2 Berta “Son Posta,, nın ikâyesi Bedia: — Bügün korunun bekcisinden garib) nı anlatıp duruyordu. bir havadis duydum, dedi, Meğerse bi-| Daniş beyin «Haydi çocuklar şu perile- zim köşk tekin değilmiş. Perili köşk di-|rin şerefine içelim; diye, sofraya oturma- i ye, burada parmakla gösterirlermiş. Jarını teklif etmesi Üzerine bahis biraz Erkekler uzun kahkahalarla güldüler. | değişir gibi oldu. İçmeye başlayınca Kadınlar böyle bir şeye korkmaktan u-|neş'elendiler. Kadınlar yüzleri kızararak, tanıyorlarmış gibi mahcub bir tebessüm-| garib bir heyecan içinde sebebli sebebsiz le birbirlerine baktılar. gülüyorlar, bir kapı açılsa, fazla bir gü- Bedia köşkün sahibi idi Kocası Daniş|rültü olsa derhal yarı şaka, yarı ciddi bir bey küşkü yeni almış ve karısına hediye | telâşla: «İşte cinler» diye, yerlerinden etmişti. Genç kadın da yerleşir yerleşmez | fırlıyorlardı. birkaç gün kalmak üzere derhal dostla-| Yemekten sonra gramofonla dansetti- rını çağırmıştı. Bu davetlilerin köşkte |ler. Sacid karısı ile bir iki kere döndük- geçirecekleri ilk gece idi. ten sonra Bediayı dansa kaldırdı. Genç Köşede iri yarı bir adam olan dişçi Nu-| kadına ateşli, arzulu gözlerle bakıyordu. rinin karısı Zübeyde oturuyordu. Onun|Bir aralık dayanamadı, kulağına eğildi: yanında iki aylık yeni evliler, Vecdi ile| .Ah sizi ne kadar yalnız görmek istiyo- karısı Hülya vardı. Bitbirlerine sokul-İ|rum> diye, söze başladı, fakat işitilmek- muşlardı. Müddejtumumi Naşidle karısı|ten çekinerek birdenbire sustu. O susun- Nermin kendi hallerinde sessiz, sakin in-|ca Bedia telâşlı bir tavırla başını onun sanlardı. Bedianın yanında oturan Sacid | başına yaklaştırmıştı. Gayet alçak sesle ise uzun boylu, kumral, kadınların çok |bir şeyler fısıldadı. Sacid memnun mem- hoşuna gidecek tipte bir adamdı. Karısı|nun güldü. Mediha sakin, sessiz bir kadındı, kocasını | Danslan sonra tekrar içtiler. Büsbütün tapar gibi severdi. Sacid onun için «Bu-| sarhoş oldular ve geç vakit odalarına çe- lunmaz bir kadındır» derdi. Bununla be-| kildiler. raber çapkın bir adam olduğu da söyle-|. Sabah kahvaltı sofrasında birleştikleri niyordu, Köşkün sahibine gelince Bedia! zaman hepsinin yüzü solgundu. Bitkin €smerdi. Uzun boylu ve zayıftı, çok ma-| bir halleri vardı. Kadınlar derhal git- nalı iri siyah gözleri vardı. İyi, müşfik|mekten bahsediyorlardı. Gece rüyaların- kuzu gibi bir adamla evli idi. Daniş bey|da hep bir takım korkunç hayallerle uğ- parali bir adamdı da Karısının bir dedi-| raşmışlar, kâbus içinde uyumuşlardı. Er- ğini iki yapmazdı, biraz safça olduğu da| kekler çok içtikleri için yatar yatmaz 5ız- muhakkaktı. Yoksa Bedin gibi sinirli bir | mışlardı ve sabah dilleri paslı, başları ağ- kadının kahrı kolay kolay çekilmezdi. riyarak kalkmışlardı. Hâlâ tamamile Bedia salonda bulunanları dikkatle sü- kendilerine gelmiş sayılmazlardı. zerek tekrar söze başladı: Sacidin karısı bir aralık saf saf gülerek — Ben böyle şeylere aldırış etmem ço-| ortaya bir lâf attı: Cuklar, Cine, periye inanmak kadar gül — Aman bizim Sacid sabah çok garib Yünç şey yoktur. bir şey söyledi, dedi. Ben uyuduktan son- Kahkahalarla güldü: ra su içmeye kalkmış. Bir aralık pence- Artık gece bir gürültü patırdı du-| reden bakıyormuş, bahçede güya bir ha- Yarsanız köşkün gizli sakinlerinin size| yalin gezindiğini görmüş. «He oş geldiniz» demek istediklerini anlar-| Bütün başlar derhal Sacide dönmüştü. siniz tabi O, gayet cidât ve emin bir tavırla: Sacidin karısı telâşlanmıştı: — Ne yalan, ne de şaka söylüyorum; | - Oh Bedlacığım, şimdiden bana pen-|dedi. Cidden böyle beyaz bir hayal gör-! cereden içeri biri atlıyacakmış gibi geli-|düm. Ağaçların altında dolaşıyordu, hat-| yor. Bahçeniz de gece öyle korkunç bir| tâ beni pencerede görünce kolları ile bip, hal kesbediyor kil takım işaretler yaptı. Bedia müstehzi bir tebessümle; Hülya gözleri korku ile büyüyerek sor- — Neden korkuyorsun dedi, Kocan ma-| du: şallah pek cesura benziyor. Sonra seni| — Siz ne yaptınız? her türlü tehlikeye karşı müdafaa edebi-| Genç adam omuzlarını silkeliyerek: lecek kadar da kuvvetli, — Ayakta duracak halim yoktu, dedi, * Secid emin bir tavırla gülümsemişti. | başım dönüyordu, döndüm yattım, saba- Vecdinin karısı Hülya somurtarak söze | ha kadar da gözümün önünde bir takım karıştı hayaller elele verip dansettiler, — Bunu gündüzden haber vereydin| Bedianın kocası: vallahi gece kalmazdım Bedia, — Belli, iyice korkmuşsunuz diye, gül- Müddeiumumi: «Çöcuksunuz canımıldü, dedi. Karısı «Bedianın hakkı var, cine, periye İnanmak çocukluktan başka bir şey değil. diye, mırıldandı. Yu bir sesle onun: «Korkak» diye, mırıl Erkekler kadınların korkuları ile alay |dandığını duydu, başımı çevirdi, ona dik- ediyorlardı. Hele Sacid Bedisnın mem-| katle baktı. Genç kadının iri siyah göz- nun olduğunu MR büsbütün coşa-İleri garib rak butuyirek nina Bedia Sacidin yanında oturuyordu. Genç adam gayet yavaş fakat hiddet do- EE Son Posta'nın edebi romen: 44 EE — 44 Ah, Şu Hayat! e om——————— Yazan: Nezihe Muhittin — — Aferin Ali! -dedi- tam istediğim| — Sen sağ ol beyim. gibi olmuş! Bahşişi hakettin. Ali elindeki pembe ve kokulu zarfı Ali sevincinden ağzı kulaklarına va- | burnuna doğru yaklaştırarak emir bek- rarak gece yarısı «Yani» ile beraber | iyordu. çiçekleri nasıl getirip yerleştirdikterini : bal e oraya bu landıra ballandıra anlattı. raya saldıran efendilerine gösterme- Aliyi sırıtkan bir gururla dinliyen den aralarında mânahı mânalı bakışır- Koş tk yk odanda ma Münker ye sanın üstünde pembe, kokulu bir mek-| Gi ki seni #ub var al onu da aşağı getir! Ali gidip gelinceye kadar ahçıyı ça-) — Ali -dedi- şimdi tem vaktidir. Öğ- artt en leye üç saatimiz var. Koş bu mektubu — Ey söyle bakalım ahçı başı -dedi- üstündeki adresi sorarak sahibine gö- Nâdide yumurta yemeği hazır mı? tür, Mutlaka cevab al anladın mı? Şa- — Hazır paşam! yed gelmem derse ısrar et, rica et. Dil — Adı nedir bu yemeğin? dök, göreyim seni. — Adı Zümrüdüanka yumurtası, Bu fitifatlardan göğsü kabaran Ali; — Bari lezzetli bir şey mi? — Siz hiç merak etmeyin efendim — Tadından parmaklarınızı yiyecek- | “dedi- ben ne yapar, yapar alır, gelirim siniz beyim! yemeği beğenirsem aylığını arttıraca- ben geçerken selâma duruyorlar. iğ si KORKAK rak cine, periye inanmanın manasızlığı- | çevrilmişlerdi, Sacid sarardı, elini alnın- onul. Elhamdülillah sayenizde sözüm | içinde sırıtan yüzü birdenbire karara» — Sana da aferin Bayram ağa.. eğer | geçkindir. Mahallenin bakkalı, çakkalı!rak; “BON POSTA lt 77 MZ! İLEN 2 nisan tarihli bilmecemizde kaza- nanları aşağıya yazıyoruz. İstanbulda bulunan talihi okuyucularımızın pa- Zartesi, perşembe günleri öğleden son- dan geçirdi. Gece onunla dansedişi gözü- i£ bü li ei y kaleye Men kulağım ra hediyelerini bizzat idarehanemizden > almaları lâzımdır, Taşra Geri «Gece,. bahçede.. yarım saatten fazla! mızın hediyeleri posta ile gönderil bekliyemem.» Her şeyi hatırlıyarak bir- denbire titredi, Gece danstan sonra fazla Bir Kilo Çikolata içtiği için genç kadının verdiği randevu-| Vefa lisesi altıncı sınıf talebesinden 534 yu unutmuştu, Sonra da bulanık sersem | Fatin kafası ile onu bahçede gördüğü zaman BİR MASA BLOKNOTU akşamki cin, peri bahsinin tesirinde ka-) Kayseri ilkmekteb 5/B den 149 Fatma larak onu bir hayal zannetmiş, hattâ için- de içkinin bir dereceye kadar uyuştur- (Son Posta hatıra) duğu garib bir korku hissederek gidip) | istanbul Beyoğlu Eseyan kız mektebi sınır) Y. yatağına yatmıştı. 5 de Mayda, Ankara birinci orta okul 1/5 de 550 Muharrem Özen, İstanbul Fındıklı 13 ün- Öbürleri şimdi de bahçedeki hayale aid | cü İsmet İnönü okulu 443 Aydın, Üsküdar derin hararetli bir konuşmaya dalmış-| kız enstitüsünde 55 No, lu Feyzi Yerdan, İs- ih Er- lardı. Sacid vaziyeti ir edip kaçırdığı a a A mü fırsatı tekrar elde edebilmek arzusu İle|su No. 36 da K. Yıldırım. yanarak Bediaya doğru eğildi, fakat genç MÜREKKEBLİ KALEM kadın derh, i (Son Posta batıralı) rhal ondan gözlerini kaçırmıştı, Dai 85 inci mekteb 4/A dan 164 dudaklarında müstehzi acı bir tebessüm | yecjâ, İstanbul Vefa erkek İlsesi 1-B de 433 kıvrılarak gene güyet yavaş mırıldandı:| Muammer Özbay, İstanbul Haydarpaşa lise- — Korkak. beri Bahaeddin, Gazi Anteb Gazi ilk oku- u talebesinden 295 No. 1 Türkân Candan, Sacid onun öfke ile titriyen sesinden sianbal Hamalbaşı Kordelâ sokak 56 da artık kendini affetmesine imkân kalma-| Msdelet Taylan, İstanbul Beyoğlu 29 uncu dığını anlamıştı, doğruldu, içini çekerek ilk okul 1/A da 164 Kemal, kendi kendine söylendi: DİŞ yy ine (Son Posta hatıral) — Yalnız korkak mı, yalnız korkak) yazili Tetikli tik okulu sınıf Sda S No. mı? Budala, sersem ne desen hakkın var | İsmali, İstanbul kız üsesi sınıf 7 de 144$ 'yavrum.. Türkün, İstanbul Ayasofya Çıkmaz sokak 2 No. da Murafler, Niğde hususi muhasebe Biraz sonra Sacid ve karısı da dahil ol-| müdürü oğlu Sabri Gültekin, Sultanahmed duğu halde dört çift te köşkü terkediyor-| Fenerli sokak $ de Neöime Birses. lardı. Bedia da artık onlara kalmaları KOKULU SABUN Bayoğlu 12 nel mekteb 2 mel sınıf 476 Mes'ud Ersös, İstanbul 4$ üncü ik okuldan 'ARINKİ HAMIZDA: (277 Aysel, İstanbul Cağaloğlu Nuruosmaniye z idi ğu İcaddesi 58 No. da İhsan, Beyoğlu Cihangir İlk defa | kamalı sokak No, 28 da Leyl, İstanbul ies Yazan: Jefim Zozulâ a Ruscadan çeviren: H. Alaz ALOMİNYOM BARDAK (Son Posta katıralı) İstanbul Beyoğlu 29 uncu lik okulda 083 Bund, İstanbul Cağaloğlu orta okulu 1/B de Hitmet Demirel, Maçka cami arkasi No, 153 de Süheylâ Berkvurur, İstanbul 2 nel mek- teb $/A dan 640 Kümll, İstanbul 2 inci ilk o- kuldan 381 Ferdi. YUVARLAK DÜNYA KALEMTRAŞ (Son Posta markalı) İstanbul 77 inel ilk okul sınıf 4/C de 174) geği için ısrar etmemişti. Nöbelci | Eczaneler meram nöbetçi olan ecanneler şunlar- 15 de İzzet, İstanbul kız lisesinden 1050 Mu- #affer, İstanbul Cağaloğlu orta okulu 1/F de Doğan. BOYA KALEMİ Ankara Ulus ilk okulu sınıf 5/E de 897 Ra- #iye, Aksaray İmammes'ud sokak 5 de Gün- gör, İstanbul Cağaloğlu orta okulu 46 Hik- met, Urla Yenimahalle Uzun sokak No. 53 de Talât, İstanbul Haydarpaşa Hsesi 4/K dn Celal, Boğariçi, ALBÜM Üsküdarda; e (Bon Posta batıralı) Tİ), Kadıköyünde: (Saadet, Osman Hu- || Antalya lise 5/B den 692 Sakıp, Ankara 1üs), Büyükadada: (Halk), Heybelide: || Devrim okulu sınıf 3/B de 353 No. In Peri- (Halk). han, İstanbul 44 üncü ilk okul sınıf 4 de Türkün Aker, Şehremini Pazartekke sokak Tünelbaşında: elat), Yüksekkaldı- rımda: (Vingopulo), Galatada: (Mer. kez), Taksimde: (Kema! - Rebul), Şişli- de: (Pertev), Me (Süleyman Re- ceb). Kadıköy ve Adalardakiler: (İmrahor), Sarıyerde: payım deme. O zaman külâlleri de- etobilime atlar kapısına dayanırım! Ve |lon kapısında göründü. Münir sağ ona insanın aklını başından almağı)mağa korkuyordu. Fakat Ali m İ Bişiriz hal Ali efendisile ilk defa bu kadar Jâü-| gösteririm!.. bali konuşuyordu. Yılışık bir gülüşle:| Sabırsızlandıkça pencereye koşuyor, — Hiç münasebetsizlik yapar mı -|perdeyi aralıklayarak sokağı teftiş edi- yım efendim? Nezaketli nezaketli söy-! yor, gene salonun kapısından evin içi- lerim., tatlı dil, güler, söz misali yıla-İne kulak veriyordu : nı bile deliğinden çıkarırmış derler. — Ali de ama geç kaldı hal Ali gittikten sonra Münir büyük 6a-İ Efendilerini hiç böyle uykusuz ve te- Jona geçti. Yumuşak halmın üstünde|lâşlı görmeğe alışık olmıyan hizmet- bir aşağı bir yukarı piyasa ederken!çiler birer kenara sinerek aralarında tatlı düşüncelere dalarak kendi kendi- | fısıldaşıp duruyorlardı. ve yaka eğe bu kadar |, >kiketen Münir hayatında bir kadın a neye yüreğimi için böyle yorucu bir çarpıntıyı kal - üzüyorum? Kız dünden hazir be... Yü-| binde ilk defa duyuyordu. İlk göz ağrısı züme bakıp ne tatlı tatkı gülüştü o.. hiç | Şişman Eleniden sonra Madam Janet, insan beğenmediği erkeğin yüzüne öy-|daha bir kaç kaldırım kadınile müna- le dik dik bakıp fıkırdar mı? Ama ben İsebetleri hiç de ona küçük bir yorgun- de ömrümde böyle can yakanıma hiç|luk bile duyurmamıştı. İstanbula gel- rastlamamıştım, ne Galatadaki şişman | dikten sonra da yerli ve yabancı bir çok Eleni, ne bizim Paristeki Madam Janet, | kadınlarla düşüp kalkmıştı. O, kadını ne de Mülen Rujun yeraltı barında çı-|parayla satın ahnır bir mala telâkki rılçıplak göbek atan mallari Hiç birilettiği halde, hepsinden ziyade paraya Celilemin eline su bile dökemezler..|muhtaç olduğu o günkü acı göz yaşla- tam bu süslü altın kafese yakışacak bir |rile, sırtındaki soluk eski mantodan kanarya. anlaşılan bu fakir Celile için kalbini Münir bir gece içinde genç kızı ta-| yerinden koparan bu çarpmtı neydi? mamen benimsemişti. İsmini söylerken | Bir gece içinde büsbütün başka bir a- «Celilem> diyordu. Bu tatlı hülyalar|dam olmuş, içinde alevleri vücudünü saran bir yangın tutuşmuştu.. — Ya gelmezse! Ya gelmezseli — Ya gelmezse! -diyordu- Ya gel -| Diye pencereden kapıya, kapıdan — Sakın münasebetsiz bir şeyler ya-İmezse! Alimallah o zaman kendim oto- pencereye koşuyordu. Nihayet Ali sa- dk EN Geçen bilmecemizde kazananlar g 49 de Necdet, Tekirdağ beşyol ağzı sokak No. 3 de Selma Baraj. AYNA (Son Posta hatıralı) İstanbul 45 inci Uk okul sınıf 8 de 3082 li Mihriban, İstanbul Sultanahmed fapaşa sokak No.6da Ayşe, Çarşamba orta okulu 1/A da Fehmi, B' Vi ve Zeynepkâmll sokak No. KİTAB İsparta Pavyon caddesi No. 19 da Akalın, İstanbul 44 üncü ik okul VB Necdet, İstanbul birinci Uk okul 3/A Nezih, Kilis orta okulu sınıf 3 de 376 İstanbul Cağaloğlu kız ortu okulundan Ülker, Ankara İltekin lik okulu sınıf 2/A 858 Fahiman, İstanbul Sultanahmed yık Oyuncnlar sokak No. 18 de Ahmed, X İtanbul Gelenbevi orta okulu sınıf 3/4 d8 Zeki, Sıvas İsmetpaşa ilk okulu sınıf 3/BÜİ Adnan Gazneli, Yozgad Hye birinci ikinci sinif talebesinden 188 İlhami, A KART Ankara Öncebebi Milim sokak No. 57 Üİ Cemile, Sıvas Paşaboy mahallesi eski di keme sokak No, 83 de Sıdkı, Çorlu riyet ik okulu sınıf 5 de 45 Muzaffer, bul erkek lisesi 2/F de 1339 Kemal, Camiikebir mahüllesi Kapan sokak No, 4 Necmeddin Yalçınkaya, Batra merker HE €| kulu beşinci sınıf telebesinden No. 233 İstanbul Edirnekapı 20 nel okul sınıf SÜ 188 Doğan Sarıtaş, Kayseri Mimarsinan Okulu sınıf 5 de 238 İlyas Çetin, Gazi ADİNİ Dayı Ahmedağa lik okulu sınıf 4/A ds © Melek, Üsküdar birinel erkek orta okul m9 1/0 de 358 Mustafa, Ankara Dumlup ik okulu sınıf 5/B de 633 M. Sarı Ali, ÜFİ Hava Kurumu şubesi muhasibi Cafer ©. Bekir, İstanbul Vefa lisesinden 925 KÜ mend, Adana birinel orta okul 2/D de Vahdi, Yorgrd Sakarya okulu sınıf 4 değ Bedin, İstanbul erkek lisesi amıt 2/D de Sund. Ankara İsmetpaşa mahallesi Uzuğfuj Yargın sokak No. 11/15 de Nazife, YOR Mse orta kısım sınıf 2 de 141 No. lı PİR Karahan, Bolu orta okulu sınıf 1/D de # Faruk, Ankara Çankaya 178 No, da mer Solmaz, Samsun orta okulu sınıf 1/A 42 Davud Saraç, Toknd baytar Cenab kıs Xİ 1 Alkan, Samsun Cumhuriyet ik okulu nif 5 de 87 No, lu Mustafa, Edirne MİB paşa mahallesi Kuruçeşme sokağı No. 9 © Refta, İzmir İkiçeşmelik Tuzcu sokeği 13 de Hayri Özdidar, Balıkesir mahallesi Kasab çıkmazı No. 69 da U “İmir Selviltmescid Karakapı cadde 11/1 de Abdülkadir Güntan, İstanbul Geli, bevi orta okulu sınıf 1/B de 14 Sakıp © vilem, İstanbul Beylerbeyi fik okul ti sinden 149 Jale, Ankara erkek lisesi orta sım 1/B de 587 Şemseddin, İzmit orta sınıf 3/A da 295 Şükran Alpaydın, İsti Gedikpaşa Hamam sokak No, 1 de Musti , Ankara Cebeci İltekin fik il 3/A da Namık, Ankara İktısad Vekfleti birinci mümeyrizi Alâeddin oğlu tafa, sami Şişi) Mecidiyeköy Sakız No. 14 de Hadiye, Toksd Cumhuriyet (X kulu sınıf 4 de 375 Mübeccel Gönenç, Dumlupinar Hk okulu talebesinden 108 Öl ma), Bünyan Dervişağa mahallesi Ko. 7 Pahri Bütün, Kayseri inhisarlarda Hayr din Lüleci oğlu Selim Lüleci. Hizmetci Bayan Aranıyor Elinden er işi gelebilir, genç ve kim” sesiz bir hizmetçi bayana ihtiyaç vardır. | isteyenlerin hergün Cağaloğlu h di | karşısında 13 den 17 ye kadar berbe' e Hüseyine müracaatları (1059) i pl i r n | | , | İ | ve mütebessim: — Buldum! -dedi- — Ne söyledi?! l — Ne söyliyecek? Ne ettim, ne tım orası ilâzım değil, kandırdım K vesselâm!, Münir, derin bir nefes çektikten pi ra sordu: — Gelecek mi? — Gelecek yâ, yor muydu? Öyle tatlı, Göle şeker gil döktüm ki efendicağızıma arzedeyin# | — Aferin Ali, gözüme girdin!. — Sen sağ ol efendim. — Söyle bakayım ne dedi sana” | — Ne diyecek? Kokulu nameyi eb. tutuşturunca açıp bir lâbzada bülbül bi okudu.. tarafımdan selâm eyle d© hal geleceğim, dedi. — Heni ya diller döktüm diyorö — Orasını ne sen sor.. ne de ben sUğ liyeyim.. eğer dil dökmeseydim biç ir miydi? — Hani ya deha gelmedi ki? — Sen benim sözüme bak! Ge — Sakın yanlış duymuş olmıyi — Aha bu gözlerimle gördüm. BW Jaklarımın işittiği de cabal, — Çabuk söyle neler işittin? (Arkan