28 Aralık 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Hidiseler Karşısında Hilesiz tarafından stanbulda çıkan günlük daku zetenin dokuzu da ı alıyo « rfa yağına margarin karıştırıyor- Onu da bırakıyor, bir başkasını alı - yorum: «Birçek kasablar kıvırcık koyun ye- rine müşterilerine keçi eti veriyorlar» — Artık kâfi! Diy Karnım rum: — Garson! Garson, rum. 8 aç: çılıyorum. ntacı da herhalde ye bilmiye keçi &-|? klerini onunla yap- Bt jrmck!crin'ı geçiyorum: «Sağ yağlı yemekler» Gazetede okuduğumu hatırlıyoru S:r' yağlı yemekleri de geçiyorum: yağlı yemekler» tede okuduğumu hatırlıyorum: «Tatlılar» Tatlıcıların şeker yerine glikoz kul- Garson geliyor: — Bana portakal getir! Garsonun getin rum, Yüzüm b — Çok eksi! uruşuyor: zümün buruştuğunun farkına va! olacak ki, alyesinde doğrulüurken: — Po! li Hmona aş rlarmış, Sağ yauğa da margarin katıyorlarmış. Margarinle pişmiş yemek de he:)mlne hoş birşey olm c:ık. onun için ekşi oluyor! Diyor. z Nır:ı' uu.vs'i [:Bunlan biliyor mu İdiniz B İtalya ile Fransa arasındaki 1935 muahedesi nedir? Son günlerde İtalyanın Pransızlarla o- lan 1935 muahedesini feshettiğini gazete- lerde okudunuz. Bu muahede nedir?.. Bu muahede, büyük kerbdenberi Ak- deniz ve Afrika m mlekeleri meselele- ri hakkında, iki devlet arası mamazlıkları bertaraf etmek imza- lanmıştı. Bu anl, a göre, taraflar, birbirlerinin Avrupadaki statülerini ve Afrikada yerleşme heklarını tanımışlar- dL Gene bu anlaşmanın icabl an ola- rak, Fransa Afrikada fedakârlıklarda bulunmuş, İtalya, Fransız Libyasında 43 bin mil murabbalık bir çöl parçası almış, Habeşistan civarında olan İtalyan Erit resi, Franmız Somalisinden elde ran ile genişletilmiş, Cibuti, Adis demiryolunda hisseler kazanmış, 1965 yılına kadar Tunusta İtsiyan ana baba- dan doğacak olan çocukların İlalyan te- baası kalacakları karar altına alınmıştı. ki anlaşa» Kırmızı yazının Sahihi için Bir defter kâğıdından koparılmış bir parça üzerine yazılı bir mektub aldım. fmza yerinde «<«K-Cl4-Z> harfleri var, İlk cümlesinde: — Düzenbaz teyze, diyor. * Amerikah bir gazeteci Amerikanan büyük iş adamlarından biri ile bir mülükat yapmış, yazısının başında bu adaman karakterini göstermek üzere bir hikâye anlatmış: Bu iş adamı krullanacağı adamları bizzat seçmek itiyadmdayıtış. Bir gün bir gazeleye ilân koymuş ertesi gün tamam (10.000) tane mektub almış, anlaşılan © zamanlar Amerikada işsiz- Hğin hüküm sürdüğü zamanlarımş. Ve gazeteci iş edamına soruyor: — Bu 10.000 talibin içinden en iyisi- ni seçmek çin (10.000) mektubu da o- kumak lâzımdı. Bu kadar meşgale ara- sında buna nasıl vakit bulabikdüniz? İş adamının cevabı şudur: — Yanıhyorsunaz, en iyi talibi bu- Tabilmek için 10.600 mektubu da oku- muya lüzum yoktu. Zarfları masamın üzerine yığdım, evvelâ çirkin olanları |Nakıs 300 derece soğuk suda yaşıyan halıklar : Nık sularda ya- altında derecede — yaşar. Kanadları — diğer balıklarınkinden daha g sıfir 300 derecede herhang' bir hayvanı bıraksanız saniye- de ölüverir. lâli bir tehlikeye uğradı. dirde birbirlerile istişarede — bulunmıy karar vermişlerdi. O zamanlar, Laval nu rledim!> de- n 8 ay geçmişti ki Mussol «Fransız - İtalyan dost! cak bir şekilde müh Arad. İnin orduları Habeşista üzerine Lavalin, bu muahedi ken, İtalyanın bu istilâsını o mişi de yanlş köşe seçmiş bulunanları a- yırdım, 10.000 mektubdan geriye an- cak (1000) tane kaldı, zarfları açmıya koyuldum, itinasız yozılıp yazılmadık- Tarına bakıyordum, derken mektub sa- yısı (100) e indi. Bu mektubları birer birer okudum. İfadesi düşkünlerini de atlım. ni elimde kalan 10 mektu. bun sa*ublıermı çağırdım, yafetleri. nec baktım, konuşma şekillerini dinlde- dim, haklarında tahkikat yaptam, ve €n iyisini seçip a'dım. * Okuyucumun mektubu bana bu fik- rayı hatırlattı, yırlıp atmak lâzrmdı. Fakat okuma hiçbir mektubu yırt. mamak prensipimdir, ne olursa olsun kızmak ta ikinci prensipim. Okuyucum iltifat dolu - hitabından sonra benden soruyor: Ki Bör öülüüü kapatıp ağlma sbyo'>| Karşımdaki masada oturan zat yü -|*- ebediyen |e BON POSTA Kadın Köşesi Yüz buruşukluğu | nasıl giderilir? Yü şeyden önce kanın deride ve yüz adalelerinde iyi dolaşmamı pörsür, sarkar ve buruşur, G . Bunların başında kanın her kalde yü: 4 temin etmek — geli: telif yolu vardır. Hepsi de na işarettir. Bundan bir cildi besleme ve koruma men hemen yoktur. "rı**._snr' bütün yüzü fırçalamak... Bu maksada yarıyan, ayni zamında pek iyi bir usul « lere gelmez. e, Genç kalma v Nefes alma tleri, Ba da birinci gi bi herkes ıçindir. Ve ber kalde j tercih edil Hırsız ve s çlu hakkındaki iddia ve tahkikât e göre, hâdisenin mahiyeti Kumkapıda oturan Gül - benk isminde bir gençle gayet yakın dosttur ve sık sık arkadaşının p gelmektedir. Bir gene arka- n evinde bulunduğu sırada, Gü- n ceketinin cebinde bulunan ima aid kumbara defterini çal |maş ve ertesi günü bankaya giderek kendisini Gülbenk olarak tanıtmış, ar- daşının imzasını da taklid ederek kumbara mevcudatı elan, 300 — Hrayı alacağını söylemiştir. Banka memur- ları kendisine muamelenin ikmali i - çin biraz beklemesini bildirmişler. Bu nun attığı imza arasındaki farkı seze- çağırdıklarında, Kiryako t anlıyarak firar etmiş rek tekrar arkadaşmın evine gidip gelmekte de - miştir. Bu hayırlı dost, son defa evinden bir pardesü ile 6 da arka lira |muhakkak Mi Şinbd nastiklerine kat (di Tmeden iba- tlerini yap |0 donuk. o giderir. Pır lin effaflık ve tazelik ve. takılan ürüzsüzlüğünü hiç kaybetmez. Yan ko- gün, bilhassa dinlenebile- T gün, şu buğuyu yapınız: Bir mil) | kahve değirmeninde ö- n sonra bir tâseye koj tüne kaynar sı leğenden çıkacak nun dağılmaması ünüzü bu ya tutunuz. Buğu- in kahn bir havlu ile fını sarınız. Bunu her dinlenme gününüzde azsanız bile, hiç olmazsa nezle olduğu- . yolculuktan döndüğünüz vak —#;ır mayınız. Cünkü gerek €k yolculuk cilde fena halde tesi rilerimizin fazla yağlanmıy anmıya, yağsız. yani normal halden uzaklaşm dığını hisseder etmez de ayni tatbik ediniz. Çok faydasını gö Bilirsiniz ki bütün bu değ'şik - emen giderilmezse cilöde ge- güç, hattâi imkânsız bozuklukla- — Genç misin, ihtiyar mı? Hakika- ten saçların beyaz mı, değll mi? Cevabım kısa olacak: — Madem ki mektubunda devamlı okuyucum olduğunu söylüyorsun, &- ğer şimdiye kadar anlıyamadıysan bundan sonra da anlıyamazsın. Söye lemek faydasız olacak. TEYZE $ İkarari yüzünüzün, hem de kâsenin etra « | um ni çalınca, iş anlaşılmış, Janarak eski suçu da meydana çı- ı'"' delumumilikte yapılan | ğ - * suçlarını itiraf etmişt tevkif edilmiştir. Bir lâstik tüccarının ölümü şüpheli görüldü de mukim lâstik sön günlerde rahatsı de şırınga ver mak üzere ilâç v e Rezmbt r. Bunun üze hat — memuru müştür. Vak'anın — zabıtaya Adliye doktoru Enver muayene etmiş ve öl tesbiti için otop len ilâçların da örmüştür. Hâdise hakkı numilikçe tahkikalta başlanmıştır. Bir doktorun imzasını taklid eden biri muhakeme edilecek Karan cesedi paşa hastanesine ra göz muayenesine geli C.ı!u—. elindeki raporun doldurulmı Bacaksızın maskaralıkları: evine İle İş| sırada Gülbenkin eski imzasile suçlu - -|şeker çalm derhal yako, birinci sorgu hâkimliğinin Romatizmadan rahatsız bulunan Sa- hanebaşında Hüsanbey mahallesin- tüccarı Rezzabinin | ne dahilen alın- bir çağırarak şırıngayı yaptırmış ve birkaç dakika sonra da öl- fhbarı üzerine mün sebebinin yapılmasına ve veri- hlil edilmesine lüzüum Müddel - Bundan bir müddet evvel Haydar - müstahdem olarak girmek için müracaat eden 17 yaşla - rında Cafer isminde bir gencin muaye- nesine lüzum görülmüştür. Orada bü - tün muayeneleri yapıldıktan sonra sı- Fakat esadüfen göz hekimi o gün izinli bu - lunduğundan Caferi Gümüşsuyu has-| — Galata Gençlerbirliğinin koıı tanesine göndermişlerdir. Oraya ka - dar gitmek zahmetine katlanamıyan ahtekâr bir genç tevkif edildi ızlık | yan göz hanosine «sağlamdır kelimt ondurmuş tanıdıj salinin de Fakat Ha anlaşılmış ve Cafer Adli Müddelumum kitkat neticelenmiş ve suç delillef” sabit gör ür. Dün de Sultanahmed Tlknci sorgü hâkimliğinde suçlu Caferin vaziyet |tetkik edilerek muhakemesi ve tecziyt' |si e Ağırcezaya sevkine karar Vö . Muhakemesine — bugünlerdi başlanacaktır. Ş 14 yaşında hırsızlığa başlıyaf bir çocuk yakalandı Dün, 14 yaşında Osman isminde çocuk daha hır:—vl'k suçundan Adliyt eye teslim & Osman, evwlrı gece, Eyübde Tatâf Mustafanımn dükkânma girerek elma ktan maznun bulunmak * tadır. Küçük hırsız Müddelt da cürm ile konuşan muharririmize nları anlatmiş * | | koend - Ben çok k şım.. Anamı, Haminnemin elinde büviü bo gidemedim. Simdi Eyübde kapı pı dolaşıp süt satıyorum da haminn! bakıyorum. Geçen nkşam canım ÖÜ elma istedi ki... Amma param an! Jeve ekmek alacak kadardı, elma al | Ş , Yolda giderken, bunları di Tatar Mustafanın dük! 1 önüne gelim Birdenbire, nüp taşınmadan, elimdeki süt gÜĞ münü dükkâmın kamısına vuruve' İsim. Kapı acıldı. İçeri sirdim. Bir İf #lna .alıp .cebime koydumı. BN r aldım. Yedim onları. O bunun fenalığını akıl eder eit mazdım. süine düs k ",ç'ın".! ne vererek hak Müddelumumi nci sorgu * VA tahk Bir hırsız hapce mahküm ıvdıllli Dön Sultanahmed birinci sulh bâ ’ kimliğinde Sultannhmedde Ayşe "'4' mine adında Iki kadının evine F Afı 1< dım eşyaları çalmakta a e bnkı nıJ ı sene üç ay pt İvis ve bir sene üç ay emniyet cezasi 22 lira para cezasına mahküm ediltifl, tir. Mesruk eşyayı satın alan Ant d de 1 gün hapse 10 lira para cezâ mahküm olmust Koro dersleri Bişli Malkevinden: Koro derslerine p, tesi günü başlanacaktır. Kayıdlıların l" meleri ve diğer isteklilerin hergün s04f ten sonra müracaatleri, Oalata — Gençlerbirliğinin — yılık kofl perşembe günü saat 21 de Birlik kurai - | yapılacaktır. çe yapılılll 2W ASA NU S vt öv n b & we n L GNL AD LA A CA A a A S A NY İAŞ U e
