—. «Son Pestas nın tefrika: o 26 Uzun İmparatorun beni beğenmesi... İşte gözümden her şeyi silen ve bana yeten budur. İmparatoriçeye karşı işlediğim suça, daha fazlasını ilâve etmeğe niye- tim yok. Ona meydan okumak eme - İide değilim, Düşmanı da değilim. İşte bu kadar. — Jozefin kinini aslâ unutmaz, bunu da bilmelisiniz... — Ne yolda hareket ettiğimi görün- ce, benden çekinmesine Jüzüm kalma- dığını anlıyacak ve elbetteki o da fik- rini değiştirecektir. — Müsaadenizle, bu kanaatinize İş- tirak edemiyeceğim kontes. Uysal ha- İinizle Jozefinin garazını yatıştırmış olmıyacaksınız. Üstelik o bunu riya - kârlığınıza hamledecektin Görünüşte zarif ve ince olan bu kadının, iç yüzü korkunçtur. Hiç amana gelmez. Onu siz yok etmezseniz, biliniz o sizi mah- vedecektir. Aleyhinize çevrilecek her şeyden, en ufak bir hareketinizden, hattâ sükütunuzdan bile Hiç bir alçaklıktan geri kalmıyacak Çünkü onun vicda- ni. çekinmek ve korku nedir bilmez. Kendinizi korumak için yegâne çareniz kaçmak değil, daha evvel davranıp tek- i indirmektir. — Elimden ne gelir ki? Marinin sesinde, göz yaşlarının ha- bercisi bir titreyiş var. Fuşe ona daha fazla sokuldu: — Elinizden ne mi gelir? Bir baş'nı-| za, hiçbir şey gelmez. Çünkü safsınız, temiz yüreklisiniz. Ama benimle birlik ukça her şeyi yapabilirsiniz. Ben de sizi bütün kuvvetim, bütün kalbimle, - ve şunu da unutmayınız ki - menfaa- #lmin de icap ettirdiği bütün saiklerle mağa, yardımcınız olmağa hazı - İkimiz de ayni vaziyelteyiz: Joze- beni ezlettirmek » Onunla mamıza hiç bir surette imkân Birimizden birimiz, ortadan kal - ya kadar izahı güç ve apaçık bir harb içinde yaşamağa mahkümuz. Eğer önu ben tahttan atamazsam, o beni kovduracak, iki senedir ki, Napolyonu ondan ayırtmak için çabalıyorum. bir çok defalar, tam muvaffak olmak üze- Ye idim ki, gene galebe Jozefinde kal- dı, neden? Çünkü Yak m, ili ğ t Tâhlarımız hiç bir zaman, olmadı, Bugün eğer siz isterseniz, ızı bana vâdeder, fikirlerime areket etmeği kabul ederseniz, i kazanacağımıza el bas geçmeden, imparaloriçe te il ve israfı imdi bikmiş, usanmış-| tır. Onu bu yolda biraz daha fazla ilerletmek için kuvvet sarfetmek h de güç olmaz. Esasen tek bir hâdisı e testi ede Bir çocuğunu» | 1 ol si, Jozefinin Kapı dışarı edilmesi demekti r. Bu defa artık Fuşe, oyununu açığa| vurmuştu. Amâ bakalım, bu kadar ih- timamla, ardı ardınca sıraladığı fikir ve sözler Maride nasıl bir tesir yapa - cak? Evvelâ esasa aldırış etmiyormuş gibi, sade şu son kelimelere cevab ver rılığı temine muvaffak olsak bile, sanki hana, şimdikinden fazla ne getirecek? İmparator beni daha fazla sevecek? Boşadığı imparatoriçenin, ki de simdi yanında bulunan impe- briçeden fazla kalbinde ve dıma - küvvelli bir izi kalacak. Onu a- düşündüğü, özlediği dakikalar ve bü yüzden de beni daha az cek. İste, kendi sevgisinden başka bir şey düsünmiyen bir âşk kadınının cev; Her zamanki soğukklanlılığına men, Fuse dini tutamadı ve bemen| hemen öfkeyle: Kuzum siz çocuk musunuz? diye| bağırdı. Jozefinin defolup gitmesi de- mek, Napolyonun serbest kalması, ta- ölur. Napolyon, zaten, | Zından, şübheli muht-| Mari Valevska / Na polyonun aşk romanı Tercüme eden: Mebrure Sami süren bir mülâkat «Mari Valevika filminden» cın tahtın sizin olması, Mari Valevs -|da ondan! diye cevab verdi. kanın, Fransa imparatoriçesi, İtalya Mari sersemlemiş gibi idi. Böyle bir yim mevkiine erişmesi demektir. | şeyi hiç aklına getirmemişti. Ama ka- Anlamıyor musunuz bunu? dınlığın insiyaki bir hissile hemen o Heyecandan yüzü sapsarı kesilen! dakikada, şunu sordu: Mari: — İmparstoriçeyi devirmeği neden — İmparatoriçe mi? ben mi? Neler) istediğinizi şimdi anlıyorum, Ama ©- söylüyorsunuz? diye kekeledi. Sükünunu yeniden ele alan Fuşe: — Çünkü sade bunu düşünüyorum nun yerine benim geçmemde sizin ne mefaatiniz olabilir? (Arkası var) 3 Haftadanberi “SON POSTA,, da zevkle takip ettiğiniz KONTES VALEVSKA ronanı GRETA GARBO | Kafdağının arkası (Baş tarafı 7 inci seyfade) bunların hiç birisile mukayese edilemi sonra diyorum ki: «Münhasıran bir ga -' yecek derecede kıymetsiz olduğunu six zeleye yazı yazmak için demeniz, beni hiç bir zaman küçük düşürmez! — Niçin? — Çünkü «gazeteye (rastgele) yazı yazmak bir marifet değildir ki; bu işle böbürleneyim...!. Bilmem anlatabiliyor muyum üstadım! Gazetelere (rastgele) yazılan yazılardan bahsediyorum. «Gazetsye yazı yazmak bir marifet değildir!» demiyorum. «Rast- gele yazı yazmak bir marifet değildir!. diyorum.. «Galiba siz kendinizi, yazıcılı- ğınızdan dolayı marifet erbabından zan- ben söylerim; eğer siz de eski tanıdığın Ömer Rıza iseniz, bir <estağfurullah» çe ker, yürür geçer gideriz. 3 — «Kalem> denilen öletin, hemen in tikam aldığını; onu yanlış kullananlar derhal yaralanacağını; «hele insanlar bt çeşid yaraları, kendi varlıklarında açar Varsa, belki de bir daha iflâh olmıyacak- larını uzun uzun anlatmışsınız. Size yer den göğe kadar hak veririm üstad. «ka- İem» kullanan her yiğitin başına böyle kaza ve belâlar geliyor. Meselâ benim Bediyorsunuz?» demek fe «bu rastgele |DaKSIZ Yere hücuma uğradığım gibi bir yazıcılığınızdan dolayı demektir.. «Rast- gele» kelimesini fkinei sefer. bir daha kullanmayışım, arka arka gelip te kula- ğa fena aksetmemesi içindi. Gelelim sizin yazınızın mahi j çok haklı ve haksız vak'alar da geçmiştir. Hüseyin Rahmi gibi edeb ve terbiye tim- sali bir muharrir: eMucibi ârü haya neşriyat yaptı diye mahkemelere gitmiş; her hamen her gazete sahibi, ker kalem erbabı müddeiumumi karşısındu kendini I — Berim anladığım şu: Son E vin. sa- | Müdafaa mevkiinde kalmıştır. hatâ za- biblerini ayaklandırmak. Henim yazıla- rıma nihayet vermek. işin içinde «fitne» seziyorum.. Eğer öyle ise Ömer Rıza gibi değerli bir adama yakışmıyan bir hare-| ket!! Siz de benim gibi hemen izah edip: tashih edin. Pek ayıp olur.. 2 — Memlekette çıkan türkçe seyahat-| biliniz bile, o haşarı «kslems denilen âlet yüzünden az'mı heseb verdiniz.. st- zin gibi üstadların bilgi ve temkınle yaz- dığı yazilar bile bazan muzır ve hatalı çıkarken, bizim gibi «rastgele, etatil İ günlerinin boş sentlerindes gönlünü eğ- lendirmek, zevkini gidermek için yazdığı namelerin hepsini; çoğunun tamamiyeti, | yazılarda elbette hata olması lâzım. am- geri kalan beğenmediklerimin de şura - sını burasını okudum. bu eserleri «Se - yahst mektubları> yazmak için deği kumak» için okudum.. benim yaz: ma: cümle ve fikir hatası... Yoksa, arayıp bulmak için zorladığınız edep ve terbiye o-|hatası değil. Eyvallah üstadım. Vasfi R. Zobu Radyo dinliyicileri yeni Ankara istasyonundan neler bekliyorlor? (Baş tarafı 9 uncu sayfada) Bu program birçok tanınmış merkez- lerin takib ettikleri plân dahilinde ha- zırlanmıştır. Bir de kısa dalga ile neş- riyat meselesi vardır, Çünkü, malüm olduğu vechile kısa dalganın maksadi memleket dahilindekilere deği), bilâkis çok uzaklardaki dinleyicilere sesimizi duyurmaktır. Avrupanın en garb nok- taları, Amerika, Uzak Şark ve Avus- tralya gibi yerler için sabah saat yedi İ ve | CHARLES BOYER gibi iki büyük sinema yıldızı tarafından ilâhi bir surette yaratık mıştır. Bu muazzam Film pek yakında şehrimizde gösterilecektir. Çorlu C. H. P..İlçe yönkurulu Başkanlığından: Pehlivan güreşleri Çorlu Panayırının dördüncü gününe rastlıyan 28/Eylül/938 Çarşamba günü son pehlivan güreşleri yapılacaklır, Başa 100 lira ikramiye verilecektir. Umumi ikramiye 245 liraölr. 46817» Kadınlık âlemini aydın- latan, bayanları üzücü meşakkatlerden ve has- talıklardan kurtaran ve BAĞI dır. Ziraat Vekâletinden: İ oVekâlet binası kaloriferleri için 150 ton sömikök kömürü açık eksiltefle su- retile satın alınacaktır, 150 ton sömikok kömürünün muhammen bedeli 3900 lira muvakkat teminat 2925 liradır. Şartnamesi Ziraat Vekâleti Levazım Müdürlüğünden parasız olarak alınır. Eksiltme 29/9/9838 tarihine müsadif Perşembe günü saat 15 de Vekâlet binasın- da satın alma komisyonunda yapılacaktır. Taliblerin teminatlarla birlikte mezkür tarihte komisyonda hazır bulunmaları ilân olunur. «43656 <633035 DENİZBAN Mersin Postası (Etrüsk) Vapur 21 Eylül Salı saat 10 da Sirkeci Rıhtımından ye kalkacaktır. Yalnız bu sefere mahsus olmak üzere İzmir ba saat 10 da aynı gün saat 20 de kalkacak pil İiveten R Rodos ve Fethiyeye de yakl xe ; Eyman ile dokuz srasında bir neşriyat yapıla- bilir. Saat on üçle on beş arasında ise muhakkak !! metre ile bir neşriyat is- ter. Bu neşriyatla ve birçok dillerle tu- rizm propagandası yapabiliriz. Bu saat Amerikada sabahın yedisidir. * Bursa Hisar bakkal Hilmi: — Ankara radyosundan en fazla heklediğimiz şey halk şarkılarıdır. E- min olumuz ki herkesin sevdiği halk şarkılardır. Alafrangayı benim gibi halkın yüzde doksan beşi sevmiyor. Türk musikisi olduğu zaman bütün radyolar açılıyor. Fakat slafranga baş- ladığı zaman radyoların ancak onda biri açık kalıyor. Esasen alafranga iste- yen insanlar Avrupayı pekâlâ açabilir- ler, Konferanslara hiç tahammülümüz J istediğim budur. iyidir. Saat meselesine gelince paz günleri saat 17 den gece saat 22 yı kadar devam etmeli, Şimdi kış geliyor Kış pazarları halk evinde oturur, C zaman radyosunu hangi saatte açsa a laturka musiki ile karşılaşmalıdır. Benim yeni Ankara istasyonundar HE. Askerlik bahisleri (Baş tarafı 9 uncu sayfada) niyordu: «Sovyet Rus hava kuvvetleri » nin ağır bombacıları (yani bombardımar tayyareleri) fevkalâde mühim bir taan ruz silâhıdır. Bunlar yalnız düşman ordu: Jarına ve onun gerilerine kârşı kullanıl - makla kalmazlar; ayni zamanda, sivil halka ve düşman memleketlerinin bü - kümetlerine karşı bitinci derecede ma * nevi ve siyasi bir tazyik ve tabrib vası » tasıdırlar. Matlüb tesir ancak düşman memleketinin siyasi ve iktisadi kuvvet ve kaynaklarını imha etmekle elde edilir» Bütün bunların hülâsası şudur ki mu - azzam Rus hava teslihatının gayesi yak mız taarruz olabilir ve bu taarruzun he- defi Almanya ile Rusya arasındaki mâni tampon devletlerin sema ve karalarını ez- mek ve geçmektir. Rus hava ordularının bir harbde, bu işi nasıl göreceklerini de yok. Onların yerine güzel temsiller ve. | bundan sonraki yazıda okuyacaksınız. rilse, hattâ günde Iki kere dahi verilse| H. Emir Erkilet Nafıa Vekâletinden: Açık bulunan reşsamlıklar için Ankarada Sular umum müdürlüğü merkezin- de ve İstanbul nafin müdürlüğünde 28/9/938 tarihine rastlayan çarşamba günü #mtihan yapılacaktır. Taliblerin imtiharlara iştirak etmek üzere vesikalarile beraber vekâlete mü- racaatları ilân olunur. ÇUBUKLU «43855» «6690» GAZINOSUNDA MUALLA Mükemmel bir saz heyetile YARINEİ PAZAR GÜNÜ bava yağmurlu olmadığı takdirde son defa seanslarına ecektir. devam ed İstanbul Hukuk Fakültesi kayıt ve kabul şartları Fakültede kayıd ve kabule başlanmıştır. Şartlar şunlardır: 1 — İsteklilerin bizzat Dekanlığa gelerek bir istida vermeleri II — Nüfus cüzdanı. 111 — Olgunluk diploması. IV — Askerlik ehliyetnamesi, V — 4,5 X8 büyüklüğünde 8 fotoğraf. VI — İstanbuldaki ikamet adresi ve VI — Aşı ve sıhhat raporu. o «660b iyi hâl kâğıdı