndiğini muayene ettiler ve tayfalara: «bu gemiyi siz kasden deldiniz!.» diye a- zarladılar. Carkcımız deliye döndü: «Ge- | minin içinde biziz, #emi batarsa biz öle - ceğiz, biz busu kasden deler miyiz» diye bağırıp kavga etti O sırada Mersinde bu- lunan Mete süvarisi gemiye geldi, gemi- Biİn yarasının nasıl kapanacağını bize söy- ledi. Muvakkat bir sekilde geminin yara- sı kapatıldı. Bunun üstüne Mersinden buğday, pamuk aldık, İzmire geldik. O - radan da İstanbula geldik. Beni İstanbu'a geldikten sonra gemiden çıkardılar. Fa - kat gemi en ufak bir tamir görmeden, hattâ İstanbula geldikten sonra bir mua- yeneye dahi tâbi tutulmadan seferlerine devam ediyor ve ilk sert havada bir felâ- kete uğrıyabilir! Bu şikâyetleri yapan deniz işçisi sözü- nüÜ şöyle bitirdi:. — Gemilerde liman cüzdanı olanların çalışmak hakkı iken bu kaçak İşçilerin ça- hıştırılmaması için daha sıkı tedbirler a - hnamaz mı? Ben bütün bu şeyleri gidip Hmana şikâyet ettim. Liman bize; «bun- lara karışmayız» dedi, İş bürosu varmış. Fakat o da kara işçilerinin işine bakar- mış. Biz kime şikâyet edelim? İşte gaze- teye geldim. Size şikâyet ediyorum, Bu genç adamın şikâyetlerini not ettim. Fakat onları neşretmeden evvel bir kere de limanda bu işle meşgül olan &n salâ- | meden sefere çıkabilir mi? hiyettar makama müracaat etmeği mü - nasib buldum. Oraya şu üç suali sordum: 1 — Türk ticaret filosu senede kaç ke- re heyeti fenniye tarafından muayene e- dilir, bir arıza veya bir kaza vuku bu - lursa bu işle alâkadar makama gemiden haber verilmek mecburiyeti var mıdır? Bir gemi üstünkörü tamir edilip bir he- ğyeti fenniye tarafından muayene edil - 2 — Ellerinde liman cüzdanları bulu - nan deniz işçilerinin bilâsebeb kovulup yerlerinde ellerinde böyle bir cüzdan, ya- ni denizde çalışmağa hakkı olmıyan bir takım insanların istihdam edildiği doğru mudur? Bu işçilerin haklarını aradıkları zaman onları müdafaa edecek bir merci yok mudur? 3 — Deniz işçilerinin sırtından geçinen mutayassıtlar mevcud mudur? Gemi iş - çileri arıyacak armatörlerin müracaat e- decekleri bir resmi büro yok mudur? Bu sualler hakkında şu izahatı aldım: 1 — Türk bayrağını taşıyan her gemi ister yelkenli, ister makineli olsun mev- cud mevzuat dahilinde her sene deniz ti - careti fen heyeti tarafından muayene edi- lir ve oradan aldığı bir şahadetname i!le seyreder, Bu şahadetnamelerin müddetle- ri altı aydan, dört seneye kadar değişir. Bazan lüzum hissedilir, bir ay sonra mua- yene edilmek şartile şahadetname verilir. Muayeneden geçmiyen hiç bir gemi Türk sularında seyrüsefer ödemez. Kaza veya arıza vukuunda resmi makamlara haber verilmek mecburiyeti vardır. Ve her han- gi bir gemiye bir çivi çakılsa bile deniz ticareti fen heyetine haber vermek lâ - Onun için Akdan gemisinin böyle bir sakatlıkla sefer yapmakta olması mad - deten mümkün değildir. İşçilerin kovulmasına gelince bu her zaman bilâsebeb değildir. Deniz işçileri arasında tam disiplin muhafazası güçtür. Kaçakçılık, lâkaydi gibi şeylerse denizde yaşıyanların ekseriya düştükleri zâflar- dır. Fakat bu işçilerin kovulmasına her zaman bu sebebler âiml değildir. Akraba, ve tanıdık kayırmak gayreti, ve az ücret tediye etmek isteği de çok kere de- niz işçilerinin bilâsebeb işlerinden çıka- rılmalarına sebebiyet vermektedir. Bir armatörün bildiği bir insanı tayfa olarak kullanmak istemesi, az ücret vermekle ticaretini düşünmesi, Bunu —menedecek kanun ve nizamnameler olmadığı müd - detçe elbette meşru haklarıdır. ' Türk deniz işçilerinin, bu gibi hakları- nı müdafaa edecek bir merci mahalli yoktur. Deniz işçilerinin teşkilâtı yoktur. Şimtiki iş kanununun üçüncü maddesi mucibince onlar kara işçilerinden ayrı - dırlar, Yeni hazırlanmakta olan iş kanu- nu çıkıncıya kadar onların işile meşgul olacak bir makam yoktur. Mevcud iş bü- roları onların ihtilâflarile meşgul olmaz. Deniz işçileri bir birlik yaparlarsa, vae bu işi organize ederlerse elbette çok da- ha iyi olacaktır. Çünkü o0 zaman hem bir meslek birliği teessüis edcek, hem de iş- çinin ahlâk ve dürüstlüğü manevi bir manda işsizler de sıra mucibince iş bu- lacaklar, armatörler istediklerini değil, sı rada ismi bulunan işçiyi almağa mecbur olacaklardır. Gemilerde kaçak işçi bu - lunmak meselesine gelince, bu da resmi makamların şiddetle mücadele ettiği ve yakaladığı zaman tecziye ettiği bir suç- tur. Fakat eroin kaçakçılığı nasıl kon - troller, ve mücadelelere rağmen hâlâ ya- pılmakta ise, bu kaçakçılık ta daima ya - pılır. Yalnız haber alındığı zaman yaka- lanır ve cezasını görür. Bu işin resmi şek- li şudur: Seferden evvel ya armatör, ya- hud da gemi süvarisi süvariden başlıya - rak gemideki bütün mürettebatın isim - lerini, su, komanya ve lih.. gibi sefer es- ni imzası tahtmda resmi makama verir. Bu listede ismi geçen adamların hepsi li man cüzdanına sahib olan işçilerdir. Bu- nun harictinde ancak kontroldan kaça - rak, yani kaçak olarak bu şeyler yapılır ve bu senede müteaddid defalar teker « rür eder, yakalanır. Mutavassıt meselesine gelince resmi bir iş bulma bürosu olmadığına göre, böyle mutavassıtların mevcud olması muhta - mel değil, her halde muhakkaktır ve res. Shropshire, garanti altına alınmış olacaktır, Ayni za-| nasındaki zaturf ihtiyaçların bir listesi- | SON POSTA | bir kısmı teslim olmuyor (Baştarafı 1 inci sayfada) Millt konsey, isyan hareketini bastırmak için tank ve ağır toplar kullanmak mec - buriyetinde kalmıştır. Bahriye nezareti binasile, telefon mer- kezini bir müddet işgal etmiş olan ko - münistler, bilâhare buralardan tardedil- mişlerdir. Madridin içinde aralarında tesanüd ol- mıyan birçok kimseler müdafaa mecli - sinin askerleri üzerine ateş etmektedir - ler, Saat 20,45 te birdenbire top ve bomba sesleri işitilmeğe başlanmıştır. Bu sesler, şehrin merkezinden gelmekte idi. Fakat birkaç dakika sonra sükünet avdet etmiş ve âsileri teslim olmağa davet eden gez- ler işitilmiştir. Madrid 10 (A.A.) — Madrid müdafaa meclisine sadık kalan şark kolordusu saat 13 te hükümet merkezine girmiştir. Âsi komünistlerden 14,000 kişi cümhuriyet saflarına iltihak etmiştir. Kartacada isyan bastırıldı Madrid 10 (A.A.) — Murciyeden gelen haberlere göre, Kartajendeki isyan ta « mamile bastırılmıştır. İsyan şefleri mev - küftur. Bizert'e iltica eden gemiler Franko'ya teslim ediliyor Tunus 10 (A.A.) — Umumt vali Erik Labonne, Bizert- Umanında silâhları a - hnıp nezaret altında bulundurulan cüm- huriyetçi İspanyanın on bir harb gemi- Binin «General Frankoya aid olduğumnus beyan etmiştir. Vali bu gemilerde bulunanların İszpan- yaya avdette veya arzu ettikleri takdirde Tunusta kalmakta serbest bulunduklarını ilâve etmiştir. Bir İngiliz gemisi ablukada Londra 10 (A A.) — İspanyaya yardım komitesi, gıda maddeleri nakletmekte o - lan Stangate adındaki Ingiliz vapurunun | İspanyol sahillerindeki ablukayı zorla - mağa ve Valansiyaya gelmeğe muvaffak olduğunu bildirmektedir. İngilizlerin ablukaya karşı tedbirleri Cebelüttarık 10 (A.A.) — Büyük Ok- yanus manevralarına iştirak etmiş olan İvanhoe, İlex ve İmogen isimlerindeki İngiliz harb gemileri, dün akşam ansızın Cebelüttarığa gelmişler - dir. Bu gemilerin pek yakında şark isti « kametinde hareket edecekleri öğrenilmiş- tir. Cümhuriyetçi İspanya sahillerinin ab- luka edilmesine dair Franko tarafından verilen karar üzerine bu gemilere hare- ket emri verilmiş olduğu iyi haber alan mâhfellerde söylenmektedir. Çünkü salâhiyetleri dahilinde — değildir. Vazifeleri hududu haricinde kalır. Onla- rın işçileri istismar edip etmedikleri bi - linmemektedir. Liman işçiler lehinde yapılmış olan ye- gâne iyi İcraat şudur: Ecnebi gemileri birçok Türk tayfaları alırlar, meselâ bu geminin geferi Paler - moda, Roterdamda veya şurada, burada bitince İstanbuldan aldığı vatandaşı taz- minatsız filân son limana barakırlarmış. Bundan sonra zavallı Türk işçi konsolos- hanelerimize müracaat eder, ecnebi di - yarlarında sefil, aç kalır, sürünürmüş ve |tabit bu biçarenin ailesi de burada ayni perişanlık içerisinde kalırmış. Şimdi de- | niz ticareti bu vaziyete karşı bir tedbir almış, ecnebi armatörleri Türk işçi al - dıkları zaman mukavele tarzında bir şey yapmağa mecbur tutmuştur, Eğer işçinin yolda hırsızlık ve ilh.. gi- bi gemiden tardını icab ettirecek hiç bir kusuru olmazsa onun istenildiği yarda gemiden çıkarılmasına artık imkân yok- tur. Armatör İstanbulda aldığı tayfayı İs- tanbul limanına bırakmak mecburiyetin- dedir. , Türk sularında yapılan seferler için a- hnacak tayfaların da böyle bir takım mu kavelelere bağlanması ancak deniz iş ka« nunu çıkıp Mmer'iyete girdikten — gonra mümkün olacaktır. * Aldığımız bu cevablar bize gazetemi- ze kadar gelip derd yanan Gülbahar Di lekin şikâyetlerinde tamamen haksız ol- madığını Ööğreti. Deniz iş kanununun çık- ması her halde birçok kötüliklerin önü- ne geçecektir. Fakat mademki bazı arma- törler akrabalarını kayırmak veyahud ke selerini korumak için iş ve işçi kaçakçılığı yapmağa alışmışlardır. Bu kanun! olmı - yan bir iştir. Buna kanun müeyyideler'le _—ml daireler bununla meşgul değildirler. nasıl mâni olunur. Hırsızlığa , katle, adi Madridde komunistlrin İnönü i'ı' _ işerie bir saat meşgul oldular (Baştarafı 1 inci sayfada) kendtlerine mülâki olmuştur. Milli Şef seçim hazırlıkları hakkında genel sekreter Fikri Tuzerden izahat ai- mışlardır. Cümhurreisimiz Parti merke- zinde bir saatten fazla meşgul olmuş ve Parti binasından çıkarlarken bina önünde toplanan halk tarafından hararetle alkış- lanmışlardır. Aldığım malâmata göre meb'usluk için bugüne kadar müracaat edenlerin sayısı 3500 ü geçmiştir. Parti umumi heyeti divanı toplanıyor Ankara 10 (Hususi) — Pek yakında Parti umumt? heyeti divanının Cümhur - reisimiz İsmet İnönünün reisliği altında toplanması ihtimali vardır. Söylendiğine göre bu toplantıda önümüzdeki seçimde Cümhuriyet Halk Partisince gösterilecek namzedlerin istmleri tesbit olunacaktır. Malüm olduğu üzere Parti umumi he- yeti divanı Reisicümhurun başkanlığında Başvekil, Vekiller Heyeti, Parti genel sekreteri ve Parti idare heyeti azaların - dan terekküb etmektedir. Vekillerin seyahatleri Ankara 10 (Hususit) — Vekillerimizin tntihab dairelerine giderek halkla te - maslarda bulunacaklarını ve bu arada nutuklar söylüyerek seçim propagandası yapacaklarını evvelce bildirmiştim. Cüm- hurreisimizin Ankaraya avdetinden son- ra kendilerinin reisliğinde toplanan Ve - Slovakların istiklâl teşebbüsü akim kaldı — killer Heyetinde bu meselenin bahis mew r zut edildiği ve bu seyahatlerin ayın o —— yedisinde şehrimizde bulunacak Bulgat — Başvekili Köseivanofun Ankaradan hüâe — reketinden sonra yapılacağı anlaşılmak « —— tadır. T Şehrimizde seçim faaliypti bilfil — başladı BT İntihabın yaklaşması dolayısile dün — Parti vilâyet merkezinde kaza ve Halk « — evleri başkanları bir topiantı yapmışlar. — dır, Bu toplantıda seçim için lâzım gelen — faaliyet üzerinde konuşulmuştur. ğ Seçim faaliyeti bilfiil başlamıştır. Bu n günden itibaren, şehrin müteaddid semte —— — © lerinde muhtelif hatibler tarafından nue — — | tuklar verilmeğe başlanacaktır. | İlk olarak saat 17 de Beyazıd meyda « — nında, Şehremininde ve Taksim Cümhu « — riyet meydanında merasim yapılacaktısr. — Beyazıdda profesör Fahreddin Kerim; — Şehremininde Hasene Ilgaz ve Taksimde — Ekrem Tur birer hitabe irad edecekler « — Propaganda işlerile meşgul olmak ü n — zere Parti merkezinde de daimi bir ko e — mite vücude getirilmiştir. Bi — İkinci müntehib seçimi Ankara 10 (A.A.) — Haber aldığımıza — göre, yurdun her tarafında ikinci müntek — hib seçimine 15 Mart 1939 günü başlana « — cak ve meb'us seçimi de takriben Martın — 25 ine doğru tamamlanmış olacaktır. ——— a * Hülili *O Ş (Baştarafı 1 inci sayfada) Cümhurreisi Haha, Dr. Tisso'nun riya- seti altında bulunan Slovak kabinesini azletmiş ve eski Başvekil muavini Si- vaki hükümet reisliğine tayin eylemiş- tir. Yeni kabine üç nazırdan müte - şekkildir. Resmi mehafil, Çeko - Slovakya! vah- detini muhafaza maksadile ittihaz e - dilmiş alan bu kararın, Slovakyanın muhtariyetine ve Slovakya ile Çekler arasında akdedilmiş olan eski anlaş - malara halel getirmiyeceğini beyan et- mektedirler. Örfi idare ilân edildi Bratislava 10 — (D. N. B. bildiri - yoar) : - Şehir halkı, Slovak hükümetinin Prag makamlatı tarafından azledilme- 'sini büyük bir sürprizle karşılamış “ tır. Halkın düşüncesi, bu tedbirin Slo- vakları, bir hükümet darbesi emriva - kii karşısına bırakmış olduğu merke - zindedir. Maamafih bütün resmi bi - naların jandarma ve asker işgali altın- da tutulması ve Örfi idare ilân edilme- si suretile sükün muhafaza edilmiş - tir. Alman gönüllü muhafaba teşkilâ - ti iİle Hlinka muhafızları, imkân nis - betinde silâhtan tecrid olunmuştur. Slovak muhtariyeti müdafii profe - sör Tuka ve Slovak propaganda şefi Dr. Mach tevkif edilmiştir. Dr. Pisso da bir mamnastırda hapsedilmiştir. İşçiler, umumtf grev ilân etmiştir. Askeri müfrezeler zırhlı otomobiller İ- çinde sokaklarda dolaşmaktadır. Şeh - rin hariçle hemen hemen bütün irtiba- tı kesilmiştir. Etraftan alman ilk ma - lümata göre, Piştian ve daha diğer yerlerde de örfi idare ilân edilmiş ve barı kimseler tevkif olunduğu gibi res mt daireler askeri muhafaza altına a - lınmıştır. Müsademeler oldu Berlin 10 (A.A.) — Bratislava'dan alınan haberlere göre Çekoslovak as - kert makamları Slovakya'da örfi ida- re ilân etmişlerdir. Muhtariyet taraftarı olan birkaç bin Slovak hükümet merkezinin önünde toplanarak: «Esir olmak istemiyorud Serbest bir Slovakya istiyoruz» diye bağırmışlardır. Vak'a mahalline polis! M kaçakçılığa ceza kanunları mâni olabili - iyor mu? Bu ancak iş ahlâkı dürüstlüğü ile önü- ne geçilecek bir keyfiyettir. İş kanunu - nun çıkmasını dilediğimz kadar arma- törlerimiz içinde eğer hakikaten bu yol- suzlukları yapanlar varsa onların da bu kötü itiyadlarından, akraba muhabbetin- den vazgeçmelerini temenni ederiz. Suad Derviş müfrezeleri sevkedilmiştir. Çek teşek- — — küllerine silâh dağıtılmıştır. Bu sabali — Bratislava'da müsademeler vuku bulr — müş ise de Çekler vaziyete hâkim ol « — muşlardır. Berlinde nasıl karşılandı? Berlin 10 (ALA.) — Havas : ” Slovak hükümeti azasından birço « — ğunun Almanyaya iltica etmiş olduk « ları anlaşılıyor. C Salâhiyettar Alman makamatı tas - . Tihatta bulunmamakla beraber, Çek « — lerin Slovakyaya ve Karpat Ukranya « — sına karşı gösterdikleri hareketler AL-, manyayı alâkasız bırakamaz. Azledi » — len Slovakya Başvekili Tisonun Viya * — na hakem kararı verilirken Çek - Slo- — vakyayı temsil etmiş olduğu tebarüz — ettirilerek Prag hükümeti evvelce di-. — ğer milliyetlere verilen imtiyazları — geri almak istemekle itham olunuyor. — Prag hükümeti yalnız Almanlara des — ğil, Macarlara, Slovaklara ve Ukran « yalılara — da kendi mukadderatlarına — kendilerinin sahib olması hakkını tas — nımış olduğu ehemmiyetle kaydedil « — mektedir. e DA '_ Herşeyden sarfınazar Almanya ken- di hududlarında karışıklıklar olması « — na göz yumamaz. A Almanyaya müracaat 3? Berlin 10 (A.A.) — D. N, B, Ajans — sının salâhiyettar mehafilden öğrenil. — diğine göre, Slovakyanın Prag hükü« iğ t Kü çi F AAT TT LOT TT A T FT meti tarafından azledilen Piso hükü - — meti Almanyatya müracaatte bulun ı: _ Tmuştür | z hN ÖRİENT BANK — Dresdner Bank Şubesi Merkezi: Berlln Türkiye şubelerit Galata - İstanbul - İzmir Deposu: İst. Tütün Gümrüğü * Her türlü banka işi * Akba kitabevi Her dilden kitab, gazete ve SON POSTA'nın Ankara bayiidir. Ünder- vud makinelerinin de acentasıdır. 5 A g- Doktor. İ. Zati Öget Belediye karşısındaki muayeneha- İf — nesin'e öğleden sonra hastalarını , kabul eder,