25 - Birinciteşrin SON POSTA C ASKERLİK BAHİSLERİ J| Çin Hankeu'nun düşmesi ile herşeyi kaybetmiş değildir Çin ordusunun azim ve iradesi henüz sarsılmamışsa bu diyarın derinlik- lerinde yeni bir Sakarya yaratılabilir General H. Emir Erkilet | vecek, çünkü dediği gibi Çinle barış yap- | Yazan: Hankeunun, cenubi Çinin Kantonun zaşptırı müteakib di tesadüf eseridir. Çünkü burası Hanket dan 1000 Km. yani bir ordunun ancak iki ayda alabilcceği bir mesafedir. Bu se - beble, Kantonun zaptı, Hankeunun de . niz aşırı memleketlerle olan muvasala « sının kesilmesi ve Çin ordusunun memle- ket dışından Hong-Kong yolu ile almak- ta bulunduğu silâh ve harb malzemesini artık alamaması gibi Japonlarca mühim bir maksadı elde etmek demek ise de, Çi- nin mukavemet merkezi rolünü yapan Hankeunun düşmesine doğrudan doğru- ya bir tesir yapamazda O halde bü! Çin askeri kuvvetlerinin toplandığı Ha keu etrafında kat'i muharebeler ölurken, Japonların 50-60 bin kişilik ehi bir kuvveti, her hangi tüli bir maksad pe- şinde, 1000 Km, uzaklara göndermesi, bu hedef ne kadar çekici olursa olsun, haklı | olduğu güç isbat olunabilev, ehemmiyelli bir sevkulceyş' hatası teşkil eder. Bahusus Japonlar, 5-0 ay — evvel, Hsüchow meydan muharebeleri olurken de, buradan 500-600 Km. uzaklarda bu « lunan Şansi eyaletini işgal için mühim Kkuvvetler ayırmak ve göndermekle ayni hatayı işlemiş ve bu suretle, Hsüchow dolaylarındaki Çin kuvvetlerini mühim- sememenin cezasını bu yüzden uğra - dıklar: mütecaddid kanlı muvaffakiyet - sizliklerle ödemişlerdi. Eğer hâdisat bu defa, Hankeu önünde, Japonlarca tekrar işlenen ayni hatayı cezasız bıraktı ise ve üstelik bu mühim Çin ortasının düşmesi- le mükâfatlandırdı ise, bundaki başlıca €tkeyi Çin ordusunun beş altı ay evvel ©ereyan eden Hsüchow meydan muha - Tebelerinde, zannolunduğundan çok fazla ezilmiş, bozulmuş ve bilhassa topçu mal- zemesini kaybetmiş olduğunda aramalı- dir. Hankeunun düşmesile, Çin - Japon dramının üçüncü fashı da kapanmış olu- Yor; birinci fasil, geçen sene temmuzun yedinci gecesi Pekin civarında başlamış- tı. Eski Çin payitahtının 30 Km, batı - gında askeri tatbikat yapan bir Japon kıt'ası geceyi Wangping Çin askeri mev- kinde geçirmek istemişti. Mevkiin Çinli ikamutanı ise, yabancı bir devlet askerini, yurdunun bir askerf mevkiine sokmak istemiyordu; çünkü sırnaşık — Japonların bu Çin askert mevklinde ilelebed kalmak niyetinde olduklarını biliyordu. Ve işte bu iki devlet askerf komutanı arasında bu yüzden çıkan anlaşamamazlık niha - yet büyümüş, ve bugün Çinin 9-10 eya - letinin Japonlar tarafından zaptına ka- dar varan adsız Çin - Japon harbini do- ğurmuştu. Zaten Japonlar yedi sene ev- vel, 1931 de, Mançuriyi, mütcakiben de Çohul ve Şahar eyaletlerile iç Mogolis - tanı birer sebeb ve bahane ile işgal ede- rek askerlerini şimali Çinin kalbine ka- dar sokmuşlardı. Japon askerinin geçen sene temmuz ©- metalibine boyun eğmenin mareşal Şang- Kay-Çeki todib için 11 ağustosta Şanghay kıyılarına asker döktüler, Fakat ilk Şang- hay muharebesi 26-8 ke Nipenl vaffakiyetsizliğile neticelendiğinden Ja- ponlar, daha iyi hazırlanarak ve 5-11 de karaya yeni büyük kuvvetler çıkarmak suretile o 2 milyon nüfuslu büyük Çin ticaret yalısını ancak 20-11 de ellerine geçirebildiler. Üç hafta sonra, Şang- Kay-Çekin orta Çin hükümet merkezi Nankin dahi 13-12 de düşmüş ve bu su- zetle Çin - Japon silâhlı ihtilâfmın birinci faslı kapanarak, bilhassa Lunghay demir. yolunun ve Şantung, Hopeh, Honan şi - mali ve Şansi eyaletlerinin çok kanlı iş- gal muharebeleri ve büyük Hsüchow sa- vaşı ile temayüz eden ikinci fasıl açılmış idi. Türk İstiklâl mücadelesinin İnönü ve nihayet Eskişehir muharebelerini andı - ran bu fasılda Çintle büyük bir milli bir. lik kurulmuş, ordu ve millet görülme- miş büyük bir azim ile her yerde dövüş- müş idi. Fakat nihayet Japonlar 19-5 de muzaffer oldular ve Çin ordularını Hsü- chowda büyük bir bozgunluğa uğrattılar ki Çin - Japon harbinin ikinci faslı da burada bitmiş oluyordu. Şimdi asıl mesele Hankeudan sonra ne olacağını keşif ve tahmin etmekten ibaret kahr. Bunun için, evvelemirde Uzakdo- ğudan gelen haberlere bakmalı ve Ja - ponya fle Çinin ne istediklerini bilmeli- dir. Japonyanın istediği Çinle hemen ba - rıştır. Çünkü bütün şimali Çini, Han - kova, yani Hupeh vilâyetinin doğu ya - rılarına kadar da orta Çini, Fukien vi - lâyetinin Amay sahil bölgesini ve niha- yında Pekin civarınlla ulu orta manevra | yet, işte Kantonla cenubi Çinin bir par- yapması ve yeni yeni, Çin beldelerini, ko- naklama vesaire bahanelerle, işgal etmek istemesi bep Çinin o derin âczinden ileri geliyordu. Fakat, bunu yapan yalnız Ja- ponlar değil idi; Çinin hemen her ehem- miyetli demiryolu durağında ve deniz ve- ya nehir Hmanlarında Çinle alâkalı bü- yük devletlerin avkeri kıt'aları ile harb gemilerine dalma tesadüf edilir. Wangping hüdisesinden 22 gün sonra Japonlar Peking ile dolaylarını ve Ti - entsin'i resmen işgal ettiler ve Japon K sidei çasuy eline geçirmiş bulunmaktadır. Za- ten Hankeu muharebeleri olurken Ja - ponların Kanton bölgesini ve şehrini ole geçirmek hususunda gösterdikleri isti » gal, Çin ordusunun aczini görerek daha Hankeu düşmeden Kantonu elde etmiş bulunmak istemelerinden ileri gelmişti. Çünkü Hankeu düştükten sonra şayed Çinde, Mareşal Şang-Kay-Çek etrafında tesis ettiği birlik bozulur ve mareşal de çekilmiye mecbur olursa o zaman Ja - ponya artık tabiatile Kantonu işgal edemi İlarının, Hsückowda olduğ mıya mecbur olacaktı. ediği lokma pek utmak ve hazmetmek pek güçtür. Bu sebeble burada duracak elde ettiği Çin ülkelerinde hâ kendi menfaatleri bakımından teşkilâtlandır. - mak için istiraha©'etmek istemesi pek ta- | biklir. Fakat eğer Çin başbuğuna tebai yette devam eder, yani silâhı elinden bi rakmazsa, ki en saon gelen haberler nok- san ve birbirine zıd olmakla beraber bu- nun böyle olmak istidadını gösteriyo zarmnan Japonya da bizzartir ha vam edecektir; fakat şimdi Bu takdirde Çin - Japon h düncü ve son faslı başlamak madan ve bozulmadan sadece geri Bini gösterir. Zaten bundan evvelkı ya - zımızda (*) Hankcudaki Çin Bibi, n her taraftan -gelip on kadar beklemelerinin yı var olamıyacağını bildirmiştik. Hankeü müstahkem ordugâhı, zaten müdafaadan ziyade taarruza elverişli idi. Çünkü kuvvetli Japon nehir filosunun ve hattâ açık deniz muhriplerinin bile yüz- melerine ve manevra yapmalarına pek yarıyacak kadar geniş ve derin suları bu- lunan Mavinehir, bu ordugühı doğu - batı |istikametinde ve boydan boya yarmak- |ta ve, Çinlilerin Japon filosuna karşı ko- |yabilecek küvvetli bir nehir donanma - |ları veya kâfi derecede sahil ağır topları |olmadığından, müdafaasını tabi b Züe |yıflatmakta idi. Buna mukabil uzak ve yakınlarda, bütün dolayları bir takım dağlar, göl ve bataklarla çevrilmiş olan Hankeunun şimal, doğu ve cenub İsti « kametlere giden bir takım kara, demir ve su yollarının merkezindedir. Fakat Çin ordusu, anlaşılan, bu ideal dahil! hatlar vaziyetinden istifade edecek, yani takri- ben 500 Kım. lik bir yarım çember üze - rinden Hankeuya yaklaşan münferid pon kollarından evvelâ gözüne kestirdi birisi üzerine, tıpkı kurduğu ağın orta sından muhite yarım kutur istikametinde hücum eden bir örümcek çevikliğile âtı- lacak ve bunu imhadan gsonra bir yeni - sinin üstüne yeniden çullanabilecek bir halde değildi. Her şeye rağmen, eğer Çin ordusu, tah- min ettiğimiz göibi Hankeudan, hozulma- dan ve büyük mikyasta malzeme kay - betmeden çekilebilmiş ise ve Çin, azim ve iradesini, yani mareşalini terketmi - yerek nihal selâmet ve zaferi, ne olursa olsun harbe sonuna kadar devamda a - |rarsa, Hankeunün düşmesine rağmen si- nirlerine hâkim kalacak Çin ordularının batıya Hankiang nehri Yochow - Şangşa hattına ve hattâ daha batıda Welho ile Yangize arasında Çungkung - Wanslen - Singan genel mevziine çekileceklerini ve bu süretle, vücud bulacak yeni durum - dan icabına göre istifade için, harbi gele- cek yaza kadar olsun uzatmak istiyecek- lerini kabul edebiliriz. Arada, meselâ, Kantonu zapteden Ja- pon ordu grupunun şimale yürümesi ha- (*) Son Postanın 18 birinciteşrin 1938 tarihli nüsbası, * Adcvı pek hoşlanmaz, onca kırda yemek | »| İhsandan başka herkese för Mahmud “Kan ka Şehir Tiyatrosu komedi kısmı, Avni iwvdanın, Şekspirden tercüme ettiği «Yanlışlıklar komedisi» ni bir ay tem» sil ettikten sonra mevsimin ikinci ko- medisini sahneye koydu. Bu komediyi | Fikret Adil, Andre Birabo'dan «Kan- kardeşleri» ismile adapte etmiştir. Dört perdelik komedinin her perdesini kısaca seyredelim: BİRİNCİ PERDE: Şinasi (Galib) zengindir, oğlu Maz- lüm (Vasfi), Sadiyenin (Neclâ) kızı Nevinle (Neyire) evlidir. Bu aile |dostları İhsan (Muammer) ve İh- n nişan ressam — Belkis (Ca - hide) hep e kırda yemek yiye - ceklerdir. Şinasi kır yemeklerin -| İyemek başına belâ almak demektir Bu belâlar birinci perdede birbiri ar kasına belli olur. Şinasinin pantalonu yırtılır, sıcakta palto giymek mecburiyetinde - kalır. Da lâ Derken belâ- |ların bü leri başgösterirler.Mazlüm | lkisle bir aralık yalnız kalmışlar, bir | h cürmümeşhud halin- yakalamı dır. Mazlüm yanında- karısı lis h nü görme - için eğer karısı mahkemede, Maz- ndaki kadının kendi oldu- _Şehir Tiyatrosunda rdeşleri,, | «Kan kardeşlerir nde en güzel oymuyan | san'atkârlardan Hazım 4 kan naklinden olduğu samlıyordu. Doktor, fennen bunun imkânsız oldu: ğunu iddia ediyordu amma hakikat meydanda idi, 4 Evvelki iki perdenin ağır havası de- | işti. Bunda müellif kadar, ıdau'e—_' gibi Hazımın, Behzadın, y ve diğer san'atkârların da hisseleri vardı ? 'se beraet edecektir. Bu hi ci perde gene bir belâ ile kapamr. inek gelirler. Ve kaçamayan Ne- yaralanır. İKİNCİ PERDE: Bu perde rede geçer.Nevine kan | vermek icap eder. Şinasi, Mazlüm, İhsan kan vermekten kaçınırlarken şo- Hazım) içeri girer. Bir kabadayıdır. Kanını verir. Biribirini takib eden iki tablo halin- deki bu iki perdenin seyireide bırak- tığı tesir hiç de eser lehine kaydedile- mez. Perde açıldığı zaman kır deko -| runun verdiği sukutu hayali mütered. did bir Jisanla söylenilen espriler iza- le edememiştir. Bilhassa ikidebir Şi - nasinin, yırtık pantalonunu göstermesi çirkin bir şeydi. ÜÇÜNCÜ PERDE: Mahmudun kanı Nevine verilmişti. Nevin de tıpkı Mahmud gibi kabadayı olmuştu. Mahmudun lehçesile konuşu- yor, onun hareketlerini taklid ediyor- u. İkinci derecede şahsiyet olarak sah- neye çıkarılan müdire (Şaziye) Paşa (Said), Semih (Necdet), Sıddık (Ha- Hde), Osman (Behzad), Dilber (Mu - azzez) bu perdede görünüyorlardı. İ - Sadiyenin her insanı — bir başkası zannetmesi bu perdede esere ayrı bir lik veriyordu. prili konuşma &£ namıyan komediy İlandırmıştı. DÖRDÜNCÜ PERDE: Mazlüm'da karısına benzemek iste. miş, o da Mahmudun babasından kan almıştı. Fakat buna sonr oldu. Çünkü Mahmud, ba dan olmuş bir çocuk de; Nihayet iş anlaşıldı. » di. Çünkü naklile huy nakledilmezdi. Mazlüma — da kan nakledilmemişti. Doktor, onu — kan naklettiğine sadece inandırmıştı. * Mazlümdaki değişiklik kendi ken « dine yaptığı telkin yüzündendi. j * Umumiyet itibarile: Bir şaheser değil, fakat seyredilir. Güzel oynanmadı. Fena da oynanmı sayılmaz. Yalnız şu noktaları işaret edelim: j Her önüne gelenle küur yapan nişan- h Belkis, bizim cemiyetimizde pek az” dır. Bizim kadınımız değildir. Karısının piçini, pehlivandan oldu: Bu için hazmeden arabacı Osman, arar — mızda varsa da sahneye çıkarılmıya « — kinci perdede pek az görünmüş olan (doktor da) onların arasında idi. Değişen Nevinin hareketleri hoşa gitmiyordu. Nevin Mahmudu eve almış, Mahmu- dun babası Osmanla annesi Dilberi de getirtmişti. Nevinin, Mahmudlaşması linkde, bunu mühim ve faik kuvvette bir Çin ordusile karşılamak ve bozmak gibi Çin ordusu için istifadeli yeni bir vazi - |yet te hâsl olabilecektir ki böyle mün - Ilnrld ve kuvvetlice bir Japon kuvveti ü- |zerinde elde edilebilecek muvaffakiyet, en az Çinin maneviyatını yükseltmiye ya- rıyabilir. Hülüsa, Hankeunün ziyai Çine her şe- yi kaybettirmiş değildir. Keza memleket İharicinden silâh ve mühimmat almak ümi |di de kesilmemiştir. Çünkü zaten Japon bombardıman uçaklarının son zamanda artık işliyemez bir halde tahrib ettikleri Kanton demiryolu yerine Hindi Çini ve Sovyet Rusya yolları açıktır. Bugün en ftena yollarkla bile arkalarına takılan yük arabalarını durmadan çeken kuvvetli ve seri traktörler vardır ki, bunlardan ter- kib olunacak katarlar trenlerin yerini tu- tabilir. Bundan başka, Hankeu'nün batısında, Çin denizinden Hankeuya kadar olan me- safenin dört misli derin bir Çin diyarı duha vardır ki, azim ve iradesine sahib cak kadar enderdir. a. Giyinişi, pozları, give taklidi itiba- rile iyi olan Şaziyenin niçin böyle bir tip yarattığını anlayamadık. Müdire - nin bir saraylı olmasımın hiçbir mâna- — sı yoktu. ğ İSMET HULÜSİ — —e — ve sinirlerine hâkim büyük bir milli sef hakiki bir başbuğ ve azimkâr bir millet için işte asıl Sakarya burada, bu derin « liklerdedir. Eğer Çin isterse Japon or - dusunu batılara çeker ve belki burad& mağlüb ederek vatanı kurtarır veya hig olmazsa yüklerini hafifletir. a Çin bilir ki, bugünkü şartlar içinde kabul edeceği bir sulh bir idam hükmün. den başka bir şey değildir. H. Emir Erkilet | Akşehirde Cumhuriyet bayramı — hazırlıkları Akşehir (Hususi) — Cumhuriyetim 15 inci yıldânümü mümasebetile şeh « rimizde belediye ve halk taralından hamaretli hazırlıklar - yapılmaktadır. Şehrin büyük caddelerinde taklar yar pılmakta ve her taraf şimdiden başlanı başa elektrikle tenvir edilmektedir. Ortaokul talebeleri de halka cum - huriyeti ve faydalarını canlı olarak göstermek üzere zengin bir müsamere hazırlamaktadırlar, ğ