SON FPOSTA Sayta 8$ çalışacağını, hattâ bu Trabzon (Hususi) — Avrupada tedavi #dilip afiyet kazanarak buraya dönmesi Jhalk tarafından samimi bir memnuniyet 've alâka ile Üçüncü Umumi Müfettiş Tahsin Üzer Yıldız sineması ö- | Günde, halka, hükümetten Trabzon lima- Künin yapılması için söz aldığını ve pro- hazırlanmakta olduğunu müjdele- Tiştir. Sözlerine, yeni yapılacak olan evi binasının plânını da beraberin- Betirdiğini ilâve etmiştir. Hükümet Trabzon limanının inşa edil- Mesi için kat'i kararını almıştır. Liman Şaatına formaliteler ikmal edildikten Bonra başlanacaktır. Doğunun ve Asya- Zin kapısı olan Trabzonun limana kavu- Wcağı haberi büyük memnuniyet uyan- maştır. Liman, İngiltereden alınacak â ile yapılacaktır. Şehircilik mütehassısı Prof. Lâmber iran ayı içinde Paristen hareket ede- “lek Trabzon ve Erzurumun plânlarını | mıştı Denizlide yağ ve yoğurt buhranı A . 'dı, Halbukti belediye bu yiyeceklere —'k koyduktan sonra pazara çok aZ mal Btlmektedir. Belediye ayrıca yoğurdların Püzara teneke içersinde ge'tirilmesini em- "“hlııtıı Halbuki köy ve yaylalardan ke içinde ve hayvan sırtında yoğurd —îl'nıek zor olmakta ve yolda çalkana- Tak içine toz, toprak dolan yoğurdiar da Belediye tarafından imha - edilmektedir. Mark h ve belediyenin bu emrı yüzünden ra gelen az mikdarda yoğurd halk ından adetâ kapılırcasına satın alın- Maktadır. Yağlar da açıkta sanımamakta Üizli gizli 100 kuruşa temin edilmektedir. Halk belediyenin narkı yüzünden bu- l4 husule gelen bu yağ ve yoğurd buh- nn önüne geçecek tedbirler almasını h'klemııkv.edlı. Güründe 390 senelik bir mezar bulundu | Hoca altına alınmıştır. —ı' Hasan bey, haberin var y Almanların meşhur cam- .—":ı adamı şehrimize getirili. y Yeni Trabzon limanının projesi hazırlandı Tahsin Uzer Doğunun necib halkı ile elele verip »« Onuncu yerli mâallar ser« uğurda hayatını bile istihkardan çekinmiyeceğini söyledi 'Trabzon limanından bir görünüş yapmak Üzere İstanbula hareket edecek- tir. Umumi Müfettiş, iki ay daha istirahat etmesi icab ettiği halde, doğuya karşı duyduğu tahassürden dolayı doğudaki vazifesi başına geldiğini, doğunun necib halkile elele ve başbaşa vererek çalışa- cağını, bu uğurda hayatını bile istihkar edeceğini söylemiştir. Burada, temeli Tahsin Uzer tarafından atılan ve 400,000 liraya çıkacak olan İlse anın İnşasına sür'atle devam edil- mektedir. Trabzon kız enstitüsü tarafından, mek- tebin ders yılı sonu münasebetile yıllık sergi açılmıştır. Sergiyi, Üçüncü Umumt müfettiş, merasimle açmıştır. Merasim- de memleketin münevver ve güzide züm- resine mensub birçok zevat bulunmuştur. Sergi, açılış merasiminde bulunanların ve Umıur! Mülfettişin takdirlerini kazan- Yumruk büyüklüğünde dolu yağdı * Denizli (Hususi) — Belediye yoğurdun | — Zonguldağa bağlı nahiyelerden A - lülosuna 10, yağın kilosuna da 75 kuruş| laplıda Cuma günü 24 dakika devam e- İark koymuştur. Bu yüzden halk yağ ve|den bir dolu âfeti olmuş, =uuı tedarikinde çok zorluk çekmek-| yumurta büyüklüğünde olmak — üzere en küçüğü yumruk kadar cesamette dolu yağmış- » Eskiden buraya yağ, yoğurd ve peynir|tır. Halk büyük bir korku ve heyecan *er yerlerden gelir, herkes beğendiğini | geçirmiştir. Dolunun mahsulât üverin- Bazarlık ederek malına göre bir fiatla a-| deki zararı büyüktür. Zilede de dolu yağdı Zile (Husust) — Çobanoğlunun Yoz- İzmitte Atatürk günü İzmit (Hususi) — Ulu Önder Atatür- kün İzmite ilk şeref verdikleri günün yıl- dönümü, parlak ve candan bir törenle kutlulandı. Büyük Şefin Klodfareri kabul ettikleri Saray bahçesinde güzel bir ziyafet voril- di ve o günün hatıraları saygı ile yâde- dildi. Her taraf donandı. İzmit güzel, neş'eli bir gün yaşadı. İzmit bayram ya- piyor. Samsunda asılan mahküm Samsundan yazılıyor: İki sene evvel bir ceb saatini almak |- çin çoban Mehmedi öldüren ve bu vak'a- yı gördüğünden dolayı hoca Recebi de boğan ve sağ kolu olmiyan çolak Hasan azılı bir şerirdi. Bir kolu olmadığı halde, hapishanede birçok kavgalara karışmış, birçok kimseleri muhtelif delt ve vasıta- larla, hattâ, hapishane müdürünü de te- darik ettiği bir tabanca ile yaralamıştı. Bir ay evvel de, sakladığı bir sustalı ça- kıyı ve dört kurşunile beraber bir Brov- nik tabancasını yenl hapishane müdürü Hilmi Aybara kendiliğinden teslim et- mişti. Şerir, asılacağı gece uykudan uyandı- rıldığı zaman yerinden kalkamıyacak ka- dar hasta olduğunu söylemiş, hapishane doktoru tarafından yapılan muayenede | hasta olmadığı anlaşılmış, koğuştan çıka- rılmak istenmiştir. Bu sırada, evvelden hazırladığı büyük bir sustalı çakıyı çek- miş, jandarma ve gardiyanların üzerine saldırmışsa da kimseyi yaralamasına meydan verilmeden çakı elinden alım- mıştır. Bundan sonra hapishaneden Çikarılar mahküm belediyenin kapalı otomobilile Saathane meydanına getirilmiş, idamı hakkındaki hüküm sehpanın başında ©- kunmuş, mahkfima beyaz bir gümlek giy- dirilmiş, göğsüne hükmün süretini havi bir levha asılmış ve idam hükmü infaz edilmiştir. Maslüb, saat dokuza kadar sehpada teşhir edilmiştir. Dokuzda seh- padan indirilen cesed defnedilmiştir. — — gad vilâyetine bağlı Kuruçay, Nalçacı höyük köylerinde yumurta cesametin- de dolü düşmüş, kemale gelmiş, buğ - day, arpa tarlalarını, üzüm bağlarını harab etmiştir. Ayrıca on koyun ve sayısı bilinmi - yen kuzuları da sel götürmüştür. Tah- minen zarar 6000 lira olarak tesbit e - dilmiştir. Yeni askerlerimizin and içme merasimi "%ı. * Sıyas (Hususi) — Gürün mezarlıkla-| — Adapazarı (Husust) — Şehrimizde bu-| belediye reisi ve daha birçok davetliler slahı esnasında 967 tarihli ve üzeri| Junan 46 ıncı alayda yeni erlerin and iç-| hazır bulunmuşlardır. Tümgeneral Mür- Ka Ali Kadı yazılı bir mezar bulun-| me töreni yapılmış ve bu törende Tüm- | sel ve alay komutanı törende birer söylev !.ullır.numundlkmeıulqımuhı- general Mürsel Bakü, alay komutanı al- | vermişlerdir. Bundan sonra yeni erler bay Fettah, kaza kamyakamı İhsan Kılıç,| bir geçid resmi yapmışlardır. Hasan Bey — Bu adam ye- gisinde teşhir edilecekmiş... — mek filân yemiyor ya?.. — Hayır, Hasan bey, ama — kar da ondan!... niçin sordun?, Pazar Ola Hasan Bey Diyor ki: Hasan Bey — Gıda madde- lerimizin foyası meydana çı- Şi 'teciler mevklne düşmüşlerdir. Cesur tayyareci Sabiha Gökçene Yugoslavyanın en büyük nişanı verildi (Baş tarafı 1 inci sayfada) General Yankoviç, Türk elçisi Haydar ve Bayanı, elçilik erkânı, Rumen Yunan el- çileri, ataşemiliterler, Yugoslav hava sü- bayları ve kalabalık bir halk kütlesi ta- rafında alkışlar arasında uğurlanmıştır. Hava güzel, kahraman tayyarecimiz fev- kalâde beşuştu. İstiklâl marşının son nağmeleri bitince Gökçen mahirane bir sürette havalandı. Meydan üzerinde Üç defa dönerek kendisini uğurlayanları se- lâmladıktan sonra Bükreş istikametinde klaştı. Kendisini hududa kadar üç as- tayyare refakat etmiş ve uğurla- mıştır. Sabiha Gökçen'e nişan Belgrad, 19 (Arkadaşımız Ercümend Ekrem Taludan) — Majeste Kral Piyer kahraman tayyaretimiz Sabiha Gökçene en büyük nişan olan beyaz kartalın şöval- ye rütbesini vermiştir. Ayrıca Aeroklüb de Sabiha Gökçene pilot nişanı ile bera- tımı tevdi etmiştir. Bükreş, 19 (A.A.) — Anadolu ajansının husust muhabiri bildiriyor: Bayan Sabi- ha Gökçen, bugün saat 13.10 Ja Belgrad- dan gelerek Bükreşe muvasalat etmiştir. Belgrad - Bükreş yolunu bir saat 15 da- kikada kateylemiştir. Bükreş hava istas- yonunda elçimiz ve elçilik memurları, mihmandarı Prenses Marina Stirben, ha- va ve deniz nezareti kâtibi umumlsi, is- tasyon kumandanı, enternasyonal hava federasyonu kâtibi umumlsi, hava mitin- gini tertib eden cemiyet mümessilleri, matbuat mümessilleri, sivil tayyarecilik daires reisi, erkek ve kadın askeri, sivil tayyareciler, büyük bir halk kütlesi ta- rafından samimi dostluk - tezahürlerile karşılanmıştır. Gazetelerin neşriyatı Romanya gınlelen. bugün dahi Türk Ermeniler için : (Baştarafı 2 inci sayfada) uğrıya, nihayet beynelmilel siyasi hay- dudluk yapan profesyönel bir takım çe- Bugün bunların Suriyedeki faaliyetlerini bilmi- | yor değilliz; Fransır parası bu siyasi hıy-! | dudları Arab ve Türk aleyhinde kullan- mıHı meşgüuldür. Fakat, biliriz ki, taraf- darı günden güne azalan bu siyase: çete- cilerini başka devlet, yarın, meselâ, Çiın ve Japon politikasında da kullanabilir, Biz, bütün bu işleri tamam anlamış oldu- ğumuz için, bu komitecilerin hareketle- rinden dolayı bütün Ermenileri mes'ul tutmayız. * Acaba Ermenilerin Türklere düşman- lik etmeleri için hususi bir sebeb var mı- dır? Böyle bir düşmanlıktan Ermeniler ne kazanabilirler? Bu suallerin birine de, diğerine de «Hiç!» cevabını verebiliriz. Nüfus kuv- veti, kültür kuvveti, teşkilât kuvveti ili- barile Türkün yüzde bir kuvvetini dahi temsil etmiyen ve «Anavatan» dediklo- ri memleket sahası, geniş bir Türk denizi içinda küçük bir adadan ibaret bulunan bir millet, Türke düşman olursa bundan ancak zarar görür, Bu hakikati pek çok Ermeni artık an- Yamıştır. Buna eminim. Gene eminim ki Ermeniler arasında bana mektub yazan eski okuyucum gibi, Türke dost gözile bakmıyanların mikdarı günden güne a- zalıyor ve biz de, tarihi varlığını sellerle | | ımq ve bütün halkın samimi alâkası ile Kahraman tayyarerimiz Sofya elçiliğimizde.. tayyareciliği hakkında neşriyatlarına de- vam ediyorlar. Gazeteler ve mecmualar, bu bahse uzun makaleler tahsis eylemek- tedirler. Ezcümle bugünkü Lö Moman gazete- si, Sabiha Gökçen serlevhası altında neş- rettiği çok güzel bir makalede, milli hü- kümet kurulduğundanberi — Türkiyede tayyareciliğe verilen ehermmiyeti, tafsilâ- tile kaydetmekte, Bayan Sabiha Gökçe- ni Yeni Türk kadınlığının timsali diye göstermektedir. Bayan Sabiha Gökçenin çok genç yaşı na 'rağmen, gayet kuvvetli istidadlarla tayyarecilikte muvaffakiyetler elde etti- ği ve bususile Dersim hareketi sırasında askert tayyarecilerle kahramanca vazife- sini gördüğünü tebarüz ettirmektedir. Bütün gazeteler, Bayan Sabiha Gökçe- ni bu Balkan turnesi ile elde ettiği mu- vaffakiyetten dolayı tebrik etmektedir. Bu akşam Rüumen tayyareciliği namına bir ziyafet verilecektir. Yarın akşam da elçilikte, misafir şere- fine, bir ziyafet vardır. Hava mitingi ve tezahürat Bükreş 19 (A.A.) — Anadolu ajan- sının husust muhabiri bildiriyor: Bayan Sabiha Gökçen bugün En - ternasyonal hava mitingine iştirak et- saat 17,30 da bir uçuş yapmıştır. Uçuş- tan evvel radyo vasıtasile tayyareci - miz çok sitayişkâr cümleler söylemiş - tir. Ve bilhassa «Bize dost ve müttefik 'Türkiyenin ve tayyareciliğinin selâ - mını getiren bu genç ve cesür ve fer- cümei hali muvaffakiyetlerle dolu tay yarecinin şahsında biz . de kardeş Tür- kiyeyi ve Türk tayyareciliğini selâmlı- yoruz» demiştir. Halk, avdette Sabiha Gökçene dost- luk tezahürleri yapmıştır. şqğmsl yolu kan akıtarak tahkim ve tesbit etmiş mil- letlere mahsus bir sabırla bunların büs- bütün kaybolmalarını bekliyoruz. Bana 916 şenesinde «Tanin» de yapmış olduğum neşriyatı hatırlatan bu çok eski okuyucuma, haddim olmıyarak, bir nasi- hat ve tavsiyede bulunmak isterim: Yaz- dığı mektubdaki düşünceleri artık kafa- sından çıkarıp atsın ve gaflet uykusun- dan uyanmaktla daha ziyade gecikmesin. Ne Türk Türk olarak Ermeninin, ne de Ermeni Ermeni olduğundan dolayı Tür- kün düşmanıdırlar. Yirminci asırda ya- şıyan medeni insanlar, aralarında düş- manlık sebebleri değil, dostluk çareleri aramıya mecburdurlar. Bilhassa bu in- sanlar, Türklerle Ermeniler olurlarsa! Suriye ve Hatayda birkaç yüz komite- cinin ve gafil Ermeni tüccarının çok ha- sis şahsi menfaatler hesabına Fransızların oyunlarına âlet olduklarımı gördükce yü- reğim sızlıyor. Bu vaziyet genişliyecek olursa Hatay Ermenileri için, bugün ve- ya yarın, yeni bir muhaceret devri gele- cektir. Yazık değil mi bu insanlara? Gaflet içindeki Ermeni okuyucuma çok samimi söylüyorum: Ermeni için en emin selâmet yolu, eski Türk dostluğu- na avdet etmektedir. Tarihin verdiği hük- mü ve tayin ettiği âkıbeti kabul etmemek çok ağır neticeler verir; Ermeni Türke |düşman olmakla hiçbir. şey Kkazanmaz; fakat, Türk Ermeniye sade dost değil hakiki bir yardımcı ve hülis yürekli bir hâmi olmıya muktedirdir! Muhüttin Birgen