1 Aralık 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

“Son Posta,, nın Hlâyesı ı-m—ı_ı-ıg LK GENÇLİK HATIRASI MN Yazarı : Muazzez Tahsin Berkand 44 Uzun, bitme tükenme bilmiyen günle- ryin birbirine eklenmesinden husule ge - len senaeler, uzaktan bakınca insana baş döndürücü bir süratle geçmiş bir zaman | Bibi görünüyor ve o zamana aid en acı hatıraları bile, bazan tatlı tatlı düşündü- — ğümüz anlar oluyor Bu gece ben de h, eskiliğini kendi kendime bile xhrman çekmdığım bir hatırayı büyük bir zevkle dü “ 6 zaman döktüğüm acı göz )';ış!ıınndı büyük bir tad buldum. Keşki hâlâ bir gönül ıztırabı için göz- lerimden yaş akıtacak yaşta olsaydım; keşki hayatta kalb acısından daha zalim ve yakıcı üzüntüler olabileceğini tecrübe ile anlamasaydım! Meğer bazan acı zan- nottiğimiz dakikaları bile hasrotle arıya- cağımız günler olurmuş! Bu akşam, bir poker partisi için ahbab- lardan birinin Taksimdeki evinde top - lanmıştık. Oyun uzadı; bizi yemeğe ala - koydular. Yemekton sonra tekrar masa- — (arın başına geçileceği sırada kapı ça - landı, yeni bir misafir grupu geldi. Bun- — ları tantmıyordum. Ev sahibi hepsini ay- — Ti ayrı tanıttı. En arkada uzun boylu, kır gsaçlı, kibar tavırlı bir bey duruyordu; o- © nun da iİsmin! söyledi: — Salfet Bey... Birdenbire karşımda bir xapı açılmış ve Ölesini görmüşüm gibi başımın içinde bir şimşek çaktı ve hatırladım: — Karşımdaki bu adam, senelerle, se- © nelerle evvel tanıdığım ve uğruna göz yaşı döktüğüm adamdır. Onu yıllarla sonra görmek bende hiç — bir tesir yapmamıştı. Esasen onun beni — tanımadığı besebelli idi. Belki de ara - © mızda görüşüp konuşmalar, gizli rande- wular olsaydı ben, onun beni tanıyan göz- leri karşısında bu derece soğukkanlılı - ğımı muhafaza edemiyecek, biraz şaşıra- — caktım. ZZaman ne kadar geçse, gene insanın Ü- | erinde bir iz bırakıyor. Çocukluğumda bana acı göz yaşları Gdöktüren ba adamla karşı karşıya saat- lerce poker oynadım, konuştum, çay İç- tim. Şimdi evimde, odamdayım... Yalnızım.. © Eskileri düşünüyorum. Ne güzel zaman- | Tardı! Babam bir harletyeci idi. Ben Roman - | /— yada doğmuşum, on iki y: a kadar Av- rupanın muhtelif memleketlerini dolaş - — mıişim. — Babam tekaüd edilip tamamile İstanbu- “la yerleştiğimiz zaman on iki yaşımda idim. O vakite kadar serbest bir hayat O yaşamış, erkeklerden kaçmamış olan be- nim gibi ni bir kız için İstanbulun o Ozamanki hayatına alışmak, çarşaf giy -| — mek, daha koşup aynıyacak bir yaşta iken K üüne ağır ve durgun bir mana ver « mek cidden pek güç oldu. Divanyolunda, büyük bahçeli bir evi « —miz vardı. Komşu evlerin pencereleri bu bahçeye açıldığı halde ben, başıma bir ör- tü almağa lüsum görmeden, sabahtan ak- şama kadar ağaçlar ve çiçekler arasında yaşıyor, derslerime açık havada çalışı « yor, arkadaşlarımı orada kabul ediyor - dum. İlk zamanları komşular eve haber gön- Gerdiler; hattâ babama mektub yazıp egelinlik yaşa gelmiş olan bir İslâm kı - zınin böyle açık saçık bahçede dolaşıp könişuü delikanlılara kendisini gösterme- gi nin adabı yeye mugayir oldu- — ğunu söyliyenler Gile oldu; fakat ben 8öz dinliyecek halde değildim; hattâ gül kürüsu ipekliden çarşafım terziden gel-| — diği zaman da bunu giymek istemedim.| Zavallı anneciğim ne yapacağını şaşır- — mışti. Yalvarmalar, tehdidler kâr etmi - oyordu. Nihayet beni kandırmak işi da - dımın büyük kızı Salihaya havale edildi. | — Kurnaz kız, beni köşeye çekerek dil- “ler dökmeğe başl. n — Çocukluk ediyorsun Müzeyy — yaşin artık on ikiyi geçti. Uzun boyuna — bakanlar seni on dördünde sanıyorlar. a esvablar giyecek yorda r lJursan bundan böy- beraber gezmeğe gide- çeksin. Yolda erkekler başlarını çevirip sana bakaca . Siyah tüller arkasında- — çarşaf giymeğ le hep büyükle n bak | bu güzel yüz, bu irl gözler kimindir? » merak edecekler, Oyuna kendimi kaplırmış, alâkadar ol- mağa başlamıştım. — Sahi mi beğenecekler mi? — Tabil.. Daha şimdiden bitişik evin küçük beyi pencerede durup sana bakı - yor amma, henüz küçük bir kız olduğun için cesaret edip bir şey söylemiyor. — Hangisi? Sağ tarafımızdaki evde o- turan mavi gözlü genç mi? Aman ona ben de bayıldım Saliha... Fakat acaba çarşaf giyersem bana yaklaşır mı dersin? — Tabil... Bahçede koşup oynıyan kü- çük bir kızken birdenbire ağır, ciddi bir hanım olacaksın... üyorsun Saliha? Beni İşte beni yola getiren dadimin kurnaz kızının bu sözleri oldu; fakat kalbaiz Sa- HEhanın bu sözlerinin sadece beni kan - dırmak için uydurulan bir yalan olduğu- nu ancak iki sene sonra anladım. © iki sene içinde ne kadar ıztırab çek- tim.. ne kadar ağladım ve çırpındım! Artık bahçeye çıkmağa cesaret edemi- yor, tam manasile ciddi bir küçük hanım tavrı takınıyordum. Yalnız gece el ayak çekildikten sonra bütün cesaretimi top - lhyarak yatak odamın karşısındaki odaya geçiyor, gürültü etmemeğe çalışarak pen cereyi sürüyor ve kafes arkasından ya - nımızdaki evi seyrediyordum. Onun o » dâası bahçeye doğru bir çıkıntı halinde ilerliyordu. Kafesi her zaman açık durur, onun içeride yürüdüğü, masasının başın- da oturup çalıştığı görülürdü. Onun ismini Salihadan — öğrenmiştim. Yaramaz kız meğer kendi hesabına onun- la alâkadar oluyormuş. Hattâ bazı gece- ler onunla buluşuyormuş. Bunu da ge - nelerle sonra haber aldım. Fakat o za - man ben dünyayı görecek halde değildim. Henüz ilk genç kızlık hülyalarıma bü - tün varlığımla bağlanmış; muhayyele - min bütün kuvvetile o genci sevmeğe baş- lamıştım. Onunla görüşmek kabil olma- dığı için geceleri çok defa pencereden onu saatlerce seyrederdim. Ne güzel, ne manalı bir yüzü vardı! Ne kadar ağır ve vakur bir tavırla odasında çalışır ve do- laşırdı! Onun bu vakarı beni de afacan - hktan kurtardı. Evde herkes: — Çarşaf giyeli Müzeyyene bir ciddi. yet çöktü. Tam bir hanım kız oldu... di Devlet Demiryolları ve limanları BZ yorlar, benim uslandığıma bakarak hay- ret ediyorlardı. Halbuki beni böyle ağır başlı yapan kalbimdeki masum sevgiden başka bir şey değildi. Bir gün, yalnız bir gün ona sokakta rastladım. Bana dikkatle baktı. Peçen arkasından beni tanımış mıydı bilmem?.. Fakat benim kalbim öyle kuvvetle çarp- mağa başlamıştı ki bu helecanımdan u - tanarak büyük bir suç üstünde yakalan- mış bir insan gibi hemen koşa koşa eve gelmiş. odama çıkarak hüngür hüngür ağlamağa başlamıştım. Sonradan 0 günlerimi çok düşündüm ve her şey onun beni tanımadığını, be - nim varlığımdan haberdar olmadığını is- bat ederken nasıl olup ta 0 zaman onun beni sevdiğini tah: 1 ettiğimi bir tür- lü keşfedemedim. Bunda mutlaka Sali - hanın tesiri vardı; hain kız, beni bir şey hissetmiyecek bir yaşta tasavvur ede - rok bir düziye bana ondan bahsediyor - du. Bu sözlerin sırf kendi aşkını anlat - mak için uydurulmuş vesileler olduğunu çok geç anladım. Tam iki sene, bu akşam poker masasın- da karşı karşıya oturduğum Saffet beyi sevdim; tam iki sene onun hayatını, ha« rekâtını tarassud ettim; tam iki sene ona aid hülyalarla çocuk ruhumu doldurdum. O iki senenin sonunda onlar evlerinden çıkıp gittiler ve bir daha da onu gör - medim. Arkasından ağladım, üzüldüm, Viçin için acı çektim.. Kimse benim bu ço- cuk sevgimi anlamadı, kimse benim, on dört yaşımda iken nedn bir büyük adam gibi ciddileştiğimi bilmedi. Bu akşam, ilk aşkımı gözlerinde yaşat- tığım adamı gördüm. O beni tanımadı; fakat ben görür görmez onun kim oldu - gunu anladım; ancak kalbimde hiç bir helecan duymadım. Bu gece ilk aşkımın değil, o acıyı duy- duğum senelerin hasreti kalbimi yakı - Yor, N YARINKİ NÜSHAMIZDA: İşçi aranıyor Yazan: İsmet Hulüsi işletmesi Umum idaresi ilânları | Bulundukları mahal senelik muhammen icar karşılığı ve teminat mikdarları aşağıda yazılı gayri menkuller 1/1/939 tarihinden itibaren birer #ene müddetle ve ayrı ayrı oli şamba gi kamisyon tedir. k üzere pazarlıkla kiraya saat 10,30 da Sirkecide 9 ış (8642) Bulunduğu yer Küçükçekmecede Otel, büfe ve bahçe “Çerkesköy büfesi Sineklide kahve ve bakkal dükkânı Yeşilköyde büle ve bahçe Sirkeci istasyonu içinde kübik baraka Sirkeci istasyonu içinde kübik baraka Bakırköyde 16M2 baraka kübik verilecektir. Pazarlık 14/X11/1938 Çar « letme binasında aritirma ve eksiltme da yapılacaktır. Şartnameler parasız olarak komisyondan verilmek- Senelik muhammen kira karşılığı va L 5 1 öl L. » L €30,5 L. 630,5 L 240 L ALMAN WESTF ALYA KOKU Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizmd Kaloriferler ve diğer teshin vasıtaları için en mükemmel ve elverişli koktur. ALMAN | BRIKET KÖMÜRÜ Her sobada zahmetsiz Yüksek Harar ce yanan çok temiz ve etli Kömürdür. HUGO STİNNES REDERAY A.G. Galata Gümrük binasını Han 3 üncü kat 13, 1 n karşısında 6 ncı Vakıf 5 No. Telefon: 43361 A İdikçe Zeki ve ciddi bir — yavru Küçük Or Apay- dın karakterini so- ruyor: Zeki ve hallerile çok se- | vimli olur. Yavru- nun bu temayülle- rinden istifade ile onu hayata karşı bet — hareketlerle değerli bir halde birleştirdikçe — de bulundurmak — im- zengin olmak ihtimallerini meydana ge-| kânları mevcuddur. Bu da ana ve babir tirmiş olacaktır. sına düşen bir vazifedir. * Zeki bir tip Amasyadan Sa- deddin karakı ni soruyor: Zekidir. Bir işde önayak olmaz. Bü- yüklerine karşı i- taatli davranır. Menfaatlerine baş kâlarını — karıştır. makta — kendistı pek sıkmamalıdır Sevmesini bilen sevilmeğe namzed olandır Silivriden, Sa- | müel Bitan, zen- gin olup olmıya- cağımı, sevilip se- vilmiyeceğini — so- ruyor: Sevmesini b sevilecek, teşebbüslerini müs * İşinde muvaffak olabilen hır tıp İzmitten — terzi Ahmed karakteri. ni soruyor: İnce ve duygulu | bir hali var, Sertiik | ğe, gürültü ve mö: cadeleye gelemez |İşine olan alâkasi le — muvaflakiyet ihtimallerini — çor ğaltmıştır. 1 * Sokulgan olması bekienen bir tip Meydan — çorşt- stndan Fevzi, kaü- rakterini soru: Sakin ve meydana vurmı- yan bir hali var. dır. Pek sokulmaz, bazan somurtkan olur. Daha yumu- şak ve yalpak ol. ması lâzımdır. * aat etmesini bilen bir tip Ajfyondan Hü « seyin Üsluer ka « rakterini soruyor: Kısmen mahcub Ve çekingen ta « Vırlıdır. — İtaatile vazifesine bağlı « liğile âmirlerinin kolaylıkla — tevec cühlerini — toplar, Fazla — konuşmaz, şarlatanlık yapmaz. * ş çekinen bir tip Mes'uliyetten Salihliden Rah- mi, karakterini s0- rüuyor: Zeki ve sokul- gandır. Hâdiseler yaratım — vaziyet. lerde — bulunmaz. 'Tehlike ve zarar- lar karşısında canı İtatlıdır. menfaat- erini pek feda et- mek istemez, rres'uııvmen çekinir. Yorulmak istemiyen bir tip Kavaktan, H. O- nat — fotografının tahlilini istiyor: Ağır ve sakin bir hali varsa da, göründi gibi yumuşak başlı da değildir. Pek yo- rulmak İstemez ve menfaatlerine kar- şı müstağni dav- ranır. İntizam kayıdlarına pek hllî:: mak istemez. İşlerine hile karışlırmâ ş I.!yaı:ık Y? ışguzar bir ı'“ ziyade olduğu gibi hareketi tercih ali, karakte- rini . >ruyor: Açı 1öz ve £ zardır, kine fiki bul e Neş'esini —hemen $ daima — mu afaza | eder, Alayı, saka- Üü |yı sever, ve kendi- sine yapılan muka bil takılmalara kı Son Poıta Fotograf tahlili kuponu Tarşısında- orini ka- irebilir. DİKKAT Fotograf tahlili için bu kuponlardan 6 adedinin gönderilmesi şarttır. ji, kırıklık ve bütün ağrılarınızı derhal kes?f. I — İdatemizin Paşabahçe Müskirat Fabrikası için şartnamesi mucibinct adet alttan sürme araba ile 100 X 110 ob'adında, 20 adet plâtform açık ,uil! * usulile satın almacaktır. 3 li — Heyeti umumiyesinin muhammen bedeli $00 lira ve muvakkat teni 671,50 Uiradır. Lev” Ti —21/X11/938 tarihine rastlıyan Çarşamba günü saat 14 de Kabataşta zım ve Mübayaat Şubesindeki Alım Komisyonunı pılacaktır. Şartnameler parasız olarak her gün sözü geçen şubeden almnabilir. tmeye iştirak etmek istiyenlerin fiatsız fenni tekliflerini wd!d*w», mek üzere ihale gününden bir hafta evveline kadar İnhisarlar Umum Mi gü Müskirat Fabrikalar şubesine vermoleri va tekliflerinin kabulünü mu mın vesika almaları lâzımdır. VI — İsteklilerin eksiltme için tayin edilen gün ve saatte $ 7,5 H“V%F İ ralarile birlikte yukarıda adı geçen komisyona gelmeleri ilân olunur. — *