22 Ekim 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

22 Ekim 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Sayfa SON POSTA f darı altında biten Niğde tahrirat kaleminde başlayıp İstanbulda memuriyet hayatı: 122 arsanesersere nn erLeReE LA ANE”. Devlet kapısında elli yıl Yazan: Eski Dahiliye Nazırı veeski meh'us Ebubekir Hâzım Mutasarrıflıktan azledilen ve rütbeibâlâ ve ikinci bir memurun vali tayin Osmani nişamı ile taltifi emsali nadir bir hâdise idi Müusula giderken, Abdurrahman pa- şa merhumun muhterem oğlu Arif Hik met Bey: — Oraların ahalisi — arasında şafli Framı götürmeseniz iyi — olur, tarda — bulun - peğe sahib olmak arzusunu pek güç gizliyebiliyordu. Bu- nu bildiğim için Framı ona hediye'et -| e İsmall Beylerin Şiş- 1 evde bırakarak ayrı - nlü oldu. n kadar sonra onla - m evvel, Framı salondan u - zak bir yerde bulundurmalarını mek - bla yazdım. sesimi duydu, ya « hud kokumu aldı. Bulunduğu odada ke di gibi miyavlamağa, oda kapısını tır - malamağa ve ulumağa başladı. Sözü ya v rıda bırakarak oradan dar kaçtım. Musula varınca yalnız şehirde de - kümet konağı avlusunda da kö - pe rüleri gördüm. Hattâ evvelki va- Hilerden birinin, köpeğini resmi maka - mında da yanında bulundurduğunu i - şitince Framı hatırladım, acıdım. İstanbula avdetimde onun bir dölü- nü almak imkânını düşünerek kendi - mi teselli ettim. Halbu ki, iki buçuk sene, yani İstan- bula dönüşümden iki gün sonra Faik beyle sokakta karşılaştım. Framı sör - dum: — Sizden ayrıldığı için bir müddet pek neş'esiz yaşadı. Sonra, hastalana - Yak öldü, dedi... K — 68& — MUSUL YOLUNDA... Musul valiliğine tayinimden bir - Kaç gün Sonra, mabeyn başkâtibi beni 'davet etti: — Müsulda Kürdler, Arablar - bir - birlerini yiyorlar. Hemen hareket et - meniz iradei seniye — iktizasındanmdır, dedi! * — Musul, en az yirmi günlük bir me- gafededir, cevabını verdim. Bu kadar zak bir yere, atlem ile gidebilmek ! - çin bir iki günde bazırlanmanın imkâ- mı yoktür. Hiç olmazsa on, on beş gün müsaade buyurulması için - lütfünüzü Tica ederim. Başkâtib: — Ben şevketmeab efendimizin ira- 'del seniyelerini tebliğ — ediyorum. Ne yapmak lâzım geldiğini artık siz düşü- Hünüz, dedi. Şifre kâtibi Kâmil bey — ile görüş - tüm, ona vaziyeti anlattım. Kâmil Bey, maruzatımı Padişaha söyledi ve Ab - dülhamid II nin: — Yaklaşan bayramı da burada ge- çirdikten sonra gitsin. Kendisine yol harclığı da vereceğim. — Hareketinden bir gün evvel buraya gelsin, dediğini bildirdi. Çalman mahud topu — bulacaklara vâdolunan rütbe, nişan ve 300 liradan rütbe ve nişana mukabil valilik veri - Hp yalnız 300 lira kaldığına nazaran, giderken de onun verileceğini zannet - tim. Böylece hizim büdcenin müvaze - nesi az çok bozuldu. Çünkü yol harclığı mev'ud 300 liradan az çıktı. Lâkin ek- sİğini ikinci rütbeden Osmani — nişanı doldurdu. 1898 senesi Şubatının an sekizinde Senegâal adhı ve çok yaşlı bir Fransız vapurile İskenderuna — müteveccihen İstanbuldan hareket ettik. Mutasarrıflıkta istihdamı caiz gö - yülemiyerek azledilen — bir memurun kırk beş gün sonra Vali tayini, bilâ rütbesi ve ikinci Ösmanf nişanı ile tal- tif edilmesi emsali nadir bir idare hâ - gil, disesi olduğundan, uğurlama için va -| - pura gelen dostlar arasında, Muhlisin kendileri alevyhinde de böyle mübarek bir jurnal vermesini arzu edenler bu - lundu. Marmaraya çıktığımız zaman, gü - neş, kenarları yaldızlı kızı! bulut yı - ğınları içine gömülerek batıyor... Ga - lye*. ilık ve hafif bir batı yeli yer yer kızaran denizi hârelendiriyordu... Marmatanın gurub levhaları, İstan- bul şâirlerinin, ressamlarının dik! lardır. . Halbuki, sonra Müusulâa, Taifde hay retle seyretliğim gurubların ihtişam - uz renk servetlerine — nis - betler, mara gurubları pek soluk ve sönük kalırlar. Vapurun sevimli ve nazik bir Fran- sız. olan süvarisi de hey'ete meraklı | - miş. Benim rasad dürbünümü görün - ce, ilk işi, kızıl bulutlar arasında Uta- rid yıldızımı aramak oldu. Fakat bulamadık. Birinci sınif kamaralardan birinin, her türlü aziz tasvirler vesairesile bir |katolik kilisesine çevrilmiş olduğunu gördüm. Hayretle, süvariye: — Lâik Fransaya mensup bir vapur da böyle mükemmel bir kilisenin bu - lunuşuna şaştım, dedim! Süvari: — ©O kamaranın vapur hekimine aid olması daha ziyade taaccübe şayandır, cevabını verdi. yorduk. Süvari, Merih yıldızı hakkın- da konuşurken, Volter (Mikromega) ya ni küçük büyük adlı hayali bir hikâye kitabında bu yıldızın iki peyki olduğu- nu söylüyar, dedim. Halhuki, Merihin iki peyki, Volterin vefatından — sonra keşfedilmişti. Bu suretle, büyük Fran- sız edibi, meçhul bir hakikale uygun Bir tahayyülde bulunmuştu. Bu arada, Valterin, İsanın leh ve a- leyhinde, hattâ daha ziyade aleyhin - de yazıp da bu yüzden Papa tarafın - dan aforoz edilmesine sebeb olar meş- hur ve uzun manzüme hatırıma geldi. (Arkası var, Cünün Bulmacası SOLDAN SAĞA: 1 — Kestane ağaçlarının bulunduğu yer.| 2 — Garib - Adam öldüren. 3 — Bir nota - Bir nevl pişirilmiş yumurta, 4 — Erken değil - Berrak. 6 — Petrol lâmbası şişesinde haşıl olan siyahlık. 6 —Menkıbeler - Dahi. 7 — Emreden - Çabuk tutuşan bir madde. 8 — «5» deki gibi - Kuvvetlendirmek 9 — Memleket - Musallat. 10 — Etmek masdarından iami fail - Âdet. YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Okur - Sofra. 2 — Kraliçe - Kedersiz. 3 — Şart lâhikası - Başında bir «A» ol - saydı birdenbire - Eklet. 4 — İplik - Fazlalaşan, $ — Açıkça - San'at. lerini dailma celbeden güzel manzara- niçin yapılmıyor? Uzun zaman başsız kalan su sporları federasyonu işleri, bu mevsim bu sporla hiçbir alâkası olmıyan bir federasyon ta- rafından idare edildi. stanbul bölgesinin mevsim başında im ettiği program, hiçbir gün aksa- madan üçü teşvik, biri şampiyona olmak üzere kürek müsabakalarından — başka, İyüzme, atlama, yelken ve su topu müsa- bakaları da günü gününe icra edildi. Su sporu federasyonunun kabul ettiği |klâsik tekneler her mıntakada mevcud olmadığı için, Türkiye kürek birinciliği müsabakası da yalnız dörtlük tekneleri bulunan İstanbul, İzmir, Kocaeli ve Ban- dırma mıntakaları arasında iki seneden- beri yapılmakta idi. Su sporları fedrasyonunun İşlerine ba- Tek şampiyonasını bile organize etmek |zahmetine katlanmadan kürek şampiyo- |nasının mâlüm olan gün ve tarihi yak-| |laştığı halde henüz alâkadar mıntakalara |bir tebliğ yollanmadığına göre birincilik | müsabakalarının bu sene yapılmıyacağı anlaşılmaktadır. | Mıntakalardaki resmi müsabakaların | yapılmasına müsaade eden yardımcı fe- derasyon, icrasına mecbur olduğu şampi- Sofrada, hey'et ilminden bahsedi “İyonayı yapmak için kimden emir telâkki edecektir bilmiyoruz. ı Su sporlarile meşgul olan klüplere a- kıntıya kürek atmaktan başka, binlerce liraya malolan bir faaliye! mukabilinde klüplerin elde ettikleri tek ve yegâne ka- zanç nihayet sporcuların getirecekleri bir şampiyonluk ünvanından ibarettir. Her klüp sene sonunda gözünü kamaş- tıran büyük masrafların bilânçosunu, ka- zanabilirse tek bir şampiyonlukla kapa- maya katlandığı içindir ki bu kadar ağır bir yükü taşımağa razı olmaktadır. Bü- tün bir mevsim klüplerinin renkleri be- sabına avuçları patlayındıya kadar ha babam kürek atan, kan ter içinde kaldığı ağır ve yorucu bir idmandan sonra koca tekneleri sürükliye sürükliye kayıkhane- lere çeken sporcular, doksan dereden su Retirerek, uzun boylu dil dökerek bir a- vuç paraların bir şampiyona için feda et-| tirdikleri halde, şöyle bir arzu ile bu şe- refli müsabakadan ne için ve bangi hakla mahrum edildiklerini, bugün haklı ola- rak, sorüyor ve öğrenmek istiyorlur. Ufak araştırmalardan sonra öğrendik. Senede bir tek şampiyona yapscak olan federasyonun parası yokmuş ve bundân dolayı her sene yaptığı hu müsabakayı yapmamağa karar vermiş. Parasız ve büdecesiz federasyona, bir klüp rica etmiştir. Şampiyona için icab eden masrafı vermeğe hazırız, siz müsa- |baka tarihini tesbit edin ve bu işi İstan- | bul mıntakasına havale edin.. Para bulundu, müsabıklar hazır, yar- dımcı federasyon buna da razı değil. Bunun tek cevabı ve manasi şudur: Akıntıya kürtek çekiyorsunuz; su spar« ları federasyonu yoktur! Ömer Besim Atlı mania Müsabakaları Sipahi ocağı tarafından önümüzdeki pazar günü için tertib edilen konkur i- pikler mani itibarile çok yüksek ve işti- rak edecek atlar ziyade olacağından mü- 6 — Birinci. 7T — Benebiler - Bir göl kenarındaki vi -| Sabaka adedi $ den altıya iblâğ edilmiştir. Hayetimiz. Müsabakalar 13,30 da başlıyacaktır. 8 — Birbirini aldatma oyunu - İcar, 9 — Taannld - Borçlü. 10 — İntikam almak hiırsı - Çok konuşan, B AAA A #ŞAŞL' DÜM * EDEHEEGJ #İLİLEİMİEİNİLİTİDİİ! Evvelki bulmacanım haelledilmiz şekli İstanbul mükâfalı: T nci müsabakada 10 At iştirak ediyor. Kazanmak ihtimali: Konsa (Mısırdan prenses Semihanın), Murat, Doğan. 'Yüzbaşı Avni mükâfatı TI: 15 at: Âşina, Leylâ, İlal, Proijça, Yüce, Zingal mükülatı TII: 8 at: Olga - Do- ğan, Efe kızı, Konsa. Ordu mükâüfatı: 11 at. Mussolini kupasını kazanan zabitler ve atlar: En çetin müsabaka irtifa 1,50, ge- nişlik 5 mette: Ok, Akıncı, Yıldız, Ka- nad, Ünal. Sümerbank mükâfatı: 7 at: Siviller: Başkan, Mebrüke, Olga, Ateş. Şampiyona mükâfatı: 10 at: Dicle, Be- bek, Savul, Efe, Akın, kan federasyon, büğün bir mevsim zar-| |fında faaliyet namına yapılan bir tek kü-| Kürek şampiynnası* Bugün başpehlivanlık müsabakaları başlıyor Müsabakalara Kara Ali M .. ı A * Bugün saat 15 de Taksim stadyomunda profesyonel Türkiye başpehliyanlık mü- sabakaları başlıyor. Son Postada, müsabakalara girvveğım, arasında | bir mukayese yapmış ve neticenin ne o- | ümid ettiğim pehlivanlarımız labileceğini yazmıştım. O günden bugü- ne kadar geçen bazı hüdiseler yüzünden evdeki pazar çarşıya uymadı. İşittim ki Üzerinde tahmin yürüt! mm ve müsa- bakaların neticelenini — değiştirebilecek yette olan iki pehlivan güreşlere Kara Ali ve Mülâyim. Kara Alinin güreşlere iştirak etmiye- ceğini duyduğum zaman kendi hesabıma üzüldüm. Güreş meraklılarının da benim kadar belki de benden fazla üzülecekleri muhakkak, Öyle ya. Kara Ali olmayınca gayet ta- bil olarak Kara Ali - Tekirdağlı Hüseyin güreşi de olmıyacaktır. Meraklıların geçen senedenberi bekle- mekte oldukları, güzel, heyecanlı ve o nisbette de ciddi olacağı muhakkak olan bu güreşin yapılmasını çok isterdik, Ali acaba bu güreşlere niçin iştirak et- miyor. Kendisini davet eden Halkevi tertib ko- mitesine verdiği cevab şu: — İdmanım yok. Garib bir cevab, O kadar garib ki Kara Ali gibi bir pehlivana yakıştıramıyorum ve yakıştıramıyacağım da. Halkevi bu güreşleri 20 gün evvel ilân etti. Zannederim ki bu 20 gün idmansız olan bir pohlivanı idmanlı bir hale getir- moeğe kâfidir. Bilmom siz de benim fikrime iştirak eder misiniz Bunun haricinde Kara Alinin geçen pazar günü Ankarada Bulgar pehlivanı Kiro ile bir müsabaka yaptığını da bili- yoruz. Bilmem amma. Ben, Kara Alinin geçen pazar müsabaka yaptığı halde bu güreşlere girmemesini, kendi arzusundan |ziyade etrafındaki bazı kimselerin tesiri (altmda kalmış olmasına atfediyorum. Fakat bu netice birdir ve bu netice halk tarafından çok sevilen Kara Ali için hiç te iyi değildir. Mülâyim meselesine gelince; yeni ya- pılan profesyonel güreş nizamnamesinde der ki: «Türk tabilyetinden olmuyan bir güreş- çi bu müsabakalara giremez.» Mülâyim Türk tebaası değildir. Bazı girmiyorlar Kara Ali sebeblerden dolayı Türk tebaasına geçe- mel e d Bu müsabakaları tertib eden komite kendisinden Türk tebaası olduğuna dair bir vesika taleb etmiş, fakat o, bu vesi- | kayı gösterememiştir. Biz, bu müsabakalara onun da girme- sini isterdik. Vaziyet bu şekli alınca Tekirdağlı Hü- seyin ortada adetâ rakibsiz olarak kalıyor, Babaeskili İbrahim ve Manisalı Halil hiçbir zaman Hüseyinin karşısında cidât bir rakib sayılamazlar. Yapacakları gü- reşlerin hiçbir zaman bir Ali - Hüseyin güreşinin vereceği lezzeti veremezler. Bakalım minder kenarındak, yerleri- mize oturuncaya kadar vaziyot belki de- Bişir. Belki zevkli güreş seyrederiz Böyle olmasını temenni edelim. Hayrettin Başkut * Eminönü Halkevinden: 1 — 22 ve 23 ilk- teşrin cumartesi ve pazar günleri Taksim stadyomunda yapılacak olan profesyonel serbest güreş başpehlivanlık müsabakaları- na sant (15) te başlanacaktır. 2 — Başaltı müsabakalarına (90) kilodan fazla gelen pehlivanlar Iştirak edemiyece « ginden başaltı müsabakalarına girecek peh- Uvanlar tartılmak üzere aaat (11) de Tak - sim stadyomunda bulunacaklardır. 3 — Saim Arıkan, Yusuf Aslan, Refik bu müsabakalara hakem olarak seçilmişlerdir. | Yukarıda yazılı gün ve saatlerde müsabaka yerinde bulunmaları rıca olunur. Galatasaray - klübü programı geniş bir -çalışma hazırladı Galatasaray klübünün bu seneki spor faaliyetinin esasları alâkadarlarca tesbit edilmiştir. Tanzirg olunan çalışma prog- ramı her branşın sporcularını tatmin e- decek derecede zengindir. Bu seneki fas- liyet, hariç teşekküllerin sporcularına da açık olacaktır. Program, açık hava ve salon sporları olmak üzere iki kısma ayrılmış, her bran- şın tekâmülü için Imkân nisbetinde ted- birler alınmıştır. Programda beden terbiyesine, âletli â- letsiz jimnastiklere bilhassa ehemmiyet verildiği gibi, yaşlı sporculara ayrılan sa- atlerde sıhht jimnastikler yaptırılacak, muhtelif oyunlar oynanacaktır. Bu iti- barla, eski şühretlerin, yıldızların antren- manları hayli enteresan olacaktır. Bu devrede, atletler için de bir seri kros ha- zırlanmış, monotonlaşan kır koşuları için yenilikler düşünülmüştür. Bu mevsim kır koşularının sahaları ve müsabaka tarzları değiştirilecek, atletlerin dere, mania ve arızalı arazide yarışmaları te- min edilecektir. Mübareze sporlarından boks, eskrim ve güreş te esaslı bir faaliyete dahil ola- cak, bu sporlar için şampiyonlar tertib edilecektir. Bilhassa, sönmüş olan boks için yeni formüller - kararlaştırılmıştır. Genç boksör yetiştirilmesine gayret edi- lecek, bu faaliyette Melih, Selâmi gibi'ığı muhakkaktır. ringden çekilmiş olan kıymetli boksörle- rin antrenörlüğü temin edilecektir. Voleybol ve basketbolde de çok ehem- | miyet verilmiştir. Üç sınıf üzerinden tur- nuvalar tertib olunacaktır. Bu turnuva- | larda yapilacak basketbol maçları tasfiye | mahiyetinde olacak, final müsabakaları açık havada yapılacaktır. Dördüncüye ka- dar derece alacak basketbol takımları, a- çık havada yapılacak şampiyanaya işti- rak etmek hakkı kazanmış olacaklardır. Galatasarayın Mecidiyeköyünde — inşâ edeceği stadyam sahasının drenaj ameli- yesine pek yakında başlanacaktır. Stad- | da, basketbol için de bir saha ayrılmış | tır. Stadın saha kısınının yara kadar ha | zaırlanacağı kuvvetle muhtemeldir. Bu takdirde, müsabakalar yeni sahada cere- yan edecek, aksi takdirde muvakkateni Taksim stadında yapılacaktır. Basketbol faaliyeti şimdiye kadar dak | ma kapalı salonlarda cereyan — etmiştir Mevcud spor salonlarımız ancak birküç yüz kişi istiab etmekte olduğundan, bü sporun —heyecanı müsabıkları arasınd? kalmış, halka sirayet ettirilmesine imkâfi bulunamamıştı. Bunun içindir ki, basketbolun açık hâr ada kalabalık seyirci kütlesi kırımndl oynanmasının, bu sporun ilerlemesi içifi yapılacak çok kıymetli bir hareket

Bu sayıdan diğer sayfalar: