eşhur bir şarkıcı tanırım. U - mumi yerlerde, radyoda şar - kı söyler, alkışlanır, beğenilir. Bir gün kendisine yolda tesadüf et- Üim, Nereye gittiğini sordum: — Bir bestekâra gidiyorum! Dedi. — Ne yapacaksın? — Şarkı geçeceğiz de., Köprü geçmek, dalga geçmek — gibi birkaç tabir bilirdim amma.. şarkı geç- mek tabirini hiç duymamıştım. — Şarkı geçmek de nedir? Diye sordum: — Gel görürsün! Beraber gittik ve şarkı geçmenin na- Bil bir şey olduğunu gördüm: Meşhur parkıcı, meşhur bestekârın karşısına o- turdu. Meşhur bestekâr bir şarkı söy- ledi. Meşhur şarkıcı tekratladı. Meş - hur beştekâr tekrar söyledi ve nihayet meşhur şarkıcı meşhur bestekârın söy- lediği tarzda söyleyince; — Oldân! Dediler. Meşhur şarkıcı ile beraber Bokağa çıktığımız zaman: — Buna ne lüzüm vardı, dedim, bes- tekâr şarkının notasını verirdi, sen de notadan şarkıyı söylerdin. Meşhur şarkıcı yüzüme baktı: — Ben nota bilmem ki! Dedi. a8 Meşhur şarkıcı vasıtasile — meşhur bestekârla da ahbab oldum. Bir gün de onun evine gittim. — Bunları biliyor mu idiniz? —| BİLMEM Kİ — Bir şarkı çıkarıyorum. Dedi. Ve: —EE E.! Jerden sonra şarkıyı söyledi. Bir da ha söyledi, bir daha söyledi, bir daha söyledi: — Neye bu kadar çok tekrarlıyor - sün? Dedim. Cevab verdi: — Unutmayayım, diye.. — Canım bir nota kâğıdı al, notasımı yaz. Kâfi değil mi? Meşhur bestekâr, yüzüme baktı: — Ben nota bilmem 'ki! Dedi. e Meşhur bestekâr vasıtasile meşhur bestekârın bestelediği şarkıların güf - tesini yapan şairle de ahbab oldum. O da meşhur şarkıcı, meşhur bes - tekâr kadar . Bir gün de onun evinde İdim. Bir kâğıda bir şeyler ya- zıyordu. Yazdı: — Uymadı! Dedi, sildi. Tekrar yazdı: — Uydu mu? | Dedi, bana okudu: — Uyan ne? Dedim, izah etti: — Üzst satır alt satıra uyuyor mu? — Ne soruyorsun, kafiyesi vezni ta- mamsa uymuş demektir. Meşhur şair yüzüme baktı: — Bpen kafiye, vezin bilmem ki! Dedi. İsmet Hulüsi Fransada sağ, sol davasının zararı a rafa malolmuştur. O sene Fransız ban - kası yeni (10) franklıklar bastırmıştı. Bu| çektirirlerdi. Ta - paranın vasıflarını tarif etmek üzere de| bil surette dişle - milyonlarca sirküler — tabedilmişti. Bul rini sirkülerde şöyle bir cümle vardı: Mısırlılar suçluların dişlerini çektirirlerdi Eski Mısırlılar zamanında — bazi bâkimler, bu gibi kimselerin bir ve- ya birkaç — dişini kaybeden kimseler fena bir vaziyette görülme - «Cumhuriyet timsali sağa müteveccih- İ mek için sun? diş yaptırırlardı. Eski tir. Solcular, cumhuriyetin sağa meylet - tiği manasına gelebilecek olan bu cüm- leden dolayı müdhiş gürültü yapmış ve €ski Mısırda dişciliğin: terakkisi bu gi- | bütün sirküleleri yaktırmışlardır. Mısırlılarda sun'i diş yapma san'ati - nin ilerlemiş olması btndandır. Yani bi sert kanunlardan ileri gelmiştir. SON POSTA Garib Haberler “İngiliz darbhanesi sahte para basıyor! ,, Londra (Mayıs) Sudan, Aden, ve Ha- beş yerlileri arasında en makbul akçe bir Avusturya altınıdır ki üzerinde yüz elli sena evvel ölmüş bir imparatoriçe - nin resmi vardır. Avusturyada tedavülü yasak olduğu halde bir vakitler Türki - yede dahi kullanılmış olan bu altının mevcudu son zamanlarda tükenmiştir. | Halbuki Sudan, Aden ve Habeşlilerin ta- nıyıp kabul eftikleri yegâne akçe cinsi ise budur, Bu sebebledir ki geçenlerde İtalya hükümetinin bastırtmış olduğu bu akçeyi bu defa da İngiliz hükümeti darb- hanesinde bastırılmıştır. İngiliz gazeteleri şimdi Vâtife kasdile: — İngiliz darbhanesi sahte para bası- yor, demektedirler. * Kocası aleyhine altı dava açan kadın Nevyork (Mayıs) — Bir tuvalet salc- nunun müdiresi olan Bayan Konvalski zevci aleyhinde talâk davası ikame et - miştir. Davaya bir kaç güne kadar Mas-| , sachusett mahkemesinde bakılacaklır. Bayan Konvalsakinin bu davası ayni koca âleyhine açtığı davaların altıncısı - dır. İlk üç defasında davalarını rüyete başlanmalarından evvel geri almıştı. Bir defasında ise kocası mahkeme salonun - da diz çökerek yalvardığı için affa uğra- mıştı. Beşinci dava kat'iyet kesbotmiş ise de adamın yülyarması ve kadının yu - muşamast üzerine nikâh — tazelenmiştir. Şimdi Amerika efkârı umumiyesi bu al - ftıncı davanın ne netice vereceğini merak etmektedir. Bir kadını sevdiği Erkekten soğutmanın Yolu nedir? İşte öyle bir sual ki umumti kal - de olarak cevabını bulmak güç de - Bildir: — Kadın gürurun ve izzeti nefsin müşahhas bir timsalidir. Gururun ve izzeti nefsin ta kendisidir. 'Tek keli - me, tek işaret, uzak bir ima onu e - bedi surette kırmaya kifayet edebi - lir. Bugün âşıkı için çıldıran kadın yarın canlı bir kin âbidesi olabilir. Dünyanın en kolay istihalesini ka - dında elde edebilirsiniz. Bu, böyle - dir. Fakat mektubunun neşredilme - Mmesini isteyen bir erkek okuyucum var ki umumi! kaidenin tasvir ettiği kadının tam zıddile karşı karşıya - dır: — Gençliğinde evli bir — kadınla münasebete girişti. Sevdi, — sevildi. Bu günahkâr münasebeti — yıllarca sürükledi. Şimdi kendi hesabına te- miz bir hayat kurmak azminde, ka- dından ayrılmak istiyor. Fakat ka - dını kendisinden soğutmak için yap- Üüğr bütün hareketler tesir etme - miştir. Ve benden soruyor: — Ne yapayım? Fransızların Maman Kolibri adı- nı taşıyan çok meşhur bir tiyatro pi- yesinde tasvir edilen bir kadın tipi vardır. Bu, orta yaşa yaklaşmış bir annedir ki çocuklarını da bırakarak genç bir erkeğin arkasından diyar diyar dolaşmağa çıkmıştır. Artık kendisinde kadın izzeti nefsi, kadın güururu yoktur. Bir isteri hastası ha- Nine gelmiştir ve onu bu hastalıktan kurtaracak olan artık sadece sevdiği erkeğin eylenmesi, uzak bir diyara gitmesidir. Faclanın önünü ancak bu vaziyet alacaktır. Ve kadın artık be- yaz saçlı kalmaya, çocuklarının ya- nına dönmeye ancak o zaman Tazı olacaktır. Kendisine: — Nine, denilmesini bizzat isteye- cektir, e Aziz okuyucum, Kadını kendinden soğutmak için ftahkir etmekten, izzeti nefsini kır - maktan vazgeç. Normal olmıyan bir tipin karşısında normal tedbirin fay- da verdiği görülmemiştir. Küçük bir seyahate katlan, biraz muhit değiş - tir. Bu meselede dikkat — edeceğin son nokta: Hayatını kırmış olduğu - nu rakibine hissettirmemendir. TEYZE * Maden ameleliği eden âyan azası Brüksel (Mayıs) — Nisan ayının gon haftasında Şarlruva maden ocaklarının müstahdemin şubesine bir adam müra - caat ederek iş istemişti. Hüviyet vara « kasını kaybetttiğini söylüyordu. Müra - caalının ertesi günü kendisine bir karne verildi ve madenden dolu sepet çekme işi verildi. Fakat çok geçmeden amele mu - hitinde görüldü ki bu adam çok iyi tah- sil görmüş bir adamın dili Ile konuşu - yordu, elleri de pek temiz ve inceydi. Derken bütün muhitte sadece bu adamın bahsi geçer oldu. Mesele başmühendisin de kulağına gitmişti. Jandarmaya haber verildi ve 6 zaman anlaşıldı ki bu zat senatörlerden Kont Grünne'dir. Âyân a- zasının bu işe ne maksadla teşebbüs et - tiği henüz anlaşılamamıştır. Şişli otomobil kazasının muhakemesi dün başladı Ölen kadının kızı kazayı yapan şoförden iki bin lira tazminat istiyor, muhak Bir müddet evvel Şişlide çocuk hastanesi ününde vukua gelen bir otomoblil kazasının muhakemesine dün Asliye 3 üncü ceza müh- kemesinde bakılmıştır. Suçlu, goför Hüseyin oğlu Arif, önüne çı- kan Binnaz ismindeki bir kadına çarparak, tedbirsizlik ve dikkatsizlik yüzünden ölü - müne sebebiyet vermekten mühakeme olun- maktadır. Diğer taraftan, ölen kadının kızı Fahriye de şoförden 2000 lira tazminat iste- mektedir. Buçlu mahkemede, kadızın aksi taraftarı durdurmağa imkân olmadığını söylemiştir. Dinlenen birkaç şahld de, şoförün müda- faasını teyid edlci mahiyette ifade vermiş - terdir. Mahkemede şahid sıfatile dinlenen etli - vukuf belediye fen hey'etinden — Fethi ise, tedkikatı neticesinde, elde ettiği kanmati göy- le anlatmıştır: — Şoför ölen kadını 1$ metre uzaktan gör- müştür. Derhal fren yaprmmış, fakat çok faz- la sür'atle gitiği için, birdenbize durdara - mamıştır. Araba 13 metre kızak yapmış ve kadına çarptıktan sonra önünde sürükliye - rek, ancak T metre ilerde durabilmiştir. Ka- zanın sebebl kanaatime göre fazla sür'attir. Duruşma, diğer şahidlerin celbi için, baş- Ka bir güne bırakılmıştır. 13 yaşındaki Tevfiği cinayete anası mı teşvik etmiş ? Müddelumumtlüğe yapılan — btr Ihbarda, bir anarın 13 yapındaki oğlunu cinayet iş -| lemeğe teşrik ettiği tddla edilmektedir. Bundan bir buçuk ay kadar evvel Eyüb - de feci bir cinayet işlenmiş, çivi fabrikasın- da çalışan 13 yaşında 'Tevfik isminde bir ço- cuk, Fartk demindeki arkadaşını bıçaklıya - rTak öldürmüştü. Hüdiseye müddelumum! — muavinlerinden Fehmi el koymuş, o vakit iki çocuk arasın - daki bu kanli kavganın, 10 kuruşluk bir ala- jeak meselesinden zuhur ettiği anlaşılmıştı. Buçlu çocuk, hakkında ilk tahkikat açılmak üzere, 7 inel sorgu hâkimliğine verilmişti. ddelumumllikçe yapılan tahkikatta ci- tin katll Tevfiğin evi önünde işlendiği e hâdiseyi müteakib eve saklanan Ççocuğun, anlı biçağını da, merdiven allına sakladığı anlaşılmıştır. Makta) Paruğun anası tarafından müd- detumumlliğe yapılan yeni bir müracaat, hâ disenin mahiyetine bambaşka bir şekli ver - miştir. Bu iddlaya nazaran, katil çocuğun anası Ayşe, Faruğu öldürmesi için, kendisini teş - vik etmiştir. Bu cinayette, çocuktan ziyade anasının rolü bulunmaktadır. Yapılan ih - barda einayetin Tevfiğin arkadaşı Hulfsl 1- le birlikte hasırlandığı da ilâve edilmiş ve suçlular hakkında takibat icrası istenilmiş - ür. Ortada henğiz etddi bir sobeb görülme - mekle beraber, iddlayı tedkik eden müddel- umumilik, tahkikatın tevsilne karar vermiş- tir. Yeniden ifadestne müracaat edilen suçlu 'Tevfik: — Bu işden anamin haberi yoktar, hüdi - Beyi, o sonra, haber aldı, demiştir. Tddlanın doğru olup olmadığı, tahkikat neticerinde anlaşılacaktır. Otobüs neşriyatı davası Otobüs neşriyatmdan çıkan davaya Asli- ye 1 inciceza mahkemesinde, dün de, de - vum edilmiştir. Mülkiye tettiş hey'etine yazılan müzekke- ryeye gene cevab gelmemiş, müteakiben Ah- med Emin Yalman mahkemeye bir istida ver miş, burna ermenice «Jamanak» gasetesinde çıkan bir fıkranın tercümesin! de lilâve et - Bu istidada Ahmed Emin Jamanak ga - setesindeki yazıyı mevzuubahs ederek, Ba - bur Bami kızına satilan arsayı satan erme- ni mütlevelli bey'etinin, vakıflar teftiş hey- etince İstlevab edildiklerini beyan — elmiştlir. eme şahid celbine kaldı mum müdürlüğünden sorulmasını istemiş * tir. Babur Gami vekili Sadi Riza söz almiğ VÜ bu talebin eski celselerdeki mühkeme ka * rarlarına muhalif olması dolayısile reddini kstemiş, fddla makamı da buna iştirak eb © miştir. Ahmed Emin vekili Nazmi Nuri İSk eski kararların nisbi harclara ald olup, DU günkü talebin bunlardan farklı — olduğumt tebarüz ettirmiş, ve talebin kabulünü iste © miştir. Uzun süren bir müzakereden sonra, malit kame bu talebi eksetiyetle kabül etmir, teftli bey'etine yazılan müzekkerenin de, ehem * miyetle tekidine karar verimiştir. Bir eroinman tedavi altına alındı Bir hafta evvel kaçakçılık işlerine bakâli Ağliye beşinci ceza müddelumamiliğine DA vuran Vahid adında biri uzun zamandanlt” Ti ercin müptelâsı olduğunu — ve kendisinli kurtarılmasını istemişti Bunun üzerine bu eroinmün adli tıb $4 © lerine gönderilmiş ve itiyadının dere“ cesinde olduğu tesbit edilmiştir. Dün YVahldin yapılan duruşmasında ad“ M tib işlerinin raporu okunürak hastanedi Mmevkufen todaviye mahküm olmuştar. YİZ * mi beş yaşlarında kadar olan Vahid giti af* dan ax olmamak şartile Bakırköy akıl haStjf tanesinde tedayi altına almacaktır. Çanakkalede bir mahkümiyet Çanakkale (Hususi) — Çanakkale Ziraâ$ Bankası memurlarından Kudzi Gürgoy hak* kında defterlerde tahrifat yaparak, bankâ* nin 12,000 lirasını dolandırmak iddtasile yü“ pilan duruşma neticelenmiştir. - Kudsi Gürsoy 3 sene 6 ay, suç ortağı İf mür Palamut şirketi mümessili Halid oğlu 2 sene 11 ay hapse ve 11895 lirayı müğ* tereken ödemeye mahküm edilmişlerdir. AY” ni meseleden suçla, gayrimevkuf bankaülii sabık Girektörü Halid Karadenir, muhase * beci Murad Ünal, eski muhasebeci Hakki Meriç ve Kemal, köntrol vazifelerini ihmal * den 1 ay hapse mahküm edilmişlerse de, DU Geza tecil odümiştir. Poliste : Bir çocuk merdivenden düştü öldü Fındıklıda Hardal sokağında 9 numarâl €evde oturan müddelumumllikten — mütekali Galibin & yaşındaki oğlu Ali Doğan evin iklir ci kat merdiveninden zemine düşerek surette yaralanmış, kaldırıldığı — Şişli $8" cuk hastanesinde ölmüştür. Bir çocuk pencereden düştü Beşiktaş Valideçeşmede Abacı Lâtif solit fında 6 numaralı evde oluran Hasanın Kf bir buçuk yaşında Selma evin üçüncü Küf penceresinden sokağa düşmüş, hurdahaş bir halde Şişli çocuk hastanesine kaldırılmış©i" Asker elbisesi ile dolaşan bir genç yakalandı ğ Üsküdarda Çavuüşdere caddesinde- onll,_ Cemilin asker olmadığı halde gedikli. bat ” çavuş elblsesi e dolaştızı gürülerek yakâ £ lanmış ve hakkında kanun! muameleye V& vessül olunmuştur. a Bir işci kız elini makineye kaptırd! Büyükdere kibrit fabrikasında çalışan lf yaşında Mohmed kızi Mevlüde sol elini mü kineye kaptirarak ağırca yaralanmış, rikan hastanesinde tedavi allına alınmışti” Gülhane müsamereleri Gülhane müsamerelerinden: Benenin ÖÖ düncü tibbi toplantısı rontgen — prot Şükrü Cangörün releliğinde yapılmıştır. Bu toplantıda Prof. Niyazi Gözeüü, BARİ” sistan Dr. Rüşdü Cakay, Prof. Bürhaneddik Tuğam, Prof. Sani Yaver ve daha başkalf tarafından Hbbi meyzular üstünde — söNlÜ Tahkikatın mahiyeti hakkında vakıflar u - ' göylenmişlir. | Bacaksızın maskaralıkları : Hayret l