€ Bayfa I Hidiseler Karşısında l YENİ B rinde Avrupa ir gazetede bir kadın resmi gör düm.. Bu kadın arkasma üze aritasının resmi buluna! işti. Başına bağlı yiçre haritası görünüyordu. Resmin altını okudum: Bu tarzda haritalı kumaşlar son gün lJerde moda renleri seyahate teşvik ediyormuş. * Belki bazıları resme zıyı okuyup dudak büktüler.. F ne bakıp geçtim, ne de dudak bi Düşündüm, hem de çok düşündüm — Kad simleri malı, Dedim. 1 Kadın £ to, yekü hk şunu bunu kocasından iken elbisesinin üstündeki at be biraz faydı pilmasına imkân olm mez, Meşelâ ayni elbisenin üzerinde bi şeyleri İste a karışık saçlı buruşuk yüzlü yyalı güzelli; zafındakilerine caka satarken bu se, kendi ev halini hatırlar da, Yazla gururlanmaktan vazgeçer. Meselâ bir tabak içinde bir dilim ek mekle bir dilimcik peynir resmi. — Bunları biliyor mu Idiniz? Bir İngiliz gazetesinin para hakkında yaptığı anket Bir İngiliz gaze- fesi «para> nın ne elduğu —hakkında Okuyucularına bir gsual — sormuştur. Birinciliği ce- vab almışt: «Para öyle vasıtadır. ki netten başka şu bir cen- her kapıyı açar ve saadetten başka her tür- ü huzuru temin eder,» * Eski insanlar şimdikilerden daha iri değillermiş Birçok kimseler, eski insanların gimdikilere naza- ÇE yan daha boylu ve İfj tri oldukları kana- $iı atindedirler. Hattâ İncil dahi dev cüsseli | insanlardan bahseder. Fakat Paleontolo- n bulunan fnsan müstehaselerinin, eski Insanla ye- inden pek ye kadar ni insanın cüsse itibarile bir! farklı olmadığını iddia ve isbat ediyor. Aldatan kadın Affedilebilir mi? Bu suali bana bir erkek okuyucum soruyor. Meselenin nezaketi dolayısile oturduğu memleketin adımı yazmıya- tağım gibi müstaar olup olmadığını bilmediğim için kullandığı ismi de kaydetmiyeceğim. Sualine, tek satırlı bir kalde vaze « derek cevab vermek mümkün değildir. Bu, alâkadarın karakterile birlikte ya- aa ve çocuk sahibi olup olmadığına bakar. Ben erkek olsaydım ve aldatılsaydım Bifetmezdim, aldatılışta — «mülkiyete taarruz> hareketi görenler bulunduğu gibi sizzeti nefis» yarasının dinmiyen acısını hissedenler ve «küçük düşme» nin elemini duyanlar da vardır. Mese- le adamın şahsiyetine göre değişir. Üç acının bir yere toplanması, sonra hâ- disenin «şuyuu> tehlikesinden korkul- ması da vardır, Alâkadarda hangi his fazla müessir olmuştur, tahlile giriş - miyelim, netice bir çıkar. Bu kısım af- Tetmiyenlerin dairesidir. Fakat., imiş. Bunlar, giyenleri ve gö kıp geçtiler, ya n n elbiselerine yalnız harita re- ğil, daha başka resimler de yap-| | inden mağrür et- , belki|ler g SÖON POSTA tanıdıkların - yemiştir. Ye- nedense bu ellef yemeği pek beğenmemiştir. Ye- eyhinde bulunacak.. demediğini caktır. Fakat o sırada bir d- ekmekle bir dilim peynirciğin Tes - mini görüverir. Ekseriyetle evinde ye - iklerini hatırlar ve utanır, ziyafet sof- İrası aleyhinde bulunmaktan vazgeçer! | * "| Kadın elbiselerine daha başka resim- bakan eri -| Kadın bir akşam evvel, -| dan akşam yeme, İler de koymalı, kadına bu yüzden fena huylarından v irler yatmış bir sarhoş esinde bu resmi gören e hale gireceğini anlar alamıyorum. keser. ündükçe aklıma daha bir çok şey-| cek :. Bu iyi bir moda.. Modaların İhiç birini beğenmedim ama bi -| elbise modasını be; doğri Truakar modası devam hur bir Fransız güzel model ge ediyor. Meş- in yarattığı bu n truakarından büsbütün başkadır. Üstü açık mavi, ince çizgili koyu mavi yünlüden yapılmıştır. Bluzla, eşarpı beyazdır. Arka ve önde amuzdan eteğe dar uz. iki dikiş yu uzun gösterir. Ön düz, arka biraz kloştur. resimli Şık bir örgii tayyör Ski ile saatte 115 kilometre sür'at elde edilebilir Avrupalıların kar ve buz Üzerin- Vapura binerken kazaya uğrıyan bir âmâ 10 bin İira Bir müddet evvel Beşiktaş iske vuku bulan bir kazanın muhake le başla - le olmuştur. Her iki gözü de kör olan Osman Nuri Beşiktaş iskele: den şirket vapüuruna bineceği sıradı diaya göre iskele memuru düdük çal vapur hareket ederek âmâ ihtiyar iskele fle gemi arasında kalmıştır. İki gözü kör olan O: Nuri, bu kaza sonunda bir ayağını da kaybetmiş, züfa hareket etmesi tedbirsizlik olarak gö- rülmüştür. Muhakemeleri ve suç sübut bulduğu takdirde tecziyeleri taleb edil- miştir. Mütekabilen, müddei tarafın dava ar- zubali okunmuştur. Arzuhalde hâdisenin mes'ulleri ve mes' bilmâl vaziyetinde olan Şirketihayriyeden 10 bin lira taz - minat taleb edilmektedi Bilâhare sorgulara ' geçilmiş, kaptanı sorgusunda, demiştir ki: vapuru tahrik etmedim. Fakat, vapür vapur iskeleden biraz İskele ba: — Bu adam gemiye iskele haricinde bir yerden ve vapurun ön kısmından bin- miş, Ben iskele tarafına baktım, yolcular de sür'atle mesafe almak için kullan- ıikları ski denilen âletle çok müaz- zam sür'atler elde © edilebilir Bunu “ her akıl almaz amma hakikat budur. Ski ile saatte 105, ve 115 kilometre mesafe alındığı çok olmuüştur ki bu da en mü- kemmel trenlerin yapabildikleri sür'at. lerdir. ** Bu bahar modasının belli başlı yenilik- lerini kendinde toplamıştır: Klâsik ceket * ayrı renkten etek.. Yaka ve ön kenarlar. eteğin renginde yünle pikürlü, Etek düz renk bukletten düz örgü örü- lebilir. Zaten ceketin de örgüsü baştan- başa düzdür. Modeldeki gibi yünlü ku- maştan bir etekle giyilirse daha değişik olur. Fransada garib bir selâm usulü Beşinci asırdan sekizinci asra dar Fra! sanlar birbirlerini nasıl selâmlar idi, biliyor musunuz? Başlarından saç koparıp karşı- sındakine vermek suretile, Yemek bahsi: Elma ezmesi Bir litre su - Yarım kilo soyulmuş el- ma - Yarım kilo şeker * Bi ya - İstenildiği kadar kaymak. 1 Şekeri suda kestiriniz. Koyu bir şu- rub yapımız. 2. Soyulmuş elmaları ufak ufak dilim. leyiniz, Vanilya ile birlikte şurubun içi- ne atınız. Hafif ateşte iki saat kaynatınız. Vakit vakit bir kaşıkla elma dilimleri- ni eze eze karıştırınız. 3. Bir kâseyi pek az yağlayınız marmelâtı içine boşaltınız. Yirmi dört saat bir yanda bırakınız. Yiyeceğiniz zaman üstüne kaymak par- çaları diziniz. Karısı ile arasında sevgi, hattâ mü- tekabil hürmet hissini kaybetmiş bir erkeği tasavvur edelim. Fakat farze - delim ki bu erkek küçük yaşta, hattâ büyük yaşta bir kaç çocuğun da ba - basıdır ve onlara aşkla merbuttur. Evini yıkmak teşebbüsünde tered - düd etmesini de ealçaklık» addedecek kadar hükümde kat'ililik yapamıya - cağım. Aziz okuyucum, kararını ken « din vereceksin. Bu * B İzmirde Bayan H, H. ya: Bana anlattığınız vaziyette erkeğin bugün sizi sevdiğinden şüphe etmi « yorum. Fakat yarın sizden nefret ede- den de eminim. Çürük temel üze- rine kurulan bina sağlam olamaz, hele hiç devam edemez. Hayatı ilk fırtma - nın çıkacağı ve ilk acı kelimenin söy- leneceği d ya bakar. ken yenizin derecesine göre &yar ediniz ve biraz mütevazi olmıya ba » kmız. Gözünüzü TEYZE binince düdüğü çaldım, demiştir. seten, her ikisi de hâ de bir ted« kleri olmadığinı beyan etmişler- Duruşma mes'ulübilmal olarak Şirketi- hayriye idaresine tebliğat yapılması ve şahi edilmiştir. Antakğalı Tevfiğin muhakemesi Galata postahanesi veznedarı Hüsnü - nün katili Abdullah ile birlikte bir ara- lik tevkifhaneden firara teşebbüs eden ve Antakyada amcazadesi Mehmed Saf- feti öldürmekten suçlu olan Tevfiğin mu- hakemesine Ağırcezada devam edilmiş - tir. Tevfik geçen defa mahkemeden çı - karken de kaçmak teşebbüsünde bulun- duğu için dün polis ve jandarma taralın- dan tedbir alınmış ve mahkeme salonu- na kimse bırakılmamıştır. Dünkü celsede istinabe suretile An - takyada dinlenen şahidlerin ifadeleri o- |kunmuştur. Maktul Mehmed Saffetin kız Ilırdeşl Nedime ifadesinde hâdiseyi şöyle anlatmaktadır: — Bir yaz gecesi bahçeden yemek ye- mek üzere, yemek odasına girmiştik. Bu sırada Tevfik geldi. Sağ elinde bir taban- ca vardı, sol elinde de bir hançer.. Ağa - beyime hitaben: « —Seni ve kardeşini vuracağım, dedi. Sonra, bana kolumdaki bilezikleri çıkar- mamı söyledi. Bileziklerimi çıkarıp önü- ne attım, Kardeşime iki el silâh attı. Ben kardeşimin üstüne atıldım. Bu esnada lâmba sönmüştü. Bana attığı kurşunlar isabet etmedi. Sonra avluya çıktı. Öra - da da bir kaç el karanlığa silâh attıktan sonra, kaçtı. Tevfik bir kere sarraf Âdilin dükkâ - nından hırsızlık yapmış, Mehmed Saffet te onu hükümete teslim etmişti. Bu işi bunun için yapmış olmalı. Fakat, beni ni- tazminat İstiyor nak istediğini bilmiyorum. Tevfik, İstanbuldan Antakyaya, bizi ve amcasi Hü: ak için gelmi Evin hizmetçileri de, vak'ayı yini vur! tlerinde istü şah ğı yukarı ayni şekilde a mahken Saffeti ve ailesinde nüfuzlu | şti. Bir sirkat £ klübün ğin hâd girmek için sık Antakyadaki ifadeler müst fından alınmıştır. Tekrâar / fından şahidlerin ifadeleri alınması içili talil yazılmasına karar verilmiş, 4 talik edilmiştir. düri Bayan Âdile davasını kaybetli Âdile isminde bir kadın resmini kart « vizit yaparak vitrine koyan Şen fotoğraf» k tara * rar latna: e |hanesi sahibi aleyhine bir dava açmış, bin lira tazminat ist Sultanahmed 1 inc Ih cezada görü- len bu dava dün neticelenmiştir. Hâkim Reşid, bu fiilde haysiyet ve ves « dokunan bir taraf göremiyerek, foe toğrafçı Nureddin hakkında beraet ka 4 rarı ve Poliste : Yaman bir apartıman bırsızı yakalandı Bundan 4,5 ay mukaddem hırsızlık sü- çundan 3,5 ay hapse mahküm olup 1 ay evvel gününü ikmal ile serbest bırakılaff sabıkalılardan Pirejak namile maruf a « partıman hırsızı hapishaneden çıktıktarf sonra bir ay içinde yeniden muhtelif şemtlerde 11 apartıman soymuş ve za « bıtanın şiddetli ibine Trağmen — bif türlü ele geçirilememişti. Nihayet dün y& kalanan Jak bütün suçlarını itiraf et « miş ve çaldığı eşyalardan bir kısmı bu « lunarak - sahiblerine lade ile kendisl müddeiumumiliğe teslim edilmiştir. İki kaza Sürücü Yusufun idaresindeki 2950 nu- maralı çift atlı yük arabası Galatada Rıh« tım caddesinden geçerken 60 yaşında Fahriyoye çarparak yaralamıştır. * Sultanhamamında Firesko mağaza- gına kahve götüren kahveci çırağı İbrâ* kim mağazanın mdrdivenlerini inerkell ayağı kayarak düşmüş, başından ve bâ “ cağından ehemmiyetli surette yaralan * mıştır. , Köprüde bir mavna bir vapura çarptı Dün saat 12 de Galata köprüsü altın * dan geçmek istiyen Mehmed kaptana ald kum kayığı dümeninin tyi idare edile © memesi yüzünden Şirketihayriyenin Sİ numaralı vapuruna çarpmış, her ikisi d€ hasara uğramıştır. Çarpışma neticesindi mişti. k ştir. baş tarafı hayli zedelenen vapur sefer * den alakonulmuştur. n —— ——— —romam — — M e e e A L I Bacaksızın maskaralıkları : ç İlk banyo |