Film yıldızı olmak için güzellik aranmıyor Her şeyden evvel lâz;)ıı olan şey şahsiyettlir. Yüzde 15 güzellik ve sevimlilik kâfi görünüyor Hollywooodun €en büyük film prodük - törlerinden biri film yıldırı. olmak — için ne gibi vasıfların lâ- tım geldiği hakkın - da sorulan bir suale u cevabı vermiştir; — Film dâeminde çok şeyler değişmiş- tir. Eskiden film yıl- dızı olmak için sade- ce güzellik kâfi gel - mekte idi. Sesli sine- ma ortaya çıkınca iş biraz müşkülât ar - zetmeğe başladı. Yıl- dızın güzel sesli ve fotojenik olması za - ruretleri hâsıl oldu. Şimdi bu — kaldelere fazlasile riayet edil- mektedir. Ben orijinaliteleri olan çok zeki genç kızlar arıyorum, Yü- zün güzelliği tâli de- rTecede — kalmaktadır. Yüzde büyük eku - Sur» olmazsa mak - yajcılar d ların hepsini ortadan kaldırıyorlar — artık. Bugün tam bir güzel yı çlmak ğer kusur- r için oa beş> nis - güzellik ve ik kâfi mektedir. n ve çok güç bulunan nesmne «şahsiyettir»... Meselâ Gretla Gar- boyu ele alalım. On - daki san'at kudreti güzelliğini aratma - maktadır. Hollywoodun en yeni yıldız - larından Gladys Gecrges ve Louise Ral- ner bu hususta çok bariz birer misal teş- kil etmektedirler.. Bu iki yıldız güzel ol- makla kalmıyorlar. Ayni zamanda çok büyük bir karakter ve orijinaliteye sahib- tirler, Bakınız büyük bir san'atkâr olan Bette Daviste zekâ; san'at kudreti; irade gü - zelliğe tam manasile galib gelmişlerdir. Bette Davis çirkin değildir. Arzu eyledi- # vakit, en güzel bir girl kadar güzel ol- BAA -( Hotlyuroodda Doroti Lümur kadar güze! yıldız pek azdır masını bilir. Bunun içinde kuaförüne göt- mesi, iyi bir makyaj yaptırması, takma kirpik kullanması yeter. Halbuki... Bette olduğu gibi, yani çı - kık alnı ile, iri mavi gözleri ile, çilleri ile, kalın saçları ile ortaya çıkmaktan hiç çe- kinmez. Bettede cazibeyi teşkil eden ba-| kışının kudreti, bütün kendiliğinden fış- kıran azim ve iradedir. İşte deminden » beri söylediğim gibi güzellik muvaffaki» yetin sırrı olmaktan çıkmıştır. Yeter ki karakter sahibesi olsun. Katerin Höpbürn hiç de güzel değildir. N POSTA Çocuk mahkeme- leri nasıl teşkil edilmelidir? İstanbul ceza müesseseleri başhekimi | ve gazetemizde el yazıları in- | tişar eden li — doaktorlarımı dan Dr. İbrahim Zati Öget, «Çocuk mahkemeleri nasıl teşkil edilmelidir! Çocuk mahkeme- lerine merbut yar: dımcı servisler na. sıl tanzim edilme: | lidir9» mevzulu il | bir neğret mi ve içtimai etüdünü miştir Bu şayanı dik- — Dr. Ibrahim Zati kat kitabın başında, doktor diyor ki: «Zumanla en İyi inkişaf etmiş çocuk mahkemelerinin asıl va cu! feleri; hem ço- rı fena yola düşmekten korumak, hem de fenal vününü ve teker- rürünü menetmek suretile muzaaftir. Bunların vazifeleri; terk ve ihmal se- bebile ahlâk fesadı tehlikesine maruz kü- çüklerin - henüz tecziyeye müstahak bir fiil irtikâb etmemiş olsalar bile - hüsnü. ahlâklarına ihtimam etmek ve fikri ve ahlâki bünyeleri henüz inkişaf devresin- de olan ve füllerinden hiç mes'ul ve mu- hatab olmiyan veya lâakal diğer büyük mahkümlarla ayni derecede mes'ul bu- lunmıyan çocukların ve genç mücrimle- rin nizarm içtimaiyi ihlâle tasaddilerini ve bedeni teki devresihde iken iyi hazırlanmış muh ve mütenevvi vasıtalarla fenalıkla vikaye ve tehzib ve ıslahlarına çalışmak- tan menetmek ve İ n | ibarettir.» unlardan biri im prensipi> | t dır. Büyük bir vukuf ve itina neticesinde D diğeri «Yar- dımcı servis iyatçılar — için değil, bilhassa terbiyeciler ve muallim | lere de şayanı tavsiyedir Dr. İbrahim Zati Özeti, böyle kıymetli bir eseri meydana getirdiği için tebrik et | mek ve bu sahada yeni es. mek lâzımdır. Balkanlara kar yağıyor Karadenizde y-niden fırtına başladı Dün şehrimizde hava yağmurlu ve fırtı N geçmişti. a- Yeşilköy meteoroloji tatasyonun- n malümata göre sön 24 saat zar- Mürabbaina " an olarak öl- Çülmüştür. Rüsgürlar İstanbul mintakasında — şimall şarki istikametinden saniyede 7-9 metre hiz- la esmiştir. Sühunet en yüksek 7,3 ve en düşük de 2,6 santigrad kaydedilmiştir. Dün yurdun bütün mintakalarında da ha- va kapalı ve yer yer yağışlı ge ir. Rüz- gârlar doğu Anadolu ve cenub mıntakaların- da cenubi, diğer yerlerde Şimâll istikamette kuvvetlice esmiştir. Karadenizdek! fırtınâ da dün yeniden şid- detlenmiştir. Fırlına yüründen dün okşama kadar limana kaza vukuuna dair bir haber gelmemiştir. Ya bazı vapı manlara Nltica etmek mecbu muşlardır. Pazartes! günü Trabzondan llmanımıza ge- len ve fırtıma yüzünden Zonguldak limanına uğrıyamıyan Denizyollarının Ege yapuru da bugün Karadenlze harel edecektir. Fırtı- nadan Zonguldağa çıkamıyan yolcular da bu yapurla gideceklerdir. Balkanlara kar yağıyor Edirne (Hususi) — Nisan ayı başındanberi hava hemen daimi sürette kapalı geçmekte ve ekser günler mevsim yağmuru düşmekte- dir. Yağışlar yüzünden havalar soğumuş ve her taraf âdeta bir kış manzarası urzetmeğe başlamıştır. Evvelki gün birdenbire söğuyan hava U- zünköprü ve havalisinde kara çevirmiş, o gün akşam Üzeri & bir kar tipisi halini almıştır. Balkanlara da kar yağdığı ve havaların kış ) kadarı kâfidi lerini bekle- |£ günlerini andıracak derecede soğuduğu ge- len haberlerden anlaşılmaktadır, Makedonyada kar Atina, 19 (Hususl) — Makedonyada şiddetli yağrnarlardan sonra birçok yerlerde Jünden- beri kar yağmaktadır. Z50EDEBİYA Yeni şiirler * Genç şairlerimizin ince hisleri, orijinal sesleri var. Yalnız ilhamlaf! fazla romantik bir hülya ile bir romantizm. Halid Fahri Ozansoy Yazan: Bugün bir kaç yeni şlir üzerine eği » lerek bunlardaki hususiyetleri araştır - mâk istiyorum. Bu tedkik denemesinden | bütün bir genç neslin şlirdeki orijina- litesini ortaya çıkarmak iddiasında de - ğilim. Ançak bazı temayülleri belli ede- bilirsem benüz çehresi pek taayyün et - memiş olan bu müphem sahaya hiç de- Bilse hafif bir yıldız parıltısı serpebili - rim. Kısa bir tedkik makalesi için de bu T sanırım. | İşte Varlık — mecmüası | Sayfalarını karıştırıyor ve içindeki dört yeni imzanın şiirlerini tekrar tekrar dik- katle okuyorum. Demek ki bunlarda alü- kâamı uyandıran bir hususiyet bulmu « şumdur. Neden? Hepsi kusursuz şiirler olduğundan mı? Hayır, sadece bazı yeni seslerle yeni bir cereyanm haberini ve - rişlerinden... Fakat mücerret konuşmayı bir tarafa bırakayım da doğrudan doğ - ruya bu eserlere geleyim, İşte ilk şiir. Yedi Meş'ale şairlerinden Ziya Osmanın «İyi Sabahs 1.. Ziya Os » man aşağı yukarı on yılın şairidir: de » mek ki san'atında bu yılların bir tekâ - mülü sezilmeli, Esasen arkadaşları içinde en içli ve lirik bir gençtir. Ruhu kadar| mde — son temiz mısralar yazmı ve görüşleri ve bilh rile Fransız sembolist ça A - bert Samain'e bir benzeyişi vardır. Ancak | bu benzeyiş onda bir taklidin kusuru gi-| bi değil; sadece bir his yakınlığının m - lerinden anı caklığını hissettirmektedi. Ziya Osman bu defa kısa, fakat özlü| sra yazmış. Bu kıt'ayı beraber o- İyi Sabah Bu sabahla kapımı çalan ilkbahar. Hasretine sessizce kavuşan kalhim. Sabah, kirlenmemiş gün; ümitli mevsim, Sevincimi paylaşan tanıdık kuşlar. Hece vezninin yedi beş duraklı on iki- ini son yıllarda bu kad. den bir aksanla kullanmamı Kulak yalnız Üçüncü mısram «kirlenmemiş> kelime - | leki «lenme» hecelerine takılıyoz. Şalr isteseydi ihtimal o tenafürü de yok ede- lardı. ve yeni sesler! bilirdi. Fakat o zaman da «kirlenmemiş Dünya istihsalâtı: Şarab: 200 milyon hektolitre Bira : 200 » » Avrupa istihsalâtı: Şarab: 170 milyon hektolitre Bira 1125 » » Fransanın istihsalâtı: Şarab 65 milyon hektolitre, yant dünya istihsalâtının üçte biri. Bira 12 milyon hektolitre, yani dünya istihsalâtının 6 da biri, Fransanın sathı Türkiyenin — sathı mesahası: 772,340 ki- lametre murabbaldır, Soruyoruz: Toprok Fransadan hağ itibarile Fransa- üzümün itibarile büyük, dan zengin, nefaseti itibarile mu- kayese edilemiyecek derecede üstün bulu- nan Türkiye: Senede kaç milyon mesahası: 550,92 6 kilometre Nisan 14 z | | dolu! Hem mevsimi geçmiş | ince, derin mefhunu ımybaî'. * kuşlarla sevincini paylaşan #fE| la bütün bir h Bir mısr r Ne mutlu sabahi yat fe 'esi gizli, berrak ruh Varl gaz'ın «Petekte eri kıt'adan mürekkeb güzel bir be ve biterken çok befi bir beyitle kate çarpıyor. —Önce başlangıçtaki zelliğe, ses ve teşbih inceliğine baktii/ Yorgun iğdelerde buğulanan | Ezik, yapışkan öğle sıcağı. B Sanra da üçüneli son amn gu bit | şindeki ahenksizliğe acıyır Mevsimin bana tattırdığı sır: ı Dudağımda kaybolmıyan lezzet, j Hepsi ne ise ama, bilhassa şu «tatlifif | &ı sır> n kulak tırmalıyan ve nefesi BF | gik, göğsü sıkışmış bir hasta aczile olmağa yeltenen biçareliği... Şair bilhök | bu hatalardan çekinmelidir. Çünkü: — | Geçici renklerin misafiri İ Düşüncemi taşıyan arılar. gibi zarif, ahenkli ve yepyeni misrâlf | da bütün eden sakatli hiç bir cihetçe hoş görülemez Sonrâ şairde cümlelerin mantıki tertibine, sine ve bilhassa gramer ve sentakSi karşı bir ydlik, Iâübalilik te se Meselâ bahsini € nra ge ve «Herki i taşıyaz ikimci rın arasında veya son ce alınan zevkleri ihli yor. ğimiz şiirden sı Nedir bu iştiyak içerisinde, İsteklerin gelm mu sonu? Beziyorum ki iliklerimde, Şimdi her İnsanın duyduğunu, İlk mısrada «Nedir bu iştivak ır_orlf"j de» nin doğru bir cümle olması için $Ö küne EkE göhek Tüzutdi. ” Yani manasına! Yâktâ bu akda Mi iniş ama Ihtimal bir kaza eseti — Olall üçüncü mısram ortasına düşmüs, bu #f retle o cümleyi de berbad etmiş! seydir bu müurabbaldır, hektolitre şarab yapıyor, kaç milyon hektolitre ihraç ediy Soruyoruz: Fransanın döviz kaynaklarından başlıcasını teşkil eden şarab Tür ayni parayı gelirmiyor? .ye nedeft