e! İtimciteşrin BON POSTA Sayfa 13 *S0n Perta» nn macera romanı: — 12 ıstasyonda dolaşan genç ——— İğ İntlik esnasında, barut dumanla- | zama * zaman da her tarafı asker — kuşatırdı. :ığh"l' A.. parlayan ne kalmış.. Bert ve gür ses, kulaklarım-| ı.;:"l. Defol şuradan. — şimdi de :;uıeıam Şimdi, şu kırbacla | mın, ne kadar buda - bir hareket olduğunu uılamışhm.! Yi derken, herhalde — acı bir | &_ql;nul karşılaşacaktım. — Zaten, kadar görmüştüm. Vaziye - rini Öğrenecek kadar da - Tekrar sepeti koluma tak- b vagonların arkasından do - Makascı kulübesinin yanına ?ğ' Ma Bir âğ!â:ı kulübenin arkasındaki kü- derezin üzerine, bağdaş kurup Ü Üzü sıraladığı ekmek, pey - Mürekkeb yemeğini, bi —rı:ır İştiha le yerken; derezinin te - X 'ln:d Yanına çömelmiş — olan bir Eia Ehı—“' konuşuyordu: %y.d.; Nazib.. kismet.. Daha şu Bitaya * Tizkımız. kesilmemiş.. - Bak K X güşlüDetin, delik deşik olan damı - Teye aa İYOr; korkudan sesi titreye tit ST tlerine devam ediyordu: t"ıq!;ım— sekiz mermi parçası düştü. 'Pkl! Makas Mletlerini görsen, şa - W;:'l Hepsi, paramparça oldu... ki, pi Rocanın dediği gibi; Allah - îlş o::ı Cübbenin içinde değildim. Manevra olsaydı da, ben B FF w—ı h'—uı kaçırmadım. Derhal saf S Alarak ben de söze karışlım: hx A, çoluğuna çocuğuna bağış - xv:;:ı'?lfllırı sadaka verdin mi?. t 82 olur muyum, hiç... Akşam ku lüşma, makascı ile ah - & ı:'::*:ın gelmişti... Hâdise - .'!ııu sersemlemiş, — ve bu "Hoı.,,l"h'- henüz üzerinden gitme- t ruhlu adam; şimdi de —hı,,. kahraman pozu vererek ğım. Ka etmişti. Fikir ve müta- %;â_ bi bir çok şeyler söylemişti. YamişTakat son lbıl(::ihb'rğ irıî'c'v , birdenbire | k'ıkb.:':wımmı. Mij Sükağ AK'anın, tam manasile he ) Olduğunda zerre kadar a zıw'm““. Zülgin AOPMuş diye iddia ediyor - , Onu benim gecelik "« Vincin zincirle- daha üç ay olmadı. Bilek Y ::f*' kopar mıymış; hiç.. 'ğ t. telbahir, tayyare Jâflar: ğ , .;G“mıdnz tahtelbahir " atar mı?.. Budala m; bu kim görmüş?.. — Tahkikat yollarda dolaşı - gP a wmmıhem:ıçe- 'hı.m'"m"î da, etraftaki adam- "’ıı,, 'Orlar... Daha rusu, bi- "ğğ.—*"- Büyap öi bir şeğ'böce CB 2N sördüm: S &:s Te 'ı'ı ne ÜyHyîmk!in?.. N% e bi ©e gör onu — söyliye - * e$f Küçük 3 ebemmiyet ver - ; onların içindi İ k c.hmıtuu da Mlml;“:'"n Ğ Akühk İdüra işi anlamak için o ka « Olmaya da Hizum yok.. N*Wm.,;“::;l';mı Ö e “.""’L , ; hiç bir Sukaş Ka — ediyordarmış... ’—Enlld“ ÇY e ni Ki S W le olduğu halde, koca bomba nasıl pat- İladı?.. Halbuki burada nöbet bekliyen Avusturya askerleri, beş on neferden ibaretti. Aralarından da; ameleler, iş - ciler, serbest serbest gelip geçerlerdi. Yol amelesi, makascınım bu sözleri- Cür, kıracağım. İni tasdik etti: — Ben bile, kaç kere girdim, çıktım, Ne arayan oldu, ne soran. — Canım.. Hadi sen,; ametesin. Ha - linden. kıyafetinden befli... Ya, başıbo- zuklar? Su gözlerimle gördüm. Kaç ta 'Yazan: Ziya Şakir adam — Onlarla epeyce konuştu. — Sonra, Porlaklığı karartamaz mı?. Etrafı- | Oralardan, kuş bile uçurmazlardı. Öy- |ortadan kayboldu. — Ne tarafa gitti, acaba?.. — © aralık tren geldiği için meşgul- düm. Nereye gittiğini göremedim... Yal nız, bir şeye dikkat ettim. O iki adam; orada parmaklığa dayanmış, duruüyor- lardı. Birbirlerile, — konuşmuyorlardı. Yalnız, sık sık saatlerine bakıyorlar - dı.. Aradan, çok geçmedi. —Onlar da birdenbire kayboluverdiler. Yarım sa- at sonra da, bu felâket başımıza geldi Bazı insanlar vardır ki; böyle mü - him hâdiselerden sonra, ya hislerine “Son Posta,, nın siyasi tefrikası : |7 KRKA A0 KAYNAKLARI HT AA N Mehmed Ali Paşanın ve Büyük Britanyahnın paşayı hakiki bir düşman telâkki etişi Umidburnuna, ehelles'de — yerleşmiş Britonya — Hindistan Maurice'e ve Sey-|giltere Süveyş ve Fırat yollarının birz olan — Büyük|Fransız dostunun eline geçmesini detin Okyanusunun (bir infial ile görüyordu. Paşanın nüfua Kizildenize, — Basra * körlfezine — ve|ve kudretini kırmağa karar verdiği gibi Uzakşarka — açılan — sair — kapılarını|Cezayiri zaptetmemizin ve şark politikae da büyük bir itina İle neraret altında tü-|mızda muvaffak olmamızın acısını da tacaktır. Hindistana müntehi olan muh-|bizden çıkarmak istedi. telif deniz ve kara yollarını kendi nüfuz| — İngilizlerin düşmanlığı iptida iktisad ve hâkimiyeti altında tutmak ıstiyecek-|sahasında kendisini gösterdi. 1838 teme tir. Bütün rakib devletleri Basra körfe-|muzunda, Mısırda iIhdas edilen inhisars zinden kat'iyetle uzaklaştıracaktır. Bas-|ların kendi ticari teşebbüslerine pek 2i« ra körfezini bir İngiliz gölü haline soka-|yade sekte verdiklerini bahane ederek, rak Fırattan İndus üzerine yürüyecek|Türk hükümetile bir muahedename ak- düşman ordularını arkadan vurmağa |dettiler. Bu suretle bütün Osmaniı impa, mahsus bir İngiliz - Hind heyeti seferi- | ratorluğunda tam bir ticaret hürriyetine İyesini Şatulârab ağrzma doğru süratle|malik oluyorlar ve bahsettiğimiz inhisar. nakil için bundan istifade edecektir. ları ortadan kaldırıyorlardı. !.“" u. Önüne yaydığı kırmızı bir| . a!uh“'dn başında bulunsaydım, $ nesi, cebhane sandıklarının araların - | ve hayallerine tâbi olarak veyahud da da dolaşıyorlardı... Hele bir, kara ya - |sahıslarına ehemmiyet verdirmek ar - ğız oğlan vardı. Gün aşırı gelir; adeta |zusuna kapılarak yalan yanlış beya - €etrafı kolaçan ederdi. natta bulunurlar... Bunda, hususi bir Derhal sordum: zevk bulurlar... Dikkat ettim, Makascı, — Kara yağız oğlan mı?. . saf bir adamdı. Yalan — söylemiyordu. v Hrsribe ürdüee Saie . |His ve hayaline de kapılmıyordu. Göz- l !Eî;; :ı,mî: Rüzel*î.shîîwâr î: lerile ııjırdükü. ve ehemmiyet verdiği bir oğlan... Amma oğlan olup ta (Pir vak'ayı anlatıyordu. Acele — acele K B E sordum: öyle on sekiz yirmi yaşlarında — falan * göyle bir, yirmi beşinde, hat- tâ yirmı sekizinde var. eti? Üzgün, temiz... kolalı Boyunbağı. Hepsi tamam. — Demek ki bu adam; arasıra ge - lir, buralarda dolaşırdı. — Dohası var. — Ne?. — Bu adam, dün de geldi. Gene el- lerini arkasına bağlamış.. — buralarda gezdi, dolaştı... Sonra bir aralık, yavaş yavaş uzaklaştı. (Hastanelere — giden tererek) ağır ağır, şü tara- gitmeğe başladı. Ben, — artık bu adam gitti, zannetmiştim. Aradan yarım saat kadar geçti. Yukardan ge- lecek trene yol açmak için küçük ma- sa gittiğim zaman, bu karayağız oğ- verdin mi?.. Makascı, dik dik yüzüme baktı. Son- ra, başını öbür tarafa çevirirken: — Deli misin, nesin be kadın?.. Ha- ber vereyim de, başımı belâiya mı soka- yım... Sonra, yakama sarılsınlar... İs - gömlek. adam aratsınlar... Bana verilen, garib bir nasihat Eve, bitkin bir halde avdet ettim. Dorhal odama çıkarak, yatağımın üs- tüne serildim. Vaziyeti, şöylece gözden geçirdim. Ve nihayet kendi kendime, şu kararı verdim: — Bu büyük kanlı ve ateşli hâdisenin yegâne sebebi, (Suikasd)dır. Bu sul- bu meselede ben bir iş görebilirsem, bu K ERR mühim bir muvaffakiyet teşkil edecek- lan, tekrar gözüme ilişti. tir, Yarından itibaren paçaları ervama- — Nerede?, lyım.. işe girismeliyim... Her şeyden — İşte., şurada.. yokuşun ortasında-|evvel, makascının (Karayağız) dediği ki, şu çarnık ağaç yok mu?, Orada. © esmer delikanlıyı ele geçirmeliyim, — Ne yapıyordu?.. Koca İstanbul.. yüz binlerce halk.. ve — Orada duran iki adamla konuşu -|bunların arasında, bir tek karayağız yordu. delikanlı... — Sonra? (Arkası var) âlllllllllIlllllllllllllmlllIIIIIIIIIHIIIlllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllîllık Türk Hava Kurumu -. -.. . - BÜYÜK PiYANGOSU E İkinci Keşide: 11 /Birincikânun/938 dedir. E Büyük ikramiye: 45.000 rraarr... E E Eundan başka: — 15.000, 12.000, 10.000 liralık İkramiye- lerle - (20.000 ve 10.0090) Hiralık iki aded mükâfat vardır... Yeni tertibden bir bilet alarak iştirak etmeyi ihmal et- meyiniz. Siz de piyangonun mes'ud ve bahtiyarları arasına girmiş olursunuz... — IKDKO KALANA OYOY KNN KOAYAYOCFGYOFKIKAKARAK AYA FKKEKKALANA CA II 4 İlân Tarifemiz 'Tek #ülün santimi Birinci sahife İkinci sahife Üçüncü — sahife Dördüncü sahile 1 İç sahifeler Son sahife Muayyen bir müddet zarfında faclaza mikdarda ilân yaptıracak. lar ayrıca tenzilâtlı tarifemizden 400 250 200 e aha iyisi yoklk HSST NELİOS MÜESSESATI özeder di Aşağıki bablarda bu siyasetin muhtelif Nizib muharebesine ve Osmanlı kuv«s tezahürlerini ve Yakınşarkta devletler | v*tlerinin hezimetine müntehi olan yeni arasında tevlid ettiği rekabetleri tedkik | Türk - Musır ihtilâfı İngilizlere Mehmed edeceğiz. Ali ve binaenaleyh Fransa aleyhinde bir Si müdahale vesilesi verdi. Devletlerin e - Dördüncü kısım — E.. bu, çok mühim bir şey.. haber tanbul kazan, ben kepçe.. sokak sokak kasdin failleri, ele geçmemiştir. Eğer melleri hakkında kâfi malümatımız yok: XIX uncu asrın Fransız-İngiliz |4 Pesarın hakikt vaztyetinin ne oldu. ihtilâfları hemen tamamen kendisinin yaratmış nacağı yeni bir devletin terisini gör- mekten pek memnun olmayacak mıdır? Cezayir rejansı var. Sizinle müttefiki- niz Misır arasında ne kalacak? Hemen hemen hiçbir şey, zavallı Tunus ve Trabluş devletleri. Bütün Afrika sahili ve Akdenizdeki Arya sahillerinden bir parçası, Kudüsten İskenderun körfezi- me kadar olan yerler bu suretle nüfuz ve hakimiyetiniz altında kalacak, Bu bizim işimize gelmez..» Fransa, Mınır dostlüğu - Yakınşarkın Hicaret yolları - Suriye katliâmı - Süveyş kanalının açılması - İngilirlerin Mınnı işgali - Şeyh Said meselesi - Maskat iş- leri - 1904 deki Fransız, İngiliz — itilâfı. 1815 dan sonra, Fransız politikası İn- giltere İle anlaşma istikametini takib et- ti. Fakat Mur ve Suriye yüzünden İn. giltere ile ihtilâflı bir vaziyete girmemiz gecikmedi. Mehmed Ali, 1799 da, Aboukir'de bi- zim aleyhimizde harbetmiş olmakla bara- ber, saltanatının ilk zamanlarından itiba- ren, memleketimize kargı büyük bir te- mayül göstermekten — geri kalmamıştı. |Mısırı tensik ve ihya için birçok asker |ve sivil Fransızlara müracasat etmişti (1). |Onun bu gayretlerini gerek Franmz hü- kümeti, gerek Fransız efkârı umumiyesi büyük bir dikkat ve sempati ile takib ediyordu. Büyük Britanya ise paşayı hakikf bir «Fransa Mısırda ve Suriyede hemen olacağı ve bizzarure müttefiki bulu. ğunu da bilmiyorduk. Nüfüz ve kudret) Suriyede mukavemet gösterebilmemize müsaid değildi. Bu noksan malümat yü zünden onun emellerine müzaheret gös. terdik. Eline geçirdiği yerleri şiddetle mü dafaaya kadir olacağına ve başka milleb lerin bu yerleri onun elinden alamıyak caklarına zahib bulunuyorduk. Lord Palmerston seri ve mahir bir ma« nevra ile Prusyayı, Rusyayı, Avusturya. yı İngilterenin etrafında toplamağa mu« vaffak oldu. Bu dört devlet, Londrada 1840 senesi temmuzunun 15 inde imzala. nar. bir muahedename ile ihtilâfı Fran. sayı işe karıştırmadan tesviyeye karar verdiler Mısır paşası aleyhinde zicri ted- birler kabul olundu. 14 ağustasta, amiral Napler kumandasındaki müttefikler do- nanması Berut önüne vüsıl oldu. Amiral Stopford donanması ise İskenderiye ö- nünde kendisini gösteriyordu. Bu sırada, İngiliz Richard Wood'un en- trikaları neticesinde, Lübnanda Mısır iş. gali aleyhinde bir isyan patlak verince, Mehmed Alinin kuvvetleri, M. Thiers'in tahmini hilâfında, pek zayıf bir muka- vemet gösterdiler, bunun üzerine vakayi büyük bir süratle birbirini takib etti. 14 eylülde, İstanbulda paşanın azli ilân o- lundu. — Müttefik — kuvvetler — Berutu, Saydayı, Suru ve Trablusu işgal ettiler, Nihayet, 3 teşrinisanide, Akkâ amiral Stopford'un eline düştü., Louis-Philippe bütün devletleri aley- himizde birleştirecek bir ihtilâf tehlikesi karşısında geri çekildi. 8 teşrinlevvelde tetifa eden M. Thiers'in yerine Londrada- ki sefirimiz M. Gulzot başvekâlete geldi. O artık Fransayı Avrupa konseyine tek- rar sokmağa çalıştı. 10 haziran 1841 de, Mehmed Ali, sultanın şartlarını kabul ets ti. Mısır Mehmed Aliye bırakılıyordu. düşman telâkki etmekte idi. Fransız or-| EYlAdı irs tarikile kendisine halef ola- dusu çekildikten sonra İngilterenin Nü caklardı. Mehmed AM Asyadaki bütün kıyılarında kat't surette yerleşmesi iç'n hukuku terke mecbur olmuştu. 15 tem: yaptığı bütün teşebbüslerin akamete uğ- Mmuz 1840 mukavelenamesi ilga edildi. 18 ramasından dolayı onu mes'ul görüyor. | fEMmuz 1841 de, Fransa sair devletlerle du. Evvelâ, Mehmed Ali İngiltereye ge- yet sadık ve taraftar olan bey Mohammed el Elfy'e galebe çalmıştı. Sonra, 1807 de İskenderiyeye İngiliz kuvvetlerinin ih- racına muvaffakiyetle mâni olmuştu. Komşumuz İngilizler Mehmed Alinin İn- glizlere verdiği bozgunluğu Esbekieh'de yüzlerce İngiliz başını teşhir etmek ve ilnplıı esirlerine avam halkın yuhaları İve hakaretleri altında bir Keçid resmi yaptırmak suretile tes'id etmiş olduğunu unutamıyorlardı. Ertesi senelerde, paşa Kımldenizde, Arabistanda ve Sıdanda nüfuz ve kudretini teşmil edince, İngiliz- lorin düşmanlığı bütün bütün göhret pey- |E da etti. Hele Cezayire karşı bir sefer ter- tibi gayesile 1827 ve 1829 tarihlerinde bi- ze yaptığı iki teklif Londrada haber alın- dığı zaman bu düşmanlık pek çok arttı. Sonra, 8 mayıs 1833 deki Kütâhya mu- & kavelenamesi Suriyeyi ve Adana havali- sini Mehmed Aliye terketmekle İngiliz düşmanlığını azam? haddine çıkardı. İn- [l]mm—. mülüzim Söve'l Z sikretmek Marmdır. 1890 da, Nizfb muhart- besinde Munr kuvvetlerine © kumanda edi- yordu. boğazlar mukavelenamesini imza — etti. Bu mukavelename Çanakkale ile Boğazl- çini bütün Avrupa harb donanmalarına kapıyordu. (Arkası var) OSMANLI BANKASI| TÜRK ANONİM ŞİRKETİ TESİS TARİHİ ; 1863 Sermayesi; 16061000 İngiliz Urası 'Türkiyenin — başlıca — gehirlerile Paris, Marsilya, Nis, Londra ve g Mançester'de, Misir, Kıbris, İrak, İran, Filistin ve — Yunanistan'da Şubeleri, Yugoslavya, Romınyı, Suriye ve Yunanistanda Füyalleri