28 İkinci iteşrin SON POSTA Sayfa 13 *Son Posta» min macera Tamanı: İk Tü Yalancı bu işe girerken, içimde-büyük inç duyuyordum. Memleketime "ohcık, bir şeyler yapacağımı 'orduni, Desenize, büyük — bir Takar ze, büyi mnîklrıhklı karşı karşıya bulunuyo - .xübohgmn çehresinde, derin bir te - * okunuyordu. Dalgın dalgin yü - b iyor ve söyleniyordu: M pi Yüparsın kızım. Sen.. ben.. hat- kul 'den büyükleri. — hepimiz, emir Ha 2 Bir kere, yakamızı kaptırmı - Ben de bt Sevi faydalı a: f'ş'm iki tarafa salladım: bit tep _;Pimım doktor bey.. ben, öyle k Sineş "ye aldım ki; hiç bir zaman böy N’d. fesirler altında kalmaya.. âdi E_Vuı( Bibi yaşamağa — alışma - m_“hin. Şr. bana verdiğiniz. paranın ir kısmını, bu işe hazırlanmak Ünş la etmeseydim, derhal hep- Pifgi'de eder; vazifemden çekilirdim. tıı,“ı”' Yâpayım ki, bunu yapacak va bir _m*kılım“ Şimdi, lütfen — bana het 6Ğîı'ıtl:ılı_ Ben, ne suretle ha « K R bi kıs:::ı bir baba nasihati vereyim :Lâtfm den Pöyle, isyan ifade eden fikirler - Nictip in. Sana vereceğim di - Ltae dahilinde hareket edersin. Böy - Ktmin ' Yedanındaki vazife — hislerini eylersin. | UNÇ BİR KAPIDAN GİRMEK LÂZIM | D a ı M '.""“Nınndm çıkarken, gözle - P& Staniyor, kulaklarım uğuldüyor- Bu k$ daha ilk attığım adımda, | miünü Tti ÜEtüne sert bir yumruk ye - Öliaç Üdükçe — hükmediyordum ki; ha hakikaten bir baba nasi - ğğî'“&u Ancak şu var ki; ben bu Kölette kolayca hazmedebilecek ka - t değildim. Onun için, kendi b $U kararı verdim: tdikleşı DKi böyle istiyorlar.. ben de, Bibi hareket edeceğim. İkanlıyı ele geçirirsem; <ey korkan efendiler!.. - İşte Suikasdin failini teslim e- ik, omuzlarınızdaki ma - n bir tarafa atınız. Unutulma- * Olan :h“ylu © hailevi felâketin , pi Süniyi cezalandırınız.. di- 'thn. Bğ'ı“*! de, onların — acız ve qlrı,qh“nüm kh .N&hl Mi?.. Bu kararı verir - İT tey Zamanda içimden gelen şöy * S Mej,Sitmiştim: KI O kadar tuhaf bir guru- & ”ı!h:." parlak ümidlerle girmiş-| 14 » İlel A Yazam: Ziya Şakir bir İspanyol güzeli — Niçin?.. İşte, bu suale cevab — bulmak için |Luna ile ahbab olmağa karar vermiş - tim, Bir İspanyol kadar İspanyolca bil diğim için onunla ahbab olmakta müş- külât çekmedim. Ahbablığımızın daha — ilk saatinde, Lunanın İspanyol olmadığını anladım. is (Madridli) olduğunu id- ği halde, bu şehrin büyük cad - , meşhur semtlerini, baş - zalarını bile lâyikile t bu şehri, benim iyi tanı - dığım, hisseder etmez, güya kendince bi> zekâvet göstermek yerek: — Madridde doğup büyüdüğüm hal- de, şehirde pek az kaldım. Ha k bir kısmı, evvelâ — bir F Mmanastırında, sonra da Mis » pansiyonunda geçti. nsız u'nun md md md mdm Çünkü Va Yorsun kil. Bütün hayatı, şi - :_»_'ı_wnnk makas manivelâla - 'ışı"’"ı., Seçmiş olan cahil ve basit Tn görüşlerine — ve düşü - gel —:_"' İhanıyorsun?.. Bu boş “'llı,_;"ahı seni, — bir çıkmaza î""üı kos,” Mi?.. Böyle mühim bir iş .ı::hı b—ul için, o makascıdan da- Eülmez ;Ğ_!lıhı kafasız olmak Boj * t l’nlın.ı,_"""“ isimlerin sahible- Likıgda çok esaslı N bini Becikmedim. Bir hafta İi _:: *itim. Hattâ bunlardan L'lı. şno!dum. 4 taşıyan bi k u genç kadın, '::ktnm iddia ediyordu. Ve ':l;:: bir İspanyol güze- » zamanda mükem - Ve ":': konuşuyordu. Ti Şayan olan cihet şura » 1'”%. ıw sokağında, — bir Rum " ““ğl: €ttiği bir pansiyonda T âlde, haftanın — bir çok tliyan otelinde geçiri - P: ii"'?ı'f Haydarpaşada ileri attığım N "'du:" çekmiyeceğim. Eğer ta - Pai Seı'd" de, günün birinde o ka Jütlen Onunla ahbab olmakta müşkülât çekmedim, tımın Ve çük bir (ameli hayat mektebi) açmış - tı. Burada genç İspanyol kızlarına li - san, ev idaresi, metod üzerine terzilik, şapkacılık vesaire gibi bir takım şey - ler öğretiyordu. Lunanın sözlerini, olduğu gibi kabul ettim. Onu — şübhelendirmemek için, suallerimde ileri gitmedim, Fakat ken- disinin, Fransada doğmuş, uzun zama- nımı Avrupanın muhtelif — yerlerinde geçirmiş ve seferberlik ilân edilir e - dilmez, casusluk için İstanbula gönde- rilmiş olduğunu mükemmelen hisset - tim. Fakat Luna, takındığı İspanyol mas- ini kendisine çok iyi yakıştırıyor - Mükemmel İspanyolca r, ve İspanyol kadır ki ü rının je du. Hiç şübhesiz ki bir müddet de İs - pal la ikamet etmişti. Belki de böy - u, ben de !ui—i:_ır.ık emişti her türlü soğukalgınlıklarına ve ağ- rılara karşı tesiri şaşmaz bir ilâç; olduğunu isbaf etmişlir, AS Pl R I N in tesirinden emin olmak için markasına dikkat ediniz. POKER traş bıçakları en sert sakalı bile Poker traş bıçaklarını le iki üç lisan bilmesi, onu bu mesleği (Arkan var) ASPİRİN senelerdenberi yener ve cildi yumuşatır. Her yerde ısrarla İsteyiniz. etmekte de cidden meharet gösteriyor- | " Son Posta,, nın “ŞARKA o Va 1860 İlkbaharında Su lıkların patlak vermesi, siyasi - tefrikası : 19 AD AİD KAYNAKLARI. teza) İedMPiehot . Tecime edeni Fdideyin Cahit Yalşın riyede müdhiş karışık- sefarethanelerin tahrib olunması ve Şamda 11 hiristiganın katlolunması İngiltere, Avusturya, Fransa, Prus- ya, Rusya ve — Sardunya artık Osmanlı — imparatorluğunun — istiklâ- lini ve tamamiyetini tekeffül — edi- yorlurdı. Buna halel verecek mahıyette- ki bütün hareketlerin bir Avrupa men- faati meselesi gibi telâkki edileceğini ilân etmekte idiler, Türkiye ile muahedena- meyi imzalayan devleterden biri arasın- da bir zorluk çıktığı takdirde, kuvvete müracaat edilmeden evvel, muahedena- meyi imzalıyanların tavassutuna müra- caat olunacaktı. Devletler bu suretle Os- manlı imparatorluğunun siyasetine dai- ma karışacaklar demekti. Suriye katliâ- mı onlara Paris muahedenamesinin ah- kâminı tatbik için çok geçmeden ilk fır- sau temin eyledi. 1516 da, Suriye Türkler tarafından Memlüklerden zaptedildiği vakit, Sultan Selim o zaman Lübnanı idare eden emir- lerin yardımını temin etmeğe ehemmiyet vermişti, O emirleri imaretlerinde ibka etti, imtiyazlarına dokunmadı ve kendile- İrinden hafif bir vergi aldı. Memleketin |sair kısımları ise birbirinden farklı üç vilâyete ayrıldk ve İstanbula tâbi Türk |memurları tarafından doğrudan doğru- ya idare edilmeğe başlandı. Lübnan e- mirlerine bahşolan salâhiyet ve imtiyaz- lar 1840 şark buhranına kadar devam etti, Fransa hariç olmak üzere salir Av- |rupa devletlerine istinad eden Türkiye Lübnanı nüfuzundan mahrum bırakmak İve doğrudan doğruya otoritesi altına al- mak için bu fırsattan istifade etmek iste- di man emirini tevkif ve nefyetti. Entrikalarındı devam ederek Dürzilerle Maruriniler arasında rekabetler uyandır- dı. Sonra, bunu bahane ittihaz etti ve , Fransanın muhalefetine rağ- habın tebdiline ve Lübna- nın iki hüki te tefrikine razı — kıldı, Hükümetlerin biri şimalde hıristiyan o- olacaktı. f Jerle Maturiniler arasında kiki bir dahili harbin mukaddemesini vücude getirdi. 1860 kıtali esnasında aza- mi derecesini buldu. Haçlı seferlerinden birinde Marurinile- rın bâmisi o'an Fransa işin başlangıcındaz itibaren enerjik surette müdafaa etti. Fakat onun hareketi Dürzilerin dostu o- lan İngilterenin hareketi ile tearuz edi- İyozdu. Dürziler, 145 de, İngiliz konsolo- İsu Rose'un zımnt tasvibile, Marurinileri katliâm ettiler. Louts Philippe hüküme- ti şiddetli bir mukabele gösterdi ve Ba- billiyı Suriyeye müdahele ile tehdit etti. Nihayet Türkiye tarafından kabul edilen bir Modus vivendi sayesinde, şükün mu- vakkaten avdet etti. Fakat düşmanlar birbirlerile barışmadılar. Sonraları, İn. gil'z ajanları Türkiye sultanının, 1856 da, Fransanın talebi üzerine, hıristiyanlara lar nezdinde bizi mes'ul gösterdiler. Bütün bu tahrikler 1860 ilkbaharında müdhiş bir katliâma müntehi oldu. Her tarafta, Berut civarında, Saydada, Has- biyede, Zahlede, Rachaya'da, Deir-El- Kamer de, Dürziler, Osmanlı memurla- rının ve Luhassa Berut valisi Hurşid Pa- şanın teşviki Üzerine, Marurinilere hü - cum ve onları katlettiler. Az zaman için- de yedi bin kişi kurban gitti. 'Temmuzun ilk yarısında, Şamda başka karışıklıklar zuhur etti. Orada TNürk va- Tisi Ahrved Paşanın parmağı vardı On birden fazla hır'stiyaa katlolundu. Di- ğerleri ancak eski düşmanımız Emir Ab- dülkadirin şiddetli müdahalesi neticesin- de kurtuldular. Müslümanlar yerli hıris- tiyanlar aleyhinde olduğu kadar Avrupa- hlara da düşmanlık gösteriyorlardı. Fe - lemenk konsolosu öldürüldü. İki devlet mümessilleri kaçmağa muvaffak oldular. Fakat ikametgâhları tahrib edildi. Yal- nız İngiliz konsolosu Brank tam bir em- niyet içinde kaldı. Kıtal esnasında, dostu müslümanların nazarları altında, şehirde — serbest sürette — dolaşabildi. Bütün İngiliz muhiblerinin emlâkine el sürülmediği gibi İngiliz konsolcshanesi- ne de hiç dokunulmadı. Şayanı dikkattir ki M. Brank evvelce ve çoktanberi ya- kında kargaşalıklar zuhur edeceğini söy- liyerek ihtiyati ve müâni tedbirler ittiha- zını teklif eden refiklerini vesveseye ka- pılmakla itham etmişti. Kıtaldan sonra, Ahmed Paşanın hıristiyanlar aleyhinde hiçbir tertibata iştirak etmediğini iddla eden yalnız © olmuştur. Bu meselede Londra kabinesinin kendisine — müzahir olduğunu biliyordu. 3 ağustos 1860 da, Sir J. Ferg Avam Kamarasında, bü- tün meclisin alkışları arasında, bütün kabahatın hıristiyanlarda olduğunu söy«e liyerek, Lord Palmerston'un zımni Su- rette beraetini temin etmemiş mi idi? Maamafih, devletler, Fransanın dave- ti üzerine ve Paris muahedenamesi ahkâ- mına tevfikan, bir konferans ahdettilem 5 eylül 1880 da, bir feragat protokolü tme zaladıkları gibi, sultan ile müttefikan, bir mukabele göstenmeğe de karar verdi- ler. Biz Avrupalıların murahhaslığını ala feriye, General Hautpoul veb Beauford'un İ|feriye, General Beaufort #Hautpoul'un kumandası altında, Suriyeye gönderildi, Askerler Lübnanda dolaştılar. Fakat müdafaa etmek ve Şama gitmek için bis fırsat bulmadılar. Fransız heyetinin Suriyede ancak altı ay kalması kararlaşmıştı. Bu müddet & haziran 1861 tarihine kadar uzatıldı. O tarihte, İngiltere bizim kuvvetlerimizin geri çağırılmasını temine muvaffak oldu Zaten asayiş iade edilmişti. Maamafih cezalar kâfi gelmedi. Türk hükümeti müslümanlara karşı pek tarafgir davran« dı. Her şeyden evvel, İngilizleri gözet. meğe çalıştı. Böyle olmakla beraber, Ahh med Paşa kurşuna dizildi. Hurşid Paşayı İstanbulda zehirlediler. Nihayet, 9 hazi. ran 1861 de, milletlerarası bir komisyon Berutta yeni bir Lübnan ana yasası ims zaladı. Bu mukavelename Lübnan muh« tariyetini iade ediyor ve hıristiyanlara müessir bir himaye temin ediyordu. Mü: zakereler esnasında, İngilterenin mümeş sili olan Lord Duffer Lübnan arazişi nin genişlemesi - tekliflerinin — kâffesine muhalefette bulundu. Onun müdahalesi üzerinedir ki kotnisyon Akkar ve Bekağ ordularının ve Berut, Trablus ve Sayda limanlarının Lübnana raptına mümanasf etmiştir. Diğer taraftan, şurasını da kaydetmeli icab eyler ki bizim Suriyedeki icraatımız Dürzileri Lübnanı terke - sovketmiştir, Bunlar, külliyetli mikdarda, Horanda yerleştiler. Sonraları orada İngiliz âjanı larının devamlı himayesinden müstefid oldular. —İngiliğz —ajanları —Osman « h memurları huzurunda — Dürzi * Jerin — davalarını müdafaadan — hiş geri kalmadılar, Bizim müdahalemiz, mâar atteessüf, rakiblerimizin Suriye halki & rasında müslümanlara düşman bir hıris tiyan Fransa menkıbesini neşre muva$ fak olmalarını intaç etti. bahşettiği fevaidden dolayı müslüman- | (Arkası var) eee eenerere eee a eseceeraA Son Posta Yerebatan, Çatalçeşme sokak, 25 Yevmi, Biyasi, Havadla ve Halk güsetezi İSTANBUL Ki ğ e S Hİ Gazetemizde çıkan yazı ve resimlerin bütün —hakları mahfuz ve gazetemize aiddir, ABONE FiATLARI değiştirmek 25 kuruştur. Gelen evrak geri verilmez. İlânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevab için mektublara 10 kuruşluk Pul ilâvesi lâzımdır. Posta kutusu : 741 İstanbul "'tı Telgraf : Bon Posta l Telefon : 20203 d üD asak