*“ifşa eden idam olunur!,, Harb sanayi casusları erasındaki mücadele Marta, bu dilsiz kız Olandanın yüzüne, sanki çok eskiden tanıdığı bir yüzü hatırlamıya çalışıyormuş gibi bakıyordu. Olanda ise âdeta bütün tüyleri ürpermiş gibi zavallı kızcağızı tepeden tırnağa kadar süzüyordu — Canım bilmesek de gezeriz. Orası | yarak bu eli garib bir muhaboetle uk-|bak'.ıklın sonra merdivenlerin önünde kolay, zaten her tarafını dolaşacağız. — Buyurun, dolaşın, dedik a! Ha... Şu yılanlı kule açık mıdır? Yılanlı kule mi? - Evet!.. Yani kilitli ise anahtarları- mı bize ver! İhtiyar; — Ha, evet, kule kilitlidir, Allah be- lâsını versin.. dedi. Çünkü oraya pek kimse çıkmaz da.. fakat anahtarları vereyim! Evlâd değil ki.. budala domu- zun biriş adam davet eder, bana bir şey Böylemez, defolür gider!. İhtiyar söylene söylene ve ayakları- n iye sürüye bir dolaba doğru yü- rüdü, Dolabdan büyük bir anahtar çı- kararak bize teslim etti. Sonra can sıkıntısile başını çevirip tekrar tenceresini yıkamağa — başladı. İhtiyara: — Ha... Marta nerede?. diye sor - tum, Ona biraz şekerleme getirmiştik | — Marta mı? Evet! Çağırayım! Ve kapmın önüne çıkarak şatonun avlusuna doğru seslendi. Fakat bir kaç defa ismini tekrar ettiği halde Marta görlünmemişti. İhtiyar tekrar canı sıkılm eriye girdi: * — Gelmiyor hınzır! d nadı tuttu mu gelmez de.. mutlaka o ©- cağın başındadır. — Ocak mı? — Evet.. avluda eskiden kalma bir o- cak var. Münasebelsiz kız Lu ocakta âteş yakmağa bayılıyor. Onunla oynu-| , Mutlaka gene oradadır. Bıklım u- sandım.. hangi birile uğraşayım ben de yorum. İsterseniz, buyurun, ken- gidin. O ocağın ba: onu bu- nuz, Ocak işte şuradı Allahın hep benim başıma gelir!, İhtiyar, otların kapadığı avluda. tam kapının karşısındaki yeri elile gösteri- yordu. Olanda bu küfürbaz ihtiyara dik dik, sinirli sinirli bakıyordu, Elimizde şekerleme paketlerile ihti- yarın gösterdiği tarafa doğru yürüdük. Birkaç adım yürüyünce hakikaten kuüfürbaz ihtiyarın söylediği gibi Mar- tayı eski bir ocağın başında, tutuştur- duğu ateşin karşısında gayet meşgul bir halde bulduk. Olanda, ateşin başında gaye: masum bir tavırla, küçük bir çocuk gibi kendi kendine konuşan bu güzel kızcağızı gö- rünce sön derece Mütcessir oldu. Marta önce ayak seslerimizi duyar duymaz, dalgınlığından birdenbire sıy- rılarak ürkek ürkek etrafına bakındı. Bizim geldiğimizi görünce kaçmıya davrandı. - Fakat Olanda şekerleme paketlerin! ona doğru uzatarak son derece şefkatle güldüğü için, Marta birdenbire durmuş, ürkek, vahşi, fakat son derece derin bir hayretle Olandanın yüzüne bakmağa başlamıştı. Olanda, âdeta bütün tüyleri ürper- miş bir halde zavallı kızcağızı tepeden tırnağa kadar süzüyordu. Sonra onu de- yin bir şefkatle okşadı. Şekerleme ku- tularını açıp kucağına doldurdu. Olanda, kızcağızın altın gibi saçları- na okşadıkca ve şekerleme paketlerini kucağına birer birer koydukca Marta- yun yüzündeki vahşilik yavas yavaş , kaybolmağa başlamıştı. Fakat Marta, Olandanın yüzüne, sanki bu yüzü, eskiden, çok eskider ta- şamağa başladı. durdu: Kız bu hareketini yaparken bir ınne—l — Oh!... Tabancanı çıkar, öyle gire- ye ne kadar mühtaçmış hissini o kadar |Jim! dedi. mâsumiyetle ifade etmişti ki Olanda-| Güldüm: nın gözlerinde yaşlar parlamıştı. — Çöocuk olma, Olanda! Marta seni Ben de bu bedbaht ve masum genç | , a - N ; g Garlee kızın, insanlığın kana susamış ihlh:ıs'.ıığ:r;:g;:as::;î;xn:,kgagî? E:::ukn mücadeleleri arasında hiç günahsız, || i aydınlık> Hiç d teynı.b' ':) değil, hiçbir şeyden haberi olmadan uğradığı Na e e n bu müdhiş felâketi karşısında son de- k H"ijmlî" .V“k*: merdivenlerin 'â" rece Mmüteessir olmuştum. jhayetindeki geniş kemerlerin altında Fakat o sırada ha:în olmanın hiç de Uzanan koridorlar hiç de şatnlarda â- doğru olmiyacağını düşünerek bu ı“::::lı-t olan şekilde loş ve karanlık değil- sahneyi kısa kesmek için almanca: di. Bilâkis şatonun içi yüksek sıvrı pen» — Marta! Kızım:;, Medim., Madamı terelerle sön derece ferah ve aydınlık çok mu sevdin? görünüyordur. Bu suali kasden sormuştum. Şatonun bol güneş içindeki bu ferah Kızın gözleri birdenbire tutuşmuş | manza gören Olanda önümden gibi parladı. Elini Olandaya doğru u-|merakla yürümeğe başlamıştı. Merdi- zatarak heyecanından tutuk tutuk Çı- | venlerden âdeta şatonun bütün cebhe- kardığı bir sesle: jsini dolanarak geçmek m geliyordu. — Helle - hu!... |Tam yılanlı kulenin hizasından geçer- Dedi. Dilsiz kızcağızın güçlükle söy-'ken Olanda birdenbire durun dikkatle liyebildiği bu acaib kelime, birdenbire Olandayı titretti. Ben şefkatle gülerek: he — Marta, güzel kızım! Bize yolu gös- terebilir n acaba? Marta, önce alık alık yüzüme baktı. Fakat ben, kendisine elimle şatoyu gösterince galiba maksadımızı ırılxıdı1 ki hemen kucağındaki şekerlemeleri çi-| Olanda yılanlı kulenin dibinde, üze- menlerin üzerine boşaltarak ayağa rinde mermerden oyulmuş gayot bü kalktı. Önümüzden yürümiye başladı. | yük bir put görünen ve bir takım lâtin- Büyük mermer merdivenlerin önüne ce yazılar yazılı bulunan yüksek siyah gelince durdu. Bize elile yolu göstere- ' tunçtan bir kapıya haşiyetle bakıyor- BAA du. Birdenbire koluma sarıldı. Mürhiş — Hellele - hul... L t BCA * Dedi ve koşarak ocağınm başına git- bir korkuyla yüzüme baktı. Helecanla: İ - Kapının üstündeki lâtince yazıyı ti. Olanda, bir müddet Martamın arka-|okudun mu? dedi. sından son derece müteessir bir halde Bulmaca ya doğru bakmıya başladı. Sonra ir sesle: Gördün mü”? dedi. - Neyi? — Van Holzen'lerin yer burası olacak! gömüldükleri (Arkası var) Bugünkü program İSTANBUL 27 - Nisan - 1938 - Çarşamba Öğle neşriyatı: 1230: Plâkla Türk musikisi. 12.50: Nava- dis, 1308: Çocuk Bayramı ve Haftası müna- İsebdtile Çocuk Bsirgeme Kurumu namıma Nişantaşı Halkevi gösterit kolu tarafından bir temsil. 13.30: Muhtelif plâk neşriyatı Akşam neşriyatı: 18.30: Çocuk Bayramı ve Haftası münaşe- betile Çocuk Esirgeme Kurumu namina kon- Yetans: Dr. İbrahim — Zati. 1845: — Patih Halkevi gösterit kolu tarafından bir temsil. 19.15: Plâkla dans müsikiai. 10.55: Borsa ha- berleri. 20: Nezihe Uyar ve arkadaşları tara- fından Türk musikisi ve halk şarkıları. 2045: Hava raporu. 2048: Ömet Rıza tarafından arabea söylev. 21: Klâsik Türk musikisi: Nuri Halil ve arkadaşları tarafından, (saat üyarı), 2146: Orkestea, 22.15: Ajana haber- leri, 2230: Plârla sololar, opera Ve operet parçaları. 2250: Son haberler ve ertesi gö- nün programı, e ANKARA 21 - Nisan » 1938 - Çarşamlıa © O y OY 8 U N SOLDAN SAĞA: 1 — Türkiye başpehlivanının soyadı. 2 — Bski türkeenin Uk harfı, bir rakam, erkek. 3 — Azamızdan biri, borç. 4 — Kısa zaman, dünya, 5 — Yer, bir emiz. 6 — Bir adilye dalresi, yapmak. ? — 90 derecelik raviye, zamir. 8 — Hayvanların barındıkları yer, © — Yağmur yağınca havada görünürler. 10 — Elbiselere yapılan bir şey. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 — Elde etmek, bağışlamak. 2 — HÂlüâ, diri. $ — Bir nevi toprak, büyük, hayâ. Yapmak, ilâve, bir emir. Bir harfin okunuşu, bir meyva. © — Bit nota, sual edatı, yer. 7 — Hayali bir kuş, kadınlar kullanır, 8 — Toprak parçası, bir emir. 9 — Titreyiş, belli etmek. 10 — Namus, sütten yapılan bir şey. ! 2 $ © S 6 2 8 9. v0 rlapolalrlalzlalr İ | “Öğle neşriyatı: 1230: Karışık plâk neğriyatı. 12.50: Plük: 'Türk musikisi ve halk şarkıları. 13.16: Dahili ve harlet haberler, 17.80: Halkevinden nak- len İnkılâb dersi. Akşam neşriyatı: 18.30: Karışık plâk neğriyatı. 19.15: Türk musikisi ve halk şarkıları (Servet Adnan ve arkadaşları). 20: Saat üyarı ve arabca neşri- yat. 20.18: Türk musikisi ve halk şarlkıları (Cemal Kâmll: İstanbul radyosu okuyucula- rindan). S1: Könfleri (De. Operatör Şev- ket Pek). 2115: Stüdyo #alom orkestrası, 22: Ajans haboerleri. 22.16: Yarınki proğram, Bir İngiliz takımı gelmek istiyor Ankarada yapılan Güneş: Galatasaray maçı İlk devreyi 1 - O galib bitiren Ankara Galatasarayı, ikinci devrede 4 gol - » yiyerek mağlüb oldu FEGER Ankara Güneş Ankara (Hususl) — Galatasaray ve Gü - neş klüplori bölge kupası maçlarına bu haf- ta devam ettiler ve Güneşller — (4-1) galib geldiler. İlk devre (1-0) Galatasarayın le - hinde bitmişti. Bol açık Fethi bu golü ha - kikaten güzel denecek şekilde atmıştı. Gala- tasaray müdafaasında eski müdafi Midhat ta oynuyordu. İlk devrede güzel bir oyun çıkaran Ca - latasaraylılar ikinci devrede IŞi gevşetliler. Bundan istifade eden Güneşliler ikinci dev- rede 4 göl çıkararak maçı büyük farkla ka- zandılar, Bu dört gol ikinci devrenin 26 in- el dakikasından sonra yapıldı. Bölge kupası maçlarında en iyi vaziyet » te bulunan Gençlerbirliğidir. Bu takım Üç maç yapmıştır. Sekiz puvanı vardır. Onu An- karagücü takib elmektledir. Bunun iki oyu- nu ve beş puvanı vardır. Diğer klüpler, « - rasile Demirçankaya, Güneş ve Galâtasa « raydır. Diğer taraftan bölge kupası (B) ta- kımları arasındaki maçlara da devam edil- mektedir. Muhafızgücü sahasında — yapılan bu maçta Gençlerbirliği B. takımıı, Oalata - saray B. takımını (3-1); Ankaragücü Muha- fizgücünü M-0) yenmişlerdir. Hukuk : 2 - Terbiye enstitüsü : | Ankara (Husus! Yüksek mektebler a- raxı bölge kupası maçlarına bu halta da An karagücü sahasında devam edildi ve Hukuk Fakültesi Gazi Terbiye Enstitüsü —takımını 2 - 1 yendi, Hukük Fakültasi takımının ya- msm Ankaranın büyük klüplerinde oyna - yan birinel sınıf oyuncular teşkil ediyordu. Böyle olmasına rağmen Terbiye Enstitü- sü takimı daha düzgün bir oyun çıkararak bir çok defalar Hukuk takımını müşkül va « ziyetlere soktu. İlk devre 2 - 0 Hukuk lehine ;lapu:ıd—î— Birinci golü Şefik penaltıdan at - siştı. Devrenin sotilarında güçlükle bir göl daha çıkaran Hukuklular (kinci devrede iİşi gevşettiler. Bundan tatifade — eden Terbiye Galatasara klübü futbolcuları Enstitüsü takımı bir gol çıkardı. ve maç, #i — Hukuk Fakültesinin gelihiyetlle bitti. ç Tezcan — Ankarada bu hafta yapılacak atletizm musıhııııhrı Ankara (Hususl) — 30 Nisan Cumartefi ve 1 Mayis Pazar günleri Ankara Atletirii — teştik müsabakalarının ikincisi yapılacak * — tar, Kız erkek yüzlerce atletin Iştirak ede0ü” &i bu müsabakalarda Iki hafta evvelki deri” — gelero nasaran daha iyi dereceler alınacağk — şüphesizdir. Diter taraftan aynı tarihlerde Fenerbâh” çe klübü, Ankaragücü ve Gençlerbirliği Df birer maç yapacaktır. Müsabakalar Ankarâ” gücü sahasında yapılacaktır. Harlce karşi * yi dereceler almakla tanınan bu iki KlübÜl Fenerbahçe ile yapacakları maçlara burati büyük bir ehemmiyet verilmektedir. Ankara ilkbahar at yarışları Ankara (Hususl! — Yarış ve Lulah Encü” meninin tertib ettiği ilkbahar at yarışlari nit birincisine, 8 Mayıs pazar günü Şeli hipodromunda başlanacaktır. Sekiz hafta recek olan at yarışlarının büyük bir intiz içinde gecmesi için her törlü tertibat alın * miştir. a Ankarada voleybol müsab Ankara (Hususi) — Mülkiye kupası vö T — leybol maçlarına bu hafta Mülkiye sahâ sında başlarımıştır. Yapılan İlk ku da Mülkiye, Dil Tarihi; Gazi Terbiye Er tüsü de Hukuk Fakültesini yenmiştir. — — Bir Ankaralı hakem tecziye edild Ankara (Hususi) — Cumartesi günü neş - milli küme oyununun h eski Darüşşafakalı Bay İbrahimin idaresif Hği görüldüğünden tutbol federasyonu tü rafından, kendisinin ve hakem namasdlt " rinden Asımın bundan böyle rezmil ve hi 7 — susl! maçlarda bakem ve yan hakem dufü İmıyacakları kendilerine bildirilmiştir. y her vaki Fenerbahçenin ğostudur i Geçen gün çok * sevdiğim, Fenerbahçe Spor klübünün, tanınmış bir rüknü ile ko - nuşuyordum. Tabil mevzu Fenerbahçeye kar g teşkllât tarafından alınan cezri kararlar etrafında. Arkadaş bundan 3-4 sene — evvele Fücu ederek hatırasını yeniliyor. Üüneş klü- bünün teşekkül anlarını, yeni doğan Nevza- dı, Fenerbahçenin sinesinde nasıl — bastığını ve onu yükseltmek için ne büyük fedakârlık- lara katlandığını hatırlattı ve bugün için de muhakkak Güneş klübünün kendilerini yal- nız bırakmıyacağını ve ergeç Federaayonun haksız olan müdahalesine itiraz ederek kü- meden çekileceğine emin olduğanu ilâve etti. Eğer arkadaşın mütaleaları burada niha- yet bulmuş olsaydı bir Fenerbahçelinin hak- L veya haksız isyanına ve Güneş klübün - Gen beklediği müzaherete Galatasaraylı ola- rak değli, Fenerbahçeli olarak candan hak verirdim. Yalıız arkadaş mütalealarını sira- larken Galatasaraya da düşen vazifeyi aci bir lisanla hetırlattı. Gene onu düşüncele - rine sadık kalarak mubaverenin ou nokta - sını da yanıyorum: «Gaolatasaraya, FPenerbahçe halkının, ta- nıdığı bir yüzü hatırlamağa çalışırmış gibi, son derece dikkatle bakmakta de- vam ediyordu. Martanın biçare ditma- ğinı toplamağa çalışmak için sarfettiği müdhiş cehd o kadar aşikâr, Olandanın yüzüne bakışlarındaki dikkat ©o kadar kuvvetliydi ki bir ara Olanda, kızın ok- şamakta olduğu saçlarından elini çek- meğe mecbur oldü. Fakat Marta birdenbire Olandanın elini tutup tekrar kendi başına koydu. Sonra Olandanın eline yanağını dayı- | Evvelki bulmacanın halledilmiş şekli Peşteye kadar gelen İngiliz takımı Vol - |rafdarlarının ve hattâ müessesan hey'etinin gel -(ekseriyetinin sempatisini kazandıracak bü - mek istemektedir. Peşteden İstanbula tele -| yük bir fırsat düşmüştü. O da geçen pazar fon eden doktor Rodor, bu takımın iki maç|günü her ne pahasına olursa olsun Fener - yapmak için 1200 İngiliz Urası istediğini bu - |bahçe ile olan maçı dostane bir şekilde ya- radaki afanı vasıtasile mıntakaya bildir «|pacak, eski rakiblerine en müşkül günlerin- miştir. de el uzattıklarını efkâri umumiye müva - Bu takım birinci llgde tyi bir vaziyette bu ' cehesinde ispat edecek, Teşkilâtin hakmız ka lunmaktadır. İstediği para herhalde çıkarı- |rarına iştirak etmediğini göstermiş olacak - Bundan dolayı İstanbul Putbol me - |tı. Maalesef (talatasaray bu güzel fırsatı ka- takımı seyret « |gırdı.n çe meselesini zihnimde yeniledim. Millf me maçları devam ediyor. Güneş tâ yetişilmez bir vaziyette. Beşiktaş K gelmekle beraber dahili m li yüzünden aradaki handikapı kapatamıyâ cak. Galatasaray için birincilik ümldi kAY bolmüş. Bu takdirde de Güneşin şampi! çıkması muhakkak. Güneş klübü genin zaman zaman kendilerine büyük arkadaşlığın tezahürü olarak yanluktan feragat ederek kümeden çekilt cek mi? ğ Galatasaraya gelince, Klübüm 34 denberi Fenerbahçeye el uzatmış, 4 bu döst eli Fenerbahçe idarecileri geri C? * yirmişlerdir. Bugün OGalatasaray gene Ft nerbuhçeye sahada rakib onun harleind? iyi arkadaşı olarak ortaya çıkabilir. bu arkadaşlığın devam edeceğini yarıdk miyacağını emniyetle bilmek İster. 7 bugün Galatasarayla- Penerbahçe af i ne paylaşılamıyan bir post, ne de kulat” tırmalıyan bir fikir İhtilâfi vardır. bahçe isterse eski raklb ona her zaman devamlı ve sadık olarak elini uzatır. lâtla olan Ihtilâflar ergeç halledilir. ki maneviyat bozulmasın, — idare mabi akamete uğramasın. Sporcular hiç bir şey yokmuş gibi sporlarına etsinler, ;.' Ki 'e BW ü