Erzinca — Beraber mi gideceğiz.. nerey — Nereye götürürsek, oraya. — Sebeb' — Canım.. görüyorsunuz ya, ka:m_n Za- bitiyim, Bir kanun zabitinin d;lvrluı_dıîn sebeb sorulur mu hiç?.. Elbette, ahıçı dÜk- kâmna götürmiyeceğim. Hele şu sanda- la buyurun bakalım. İskelenin yanında, dört çifte bir bah- riye sandalı duruyordu. Dümende oturan bahriye çavuşu, dişlerini sıka sıka, başi- na iki tarafa sallıya sallıya (kanun) ları gösteriyor; usul usul neterlere bir şeyler söylüyordu. « İskele, sandal, deniz, karşı sahiller, ka- nun zabiti; Asafın gözlerinin önünde fi- ni fırıl dönüyor.. ne yapacağını bir türlü kestiremiyordu. Bir aralık, tenha yollara göz gezdirmiş; bütün kuvvetile kaçmak.. kaçarken de cebindeki mektubu parçalayıp atmak is- temişti, Fakat oradaki neferlere karşı bu- nu bir türlü zabitlik gururuna yedireme- mişti. Artık mukadderata bayun e- ğerek bir aralık sandalda mektubu denize | il atmıya karar vermişti. — Pekâlâ.. buyurun, gidelim. Diye, mütevekkil bir tavır alarak san- dala ilerlemişti. Kandilli akıntısına kapi- lan sandal, Bebek önlerinden sür'atle ge- çerek Ortaköye kadar inmişti. Asafın sa- ğında oturan kanun zabiti, dılstl u_ıbı su- suyordu. O geceyi uykusuz geçirdiği _tqn bu süküt içinde gözleri gittikce küçülü- yor, üdeta uyumak istidadı gösteriyordu. Asaf, onun bu dalgınlığından istilade etmişti. Bir aralık » unun arka ce- ığı Leylünim mektubunu çıkarmış; usullacık denize bi- rakıvermişti. O dakikadan itibaren, kal- ir sükün gelmişti: J. Şu mektubu ortadan kal- dardım ya.. artık ne olursa olsun. Diyv.ybüyük bir viodan istirahati his- eetmişti. * Sandal, Köprünün Galata cihetindeki (Aziziye karakolu) nun önüne yaneşmış- tu Evvelâ kanun zabiti karaya çıkmış: — Buyurun arkadaş!.. — Diye; mülâzün Asafa olini uzatmıştı. Bu el uzatması, hiç şübhesiz ki yudımA - çin değildi. Asaf, bu nazikâne hareketin, kaçmasına mani olmak için yapıldığını ket ederek karaya örmemiş gibi harei : Ce öT Li tle karakolun gıçramış; büyük bir süküne kapısına doğru ilerlemişti. ir odada iki ka- altında bir saat gene o kanun * Küçük ve küf kokan bi nun neferinin göz hapsi kadar bekledikten sonra t Diye, Asatı davet el mızı tuğla döşenmiş, | geçmişler; deniz tarafını mişlerdi. Döşemesi yır' oş koridorlardan (da bir odaya gir- tılan, her tarafından pâ- muklar sarkan bir köşe minderinde, kü- ru yüzlü, sert bakışlı bir ferik oturuyor- du. Karşısındaki köşede, pencerenin Ö- nünde, yayları bozulmuş, siyah çuha kap- h bir koltuğa gömülmüş olan siyah re- dingotlu, al fesli, çember sakallı bir a- damla konuşuyordu. Mülâzim Asaf içer ginin de gözleri, bin mişti. Karakol kun_ınn safı tepeden tırnağa sonra: — Erzincandan gelen zabit bu Domişti. Asafı getiren zabit: — Evet. Diye cevab vermişti. Göğsünde, sırmah yaver kordonu sar kan ferik, mağrur ve mütehakkim bir ta- vır takınarak Giridli lehçesini andıran bir lisanla isticvaba girişmişti: — Adın ne, senin? — Asaf, Nereden £ i girdiği zaman iki- denbire ona çevrilk- /danı olan ferik, A- kadar süzdükten mu? laş! ... tmişti. Büyük kır-| — BON FOBYA ndan gelen mülâzim lere karışmam. Ancak şu var ki; bugün — Ne işin var, burada?.. İ|Zeki Efendinin sırtında, sayei şahanede — İzinli geldim. İbir zabit elbisesi vardır. Şevketmeab e - — Kandillide ne arıyordun?.. İfendimizin orduyu hümayununa mensub daşıma, küçük bir hizmet |bir zabite sürgün demiye dilim varmaz. etmek istedim. Bahusus o zabit, bir derece mafevkim o- — Ne hizmeati etmek istedin?.. lursa..: | — Ailesinden, çamaşır alıp kendisine| (Sayel şahane), (şevketmeab efendi - götürecektim?.. miz), (orduyu hümayun) tabirleri; Azi - rkadaş kim? ziye karakolunun kumandanını yumu - — Süvari yüzbaşısı, Zeki Efendi. şatmıya kâli gelmişti. Koltukta oturan sakallı ve kırmızı fes-| — Aferin, be mülâzim.. sen, âdeta abu- li adam, dayanamamıştı: kata benziyorsun. — Âlâ. bülbül gibi itiraf ediyor, paşa | Dedikten sonra, karçıda oturan - sivil hazretleri. adama dönerek: Diye mırıldanmıştı. — Buyurun efendim. Siz isticvab edin. — Yüzbaşı Zeki Efendi, ha.. hani oraya | — Demişti. sürgün gönderilen zabit değil mi?.. Sivil adam, pususuna iyi bir av di Asaf, fena halde sarsılmıştı. G müş olan bir canavar gibi acı acı gülüm- incinen bir adam tavrı almıştı. Birden - | semişti. Sanra, zekâ ve maharetinden e- bire silkinmişti. Ayni zamanda aklbına,|min bir müstantik tavrı İle suallere gi - tam zamana uygün bir kurnazlık gel - |rişmişti mişti. — Dün gece, Sadık Paşalarda niçin — Paşa hazretleri!.. Sürgünlük, devlet | yattınız?.. Ben, asker olduğum için böyle şey- Hikâye: Bir tren yolculuğu (Baştarafı 8 inci sayfada) — |rini vermiş, bize hiç bakmadan, erkekle- az işler açmadı» diye, kendi |rin ise bilâkis hararetle heyecandan ya- kocasından şikfiyete başladı. Bir banka| nâkları kızarıp, gözleri parlıyarak elleri - memuruymuş, bundan başka bir karısı| ni sıkıp trenden iniyordu. daha varmış.. Kadın belki çok devam e -| Ağabeyisi vardı da ineceği dakıka debekti. Fakat öbürleri avdet ettiler, O, kadar neden ondan hiç bahsetme | derhal sustu ve biz üçümüz gene putlaş- | Giderken niçin o kaâ tık. Bunun sebebini de iki İstasyon Akşama kadar sarışın kadınla ğ danının yerin- restişkârının durmadan konuşup g'ilüş- meleri devam etti. Artık birbirlerine ma- | bastı. Onun bu halini malı bakışmalar da başlamıştı. Dikkat et- | yapışan askeri doktor teeesüründen —ax tim. Genç kadım hepsine karşı ayni dere- | kaldı bayılacaktı. Çünkü onun da küçük cede müsaid ve şuhtu. Yalnız gece olun- | c çantası ortalarda yoktu, Ağlar gibt bir ca bir sırasına getirdi, genç Üniversiteli | sesle içinde beylik tabancasınm ve da - ile bersber bir aralık ortadan kayboldu- |ha bir çok lüzumlu şeylerinin olduğunu lar. Beş on dakika sonra döndüler. Bu hal | söylüyordu. Biraz sonra hâdise trende bolki biraz tüccarı ve doktoru sinirlen - bütün -teferrüatı iİle yayıldı. Parayı ve dirmişti, bununla beraher gene de kadını | çantayı sarışın kadınım el çabuklağu ile tebessümle karşıladılar, belki biraz sorra alıp gittiği gün gibi aşikârdı. «Ağabeyim, da onlardan biri genç talebeyi takltd e -| dediği adam da her halde ya ortağı, ya- derek koridorlarda mahrem sokuluşlar | bud da dostu olacaktı. we fısıltılarla konuşmak üzere kadını a- Şimdi tüccar ve doktor kadıma binbir hıp dışarı çıkacaktı. Fakat iş hiç te um -| lânet savurup sızlanıyorlardı. Hiç şikâ - dukları gibi çıkmadı. Bir kaç dakika son- | yet etmiyen, se: ini Ççıkarmıyan — yalnız ra çok garib bir şey oldu. Birdenbire / genç talebe idi. Onun dudaklarındaki ha- komparlımanımızın kapısında uzun böy- fif ruj gölgelerini farketmek keskin bir lu, kalın vücudlü, vahşi bakışlı bir adam / göz için hâlâ mümkündü. belirdi. Sarışın kadın onu görünce ye -| Biz üç kadına gelince.. ben sesimi çı - rinde büzülmüştü. Adam hepimizi şaşır- | karmıyordum. Doğrusu tücecarla dakto - tan mütehakkim bir tavır, sert bir sesle | run hali acınacak haldi. Onlarla alay ei kadına hitab etti. |mek pek manasızca bir hareket olurdu. — Neden kımıldamıyorsun be, boş da-| Halbuki öbür iki kadın biraz evvelki dur- kika sonra ineceğiz. Iızun!ukhn ile kıyas kabul etmiyecek bir Bunu söyler söylemez çekildi, gitti. He- | şekilde muzaffer ve memnun gülüp duru- pimiz hayretle sarışın kadını süzüyorduk. | yorlardı. O yerinden fırlamıştı. Herkesin valizle - rini, eşyasını birbirine karıştırarak ken- | dâ çantalarını arıyor, bir taraftan da so-| luk soluğa: — Ağabeyim, diyordu. Kocamın yap - tıklarını duyunca beni almıya gelmişti. Beş dakika sonra da ağabeyisine valizle- nhisarlar U. Müdürlüğünden: Muvakkat teminatı Lira K. — 232.87 — Erzincandan. ruru (Arkan var) nim başıma YARNK! NÜBHAMIZDA: t Beklenen — ihtiyar Çeviren: Feik Bercmen Mikdarı Muhammen be, Beheri — Tutarı LiraK.S. L.Kr. 2070 S105— — 13550 210.36 kolası kilo I1 — Şartnameleri mucibince satın alınacak yukarıda yazılı 15000 kilo sigara makine ve 13.550 kila sigara paket kolası ayrı ayrı açık eksiltmeye konmuştur. 11 — Muhammen bedelleriyle muvakkat teminatları hizalarında gösterilmiş- tir. JI — Eksiltme 6/IX/988 tarihine rastlıyan Pazartesi günü hizalarında göste- rilen santlerde Kabataş Levazım ve Mübayaat Şubesindeki Alım Komisyonun- da yapılacaktır. N- V — İsteklilerin paralariyle birlikte — 2070 — 280485 ler parasız olarak hergün sözü geçen Şubeden alınabilir. eksiltme için tayin edilen gün ve saatlerde 96 7,5 güvenme yukarıda adı geçen komisyona gelmeleri ilân olunur. «5508> | tir. Şartnamesi Levazım Müdürlü, | tuşluk ilk teminat makbuz veya mektubile beraber 26/8/1938 Perşembe günü Sabah, öğle ve akşam her yemekten soz.a ADYOLİ kullanan mes'ud güzeller RADYOLİN Kullandıklarını söyledikten son- Radyolinle — fırçalanan — dişler ===£MMM1== ebedi bir hayata, sihhate ve ca- b belalgonad e mr.m zibeye malik olurlar. DAİMA RADYOLİN T Liseler Alım, Satım Komisyonundan: Cinsi Mikdarı T. fiatı — İlk teminat Kr. Lira Kr. 1356 Ton 1950 1983 15 Mangal kömürü 25400 kilo b 95 25 Odun gürgen 664 Çeki 330) Odun meşe 304 Çeki 330) Kriple 250 Ton 1500) Tüvanen 50 'Ton 1300) B ————M—M—————— Komisyonumuza bağlı lise ve orta okulların ihtiyacı olan yukarıda cinsleri yazıl B t da Kok kömürüy- le, odun ve mangal kö ve Tüvanen maden kömürüne teklif olunan fiat yüksek görüldüği yukarıdı 23/8/938 Salı günü saat 15 de pazarlıkla eksiltmesi yapılacaklır. Eksiltme İstanbul Kültür Direktörlüğü binası içinde toplanan liseler alım-sa- tım komsiyonunda yapılacaktır. İstekliler 938 yılı Ticaret Odası vesikası ve ilk teminat makbuzlariyle birlikte belli saatte Komisyona gelmeleri. Teminatlar Liseler Muhasebeciliği veznosine yatırılacaktır ve şartname! Şari ler Ko- misyon Sekreterliğinden görülüp öğrenilir. — (5591) Kok 240 Lokanta ve Gazinocuların Nazarı Dikkatine ! Fabrikamızın BAŞKURT marka- h yerli mamulâtımızı görmeden ÇATAL KAŞIK ve BIÇAK takımlarınız. — alma- yımız. Bütün mallarımız hem kalite itibarile Av« İstarbul Belediye Scr.cıhk m':ıhımmen kirası 60 lira olan Şehzadebaşında tranmtvay ceddesi, Da. mad İbrahimpaşa sebili 939 senesi mayıs sonuna kadar kiraya veril. mek üzere açık artırma gününde isteklisi bulunmadığından pazarlığa çevrilmiş- de görülebilir, İstekli olanlar 4 lira 50 kus saat 11 de Daimi encümende bulunmalıdırlar. İZMİR PAMUK MENSUCATI , T. A. Ş. TARAFINDAN Ötedenberi sağlamlığile tanınmış ve halkımızın rağbetini kazanmış olan mamulâtımız bi ; KABOT BEZLERİNİN tihlâk vergisinin tenzili nisbetinde ucuzlattırılmış olan yeni satış fiyatları aşağıda gösterilmiştir: Atlı 58. En 36 » 75 . HnÜ6 Değirmenli , Geyikli (5288) Tip Metrelik 90 85 85 » K 'Tayyareli — 85 » 76 , ı Köpekli 5» » » 1 — Satışımız İzmirde fabrikada teslim ve peşindir. 2 — Yukarıdaki — satış fiyatlarımız asgari bir balya içindir. Ambalâj masarifi müşteriye aiddir. 3 — Yukarıdak! satış fiyatlarına 96 2 zam edilmek suretile fabrikada teslim asgari olarak bir top satış yapılır. 4 — İstanbul satış mahalli: Fincancılarda Mahmuüdiye hanında 12 numaradadır. 616