bata SON POSTA Türkçeye çeviren: M. Süreyya Dilmen Gemicilerin mukaddes kuşları — Nedir o nesne? — Bir elmas yüzük. Bunu söyledikten sonra yüzüğü par- mağından çıkarıvor ve öptükten sonra bana veriyor. Elime tutuşturulan bu değerli nesneyi yoklarken güzel ve şık giyinmiş bir zat çiıkagelerek: — Konuşmanıza kulak kabartmış ol duğumdan dolayı affınızı rica ederim. Talihiniz varmış ki şu anda yanınızda bir kuyumcu bulunuyor.. Maamafih gizin istiladenize olmak istemem.. hakiki elmar yüzükler ekseriya so - kaklarda satılır. İlk adam çılgın gibi söze karışıyor: — Mükaddes anamın yüzüğile baş - kasımı aldattığımı —ma zannediyorsü - nuz? — Seninle bir işim yok! Ben bu de- Hikanlıyı kollamak makszadile söyliyo- Tum, Kuyumcu cehinden çıkardığı bir per- tavsızla yüzüğü dikkatle muayene edi- yor ve kulağıma fısıldayor: — Sor bakalım ne istiyor? Soruyorum ve cevab alıyorum. — En açağı on mark. — Onu mutlaka calmış olmalıdır, di- yor. cünkü Astediği fiattan çok değerli- dir. Onu çabuk elda etmek için korkma ver virmi merk! Ve sonra arkamdan dükkânıma gel.. sana yüz mark vere - yim! Seviniyorum, karada kolayca biraz para kazanmış olacağım diye. Yirmi markı yüzük sahihinin eline sayıyorum, Uzaklaşıyor, dönüyorum ve cevahircinin gittiği istikamete ba - kıyorum ki kendisini takib edevim.. fakat bir türlü göremiyonum. Biraz sonra hakikf bir kuyumcu dükkânında kulaklarım şu sözleri işitiyor: — Bu bir Rh'ne taşıdır.. Eh aşağı yukarı üç mark eder! 'Tedje ve ben Hamburg Doma gidi - yoruz. Sıra sıra çadırlardan misli gö - Tülmemiş manzaralara dair vâdlar,| sözler işitiyoruz. Yabancı diyarlarda gördüğümüz gevler bizi emterese etmi- yor. Bir çadır önünde çığırtkanın ba - Bardıdını İşitiyorur: — Buyurun. buyurun!. İçeride kim- senin görmediği ve yemediği bir şey Kgöreceksiniz! 'Tedje merek ve ihtiyatla soruyor: — Nedir 0? — İçeri buyurun.. — bir kanaryanın ması! Almanca konustuğumu görün! E- ğer kuş Plattdeutseh — tehcesile ko - nuşmuyorsa beş yüz mark — mükâfat var! Evvelce bir kanaryanın herhangi bir d! tonuştuğunu ve bilkassa Plattde - trisch lehcesile hitab ettiğini hiç işit - memistik. Kalabalığa karışıyoruz. Bir kafesteki kanarya, kafesin Plat- fortrana çıkarılıyor ve zarif — giyinmiş bir centilmen size hitab ediyor: — Evvelâ size bu kuşu takdim et - mekliğime müsaadenizi — rica ederim. Bunun adı Hans'dır. Bir gemici atılıyor: — Zarar yok.. biz onun Almanca ko- nuştuğunu işitmek istiyoruz! — Şübhestz, baylar, işiteceksiniz! Diyor ve Plattdeutsch lehcesile ku - şa hitab ediyor: » — Söyle bakalım, Hans, diyor, siga- ra mı İçeyim pipo mu? Ve son kelimeyi Plattdeutseh telâf- fuzile Peep - Pi..p diye söyleyince ka- narya da güya ceva'b veriyor: Peep! Ve centilmen atılıyor: — Gördünüz ya baylar, — diyor, kuş Plattdeutseh dilinde konuştu. Ve herkesten kahkahalar yükseli « yor. Çikarken dışarıda — bekliyenlere kanaryanın konustuğunu söylüyoruz. Öyle ya neden budala yalnız biz ola - paktık? * Belki bir gemici evlenme kararı ve vüdile herhengi bir hilekârın kızına ni- şanlanır ve nesi var, nesi yoksa bu yol Ga hepsini kaybeder, yahud'da bir yer- de sarhöş edilerek neticede soyulup so- Gana çevrilir. pq SO şyik “Hm» «— Evvelâ size bu Hein ve Tedje gemide tekrar karşı- laştıkları zaman biri sorar: — Anlat bakalım Tedje, nich'i nasıl buldun? Tedje ki Hamburgun mahud «Su ke- der, Mu - kadaşının sualine cevab vermeden so- rar: — Gramofonu aldın mı? Her ne kadar şimal denizi bir gemici- nin tam anlamile dostu olmıyabilirse de karada her şevın kendi kuruntularının, kendi hayı inin aksi zühur ettiğini görmüş olan gemiciler, yelkenlerin tek Tar fora edildiğini ve etraflarında tek - Far ucsuz, bucaksız denizin telâtümü » nü gördükleri zaman sevinirler! Gemici, denizde iken, tabiatın mah- remi esrarı olmak gerektir. O, yıldız - larla dosttur. O, bulutları anlar, hava |hakkında onların verecekleri malüma- Günün Bulmacası - S0 00 00 v wu SOLDAN SAĞA: 1 — İçinde balık kızartılan kab - Ayrılık merastmi. 2 — Emeller - Kskiden mahsulâttan al - dıkları vergi. 3 — Bir nevi tahta - Yüz kuruş. 4 — Validem - Birini bir masele hakkında tenviz. 1 — İçki dağıtan - İkinci derecede, 8 — Arru - Acele eden. 9 — Menl - Okur. 10 — Bonunda bir «İs olsaydı açıkça - Ra- kının Arabcası, YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Sonunda bir «N> olsaydı yağma - Gök yüzü. ? — İmdad sayhası - Emeller. $ — Hâüdise - Hayvanlara — yapışan — bir böcek. 4 — Ha - Afiş. * — İlbay - Bir nevi deniz nakll vasıtası, 8 — Kapıların önündeki tahta - Becerikli. 9 — Tartı haricl — sayılan kablar - Yüz kuruş. 10 — Bir hastalığın — görünürdeki izleri - Düğmenin geçtiği delik. 12845117801. Evvelki bulmacanın Müıdımııı şekli narı» ndan ileriye gitmiş değildir, ar - | kuşu takdim ederim!e ta inanır. Her ne kadar rüvcr'n'on olta ile tu- tulabilen balık nevileri pek mahdud i- se de, o balıkların ekserisini bilir. Vak- tâ ki bir yunus balığı sürüsü görülür, kumanda yükselir: ları hazır edin! Ve mahir bir zıpkıncı, dalan, sıçra « dan birine zıpkını yetiş « n gemiye alınması ge - bir bayram sevinci hu- süle getirir. Çünkü herkes taze ve bol ete kavuşacak demektir. Ümidburmmu, Hornburnu ve Falkland adaları yakınlarında albatros, marti - lerin envaı vesair türlü türlü kuşlarla karşılaşılır. Bunlar gemiden — âtılan süprüntülerle karmmlarını doyurmağa çalışırlar ve böylece size Avustralya - nın yarı yoluna kadar refakat ederler. (Arkan var) Nöbetci eczaneler Ba gece nöhetci olan ecraneler şun - lardır: İstanbul cihetindekifer: Aksarayda: (Şeref), Alemdarda: (Ab- dülkadir), Boyazıdda: (Haydar), Bamat- yada:' (Teofilos), Eminönünde: (Hüse - yin Hüsnü), Ryübde: (Hikmet Atlamaz), Fenerde: — (Emllyadi), — Şehremininde: (Hamdi), Şehzadebaşında: (Üniversite), Karagümrükle: (Arif), Küçükpazarda: (Necatl Ahmed), Bakırköyünde: (Mer - kez) Beyoğlu eihetindekiler: İstiklâl e«ddesinde: (Galatasaray, Ca- rih), Galatada: (Hidayet), Kurtuluşta: (Kurtuluy), Maçkada: (Feyzi), ta; (Süleyman Roceb). Boğariçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: (Sellmiye), Sarıyende: (0s man), Kadıköyünde: (Moda, Merkez), Büyükadada: (Şinasi Rıza), Heybelide: (Tanaş). gerenererAsarenerRenAKENE KeReLesELAcE ERLe DenErERERARAne çet Ziraat Doktoru Tarla, bağ ve bahçelerle meyvalı ve Oorman-ağaç ve bitkilerine Grız olan has- talıklarla bunların sebeb ve çarelerini ih- tiva eden ve cepte taşınabilen kıymetli bir eserdir: İstanbul Ziraat okulu direktörü Veh- bi Ayas tarafından bir çok ılâvelerle ikinci defa olarak basılan ve ferini neşri- yatımızın büyük bir boşluğunu — doldu- ran bu eseri bütün ziraatçilere, bağ, bah- çe meraklılarına tavsiye ederiz. Fiatı posta ücretile beraber kartonlu (128), bez ciltlisi (1SÖ) kuruştur. İstanbul Ziraat o- kulu direktörlüğünden arayınız. Damga resmi kanumnu — 9 temmuz 1938 tarihine kadar bu kanunla ilgili bütün fadi- Jâtı havidir. Yalnız Dönüyoram — Şüküfe NIhalin bu isimde milli romanı çıkmıştır. Roman son 20-30 senelik hayatımızı tasvir etmektedir. Kâalem — Mustafa Nihad'ın idaresindeki bu edebiyat ve san'at mecmuasının 7 nci sa- yısı çıkmıştır. Ana yurdu Türkiye olan ürünlerin tari - hi — Prof. Lütfi Arifin bu eserl çıkmaıştır. l Yepî / neşriyat ' | Avrupa ve İngiliz fuatbol! arasındaki farklar İngiliz milli takımı kaptanı topa lâzım olduğu kadar vururlar. Halbuki Avrup“hy topu itiyorlar. Bütün fark budur! Ingütere kralı, İngiliz awelli takımı oyuncularının elle rini sıkıyor. Arsenâl stadı olan Highburyde Avrupa muhtelitine karşı oynuyan İngiltere ta - kımı bu mühim maçı 3-0 gibi bir farkla kazanmıştı. Avrupalı idareciler, İngiliz takım kop- tanı meşhur Hapgooda İngiliz takımının bu hâkimiyeti neden ileri geliyor diye sordukları suale şu cevabı almışlardır. «Evet, Avrupalılar da sahaya bizim gibi diziliyorlar. Orta muavinleri üçürcü müdafaa olarak oynuyor, müdafıler de yanda yer alıyorlar, Avrupa takımının taktiği çok zayıftı. Avrupalılar topu icab eden yere kadar atmasını bilmiyorlar, Çabuk ve uzun vu- ruşlarla sahada topun keazanacağı yeri hiç hesab etmiyorlar. İngilizler topa lâzım olduğu kadar vu. rurlar, Avrupalılar ise topu itiyorlar.. To- p3 vuruş futbolda büyük bir rol oynar.. Avrupalılarla yapılan bu maç ciddt bir © nisbette oynıyan bir takım bulunma - hdır, Futbolda bütün takımın bir adam gibi çalışması lâzımdır İi bu nokta da Avru- palıların büyük bir noksanı idi.» Arsenal 129 bin liraya yeni bir oyuncu satın alıyor Lig maçlarının on beşinci oyunu ya- pıldığı halde lig şampiyonu Arsenal he. nüz ligde on üçüncü ve başta giden ta » kımdan on bir puvan geridedir. Lig maçlarından bir hafta evvel 103 ıbm Biraya satın aldığı soliç Brign Jong He takımını takviye eden Arsenal, şim - di de Stoke City klübünün sağ açığını almak üzere pazarlığa girişmiştir. Stoke City bu oyuncu için 129 bin Hira istemiş- tir. Lig şampiyonluğunu bu sene de elden kaçırmak istemiyen Arsenal bu mühim parayı gözden çıkarmak üzeredir. Norveç - Fransa maçı geri kaldı Paris 3 (AA.) — 22 gsonkânunda Bundan başka: — 15.000, lerle (20.000 ve 10.000) liralık âı girmiş — olursunuz... oyun olmadı. Ciddf bir oyun için karşıda | | eNODMTAKIANIRAKAKAK KA LZKIALDKDKANKOCAROZKCAAKAKAYAIAKAAYAL KI AKKAKN Türk Hava Kurumu BÜYÜK PiYANGOSU İkinci Keşide: 11 /Birincikânun/938 d Büyük ikramiye: 45_000 Llra:::;' Yeni tertibden bir bilet alarak iştirak etmeyi meyiniz. Siz de piyangonun mes'ud ve bahtiyarları meşhur Hapgood “ Iııgll"” diyor ile karşılaşan Norveç milit / Fransa milli “takımile çew”"' millf takımı yerinec oynın“s' rer bulunan Norveç milli M karşılaşmadan vazgeçmiş olduğu ber alınmıştır. Norveç futbol yonunun bu tarzı hareketi ed/ kış futbol maçlarınin tatil (olması ve binnetice klüpkdn ma imkânları bulummnmasln ri geldiği sanılmaktadır. İzmir lig maçları İzmir (A.A.) — «Gecikmi Milli yas dolayısile tehir maçlarına tekrar başlandı. mühim maçı Üçok ve Ateş |rasında yapıldı. Çok heyecanlı olan ve dahâ Üçokun baskısı altında geçel ’/ çı Üçoklular 6 - O gibi bir farkla ’ dılar. İlk devre gene 2 - 0 Üçokuli " idi. Bundan evvel yapılan Yl", Demirspor maçı da 5 - 2 Yi galibiyetile sona erdi, M Noterlik dairelerinin 1© başlanıldı . —x Müddelınnumlşmuıvinkğf/ cati tarafından Noterlik ’ ; a İ aA yillik teftişlerine başlanmıştif- deiüumum? muavini, dün Beyöğlu | İndi Nöterin! Bir sarhoş birahan camlarını kırdi Kadri isminde biri, Beydi birahaneda fazla sarhoş oı.ın* / ları kırmış ve kerduıınl istiyen bekçiyi de döunüşî“fj Dün, Adliyeye sevkedilen Hiye 4 üncü cezada muıuken' 55 gün bapse, 30 Jlira parâ mahküim ve derhal tevkif eC 12.000, 10.000 liralık iki aded mükâfat vın'hr— / 1