ü (Baş tarafı 1 inci sayfamızda) lâh ve diğer mühimmat müsadere edik mektedir, Partinin feshi kararı, ancak parlamen- tonun daimi komisyonu tarafından ted- kik ve tasvib edildikten sonra tatbik ölu- Nacaktır. Çünkü fesih kararı, bütün Sü- det mebuslarının meclisten uzaklaşlıril Malarını icab ettirmektedir. Bir Südet Almanının hitabesi Diğer taraftan temayüllerinin mutedi- lüne olması dolayısile Çekoslovakya ka- tolik Almanları birliğinden çıkarıları ka- tolik Südet şefi Eisenberger dün akşam Çekoslovak radyosunda beyanatta bulu- narak Südet Alman halkının sulhü iste- diğini, çünkü harb vukua gelecek olursa memleketin harab olacağını söylemiştir. Hatib ilhak fikrinin ecnebiler tarafından fcad edildiğini ve hükümet Iırıhışdın Yapılan tekliflerin müsavatı, hürriyeti ve sulhü temin ettiğini ilâve eylemiştir. Kund'un beyannamesi Bundan başka, halen Çekoslovakyada bulunan münfesih Südet partisi parla- mento lideri Kund da bir bey:ınfıaınl neşrederek, bütün parti azasını sakin ol- mağa davet etmiştir. KĞM eıcı"ımlı—î:ınlşür ki:, .ş—ııuu - Çemberlayn mülâkatının neticesini bek- lemeliyiz. İman ve ümidinizi .hhyen kaybetmeyiniz. Partimizin feshi, huku- kumuzun inkâr edilmesi manasını — ta- zammun etmez. Allah bizimle beraber- dür.> Südet Almanları yeni parti kuruyorlar Pragda bulunan Südet Alnunl-ln ise, Henlaynin derpiş ettiği Almanyaya ılhnk fikrini tamamen yersiz bularak, yeni bir parti kurmak niyetindedirler. Henlayn'in davetine Südetler icabet etmiyorlar Prag, 17 (Hususi) — Halen Aıı-nın top- raklarında bulunan Henlayn, bugün bir beyanname neşrederek Alman ıoprıklı_- rına iltica etmiş olan Südetleri gönüllü teşkilâti vücude getirmeğe ve icabı linde ırkdaşlarının hukukunu korumağa davet etmektedir. l Henlaynin bu beyannamesi Südetler arasında hiçbir akis uyandırmamıştır. Prağa iltica eden Südetler Südet mıntakalarında makânü& ı:l: sosyal-demokrat Alman Praga mişylerdir. Bu mmuhdıki 4A.lmınhıdın çoğu ilhak fikrine muhılllîh.rlc'r. â Almanyada 22 Çek tevkif edildi Prag, 17 (Hususi) — Berlinden alınan öre Alman polisi, haberlere göre p;ndıy! Tğe'lA Çek tebaasını tevkif r. Bunlardan 16 gı Berlinde, diğer Laypzig, Dresden ve edilmişlerdir. Çek sefirinin protestosu Berlindeki Çekosl polisinin bu keyfi Protesto etmiştir. lkîııdl tedbirler Bundan başka Almanların, ceı:mlııır Vakyaya karşı bazı iktısadi tedbir dığı da öğrenilmiştir. Pragda Prag, 17 (A.A.) — giltere ve Romanya elçiler hareketini giddetle ar Miştir. Beneş başvekil H sefirini kabul etmiştir. Almanyaya iltica eden Südetler Berlin, 17 (AA.) — bürosunun Dresdden alip habere göre Almanyaya geçen Mikdarı 27 bin kişidir. Vaziyet vahim Prag, 17 (Hususi) — Kabi ©vvelâ başvekil Hodzanın, ti tedkik etmiştir. Nazırlar, vaziyetin çok nazik Ve hattâ Vahim olduğunu itiraf etmektedirler. Almanlara gör: variyet Berlin 17 (AA.) — Havas Muhabiri bildiriyor: Alman gazetelerile Alman ve Südet Almanlarınm #0 Pek karanlık olarak göstermektedirler. Bu haberlere göre Südet şehi Süküt ancak Çek devriyelerinin V Otomobillerinin gürültülerile ihlâl TMektedir. lovak sefiri, Alman | ekil Hodza İn- BN ini kabul et- odza ile Fransa Alman istihbarat neşrettiği bir | ye Südetlerin ine bu akçam bilâhare Be- Neşin riyaseti altında toplanarak vaziye- ajansının istihbarat t hakkm- irosu Çekoslovakyadaki vaziyet da a e devam et- birçok haberler neşretmeğ! Aübeii irlerinde Tevtaf bir süküt hüküm sürmekte ve bü det Almanları ikiye ayrıldılar ”: il ko- lerde Çek kıt'alarının bilhassa silâhlı münistlerden mürekkeb olduğu bildiril- maektedir. l Ayni baberlere göre mağazalar kapa- hdır ve halk evlerine _kıpaxp kalmıştır. vi inli detlere yaptıkları fena mu- :m“:îerlmerıîü uzun uzadıya bahsetmekte- dirler. Bu gazetelere göre, komünistler Alman hududunu geçen Südet kadın ve çocuklarına eziyet etmişlerdir. Alman istihbarat bürosu şöyle yazıyor: «Hiçbir hâdise cereyan d_miyen yerler- de Çek gruplarının teşekkül etmesi, res- ral makamların maksadları hakkında kâ- fi bir fiktr vermektedir. Bu grupların 4- zası kâmilen «Kızıl Muhafız> teşkilâtına mensub kimseler ve komünistlerdir.» Eski Fransız Başvekilinin bir makalesi Londra 17 (A-A.) — Eski Fransız baş- vekili Flandin, Evening Stındırd_ gaze- tesinde, Südetler meselesini tedkik ede- rek şöyle yazıyor: Vasat Fransız halkı gayet .kul'nucn yapılan bir prupıgındınuf tesiri altında kalarak Südetler meselesini iyi anlıya- mamıştır. Eğer daha bidayette müzake- relere esas olarak ele kanton sistemi ve Çeklerin kat'i bitaraflığı alınmış olıı).'- dı, bugün Avrupa bu kadar vahim bir buhran geçirmerzdi. Flandin, makalesinin sanunda, Fransız milletinin, kendisine sulhü kurtarmak İ- çin olduğu masalı anlatılsa bile, harbe girmeğe muvafakat etmiyecektir, demek- tedir. * Londra 17 (A.M) — Südet Alman par- tisinin feshi, salâhiyettar İngiliz mahafi- | linde pek iyi bir tesir bırakmamış old_u- Bunu D. N. B. ajansı istihbar etmektedir. Çekoslovakyada Alman bayrağı yırtıldı Prag 17 (AA) — Almanya elçiliği ha- | matbuat ataşesi ile diğer bir memuru bu| sabah otomobille Eger'e giderken, Südet mantakalarında otomobilleri durdurul- muş ve otomobildeki bayrak yırtılmıştır. Fakat otomobildekilere hiçbir fena mua> mele yapılmamıştır. Z Salâhiyettar mahafilde, bunun müessif bir hâdiseden ibaret olduğu beyan olun- maktadır. Silâh taşımak memnuiyeti Prag 17 (A.A.) — Silâh taşımak ve si- mukabele-İJüh ve mühimmat bulundurmak yasağı | - ki 16 eylülde Südet mıntakaları için - Jân edilmişti - bugün Macar hudud mm- takalarına da teşmil edilmiştir. Çek - Polonya hududu Varşova 17 (AA.) — Çekler, Polonya- Çekmlovakyı hududunu birçok noku.- larda kapamışlardır. Çekoslovakya elçi- Bği, Çekmlovakyı yolu ile seyahat et- mek istiyen birçok kimselere vize ver- memiştir. Amerikada Südetlerin telgrafı Nevyork 17 (AA.) — Amerikadaki Sü- det Almanları federasyonu, yüz bin Sü- det Almanı namına Henlayne gönderdiği bir telgrafta, doğdukları memleketin a- navatana iltihakını istemiştir. Macaristanın protestosu bir Prag 17 (A-A.) — Bugün neşredilen oebn::e_ Macar elçisi, saat 17 de harici- nazırı Kroftayı ziyaret ederek Macar hududunda Çekoslovakyanın askeri ted- birler aldığını beyan ederek, bunu pro- testo ettiği bildirilmektedir. lerin aormal ma- Krofta, mezkür tedbirlerin hiyette olduğunu ve Macaristana — karşı İhasmane bir hareket olarak telâkki edi- lemiyeceğini söylemiştir. ; ş Harb tehlikesi karşısında sigorta primleri artıyor mu? (Baştarafı 1 inci sayfada) şı kabul etlikleri harb tehlikesi sigorta- ün yapmar a İ n m:î::m:âıhktd sigortası primlerinin artırılacağı zannedil N GarareeceenEERARERAALEERDERANERETAAANRtenaNA garearerancaKAA Dr. HAFIZ CEMAL (Lokman Hekim) y mütehassısı: Pasardan — maada ma_.,wıısmw.nb- - giğlk İstanbulda Yağmurlar dün de Devam etti Evvelki akşam saat 19 da başlıyan yağ - mur muhtelif fasılalarla dün akşama kadar devam etmiş ve şehrin muhtelif samtlerin - de yenlden bir çok haşarata sebebiyet ver- miştir. Üsküdarda Cambazali aokağında Halid Isminde bir şahsa akd olan 1 numaralı ev çok tehlikeli bir vaziyet aldığı görülerek tah liye ettirilmiş, belediyo tarafından yıktırı!l- mıştır. Keza Karacaahmedde Mezarlık s0- kağındaki 21 numaralı Abdüllaha aid evle, Muradrels hamamıı ve Hamam sokağındaki Hüzniyeye ald 25 numaralı ev de - tehlikeli görüldüğünden buralar da tahliye edilmiştir. Beyamd camlinin arka — tarafında eski mezarlıklar arasındak! büyük bir ceviz afaci yıkılmıştır. Saat on yediye doğra Okçular - başı caddesinde kunduracı Remzinin otur - duğu 62 numaralı ve üç katlı kürgir bina - mm duvarlarından birlal yıkılmış, tesadüfen evde kimse bulunmadığından nüfusea zayi- at olmamıştır. Yağmur Adalarda da bazı tahribat yap - miş, bir çok evleri sular basmıştır. Esetimle BRüyükadada Oltacı sokağındaki dokuz evin zemin katına seller hücum etmiş, sular t - faiye tarafından boşaltılmıştır. İhtiyarlar ne diyorlar? Müdhiş sıcak günleri pek yakından ta- kib eden yağmurlar bütün — İstanbulluları, ni baskin veren bir düşman gibi şaşırttı. Maneviyatımız bozgun halinde, — çünkü bir rivayete göre, bu sgene pek merhametsiz olacak bir kışın pişdarı bulunan bu sağ - nakları hepimiz hazırlıksız karşıladık. Ço - #umuzun şemsiyesi, yağmurluğu, kışlık po - tini, iskarpini bile yok.. Belki de, bu kadar ân! geldiği için olacak Dütün İstanbullularda bir yılgınlık hasil öl- du. İçimizde işi çok İeriye vardırarak İs - tanbulda bu kadar urzun ve devamlı yağ - murların hiç bir zaman yağmadığını tâdia edecek kadar mübalâgaya sürüklenenler bi- le var... Bu yağmurlu günlerde çabucak bedbini- ye düşüp İstanbulun görüp göreceği en müd hiş bir yağmura tesadüf etmiş olduğunu 1d- dia eden ve genç — İstanbulluları — yels - leri içinde bırakarak, ben kendi hesabıma gaki İstanbullulara baş vurdum. Onların ha tıralarını yoklamağa ve kendilerinden İs - tanbalun büyük yağmurları hakkında ma - Timat toplamağa çıktım. Niyetim, — onların vaktinde daha müdhişlerini gördükleri yağ- murları öğtenip: «Eh belerin — beteri var - ymış> diye teselll bulmak ve Ümidsizliğe dü- şüp şikâyet edenleri de teselli etmekti. Ko- İnuştuğum vatandaşların cevablarını aşağı- ya kaydediyorum:! Bedestende Bay Abdülkerim ba- jna şunları anlattı: — HAbi kızım bu yağmurlar da o kadar müdhiş bir şey mi? Yalnız hem sıcakların hemen arkasından birdenbire başladığı, hem de biraz uzun sürdüğü için İstanbullular bu- nu pek müdhiş zannediyorlar. Halbuki İs - tanbulda siz de bilirsiniz kt, iktde birda böy. le yağmurlar, böyle seller olur, Kasımpaşa deresi taşar, Tophane tarafından — tramvay yolu kapanır.. İstanbul aai müdhiş yağ - murlarından, müdhiş sellerinden birini bun- Can atar beş, birini otuz, birini de yirmi se- ne kadar evvel geçirdi. Bunlardan bir tane- sinde KAğıdhane cihetini — sel bastı, seller müdhiş oldu. Sarayburnundan dışarıya ka- dar deniz sellerden kırmızı, kahve rengi 0l- Cağlayan köşkünü Üçüneü katına kadar su bastı. Otuz sene kadar oluyor galiba, Herhalde daha Abdülhamid — zamanında idi. Günün Hirinde hortumla beraber şehre müdhiş bir yağmur yağdı. Fırtına geçtiği zaman Hırtal şerif eamiinin minarestinin yerinde yeller es HS görüldü. Hortum Beşiktaşda Abbaaağa eamllnin de bütün kubbesini alıp götürü - vermiş. Çırağan sarayının bahçerindeki bir çok ağaçları kökünden — koparmış. Sonra Beylerbeyine geçiyor. Orada da evleri, ağaç- ları önüne katmış, kim bilir nerelere at - mıştı. Ayni zamanda kuvvetli bir yağmurla, kuvvetli saller oldu. Kıra sürdü &ma İstan- bulu harab eti Bu da şöyle bir yirmi sene kadar olu - yor. Beş altı saat müdhiş bir fırtima ile bir yağmuar yağdı. Şimşekler birbirini kovalı - yordu. Gök gürültüsü kıyamet gibi Idi Bize Antepten misafirler gelmişti. — Onları alıp gezmek için Hünkürsuyu'na gitmiştik. Tam ikindi vakti Idi. Birdenbire yağmur başladı. Halk deliye döndü... Nereye — kaçışacağımızı bilmiyorduk. Yanımızda çocuklar vardı. On- lazı nasıl muhafasa edeceğimizi — şaşırmış - başladığından bir çeyrek sonra Hünkâr de- resi taşmıştı. Artık halk İki tarafa ayrılmış- ©. Hünkürsuyu tüarafında kalanlar saatlerce yağmuru yediler, Biz öteki tarafta olduğu - Kabataşı su bastı. Ortaköyü su bastı. Yol - lar ancak bir günde temizlendi. Öyle müd - hiş molozlar İnmişti aırtlardan... * Kapalı çarşıda kürkçü Bay Bed. ror Karakaş. — Bu birkaç günkü — yağmurlar da pek hatırı sayılmaz yağmurlar değli ama... Amıl şağmur, yağmur, — Sarıyere su baatiran o müdhiş yağmurdur. İstanbul ne daha evvel, ne de daha sonra önün gibisini görmemiş- tir.. Ben o saman Boyacıköyde manifatura- e idim. Selden sonra Barıyere gittiğim za - man Barıyarl tanıyamadım. Orada bir bahçe yardı. Onu aradım! Buya — bürünmüş bir meydanlık, taşlık, bataklık olmuş, su kena- rında ahşab bir ev vardı. O da gözden nâ - ea kaşbetti. — Kâğıdhanedeki| — tpınci kabine toplantısından sonra baş- tık. Ahali hep vapurlara kaçıştık. — Yağmur,| ü muz için vapurla kaçabildik. O zaman gene| EE — Çemberlayn ikinci mülâkata — Mussoliniyi davet etti (Baş tarafı 1 inci sayfamızda) Başvekil ile Amerika elçisi arasındı 'in izahatı yapılan mülâkat bir buçuk saat sürmüş Sabah saat 11 de yapılan ilk toplantı | tür. 13,30 a kadar devam etmiştir. Çekoslo-| Mussolini bugün nutuk söylüiyecek vakyadan dönmüş olan Lord Ransimenin | Roma 17 (Hususi) — Başvekil Musso de bir müddet hazır bulunduğu bu top- |lini yarın bir harb gemisile Triyesteya lantıda, başvekil Çemberlayn Hitler ile| gidecektir. yaptığı mülâkat hakkında arkadaşlarına | — Mussolininin, Triyestede beynelmilel mufassal izahat vermiştir. vaziyet hakkında bir nutuk söylemesi Lord Ransimen de Çekoslovakyadaki ; muhtemeldir. vaziyet ve Çek ricalinin düşüncelerini et- Mussoliniyi mülâkata davet raflı bir surette kabine azalarına anlat-| İngiliz maslahatgüzarı Sir Çarlz Noeli mıştır. bugün tekrar hariciye nazırı Kont Ci& Nazırlar öğleden sonra tekrar toplana- | noyu ziyaret etmiştir. rak saat 5,30 a kadar müzakerelerine de-| Siyasi mahfellerde söylendiğine göre vam etmiş ve iki taraflı verilen izahatın | İngiliz maslahatgüzarı, ikinci Çemben. esaslarına istinaden, vaziyeti tedkik et-|layn - Hitler mülâükatına Mussoliniyi de mişlerdir. ; davet etmiştir. Saat 12 de ilk toplantıyı terkeden Lorâ| — Çek Nafıa Nazırı Londraya gitti Ransimen, doğru Bukingham sarayına| Londra 17 (Hususi) — Eksçenj telgraf gitmiş _vekrılun!mdan kabul edilmiş- | ajansının istihbaratına göre, Çekaslovala tir. Lörd Ransimen öğle yemeğini kral| ya nafıa nazırı bu akşam Pragdan tayyaâ« ile birlikte yemiştir. re ile Londraya hareket etmiştir. Kabhine pazartesi günü tekrar toplana- Amerikada caktır. Vaşington 17 (ALA.) — Amerika kabik Fransız Başvekili ve hariciye nazırı |nesi bugün, Ruzveltin riyaseti altında Londrada toplanmış ve haricf vaziyetin son gün- Londra 17 (Hususi) — Fransız başve-İlerde gösterdiği inkişaf hakkında hark kili Daladye ve hariciye nazırı Böne, ya-| ciye nazırı Hull'un verdiği izahatı dinle« rın sabah saat 8 de hava yolu ile Londra- | miştir. ya geleceklerdir. Hariciye nazırı Hull, gazetecilerle ko. Saat il de buraya vüâsl olacak - olan|nuşurken, Betcehtesgaden — mülâkatları Fransız nazırları, başvekil Çemberlayn, | henüz bitmediğinden, enternasyonal va« hariciye nazırı Lord Halifaks ve diğer|ziyet hakkında bir şey söyliyemiyeceği. kabine azalarile derhal istişareye başlı- | ni beyan etmiştir. yacaklardır. Japonyanın vaziyeti İkinci mülükatm esasları Roma 17 (A.A.) — Japonya sefiri Konü Çemberlayn, Hitler ile yaptığı mülâ-| Cianoyu ziyaret etmiştir. Zannedildiği- kat hakkında Fransız nazırlarına izahat | ne göre bu ziyaret esnasında sefir, Al« verecek ve ikinci görüşmenin esaslari | manya ile İtalya bir harbe sürüklendikk kararlaştırılacaktır. leri takdirde Japonyanın ittihaz edeceği Fransız nazırlarının, pazartesi günü 'tarzı hareket hakkında faşist hükümeti- Parise dönecekleri anlaşılmaktadır. ne yeniden teminat vermiştir. Paris 17 (A.A.) — Havas ajansı bildi-| Fas Sultanı Fransaya teminat verdi riyor: Yarın Londrada yapılacak müza- Rabat 17 (AA.) — General Nogues ile kerelerin esastı hakkında Pariste resmi| geçende yaptığı bir mülâkat esnasında pek âz malümat vardır. Fas sultanı demiştir ki: İngiliz nazırları, dün akşam uzun müd- «Ne olursa olsun hattâ en ziyade kors det ve bugün de bütün gün Berchtesa-|kulan hüdise bile vukua gelsin Fas sulkk den mülâkatının neticeleri hakkında u- tam ile tebaasının Fransa ile birlikte hâe zun müzakerelerde bulunmuşlardır. Öyle |reket edeceğini size temin edebilirim.» zannediliyor ki, İngiliz kabinesi, yarın,| Londra 17 (Hususi)— Papa bu akşam bit Fransız nazırlarma tevdi edilmek üÜzere | beyanname neşrederek, sulhün — korun-, bir takım teklifler hazırlamakla meşgol | ması için bütün kiliselerde dua yapılma. olmuştur. sını emretmiştir. Daladye ve Bone, Parise döner dön - Sulh için dua mez, Fransız kabinesi Reisicumhurun ri-| Lomdra 17 (AA) — Westminster kili. yaseti altında toplanacaktır. sesi baş rahibi, mütekidlerin sulh için Sefirlerle görüşmeler mütemadiyen dua etmelerini teminen ki- Diğer taraftan İtalya büyük klçisi |lisenin gayri muayyen bir zamana kadar Grandi ve Amerika büyük elçisi Kenedi / gece ve gündüz açık bulundurulacağını de bugün Lord Halifaksı ziyaret etmiş- | bugün ilân etmiştir. lerdir. Yunanistanda Atina 17 (AA) — Atina başpeskopos su, yarın için sulh lehinde bütün Yunan kiliselerinde dualar yapılmasını emret- miştir. — — tın salon eçyası da mutfak — takımları da kendi kendilerine yürüye yürüye merdiven-, Jerden yukarı çıkıyorlar: T — Anne olur şey m!? dedim. Bize öyle gel miştir. Aldım petrol lâmbasını elime, çıktını faya.. bir de ne göreyim! Küple aşağı kat « taki salonun koltuğu (bizim merdiven çift- &) biri bir taraftan, diğeri öteki — taraftan bizim kata doğru gelmiyorlar mı? Gözümü uğuşturdum, bir besmele çektim. Bir âyetâl. kürsl! okudum, merdivene doğru «Ya Allahı dedim, yürüdüm. Fakat o saman da kar « kum dubâala oldu. Merdiven ağrına kadal evi su basmamış mı? Biz ikinel katta idik... Bunu görür görmez açtım pencereyi: «Can vekil Çemberlayn de ayrıca Amerika bü- yük elçisini ve milli işci partisi mümes- sillerini kabul etmiştir. bedid olmuş. Hani ne derler, atalar sözü - dür: Tam mânasile yel Üfürmüş, su götür - müş, İşte ben buna yağmıur derim... Yoksa... Bu şimdiki kadarı dört beş senede bir olur... * Bayan Fetthiye (Sultanahmed): — Bundan yirmi, yirmi beş sene evvel.. ©O zaman Kadıköyünde Yoğurteudere boyun- da oturuyordum. Bir lodös — firtinası oldü. Bir hafta mi nel Vapurlar işlemedi. Derken yağmur başladı, amma ne yağmur... Ne yağ- murl.. Dünyayı sel götürüoyr zannediyor - duk.. Yağmurun sesi uykumuzu kaçırıyor. - du. Amma eh lodoslarda böyle haller olur. Akşam ezanile yatsı namazı arasında yat - miş uyumuşum... Rahmetli valide yatsı 6 - lunca namaz kılmak için —odadan sofaya çıkmış; zavallı fakirin kapıyı açmasile ka- paması bir olmuş.. Feryadla yanıma geldi: | gelip ihttyar valideyi, — beni ve iki çocu — Uyan Fethiye, diye avaz, avaz bağırı -| pencereden kurtardılar.. İşle ben ona yağ « mur derim... Bu da bir şey mi?, Daha öyle bir şey olmadı ki..» u. Bir uyandım: — Gel sofaya bak diyordu. Bizim alt ka - â]lllllllllllllllllllmmllllllllllllllllll T Türk Hava Kurumu BÜYÜK PiYANGOSU 6. cı Keşide: 11/Birinci Teşrin/938 dedir. Büyük ikramiye: 200_000 Liradı...rE Bundan başka: 40.000, 25.000, 20.000, 15.000, 10.000 Hiralık ikramiyelerle (50.000 ve 200.000 ) liralık iki adet mükâfat vardır... Dikkat: Bilet alan herkes 7 /Birinci Teşrin/838 günü ak- şamına kadar biletini değiştirmiş bulunmalıdır... OKKAKONLLAR OK ULKAKATAAAK DYT KKUĞALILAKA CAY L YKK AILKRKACAKI NT TAKKIAA AA DAKAAIA III